Malulen Emeklilikte Hangi Reformlar Yapıldı ?

Malulen Emeklilikte Hangi Reformlar Yapıldı ?
6 Ekim 2013 21:39

Bilindiği üzere, malul sayılma ve malullük aylığı bağlanmasına ilişkin şartlar 5510 sayılı  Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 25, 26 ve 27 nci maddelerinde belirtilmiş olup; kişilerin malullük durumlarının tespiti, sağlık kurulu raporu düzenlenmesi, rapora itiraz, kontrol muayenesi gibi işlemlerin nasıl yürütüleceği ise yönetmelikle belirlenmişti.

Bu çerçevede işlemler daha önceleri Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde yürütülmekteydi.

Ancak daha sonra Sosyal Güvenlik Kurumu ile Sağlık Bakanlığı, 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının maluliyetinin tespitine ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere bir buçuk yıllık bir çalışma sonucunda ortaklaşa bir yönetmelik hazırladı ve söz konusu Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği 3 Ağustos 2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 1 Eylül 2013 tarihinde yürürlüğe girdi. Arık maluliyetle ilgili işlemler 1 Eylül’den beri bu yönetmelik çerçevesinde yürütülmektedir.

Bu yeni yönetmelikle reform niteliğinde birçok değişiklik yapıldığından, başlıkta reform ifadesini kullandık. Aslında malulen emeklilik için gerekli olan sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı, iş göremezlik yani malullük oranı yukarıda belirttiğimiz üzere, 5510 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27 nci maddelerinde düzenlenmiş olup, bu şartlar halen devam etmektedir (Bkz. Malullük Sigortası – Malul Sayılma ve Aylık Bağlanmasının Şartları – Kontrol Muayenesi ve Diğer Konular). Yönetmelikle yapılan yeni düzenleme ve değişiklikler ise % 60 iş göremezlik yani malullük oranının tespitinde esas alınan hastalık ve rahatsızlıkları kapsamaktadır. Reformlar da bu konuda yapılmıştır.

Sosyal Güvenlik Kurumu da yayımladığı bültenin 59. sayısında, yapılan bu reformları tek tek sıralamıştır.

Söz konusu Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğiyle yapılan düzenlemeler ve getirilen yenilikler şunlardır;

Organ nakli yaptıran (kemik iliği nakli hariç) hastalara koşulsuz maluliyet hakkı verildi

Hayati öneme haiz kalp, akciğer, böbrek, ka­raciğer, bağırsak nakilleri sonrası kişinin fi­ziksel olarak güç gerektiren işlerde çalışması yapılan tedaviyi riske atmaktadır. Yapılan nakillerin sonlanması yüksek hayati risk içer­mektedir ve ölümle sonlanmasa da yakın ta­kip ve yüksek maliyetle sonuçlanmaktadır. Bu nedenlerle daha önceki yönetmelikte yer alma­yan bu organlarla ilgili nakil sonrası maluliyet hakkı yeni yönetmelikle getirildi.

Böbrek nakli sonrası uygulanan kontrol muayeneleri kaldırıldı

Eski yönetmelikte böbrek nakli yapılan hastala­ra bir yıl maluliyet hakkı veriliyordu. Değerlen­dirmede nakil yapılan böbreğin fonksiyonları normal sınırlarda ise maluliyet kaldırılıyordu. Nakil sonrası maluliyetin kaldırılma olasılığın­dan dolayı çoğu diyaliz hastası uygun böbrek bulunmasına rağmen böbrek naklinden uzak duruyordu. Bu da hasta için düşük yaşam kali­tesi, kurum için ise diyaliz ve ek tedavilerinden dolayı yüksek maliyet anlamına gelmekteydi. Bu düzenleme ile böbrek nakli olmaya teşvik edildi.

Tedavisi olmayan ağır hastalıklar

Kansere bağlı maluliyet kriterlerini taşımayan ancak gelişen komplikasyonlara bağlı çalışamayacak derecede ağır hastalara maluliyet hakkı getirildi. En sık görülen elektrolit bozuklukları bu maksatla maluliyet listesine eklendi.

Diyalize girmeyen kronik böbrek yetmezliği hastaları

Diyalize girmeyen ancak son dönem kronik böbrek yetmezlikleri olan hastalara; yeni yönetmelikte belirtilen kriterlerden en az bir komplikasyon gelişirse maluliyet hakkı verildi. Bu maluliyet maaşından faydalanmak isteyen ancak diyalize girmeyen hastaların sıklıkla başvurdukları diyalize erken başlama olayını engelleyebilecek bir düzenlemedir. Bu da hastalara yüksek yaşam kalitesi, Kurumumuza da düşük maliyet olarak yansıyacaktır.

Tüm kanser hastaları

Yeni yönetmelikle birlikte tüm kanserler organ organ tek tek ele alındı ve tek bir başlık altında toplandı. Ayrıca hangi kanserin hangi evresinde maluliyet hakkı getirildiği açık bir şekilde belirlendi. Hem sosyal bir problem olması ve hasta ve yakınları üzerinde psikolojik depremlere yol açması, yakın takip ve yoğun tedavi gerektir­mesi, uygulanan tedavilerden azami bir fayda sağlanılması maksadıyla ortalama tedavi süreleri göz önün­de bulundurularak bu tür hastalara 18 ay maluliyet hakkı getirildi. 18 ay maluliyet hakkı verilen hastalar 18.ayın sonunda yeni aldıkları sağlık kurulu raporlarıyla sahip oldukları kanser tipinin kriterlerine göre tekrar değerlendirmeye tabi tutularak maluliyetlerinin devam edip etmeyeceği karara bağlanacak.

Kan kanseri hastalarına kolaylık

Tedavi süresi tüm dünyada ortalama 24 aydır. 24 ay sonunda hangi kan kanseri tipi ise ona uygun hazırlanan ma­luliyet kriterlerine göre hastalar tekrar değer­lendirilecek.

Kemik iliği

Bu hastalara nedenine bakılmaksızın ortalama tedavi süresi boyunca yani 12ay maluliyet hakkı getirildi. 12. ayın sonunda hastalar kemik iliği nakline neden olan asıl hastalık neyse o hastalık için oluşturulan maluliyet kriterleri göz önünde bulundurularak tekrar değerlendirilecek.

Otizm

Kişinin çalışmasına olanak vermeyen çok sayıda, yaygın gelişimsel bozukluklar ve genetik hastalıklar hastalık listesinde yoktu. Yeni yönetmelikte bu tarz genetik hastalıklar ve gelişim bozuklukları hangi organ veya sistemi ilgilendiriyorsa o başlık altında güncel tıbbi bilgilere uygun bir şekilde oluşturuldu.

Nörolojik hastalıklar

Etkin hareket kabiliyeti bulun­mayan; tekerlekli sandalye, iki baston, iki kanadyen, walker vb. yardımcı ci­haz olmadan tek el desteğine rağmen yardım olmaksızın yürüyemeyen, standart toplu taşı­ma araçlarını kullanamayan, ince ve kaba hareket becerilerini etkin yapamayan, etki­lenmiş uzuvları kendine bakım veya günlük yaşam aktivitelerinde kullanamayan hastalar bu yeni yönetmeliğe göre malul olacaklar.

Parkinson, Alzheimer hastalığı

Demans, epilepsi (sara) gibi sık ve güncel nörolojik hastalıklar ayrıntılı bir şekilde düzenlendi. Travma sonrası stres bozukluğu ve Obsesif – Kompulsif bozukluk gibi sık görülen psikiyatrik hastalıklar için maluliyet kriterleri belirlendi.

Koroner arter hastalıkları

Koroner arter hastalıkları, kalp kapak hastalıkları, aritmiler, kalp yetmezliği gibi güncel ve sık görülen kardiyolojik hastalıklar ile ilgili maluliyet kriterleri ilk kez oluşturuldu.

Asrın hastalıkları olarak bilinen en sık ve ani ölüme neden olan, ölümle sonuçlanmasa da ağır fonksiyon kaybına yol açan, bu nedenle yakın takip ve yüksek maliyet gerektiren kalp hastalıkları eski yönetmelikte bir paragraf şeklinde ve güncel bilgilere uzak bir haldeyken yeni yönetmelikte her hastalık gurubu için ayrı ayrı değerlendirme kriterleri oluşturuldu.

Sindirim sistemi hastalıkları

Kanamaları, Ülseratif Kolit, Kaşeksi, Kronik Pank- reatit gibi eski yönetmelikte olmayan birçok has¬talık eklendi. Yeni yönetmelikte bu hastalıklar bağımsız başlıklar halinde modern sınıflamalara uygun bir şekilde genişletilmiştir.

Şeker hastalığına ilişkin maluliyet kriterleri genişletildi

En az üç organının orta ve ileri düzeyde bozulması maluliyet kriteri olarak kabul edildi.

Eski yönetmelikte şeker hastalığı başlığıyla herhangi bir kriter yoktu. Şeker hastalığına bağlı gelişen komplikasyonlar hangi organı veya sistemi ilgilen-diriyorsa o başlık altında değerlendiriliyordu. Yeni yönetmelikte ise şeker hastalığı ve hastalığa bağlı komplikasyonlar için bağımsız bir başlık oluşturuldu.

Astım

Uyku bozuklukları solunum sistemi hastalıkları için ilk kez maluliyet kriterleri oluşturuldu: Eski yönetmelikte tüm solunum sistemi hastalıkları (yüzden fazla hastalık) tek bir paragrafla genel olarak tarif edilmişken yeni yönetmelikte en sık görülen ve başvuru sebebi olan hastalıklar tek tek ele alınmış ve bağımsız değerlendirme kriterleri oluşturuldu.

Solunum yetmezliği solunum cihazlarını sürekli kullanan hastalar bakıma muhtaç olarak kabul edildi.

Verem hastaları

Tedaviye dirençli ve bulaşıcılığı yüksek olan verem hastalarına iki yıl süreyle maluliyet hakkı getirildi.

Birden fazla hastalık

Birden fazla hastalığın bir arada olduğu ve tedaviye rağmen sigortalının çalışma olanağının bulunmadığı durumlarda malul olabilme ile ilgili düzenleme yapıldı. Tek tek değerlendirildiğinde maluliyet kriterlerini karşılayamayan ancak bir bütün olarak değerlendirildiğinde kişinin çalışmasına ve normal yaşamını devam ettirmesine olanak vermeyen durumlarda hastalar kurul kararıyla malul olabilecek.

YORUMLAR

  1. DURSUN ERCAN dedi ki:

    Merhaba
    9.966 prim günüm ve emekli olmama 24 ayım kaldı. Şeker, tansiyon, bunlara bağlı nörolojik raporlu ilaçlar kullanmaktayım. SGK dan yazı alarak Sağlık Kurulu için randevu aldım. Eğer %60 malülen raporu verilir ise emekli aylığımda düşme olur mu?

    Saygılar