Bin 300 Liraya Karşı Sendikalar Prim İndirimi İstedi

Asgari ücretin bin 300 lira olması konusu gündeme geldiğinden beri özellikle işveren kesimi maliyet konusuna odaklanmış durumda. Çünkü bu şekilde asgari ücrette meydana gelecek yüzde 30 artış işverenin karşılaşacağı maliyeti de aynı oranda artıracak.

Eğer asgari ücret asgari geçim indirimi (AGİ) dahil net bin 300 lira olursa, bunun işverene aylık maliyeti yaklaşık 2 bin 16 lira, işveren beş puanlık prim indiriminden yararlanıyorsa aylık maliyeti bin 933 lira olacak. Eğer asgari geçim indirimi hariç net asgari ücret bin 300 lira olursa bu durumda da işverene aylık maliyeti yaklaşık 2 bin 228 lira olacak. Dolayısıyla bu durum işverenleri kara kara düşündürüyor. Hatta şu an görüşmeleri devam eden Asgari Ücret Tespit Komisyonunda da bunun pazarlığı yapılıyor.

İşverenin karşılaştığı maliyet arasında ise en büyük pay sigorta primine ait. Çünkü asgari ücret asgari geçim indirimi (AGİ) dahil net bin 300 lira olursa bir işçinin aylık sigorta primi 617 lira olacak. Bunun yüzde 15’i işçi hissesi olsa da işveren payına düşen tutar yine de yüksek olacaktır.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ortak bir açıklama yaparak, asgari ücretin bin 300 lira olmasına karşılık, sigorta primlerinde indirim yapılmasının isabetli olacağını belirtti.

İki sendika tarafından yapılan yazılı açıklamada; 64. Hükümet Programı’nda yer alan taahhüt doğrultusunda 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren aylık asgari ücretin net bin 300 liraya yükseltilmesi çalışmasının Asgari Ücret Tespit Komisyonuna önerildiği hatırlatılarak, Komisyonda işveren kesimi temsilcilerinin söz konusu artışın işverene getireceği ilave maliyetin oluşturacağı etkiler konusundaki endişelerini dile getirdiği, işçiye ödenecek net tutarın değil, işveren üzerine gelecek ilave maliyet yükünün azaltılmasını talep ettiği, bu çerçevede gerek işsizlik sigortası primlerinde gerek SGK primlerinde indirimler yapılmasının isabetli olacağı, yapılacak bu düzenlemelerin asgari ücret artışının ücret kademelerini daraltması nedeniyle iş yerlerinde ortaya çıkabilecek huzursuzluğu ve verim düşüklüğünü de önleyeceği, asgari ücret artışıyla birlikte mevcut mevzuata göre işçi ve işverenin devlete yapacağı vergi ve prim ödemelerinde ortaya çıkacak ilave artışların çalışma hayatına ve ekonomiye olumsuz yansımasının önüne geçilmesi gerektiği, ayrıca brüt asgari ücretin işçiye ödenecek net tutarında yılın ilerleyen aylarında gelir vergisi kesintisi nedeniyle azalma olmamasının sağlanması gerektiği belirtildi. (isvesosyalguvenlik.com)