Son iki üç yıldır sürekli gündeme gelen, son bir aydır ise gündemden hiç düşmeyen kıdem tazminatıyla ilgili olarak yapılacak yeni düzenlemeler, işçi – işveren taraflarının anlaşmaya varamaması nedeniyle tehlikeye girmiş durumda. Özellikle Kıdem Tazminatı Fonu kurulması konusunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan işçi – işveren tarafını kastederek;

“Aranızda anlaşın. Bizim açımızdan hiçbir problem yok. Üzerimize düşeni yerine getirmeye hazırız, başından beri aranızda uzlaşma olmasını bekliyoruz” açıklamasını yapmış, fona geçilebilmesi için uzlaşmanın şart olduğunu belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de, “Uzlaşma sağlanamazsa başka bahara kalır” ifadelerini kullanmıştı. Bu nedenle işçi tarafını temsilen Türk-İş ve Hak-İş, işveren tarafını temsilen ise TOBB, TÜSİAD ve TİSK yetkililerinin bir araya gelmesiyle bir komisyon oluşturulmuştu.

Söz konusu komisyon çalışmalarında sona gelinmiş olmakla beraber, taraflar henüz anlaşabilmiş değil. İşveren örgütleri, Fon kurulması halinde işverene ilave yük getireceğini ileri sürerek itiraz ediyor ve işçiye her bir yıllık çalışma için ödenen 30 günlük tutarındaki tazminatın yarıya düşürülmesini istiyor. İşçi tarafında ise durum daha farklı. Türk-İş şu anki sistemin devam etmesinden ayan tavır alırken, Hak-İş ise çalışanların hak kaybı olmaması şartıyla Fon kurulmasını destekliyor. Dolayısıyla işçi sendikaları arasında bile görüş birliği yok.

Ortadaki bu tabloya bakınca, komisyondan bir uzlaşma çıkması zor görünüyor. Başbakan ve Bakanın şart koştuğu uzlaşma sağlanamazsa sonucun ne olacağı ise muhtemelen ay sonuna kadar belli olacak.

Bu konuda bir açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Fatih ACAR; “Çalışmayı gelecek hafta içinde bize iletecekler. Ortak bir nokta bulmaya çalışıyoruz. Çok şey tartışıldı ama henüz ortada somutlaşan birşey yok. Konuyla ilgili son kararı Başbakan verecek” ifadelerini kullandı.

Öte yandan, mevcut sistemin bu haliyle yürümesi de zor görünüyor. Özellikle kamuda hizmet alım ihaleleri kapsamında çalışan ve taşeron işçi olarak nitelendirilen çalışanların kıdem tazminatı konusu tam bir çözümsüzlüğe girmiş durumda. Her yıl ihalelerin yenilenmesi nedeniyle birçok işyerinde taşeron değiştiğinden, yıllarca çalışmış işçiler tazminat alacak muhatap bulamıyor. Bu konuda 4857 sayılı Kanun hükümleri pek bir anlam ifade etmiyor. Şu an taşeron işçilerin kıdem tazminatı sorunlarıyla ilgili olarak mahkemelere intikal etmiş çok sayıda dava var. Hatta bazen de mahkemeler ilgili kamu kurumunu işveren kabul edip, tazminatı onun ödemesine karar verebiliyor. Diğer taraftan da yetkililer mevcut sistemde çalışanların en fazla yüzde 10’unun kıdem tazminatından yararlanabildiğini, mevcut sistemin bu haliyle daha fazla yürütülemeyeceğini ifade ediyorlar. Dolayısıyla bu şartlar karşısında, taraflar anlaşamasa bile kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemeden vaz geçilebilecek mi bunu zaman gösterecek. (isvesosyalguvenlik.com)