Eşdeğer İlaç Uygulaması Ne Demek ?

Eşdeğer İlaç Uygulaması Ne Demek ?
8 Temmuz 2018 16:32

Mersin’in Tarsus ilçesinde doktorun reçeteye yazdığı ilaç yerine muadil ilaç vermek isteyen eczacıya hasta yakınlarının saldırması üzerine gündeme gelen eşdeğer ilaç uygulaması bir anda dikkatleri üzerine çekti.

Aslında bu yeni bir uygulama olmayıp, muadil ilaç ile eşdeğer ilaç aynı anlama gelmektedir. İlaç üreten şirketler ilaçları marka isimleri vererek kullanıma sunduklarından, ilaçlar genelde kullanıcılar tarafından marka ismiyle bilinmekte, ilacın kutusunun rengi ve şekliyle tanınmaktadır. Hatta okuma – yazma bilmeyenler ilacı kendi renginden tanımaktadır.
Ancak her ilacın içerisinde bir veya birden fazla etken madde bulunmaktadır. Etken madde kullanılış amacına göre ilacın ağrı kesici, ateş düşürücü, kan sulandırıcı, tansiyon dengeleyici, kas gevşetici gibi etkileri göstermesini sağlayan maddedir. İlacın içinde yer alan diğer maddeler ise yardımcı maddelerdir. Etken maddenin ismi ilacın kurusunda veya prospektüsünde ilacın marka isminin hemen altında yazmaktadır.

Örneğin parasetamol, ağrı kesici – ateş düşürücü etkisi olan bir etken madde olup, bu etken maddeyi içeren ancak farklı ilaç şirketleri tarafından üretildiği için farklı marka isimleri olan birçok ilaç bulunmaktadır. İşte bu etken maddeyi içeren ancak marka isimleri farklı olan bütün ilaçlar birbirlerinin muadili yani eşdeğeri ilaçlardır. Dolaysıyla da bu ilaçların marka isimleri farklı olsa da hepsi aynı amaç için kullanılmakta ve hemen hemen hepsi aynı etkiyi göstermektedir. Ancak bu ilaçların içerisinde yer alan yardımcı maddeler ise farklılık gösterebilmekte, etken maddesi aynı olsa da her ilaç da aynı yardımcı maddeler kullanılmadığından, yardımcı madde farklılığına bağlı olarak nadiren de olsa ilaçların kullanıcı üzerinde farklı etkisi olabilmektedir. Bu farklılık kullanıcının bünyesinin yardımcı maddelerden bir veya birkaçına karşı duyarlı olmasından kaynaklanabilmektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatına ve uygulamasına göre de eğer doktorun reçeteye ismini yazdığı ilaçla aynı etken maddeyi taşıyan, ancak fiyatı daha ucuz olan muadili / eşdeğeri ilaç varsa, eczacının hastaya daha ucuz olan ilacı vermesi gerekmektedir, çünkü Kurum ucuz olan ilacın ücretini karşılamaktadır. Bu konuda eczacının herhangi bir inisiyatif kullanması da mümkün değildir, çünkü bilgiler Kurumun Medula sistemine girdiğinden, sistem eczacıya Kurumun ödeyeceği ilaç bedelini en ucuz ilaç üzerinden belirlemektedir.

Dolayısıyla doktorun reçeteye ismini yazdığı ilaçla aynı etkiye sahip daha ucuz ilaç olsa bile hasta veya yakını illa da doktorun ismini yazdığı ilacaı almak istemiyorsa, bu durumda eczaneye ödeyeceği muayene farkı, reçete parası, yüzde 10 veya yüzde 20 ilaç katılım payı dışında doktorun reçeteye yazdığı ilaç ile Kurumun karşıladığı daha ucuz muadil ilaç arasındaki farkı da eczaneye ödemesi gerekmektedir. (Bkz. Muayene – İlaç – Tedavi Katılım Payı ve İlave Ücret Uygulamaları) Bu fark genelde ithal ilaçlar ile yerli ilaçlar arasında ortaya çıkmakta, aynı etken maddeyi içerdiği halde yerli ilaç ithal ilaca göre daha ucuz olmakta, bu nedenle SGK sadece yerli ilacın bedelini karşılamaktadır. Bazı durumlarda ise hasta eczaneye herhangi bir ödeme yapmamakta, ödenecek tutar hasta veya üzerinden sağlık yardımı alınan kişinin emekli maaşından kesilmektedir. Bu uygulamanın iki sebebi bulunmaktadır. Birincisi SGK’nın sağlık giderlerini azaltmak, ikincisi ise ithal (yabancı) ilaca para verip yurtdışına döviz çıkmasına (cari açığın artmasına) yol açmak yerine yerli üreticiye destek verme.

Öte yandan konunun gündeme gelmesine sebep olan olayda, doktorun reçeteye yazdığı ilaç yerine eczacının eşdeğer ilacı hastaya vermek istemesi üzerine saldırıya uğraması, eşdeğer ilaç üzerinde olumsuz düşünceler ortaya çıkmasına ve şüphelere yol açtığından; çeşitli kurum ve otoritelerden bu konuda açıklama geldi.

Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak Türk Eczacıları Birliği Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında “Eşdeğer ilaç, güvenilir, etkin ve ekonomik ilaçtır. İlacın oluşturduğu etki, sağladığı fayda açısından baktığımızda orijinal ilaç ile eşdeğer ilaç arasında hiçbir fark bulunmamaktadır.” açıklamasını yaptı.

Ankara Eczacılar Odası da yaptığı açıklamada; kendilerine gelen şikayetlerin bir kısmının eş değer ilaç verilmesi ile ilgili olduğu, reçeteye ilaç ismi yerine, etken madde isminin yazılmasının bu problemi ortadan kaldırma konusunda önemli bir adım olacağı, ayrıca kendilerine bağlı ilgili birimin bu konuda gelen şikayetlerde, muadil/eş değer ilaç arasında herhangi bir fark olmadığına dair bilgi verdiğini ve halkın eş değer ilaç konusunda sözlü ve yazılı olarak bilgilendirildiği belirtilmiş; ayrıca eş değer ilaç ve orijinali arasında tedavinin etkinliği konusunda hiçbir ayrım bulunmadığı vurgulanmıştır. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

  1. Taşkin dedi ki:

    3/a dan 649 gün çalıştım 2008 den sonra halen 60 gün fiili hizmetten çalışıyorum bana ne gibi faydası var emeklilikte eytliyim 1999 sgorta girişim var

  2. ferhat dedi ki:

    13.10.1999 yılından 31.03.2016 tarihine kadar matbaa sektöründe çalıştım..1 ekim 2008 tarihine kadar yıpranma hakkı varmış bu sektörde çalışanlara…eskiye dönük yıpranma hakkımızı alabilirmiyiz…bunu yaparken hizmet tespiti davası mı açmalıyız,..yoksa işyerinin bağlı olduğu sgk ya dilekçe vermek yeterli midir…bunun hakkında zaman aşımı var mıdır…