İhale Mevzuatı ve Sosyal Güvenlik Uygulaması Çerçevesinde Doğrudan Temin Uygulaması

İhale Mevzuatı ve Sosyal Güvenlik Uygulaması Çerçevesinde Doğrudan Temin Uygulaması
16 Aralık 2013 15:18

Giriş: Bilindiği şekilde ihale yoluyla bir işi üstlenen işverenlere ilişkin bilgilerin sözleşmenin imzalandığı tarihi takip eden 15 gün içerisinde Kuruma bildirilmesi gerekmekte olup, ihale konusu işe ilişkin olarak işverenlerin hak edişleri ihale konusu işyeri dosyası,

Kesin teminatları ise ihale konusu iş dolayısıyla Kuruma muaccel sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer fer’ilerinden oluşan borçlarının bulunmaması halinde mümkün bulunmaktadır.

Bu noktada ihale mevzuatı kapsamında sayılan usuller dahilinde yapılan işler açısından 15 günlük süre içerisinde söz konusu işlerin bildirimi, hak edişte ve teminat iadesi aşamasında borç sorgulaması yapılması sosyal güvenlik uygulaması çerçevesinde uygulanan düzenlemeler olmaktadır.

Öte yandan hizmet veya yapım işi yaptıran idareler açısından son yıllarda öne çıkan önemli bir usul ise doğrudan temin yöntemi olmaktadır. Doğrudan temin yöntemi ise ihale usulleri arasından çıkarılan bir uygulama olmakta bu açıdan ise sayılan sosyal güvenlik yükümlülükleri ve diğer sosyal güvenlik yükümlülüklerinin doğrudan temin açısından da hüküm ifade edip etmediği ihale konusu işleri yapan yükleniciler ve söz konusu mevzuat hükümlerinin uygulayıcıları açısından önem arz etmektedir.

Bu kapsamda söz konusu çalışmada doğrudan temin uygulaması ihale mevzuatı ve sosyal güvenlik uygulaması açısından değerlendirilerek, yukarıda yer verilen unsurlar ve diğer sosyal güvenlik yükümlülüklerini kapsayıp kapsamadığı açıklanmaya çalışılacaktır.

1-Doğrudan Temin Yöntemi Nedir ?

Doğrudan temin yöntemi esas olarak ihtiyaçların, açık ihale usulü,  belli istekliler arasında ihale usulü ve pazarlık ihale usulü şeklindeki 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 18 inci maddesinde sayılan ihale usulleri için tespit edilen kurallara uyulmaksızın; ilan yapılmadan, teminat alınmadan, ihale komisyonu kurma ve anılan Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan yeterlilik kriterlerini arama zorunluluğu bulunmaksızın,  ihale yetkilisince görevlendirilecek kişi veya kişiler tarafından piyasa fiyat araştırması yapılarak temin edilmesi işlemidir.1

4734 sayılı Kamu İhale Kanununun Tanımlar başlıklı 4 üncü maddesinde ise doğrudan temin;  Bu Kanunda belirtilen hallerde ihtiyaçların, idare tarafından davet edilen isteklilerle teknik şartların ve fiyatın görüşülerek doğrudan temin edilebildiği usul olarak ifade edilmiştir.2

Bu anlamda doğrudan temin uygulaması ihale aşamalarında yer alan bazı yükümlülüklerin yerine getirilmesine ve yapılmasına gerek olmaksızın zaman, yerine getirilme gibi noktalarda idarelere esneklik sağlayan bir uygulama olarak öne çıkmaktadır. Bu doğrultuda doğrudan temin uygulamasının idarelere sağladığı kolaylıkları kısaca ifade edecek olur isek; doğrudan temin uygulaması ile ihale dokümanı hazırlanması, yapılacak bazı alımlarda yaklaşık maliyet tespiti, yine doğrudan temin uygulaması ile ilan yapılması ve teminat alınması, ihale komisyonu kurulması ve karar alınması, yazılı teklif alınması 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 10 uncu maddelerinde sayılan yeterlilik kurallarına uyulması ve şartname ile sözleşme hazırlama zorunluluğu bulunmamaktadır.3

Bu açıdan doğrudan temin uygulaması açısından ilan yapılması, teminat alınması, ihale komisyonu kurulması, isteklilerde belirli yeterlik kriterlerinin aranması ile şartname ve sözleşme düzenlenmesi gibi hususlar idarelerin takdirinde olmakla birlikte Kamu İhale Genel Tebliğinin 22.1.1.3 maddesinde ise bu noktada bir istisnaya yer verilmiş olup doğrudan temin kapsamında alımı yapılacak malın teslimi veya hizmetin ya da yapım işinin belli bir süreyi gerektirmesi durumunda, alımın bir sözleşmeye bağlanmasının  zorunlu olduğu,  bir defada yapılacak alımlarda ise  sözleşme yapılmasının  idarelerin takdirinde olduğu belirtilmiştir.4

2- İhale Mevzuatı Kapsamında Doğrudan Temin Uygulaması

İhale Mevzuatı kapsamında doğrudan temin uygulaması 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, Kamu İhale Genel Tebliği ve Uygulama Yönetmelikleri kapsamında düzenlenmiştir.

4734 sayılı Kamu İhale Kanununun Uygulanacak ihale usulleri başlıklı 18 inci maddesine göre İdarelerce mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalelerinde açık ihale usulü, belli istekliler arasındaki ihale usulü ve pazarlık usullerinden birinin uygulanacağı belirtilmiştir.5 Keza Kamu İhale Genel Tebliğinin 21.1.1. numaralı kısmında ise 4734 sayılı Kanuna göre açık ihale usulü ile belli istekliler arasında ihale usullerinin temel ihale usulleri olduğu ancak temel ihale usullerinden biri ile alım yapılamadığı hallerde diğer usul ve yöntemlerle alım yapılması öngörülmüştür.6

Diğer taraftan, doğrudan temin, yukarıda da belirttiğimiz şekilde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde; anılan Kanunda belirtilen hallerde ihtiyaçların, idare tarafından davet edilen isteklilerle teknik şartların ve fiyatın görüşülerek doğrudan temin edilebildiği usul,  olarak tanımlanmış olup, doğrudan temin; “uygulanacak ihale usulleri “ başlıklı 18 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (d)  bendinde yer almakta iken 4964 sayılı Kanunun  12 nci maddesi ile  30/7/2003 tarihi itibariyle  yürürlükten kaldırılmıştır. Bu kapsamda doğrudan temin usulü söz konusu tarihten sonra ihale usulleri arasında yer almamıştır.

Bu noktada belirttiğimiz şekilde doğrudan temin uygulaması ihale usulleri arasından çıkarılmasına karşın idarelere sağladığı kolaylıklar paralelinde idareler tarafından genel olarak kullanılan bir usul olmakta olup Kamu İhale Kanunu ve bu Kanuna dayalı olarak çıkartılan ikincil mevzuat kapsamında da doğrudan temin uygulamasına ilişkin düzenlemeler yer almıştır.

Bu kapsamda 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda doğrudan temin uygulamasına ilişkin düzenleme ilgili Kanunun 22 nci maddesi kapsamında yer almıştır. İlgili madde kapsamında idareler tarafından hangi işlerin doğrudan temin kapsamında yapılabilecekleri belirtilmiştir.  Kamu İhale Genel Tebliği’nin Doğrudan temine ilişkin açıklamalar başlıklı 22 nci maddesindeyse doğrudan temin kapsamında yer alan işler ve uygulama esasları Kamu İhale Kanunu paralelinde açıklanmıştır.

İlk olarak 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ihtiyacın sadece gerçek veya tüzel tek kişi tarafından karşılanabileceğinin tespit edilmesi doğrudan teminin uygulanacağı ilk hal olarak yer almıştır.7 Kamu ihale Genel Tebliğinde de bir taahhüt kapsamında; taahhüt konusu sözleşme veya şartnamede yer alan hükümler nedeniyle belli bir marka veya modelli malın alınmasının zorunlu olduğu hallerde, 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (a) bendinin uygulanması mümkün bulunduğu belirtilmiştir.8 Konuya ilişkin olarak bir Kamu Kurumunun bilgi işlem sistemi altyapısının temini amacıyla belirli bir bilgisayar markasını tercih edeceğini taahhüt ettiğini düşündüğümüz de söz konusu alım doğrudan temin yöntemiyle gerçekleştirilecektir.

4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise Sadece gerçek veya tüzel tek kişinin ihtiyaç ile ilgili özel bir hakka sahip olduğu alımlarda doğrudan teminin uygulanacağı belirtilmiştir. Kamu İhale Genel Tebliği’nde ise; 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (b) bendinin sadece gerçek veya tüzel tek kişinin ihtiyaç ile ilgili bilimsel, teknik, fikri veya sanatsal v.b. nedenlerle özel bir hakka sahip olmasını ifade ettiği belirtilerek,  örneğin idarelerin diğer usullerle temini mümkün olmayan bilimsel yayın, fikir ve sanat eseri, belirli bir akademik kişiden eğitim v.b. mal veya hizmetleri bu bent kapsamında temin edebilecekleri açıklanmıştır.9  SGK DYS sisteminin kullanımı amacıyla TÜBİTAK UAKEA’ dan İmza Sertifikası satın alınması konuya örnek olarak verilebilecek bir örnek olmaktadır.

4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde ise Mevcut mal, ekipman, teknoloji veya hizmetlerle uyumun ve standardizasyonun sağlanması için zorunlu olan mal ve hizmetlerin, asıl sözleşmeye dayalı olarak düzenlenecek ve toplam süreleri üç yılı geçmeyecek sözleşmelerle ilk alım yapılan gerçek veya tüzel kişiden alınmasının doğrudan temin yöntemiyle yapılacağı açıklanmıştır. Örnek olarak bir Kamu Kurumunun bilgi işlem sisteminin yazılım güncelleme işinin yapılmasının ilgili firmaya verilmesi sonrası bakım hizmetinin alınması söz konusu fıkra kapsamında değerlendrilebilecektir.

Doğrudan temin noktasında idareler açısından kullanılan en önemli usullerden birisini ise 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında yapılan mal veya hizmet alımları oluşturmaktadır.  Söz konusu fıkra kapsamında, Büyükşehir belediyesi sınırları dahilinde bulunan idarelerin on beş milyar (kırk üç bin iki yüz yirmi sekiz Türk Lirası)*, diğer idarelerin beş milyar Türk Lirasını (on dört bin dört yüz üç Türk Lirasını)* aşmayan ihtiyaçları ile temsil ağırlama faaliyetleri kapsamında yapılacak konaklama, seyahat ve iaşeye ilişkin alımlarının doğrudan temin yöntemiyle yapılacağı açıklanmıştır. Örnek olarak Büyükşehir belediyesi olmayan bir ilimizde bulunan kamu idaresinin tutarı 4 bin TL olan çatı karlarını temizleme işinin piyasa araştırmasıyla yapılması işi söz konusu sınırı geçmemesi nedeniyle doğrudan temin yöntemiyle yapılabilecektir.

Kamu ihale mevzuatı kapsamında yukarıda sayılanlar dışında, idarelerin ihtiyacına uygun taşınmaz mal alımı veya kiralanmasının, özelliğinden ve belli süre içinde kullanılma zorunluluğundan dolayı stoklanması ekonomik olmayan veya acil durumlarda kullanılacak olan ilaç, aşı, serum, anti-serum, kan ve kan ürünleri ile ortez, protez gibi uygulama esnasında hastaya göre belirlenebilen ve hastaya özgü tıbbî sarf malzemeleri, test ve tetkik sarf malzemeleri alımlarının da doğrudan temin yöntemiyle yapılması uygun görülmüştür. Keza Kamu İhale Genel Tebliğinin 22.7. İlaç, tıbbi sarf malzemeleri ile test ve tetkik sarf malzemesi alımları başlıklı kısmında da; özellikle hayati önemi haiz olan ve acil müdahale gerektiren kalp ve ortopedi ameliyatlarında kullanılan ilaç ve malzemelerin özellikleri, boyutları ve nitelikleri kullanılacak hastaya göre değiştiğinden ya da belli bir kullanım süresi bulunmasından dolayı bu süre içinde kullanılmaları zorunlu olduğundan; hem idarenin yararı, hem de hastaların mağdur edilmemesi açısından bu gibi ilaç ve malzemelerin ihale yoluyla önceden temin edilip stoklanması yerine, ihtiyaç duyulduğunda doğrudan temin edilmesinin öngörüldüğü belirtilmektedir

Kamu ihale mevzuatı kapsamında yine sırasıyla devam edecek olursak;

Milletlerarası tahkim yoluyla çözülmesi öngörülen uyuşmazlıklarla ilgili davalarda, Kanun kapsamındaki idareleri temsil ve savunmak üzere Türk veya yabancı uyruklu avukatlardan ya da avukatlık ortaklıklarından yapılacak hizmet alımları,

4353 sayılı, Devlet Davalarının Takibi Usullerine Ve Merkez Ve Vilayetler Kadrolarında Bazı Değişikliklerin Yapılmasına Dair Kanunun İdari Davalarda Temsil başlıklı 22 Ve Avukatlık Hizmeti Satın Alınması başlıklı 36 ıncı maddeleri uyarınca Türk veya yabancı uyruklu avukatlardan hizmet alımları ile fikri ve sınai mülkiyet haklarının ulusal ve uluslararası kuruluşlar nezdinde tescilini sağlamak için gerçekleştirilen hizmet alımları,

Türkiye İş Kurumunun, 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununun 3 üncü maddesinde sayılan, işgücü piyasası verilerini, yerel ve ulusal bazda derlemek, analiz etmek, yorumlamak ve yayınlamak, İşgücü Piyasası Bilgi Danışma Kurulunu oluşturmak ve Kurul çalışmalarını koordine etmek, işgücü arz ve talebinin belirlenmesine yönelik işgücü ihtiyaç analizlerini yapmak, yaptırmak ve İş ve meslek analizleri yapmak, yaptırmak, iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri vermek, verdirmek, işgücünün istihdam edilebilirliğini artırmaya yönelik işgücü yetiştirme, mesleki eğitim ve işgücü uyum programları geliştirmek ve uygulamak, istihdamdaki işgücüne eğitim seminerleri düzenlemek şeklindeki görevlere ilişkin hizmet alımlarının doğrudan temin ile yapılabileceği belirtilmiştir. Keza 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 48 inci maddesinin yedinci fıkrasına göre düzenlenen ve İşsizlik Sigortası Fonunun  bir önceki yıl prim gelirlerinin % 30’unun; işgücünün istihdam edilebilirliğini artırmak, çalışanların vasıflarını yükselterek işsizlik riskini azaltmak ve teknolojik gelişmeler nedeniyle işsiz kalması beklenenlerin başka alanlara yönlendirilmesini sağlamak, istihdamı artırıcı ve koruyucu tedbirler almak ve uygulamak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek, işgücü piyasası araştırma ve planlama çalışmaları yapmak amacıyla kullanılabileceğine ilişkin düzenleme çerçevesinde yapılan hizmet alımları,

Seçim dönemi bitmeden önce seçimlerin yenilenmesine veya ara seçime ya da Anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulmasına karar verilen hallerde; Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılacak filigranlı oy pusulası kağıdı ve filigranlı oy zarfı kağıdı alımı ile oy pusulası basım hizmeti alımı, mahalli seçimlerde ise İl Seçim Kurulu başkanlıkları tarafından alınacak oy pusulası basım hizmeti alımı

Doğrudan temin yöntemiyle yapılacak işler olarak ifade edilmiştir.10

3- Sosyal Güvenlik Mevzuatı Kapsamında Doğrudan Temin Uygulaması

Giriş kısmında da belirttiğimiz şekilde sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde yapılan ihale konusu işler noktasında ilgililere bir takım yükümlülükler yüklenmiştir.

Özellikle bu noktada 5510 sayılı Kanunun Prim ve idari para cezası borçlarının hak edişlerden mahsubu, ödenmesi ve ilişiksizlik belgesinin aranması başlıklı 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan yükümlülük doğrultusunda Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşların, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini on beş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlü bulundukları belirtilmiştir.11

Söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun,  102 nci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine istinaden kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere, aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanması hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda İhale mevzuatı çerçevesinde ihale yoluyla yapılan bir işin üstlenenleri ve adresleri ihale sözleşmesinin imzalandığı tarihi takip eden 15 gün içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecek olup söz konusu düzenlemeye aykırı davranış ise idari para cezası ile yaptırıma tabii tutulmuştur.

Örnek – (A) ilçesi Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından ihale suretiyle yaptırılan su kanalı inşaatı işine ilişkin sözleşme ilgili firmayla 2/12/2013 tarihinde imzalanmıştır. Söz konusu işi üstlenenlerin ve adreslerinin en geç sözleşmenin imzalandığı tarihi takip eden 15 gün içerisinde( en geç 17/12/2013 tarihine kadar) Kuruma bildirilmemesi halinde 17/12/2013 tarihinde geçerli olan asgari ücret tutarı üzerinden ilgili idareye idari para cezası uygulanacaktır.

1021,50 x 1  = 1021,50 TL tutarında idari para cezası ilgili idare aleyhine uygulanacaktır.

Diğer yandan daha önce de belirttiğimiz şekilde 4964 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile  30/7/2003 tarihi itibariyle  yürürlükten kaldırılmıştır. Bu kapsamda doğrudan temin usulü söz konusu tarihten sonra ihale usulleri arasında yer almamıştır.

Uygulamaya ilişkin olarak yayınlanmış olan Prim ve idari para cezası borçlarının hak edişlerden mahsubu, ödenmesi ve ilişiksizlik belgesinin aranılması başlığını taşıyan 2008-88 sayılı SGK Genelgesinin “4- Hak ediş Ödemesine Esas Olmak Üzere Düzenlenecek Olan Yazılar” bölümünde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun, “Uygulanacak ihale usulleri” başlıklı 18 inci maddesinde, idarelerce, mal veya hizmet alımları ile yapım işleri ihalelerinde,

a) Açık ihale usulü,

b) Belli istekliler arasında ihale usulü,

c) Pazarlık usulü,

uygulanacağı öngörüldüğünden, belirtilen usullerle yaptırılan işlerle veya temin edilen mallarla ilgili olarak, hak ediş ödemesi yapılmadan önce, Kurumdan muaccel hale gelmiş borcun bulunup bulunmadığı hususunun sorulacağı, “doğrudan temin usulü”, uygulanacak ihale usullerine ilişkin 18 inci madde içeriğinden çıkartıldığından, doğrudan temin usulü ile yapılan mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak hak ediş ödemesine esas muaccel borcun bulunup bulunmadığı hususunun Kuruma sorulmayacağı açıklanmış bulunmaktadır.

Konuya ilişkin olarak 2011-41 sayılı Genelgeyle 2011-13 sayılı İlişiksizlik Genelgesine eklenen 4.7 numaralı bölümde de doğrudan temin usulü ile yapılan mal veya hizmet alımları ile yapım işleriyle ilgili olarak ihale makamlarının söz konusu işi üstlenenleri Kurumumuza bildirme yükümlülüğünün, yüklenicinin hak ediş ödemesine esas muaccel borcunun bulunup bulunmadığı hususunu sorgulama yükümlülüğünün ve teminat iadesi sırasında Kurumumuzdan alınmış ilişiksizlik belgesini isteme yükümlülüğünün bulunmadığı belirtilmiştir.

Bu doğrultuda idarelerin doğrudan temin yoluyla yaptırdıkları işleri Kurumumuza bildirmemeleri halinde aleyhlerinde idari para cezası tahakkuk ettirilmeyecek keza yine doğrudan temin usulü ile yapılan mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak idarelerce işverenlere yapılacak hak ediş ödemesine esas teşkil etmek üzere muaccel borcunun olup olmadığı hususu Kuruma sorulmayacaktır.

4- Sosyal Güvenlik ve İhale Mevzuatı Kapsamında Doğrudan Temin Uygulamasına İlişkin Diğer Hususlar

Yukarıdaki bölümde de değindiğimiz şekilde doğrudan temin uygulaması ihale usulleri arasından çıkarıldığından söz konusu uygulama doğrultusunda yapılan işlerin 5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesine gerek olmamaktadır. Söz konusu düzenleme doğrultusunda doğrudan temin uygulamasıyla verilen işlerin Kuruma bildirilmemesi nedeniyle aleyhlerinde idari para cezası tahakkuk ettirilmemesi ve doğrudan temin usulü ile yapılan mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak idarelerce işverenlere yapılacak hak ediş ödemesine esas teşkil etmek üzere muaccel borcunun olup olmadığı hususunun Kuruma sorulmaması gerekmektedir.

Ancak, doğrudan temin usulü ile iş üstlenen yüklenicilerin sigortalı çalıştırmalarının gerektiği durumlarda sigortalı bildirgesi verme, işyeri bildirgesi verme vb. kendilerinin 5510 sayılı Kanunda belirtilen diğer mükellefiyetlerini ise yerine getirmeleri gerekmektedir.

Keza doğrudan temin ile verilen işler işçilik gerektiren işler olması halinde 5510 sayılı Kanun kapsamında asgari işçilik araştırması yapılacak ve buna ilişkin belgelerin 5510 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında istenmesi halinde idareler tarafından 1 ay içerisinde Kuruma verilmesi gerekecektir. Söz konusu belgelerin 1 ay içerisinde verilmemesi halinde ise ilgili idareye 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine göre ilgili idareye asgari ücretin 2 katı kadar idari para cezası uygulanacaktır.

Örnek: A Kamu idaresi tarafından B firmasına 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre verilen çatı onarım işine ilişkin asgari işçilik araştırması işleminin yapılmasına esas teşkil eden belgelerin 1 aylık süre içerisinde verilmemesi halinde ilgili idare aleyhine 1021,50 x 2  =   2.043,00 TL idari para cezası uygulanacaktır.

Öte yandan doğrudan temin uygulamasına ilişkin olarak ihale mevzuatı noktasında öne çıkan bir durumu da ihalelerin bölünerek verilmesi oluşturmaktadır. Kamu İhale Genel Tebliğinde söz konusu husus;  “Kanunun 22 nci maddesinin (d) bendi için öngörülen parasal sınırların altında kalacak şekilde, adet bazında veya aynı ihale konusu içinde yer alabilecek nitelikteki mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin, kalemlere veya gruplara bölünmek suretiyle aynı Kanunun 22 nci maddesinin (d) bendine göre temini, 4734 sayılı Kanunun temel ilkelerine aykırılık teşkil ettiğinden,  bu yönde uygulamaların sorumluluk doğuracağı hususuna dikkat edilmesi gereklidir.” Şeklinde açıklanmış olup görüldüğü üzere doğrudan temin özelinde özellikle Büyükşehir belediyesi sınırları dahilinde bulunan idarelerin on beş milyar (kırk üç bin iki yüz yirmi sekiz Türk Lirası)*, diğer idarelerin beş milyar Türk Lirasını (on dört bin dört yüz üç Türk Lirasını)* aşmayan ihtiyaçları ile temsil ağırlama faaliyetleri kapsamında yapılacak konaklama, seyahat ve iaşeye ilişkin alımlarının doğrudan temin yöntemiyle yapılacağının açıklandığı 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin (d) bendi kapsamındaki tutarların altında kalmak için ihalelerin bölünmesi Kanuna aykırılık teşkil edecektir.

Diğer yandan söz konusu husus Kamu İhale Mevzuatı açısından öncelikli olmakla birlikte Sosyal Güvenlik uygulaması çerçevesinde de söz konusu nitelikte bir hususun tespiti halinde ilgili idareye durumun bildirilmesi yerinde olacaktır.

Sonuç:

Doğrudan temin uygulaması özellikle ilan yapılmaması, ihale komisyonu kurulmaması gibi noktalarda ihale mevzuatı açısından idarelere zaman kazandırma yanında söz konusu işlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmemesi ve hak ediş sorgulaması yapılmaması noktasında da Sosyal Güvenlik uygulaması noktasında idarelere avantajlar sağlamaktadır.

Bu kapsamda doğrudan temin ile yapılan işler noktasında dikkat edilmesi gereken unsurlar da olmaktadır. Özellikle doğrudan temin noktasında yapılan işlerde sosyal güvenlik mevzuatının işverene yüklediği işyeri bildirgesi verme, sigortalı bildirimleri yapma gibi yükümlülüklere bu doğrultuda uyulması gerekmektedir. Keza ihale mevzuatının belirlediği söz konusu işin bölünmesinin yasaklanması gibi durumlara doğrudan temin uygulamasında dikkat edilmesi gerekmektedir.

Emre SOLAK*   

————

* Sosyal Güvenlik Uzmanı, İşverenler Prim Daire Başkanlığı

DipnotLar:

(1) http://www.tkhk.gov.tr/Eklenti/2570,dogrudan-temin-alimlari-klavuzu.pdf?0

(2) 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu

(3) http://www.ekonomi.gov.tr/upload/e1e8b235-d8d3-856645209ee2629565a6/dogrudan_temin.pdf

(4) Kamu İhale Genel Tebliği

(5) 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu

(6) Kamu İhale Genel Tebliği

(7) 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu

(8) Kamu İhale Genel Tebliği

(9) Kamu İhale Genel Tebliği

(10) 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu

(11) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

* Kamu İhale Kurumu’nun 2012/1 sayılı Tebliği ile 24/1/2012 tarihli ve 28183 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup 01.02.2012 – 31.01.2013 dönemini kapsamaktadır.

YORUMLAR

  1. HÜSEYİN GÖK dedi ki:

    köylere hizmet götürme birliliği hizmet alımı ihalelerinde hangi işçilik hesaplama esastır.kik modülünün hesaplaması geçerli değilmidir.her ne kadar ekap a bğlı değillerse de işçilik nasıl hesaplanır

    1. admin dedi ki:

      (HÜSEYİN GÖK) İşin içeriğini ve yapılan işin ayrıntılarını bilmeden bu konuda açıklama yapmak zor. Aşağıda linki yer alan yazı belki size bir fikir verebilir.
      Asgari İşçilik Uygulaması Hakkında Bilinmesi Gerekenler

  2. Harun dedi ki:

    Köylere hizmet götürme birliği olarak, doğrudan teminlik bir işi bildirme zorunluluğumuz olmadığı halde SGK ya bildirdik. İş bitti aradan iki yıl geçti SGK aynı iş ile ilgili bilgiler istedi. Cevabı aksaklıklardan dolayı zamanında veremedik. SGK birliğimize 3.555 Tl idari para cezası verdi. Bu ceza kesilmesi gerekirmiydi iş doğrudan temin olduğu için veya biz bu cezayı nasıl iptal edebiliriz.

    1. Admin dedi ki:

      5510 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında; “Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar, bu maddenin uygulanmasıyla ilgili Kurumca istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeye mecburdur.” hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde de “85 inci maddesinin beşinci fıkrasında (…) belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.” hükmü yer almakatdır.
      Kurumun 85 inci madde kapsamında istediği bilgi ve belgeler ise ihale mevzuatına göre yaptırılan işler ve özel nitelikteki inşaat işlerini kapsar. Dolayısıyla Kanunda doğrudan temin istisna tutulmamıştır.
      5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinde de “Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.” hükmü yer almakatdır.
      Öte yandan Kanun hükümleri yukarıdaki şekilde olmakla, doğrudan temin bildirim yükümlülüğü dışında tutulmamış olmakla beraber, doğrudan temin yöntemiyle işçi çalıştırılmadan yapılan işler asgari işçilik kapsamına girmemektedir.
      Bu çerçevede de asgari işçilik uygulamalarıyla ilgili 2011/13 sayılı Genelgeye 2013/41 ile eklenen “4.7- Doğrudan temin usulüyle yaptırılan işler” başlıklı bölümünde;
      “doğrudan temin usulü”, uygulanacak ihale usullerine ilişkin 4734/18 inci madde içeriğinden çıkartılmıştır.
      Buna göre, doğrudan temin usulü ile yapılan mal veya hizmet alımları ile yapım işleriyle ilgili olarak ihale makamlarının söz konusu işi üstlenenleri Kurumumuza bildirme yükümlülüğü, yüklenicinin hak ediş ödemesine esas muaccel borcunun bulunup bulunmadığı hususunu sorgulama yükümlülüğü ve teminat iadesi sırasında Kurumumuzdan alınmış ilişiksizlik belgesini isteme yükümlülüğü bulunmamaktadır. açıklamasına yer verilmiştir.
      Bu hükümlere dayanarak idari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren 15 günü geçirmedene ilgili müdürlükteki ünite itiraz komisyonuna cezanın iptali için başvurabilirsiniz. İtirazın reddedilmesi halinde de kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirsiniz. Ancak yüzde 25 peşin ödeme indiriminden yararlanmak için de 15 gün içinde cezayı ödemeniz menfaatinize olur. Eğer itiraz ve mahkeme sürecinden sonuç alamazsanız hiç değilse cezanın yüzde 75’ini ödemiş olursunuz. Eğer itiraz veya dava sonucu ceza iptal edilirse bu durumda zaten ödediğiniz cezayı da geri alırsınız. Cezayı peşin ödemiş olmanı itiraza ve dava açmaya da engel olmaz.