Sosyal Güvenlik Reformu – Reformun Tarihçesi – Reformla Gelen Yenilik ve Değişiklikler

Sosyal Güvenlik Reformu – Reformun Tarihçesi – Reformla Gelen Yenilik ve Değişiklikler
1 Şubat 2013 20:29

SOSYAL GÜVENLİK REFORMUNUN TARİHÇESİ-01.10.2008 Ülkemizde işçiler, kendi adına bağımsız çalışanlar, devlet memurları , banka çalışanları, ticaret odası çalışanlarının sosyal güvenlik hakları farklı Kanunlarla farklı kurumlar tarafından sağlanmakta ve uygulamada kesimler arasında farklılıklar, eşitsizlikler, karışıklıklar oluşmakta;

Ayrıca hiçbir sosyal güvencesi olmayan küçümsenemeyecek sayıda insan da bütün haklardan mahrum kalmakta, özellikle sağlık hizmetinden faydalanamamakta, sadece bir kısmı yeşilkart uygulamasından yararlanmaktaydılar.

Sosyal Güvenlik Reformu bütün bu problemleri ortadan kaldırmak, sosyal güvenlik kuruluşlarını tek çatı altında toplamak, Genel Sağlık Sigortası uygulaması ile doğumdan ölüme kadar herkesin sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlamak, bütçede kara delik haline gelen sosyal güvenlik açıklarını asgariye indirerek ortadan kaldırmak amacını taşıyordu.

Reformu üç kanuni düzenleme oluşturmaktaydı. Bunlar;

-Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu

-Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

-Sosyal Yardımlar ve Primsiz Ödemeler Kanunu’nun dan oluşmaktaydı.

Bunlardan ilki olan ve sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplayan 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu 20.05.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi ve böylece süreç başladı, devamında da SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tarihe karışarak tek çatı sağlanmış oldu.

İkinci kanuni düzenleme olan ve reformun uygulamaya yönelik anayasasını oluşturan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ise önce tekrar görüşülmek üzere Cumhurbaşkanı tarafından veto edilerek meclise geri gönderildi. Ancak Kanun mecliste aynen kabul edilince Cumhurbaşkanı tarafından da onaylandı ve 16.06.2006 tarihli Resmi Gazetede 01.01.2007 tarihinde yürürlüğe girmek üzere yayımlandı. Ancak bu defa söz konusu Kanunla ilgili olarak Cumhurbaşkanı ve Anamuhalefet Partisi tarafından Anayasa mahkemesinde iptal davası açıldı. Anayasa Mahkemesi de 30.12.2006 tarihli ve 26392 sayılı 5. Mükerrer Resmî Gazetede yayınlanan 15.12.2006 tarihli E: 2006/111 ve K: 2006/11 sayılı kararı ile Kanunun birçok maddesini iptal etti ve bazı maddelerinin yürürlüklerini durdurdu. Bunun üzerine Kanunun 01.01.2007 olan yürürlük tarihi önce 01.07.2007 tarihine, daha sonra 01.01.2008 tarihine ve son olarak da 01.06.2008 tarihine ertelendi. En sonunda ise 08.05.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5754 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda bir çok değişiklik yapıldı, Anayasa Mahkemesince iptal edilen maddeler yeniden düzenlendi ve Kanunun yürürlük tarihi de 2008 yılı Ekim ayı başı olarak belirlendi. 01.10.2008 tarihinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlüğe girmesi ile de Sosyal Güvenlik Reformu ve dolayısıyla Genel Sağlık Sigortası yürürlüğe girmiş oldu.

Üçüncü kanuni düzenleme olan Sosyal Yardımlar ve Primsiz Ödemeler Kanunu ise henüz Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkmamış olup, bu kanuni düzenlemenin de hayata geçmesiyle Sosyal Güvenlik Reformunun üçlü sac ayağı tamamlanmış olacak.

SOSYAL GÜVENLİK REFORMUYLA GELEN YENİLİKLER – DEĞİŞİKLİKLER:

1-BÜTÜN ÇALIŞANLAR AYNI ÇATI ALTINDA TOPLANDI

Önceki sisteme göre işçiler SSK’ya, kendi adına bağımsız çalışanlar Bağ-Kur’a, devlet memurları ise Emekli Sandığına tabiyken Sosyal Güvenlik Reformu ile tüm çalışanlar Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi hale getiriliyor, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 maddesi a bendinde hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar yani işçiler (4/a), b bendinde köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar yani Bağ-Kur’lular (4/b), c bendinde ise kamu idarelerinde çalışanlar yani devlet memurları (4/c) belirtiliyor.

2-BAĞ-KURLULAR AÇISINDAN DEĞİŞİKLİKLER

Sosyal Güvenlik reformu ile Bağ-Kur’lular açsından bir çok değişiklik getirecek.

Yürürlükteki uygulamaya göre Bağ-Kur mevzuatında halen 24 gelir basamağı var. Yeni uygulama ile Bağ-Kur’daki ‘basamak sistemi’ kaldırılarak beyan sistemi getirilecek, böylece, Bağ-Kur’lulara, beyan edecekleri gelir üzerinden prim ödeme imkanı sağlananacak.

Yeni uygulamayla Bağ-Kurlular’da iş kazası ve meslek hastalığı durumlarında diğer sigortalıların yararlandığı haklardan yararlanacaklar, iş kazası gibi durumlarda geçici iş göremezlik ödeneği alabilecekler, Bağ-Kur’luların kız çocukları da evlenme ödeneğinden yararlanabilecek, ayrıca iş kazası, meslek hastalığı, acil haller gibi durumlarda, Bağ-Kur’lunun sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için, borcunun olup olmadığına bakılmayacak.

Bağ-Kur’luların halen yüzde 40 olan prim oranı, reformla birlikte yapılan işin tehlikesine göre yüzde 33.5’a kadar indirilecek.

Mevcut uygulama ya göre Bağ-Kur’luların, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için hiç prim borçlarının bulunmaması gerekmektedir. Reformla birlikte Bağ-Kur sigortalıları 60 günlük prim borcunun bulunması halinde bile, sağlık yardımlarından yararlanabilecek.

Bağ-Kur’lulara sağlık sigortası kapsamında yapılacak tedavi nedeniyle il dışına sevk edilmesi halinde yol ve refakatçi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanması sağlanacak.

Mevcut uygulamaya göre SSK’lılara ödenmekte olan emzirme yardımından reform yürürlüğe girdiğinde Bağ-Kur’lularda yararlanabilecek. Emzirme ödeneğinin miktarı, sosyal tarafların da temsil edildiği Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu Kararı ve Bakan onayı ile belirlenecek.

3-EMEKLİLİK YAŞI VE PRİM ÖDEME GÜN SAYISI YÜKSELECEK

Sosyal Güvenlik Reformu uygulamaya girdiğinde, ilk defa kanun kapsamında sigortalı olacaklar için emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde 60 olacak ve emeklilikte aranan bu 58-60 yaş şartı kademeli olarak uygulamaya geçecek. Buna göre emeklilikte; 1 Ocak 2036 ile 31 Aralık 2037 tarihleri arasında kadınlarda 59, erkeklerde 61; 1 Ocak 2038 ile 31 Aralık 2039 tarihleri arasında kadınlarda 60, erkeklerde 62, 1 Ocak 2040 ile 31 Aralık 2041 tarihleri arasında kadınlarda 61, erkeklerde 63; 1 Ocak 2042 ile 31 Aralık 2043 tarihleri arasında kadınlarda 62, erkeklerde 64; 1 Ocak 2044 ile 31 Aralık 2045 tarihleri arasında kadınlarda 63, erkeklerde 65; 1 Ocak 2046 ile 31 Aralık 2047 tarihleri arasında kadınlarda 64, erkeklerde 65 yaş şartı uygulanacak. Kadın ve erkeklerde 2048 yılından sonra ise emeklilik yaşı 65’de eşitlenecek.

Prim ödeme gün sayısı ise işçiler için (4/a) 7000 gün’den en az 7200 gün’e çıkacak, BAĞ-KUR’lular (4/b) ve devlet memurları (4/c) için ise prim ödeme gün sayısı en az 9000 güne çıkacak.

Yaş hadlerinin uygulanmasında yukarıda belirtilen prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan yaş hadleri esas alınacak.

Çalışma gücündeki kayıp oranı, % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün, çalışma gücündeki kayıp oranı % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar ise en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün uzun vadeli sigorta kolları primi ödemiş olmaları şartıyla 58-60 yaş şarı aranmaksızın emekli olabilecekler.

Doğuştan özürlü olan devlet memurları, 15 yıllık hizmetlerinin ardından istemeleri halinde emekli olabilecek.

Bakıma muhtaç çocuğu bulunan sigortalı kadınlar, 20 yıl çalıştıktan sonra 25 yıl çalışmış gibi kabul edilerek emekli olabilecek.

4-KISMİ YAŞLILIK AYLIĞI

BAĞ-KUR’lular, 8 Eylül 1999 tarihinden 30 Nisan 2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılan kadınlar 58, erkekler ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 yıl sigorta primi ödemiş olması veya kadınlarda 60, erkeklerde ise 62 yaşını doldurmuş olup, en az 15 yıl malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta primi ödenmesi şartıyla kısmi yaşlılık aylığından yararlanacaklar. Söz konusu süre içinde ilk defa sigortalı olan devlet memurlarında ise kısmi yaşlılık aylığından yararlanmada, kadınlar 58, erkekler 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olma veya 61 yaşını doldurmuş ve en az 15 yıl prim ödemiş olma şartı aranacak.

5-MALULLÜK AYLIĞI BAĞLAMA KOŞULLARI

Sosyal Güvenlik Reformu uygulamaya girdiğinde; işçiler (4/a) ve Bağ-Kur’lular (4/b) çalışma gücünün veya iş kazası yada meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını, memurlar (4/c) ise çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiklerinde malûl sayılacaklar, bu kişiler en az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla malullükten emekli olabileceklerdir. Ancak, Bağ-Kur’lular (4/b) kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartı aranacaktır.

Malullük aylığı almaktayken, kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatına göre çalışmaya başlayanların malullük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilecek, Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında, bunların prime esas kazançları üzerinden kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile Genel Sağlık Sigortasına ait prim alınacaktır.

Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60’ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamayacaktır.

Keyif verici içki ve her çeşit madde kullanımı ya da intihara teşebbüs sonucu sakat kalanlar, vazife malullüğü hükümlerinden yararlanamayacak.

6-ÖLÜM AYLIĞI BAĞLAMA KOŞULLARI

Sosyal Güvenlik Reformu yürürlüğe girdiğinde, hak sahiplerinin ölüm aylığından yararlanabilmesi için Bağ-Kur’lular (4/b) ve devlet memurlarında (4/c) en az 1800 gün , işçilerde (4/a) ise her türlü borçlanma süresi hariç, en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeme şartı aranacak. Ayrıca malullük aylığında olduğu gibi, genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin borcu bulunan Bağ-Kur ‘lu hak sahibine ölüm aylığı bağlanmayacak.

Ölen sigortalının dul eşine hesaplanan aylığının yüzde 50’si bağlanacak, dul eşin aylık bağlanmış çocuğu yoksa, sigortalı olarak çalışmıyor veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık da almıyorsa, aylık bağlama oranı yüzde 75 olacak.

Kanun kapsamında çalışmayan veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanlar; Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılanlar; yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlara ise ölen sigortalının hesaplanan aylığının yüzde 25’i bağlanacak.

7-AYLIK BAĞLAMA ORANI

Aylık bağlama oranı, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının, her 360 günü için yüzde 2 olarak uygulanacak, Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınacak, ancak aylık bağlama oranı, yüzde 90’ı geçemeyecek dolayısıyla da aylık bağlama oranı düşmüş olacak. Ancak 30 Nisan 2008’den önce sigortalılığı başlamış olanların hak kaybını önlemek için yüzde 2 olan aylık bağlama oranı 10 yıl tamamlanıncaya kadar yüzde 3 olarak uygulanacak, 30 Nisan 2008’den itibaren sisteme giren sigortalılarda uygulanacak olan aylık bağlama oranı ise yüzde 2 olacak, böylece 30 Nisan 2008 ile kanunun yürürlüğe gireceği 1 Ekim 2008 tarihi arasında sigortalı olanların, eski mevzuattan yararlanmasının önüne geçilmiş olacak.

Emekli aylıklarının hesaplanmasında kullanılan güncelleme katsayısı, her yılın aralık ayında açıklanan TÜFE ile o yılın GSYİH gelişme hızının yüzde 30’unun toplamına bir tam sayının ilave edilmesiyle bulunacak.

8-TABAN AYLIĞI VE AYLIKLARIN ALT SINIRI

Hem eşinden hem de ana veya babasından ölüm aylığına hak kazananlar, eşinden ya da anne ve babasından bağlanacak aylığın sadece birini tercih edebilecek. Bu kural, evliliğin ölüm nedeniyle sora ermesi durumunda, sonraki eşinden gelire hak kazananlara da uygulanacak.

Bağlanan gelir ve aylıklar; her yılın Ocak ve Temmuz aylarından geçerli olmak üzere, bir önceki 6 aylık dönemlere göre TÜİK tarafından açıklanan en son temel yıllık tüketici fiyatları genel endeksindeki değişim oranı kadar artırılarak belirlenecek.

Sigortalıya bağlanacak aylıklar ile ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas olan tutar, çalışma sürelerindeki her yıl için tespit edilen prime esas günlük kazancın alt sınırları dikkate alınarak ortalama aylık kazancın yüzde 35’inden az olmayacak. Eşi ve çocuğu olan sigortalılara bağlanacak olan alt sınır aylığı ise ortalama aylık kazancının yüzde 40’ndan az olamayacak

İş kazası sonucu başkasının sürekli bakımına muhtaç durumda olan sigortalıya bağlanacak olan sürekli iş görememezlik gelirinin alt sınırı, yüzde 70’den yüzde 85’e yükseltilecek.

Hak sahibi olan kişilerin aylıkları; hak sahibi 1 kişi ise alt sınır aylığının yüzde 80’inden, hak sahibi 2 kişi ise de yüzde 90’ından az olamayacak.

Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmi aylıklar için bu kural uygulanmayacak.

9-KASTEN ÖLDÜRENE AYLIK BAĞLANMAYACAK

Ölen sigortalıların hak sahiplerinden, kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya iş göremez ve malul hale getirdiği mahkeme kararıyla belgelenen kişiye, gelir ve aylık bağlanmayacak. Daha önce ödenen gelir ve aylıklar ise geri alınacak.

10-BAĞ-KUR’LULAR DA İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI SİGORTASINDAN YARARLANACAK

Mevcut uygulamaya göre Bağ-Kur’lu (4/b) çalışanlar için iş kazası veya meslek hastalığı sigortası söz konusu değilken Sosyal Güvenlik Reformu ile onlar da bu hakka kavuşacak.

11-EMZİRME ÖDENEĞİ UYGULAMASI YAYGINLAŞTIRILACAK

Sigortalıya, hastalık ve analıktan dolayı ortaya çıkan iş görememezlik süresince, günlük iş görememezlik ödeneği verilecek.

Emzirme ödeneğinden sigortalı kadın, sigortalı erkeğin çalışmayan eşi ile Bağ-Kur’lular da yararlanacak. Bu kişilere, çocuğun yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve SGK Yönetim Kurulunca belirlenen, bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilecek.

Emzirme ödeneğinden yararlanmak için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olma şartı aranacak.

Genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borcunu ödemeyen Bağ-Kur’lu, emzirme ödeneğinden yararlanamayacak.

İş görememezliğine neden olan rahatsızlık ve hastalık nedeniyle sigortalılığı sona erenler de işten ayrıldığı tarihten itibaren 300 gün içinde çocukları doğarsa, analık sigortası haklarından yararlanacak. Doğum tarihinden önceki 15 ay içinde en az 120 gün prim ödeyen bu kişilere, emzirme ödeneği verilecek.

İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek iş göremezlik ödeneği; yataklı tedavilerde günlük kazancının yarısı, ayakta tedavilerde ise üçte ikisi tutarında olacak.

12-EVLENME VE CENAZE YARDIMI

Hak sahiplerine verilecek cenaze yardımı tutarı, SGK Yönetim Kurulunun teklifi ve Bakan’ın onayıyla belirlenecek. Kız çocukları, aylık veya gelirinin 2 yıllık tutarı kadar evlenme yardımı alacak. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin, aylığının kesildiği tarihten itibaren 2 yıl içinde yeniden hak sahibi olması halinde, 2 yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmayacak. Bu durumda olanlar, bu kanun veya bu kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanmış olan kişiler kapsamında, genel sağlık sigortalısı sayılacak.

13-FİİLİ HİZMET ZAMMININ KAPSAMI DARALTILACAK

Sosyal Güvenlik Reformu uygulamaya girdiğinde, gazeteci ve infaz koruma memurlarının da aralarında bulunduğu bazı iş kollarında, kamuoyunda ”yıpranma payı” olarak bilinen fiili hizmet zammı kaldırılacak. Gazeteciler, milletvekilleri, PTT dağıtıcıları, infaz koruma memurları, Tarım Bakanlığı Zirai Mücadele ve Karantina Teşkilatı ile Veteriner Teşkilatında görev yapanlar, Devlet Tiyatrosu sanatçıları, hava yollarındaki uçucu personel, lokomotif makinistleri, gemi adamları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyeleri de fiili hizmet zammından yararlanamayacak.

TSK, emniyet ve MİT mensupları ile dalgıçlar, radyoaktif maddelerle yapılan işlerde çalışanlar, asit üretimi yapılan yerlerde, demir ve çelik fabrikalarında ve kurşun izabe fırınlarında çalışanlara ise bir yılda 90 gün fiili hizmet zammı verilecek. Kurşun ve arsenik işleri, cam fabrikaları, çimento fabrikaları, kok fabrikaları ve termik santralleri, alüminyum fabrikaları, döküm fabrikaları ile itfaiye ve yangın söndürme işlerinde çalışanlar ise 60 günlük fiili hizmet zammından yararlanacak.

Fiili hizmet zammından yararlanmak için belirtilen iş kollarında en az 10 yıl (3600 gün) çalışma koşulu aranacak. Yer altında çalışanlarda ise bu süre, 5 yıl (1800 gün) olacak.

Yer altında çalışanlar hariç, fiili hizmet zammı almaya hak kazanılan süre, 5 yıldan 3 yılı indirilecek ve bu süre emeklilik yaş haddinden düşülecek.

Fiili hizmet süresi kaldırılan meslek gruplarının şu ana kadar kazandıkları süreler, 3600 gün koşuluna bakılmaksızın yaşlarından düşürülecek.

Subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlara, seferberlik ve savaş hallerinde her 1 yıla 1 yıl itibari hizmet süresi zammı verilecek. Birleşmiş Milletler Barış Gücünde görev alan polisler de bu haktan yararlanacak.

14-EMEKLİLERİN YENİDEN ÇALIŞMASI

Tarımsal faaliyette bulunanlar hariç, yeniden çalışmaya başlayan emekli kişilerin yaşlılık aylıkları kesilecek. Bu kişilerden prime esas kazançları üzerinden kısa ve uzun vadeli sigorta kolu primi ile genel sağlık sigortası primi alınacak. Bunlardan işten ayrılan veya iş yerini kapatarak yaşlılık aylığı talep eden kişilere, yaşlılık aylığı yeniden hesaplanarak ödenecek.

SSK emeklileri ise yüzde 31 ile yüzde 36.5 oranında sosyal güvenlik destek primi ödemeleri durumunda maaşları kesilmeden çalışabilecekler. Bu oranın dörtte biri çalışandan, dörtte üçü ise işverenden alınacak.

Bağ-Kur’dan emekli olup yine Bağ-Kur kapsamında iş yapan kişiler, yaşlılık aylığı kesilmeden yüzde 12 oranında sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışabilecek. Bu oran, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren her yıl 1 puan artırılarak yüzde 15’e çıkacak.

Kesilecek olan sosyal güvenlik destek primi tutarı, Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınacak sosyal güvenlik destek priminden fazla olamayacak. Bu kişilerden kısa vadeli sigorta kolları primi alınmayacak.

15-YURT DIŞINA GÖTÜRÜLEN TÜRK İŞÇİLERİ

Türkiye ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde işverenler tarafından çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri, kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerine tabi olacak. Bu kişiler, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanabilecek. Bu kapsamda isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortalı primi alınmayacak.

16-İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIK

Sosyal Güvenlik Reformu yürürlüğe girdiğinde isteğe bağlı sigortalı olma hakkından yararlanabilmek için, Türkiye’de yasal olarak ikamet etmek, 18 yaşını doldurmuş bulunmak, 5510 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte, ay içerisinde 30 günden az çalışmak veya son bir yıl içinde 360 günden az çalışmış olmak ya da tam gün çalışmamak, kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak ve son olarak da İsteğe Bağlı Sigorta Giriş Bildirgesiyle kuruma başvuruda bulunmak şartları aranacak, şu an SSK isteğe bağlı sigortalılığı için geçerli olan aranan 1.080 gün prim ödeme koşulu aranmayacaktır. İsteğe bağlı sigortadan sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk vatandaşları da yararlanabilecektir.

Ayrıca ay içerisinde 30 günden az veya kısmi süreli (part-time) çalışan sigortalılar da aylık çalışma gün sayılarını 30 güne tamamlayacak şekilde isteğe bağlı sigorta primi ödeyebilecekler. Buna göre, ay içerisinde 30 günden az çalışan veya kısmi süreli (part time) çalışan sigortalıların primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenecek ve eklenen bu süreler, (4/b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilecektir.

Burada Sosyal Güvenlik Reformu ile gelen en büyük değişiklik uyarınca, işçi (4a) ve memur (4c) statüleri için Kanun yürürlüğe girdikten sonra isteğe bağlı sigortalılık uygulaması sona erecektir. Dolayısıyla isteğe bağlı olarak prim ödenen süreler bugünkü anlamda Bağ-Kur (4b) kapsamında değerlendirilecektir. Diğer önemli bir değişiklik ise ödenen prim miktarıyla ilgili olacaktır. Şu an itibariyle isteğe bağlı sigorta prim oranı %25 iken, yeni uygulama yürürlüğe girdiğinde isteğe bağlı sigorta primi, prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın yüzde 32’si olacak ve isteğe bağlı sigortalılar da sağlık yardımlarından yararlanacaklardır.

Bunun yüzde 20’si malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, yüzde 12’si ise genel sağlık sigortası primini kapsayacak.

İsteğe bağlı sigortalılar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, genel sağlık sigortalısı sayılacak ve genel sağlık sigortası primi ödeyecek.

Türkiye’de 1 yıldan az ikamet eden yabancı ülke vatandaşları, genel sağlık sigortası kapsamında tutulacak.

İsteğe bağlı sigortalıların zorunlu sigortalılık nedeniyle prim borcunun bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya tabi ödenen primler, öncelikle zorunlu sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına mahsup edilecek.

17-ÇİFTÇİNİN PRİMİ ÜRÜNDEN ALINACAK

Tarımsal faaliyette bulunanların prim borçlarını, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek kaydıyla yüzde 1 ile yüzde 5 oranları arasında kesinti yapılmak suretiyle tahsil etmeye SGK yetkili olacak.

18-SAĞLIK HİZMETLERİNDE KATILIM PAYI UYGULAMASINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

Mevcut uygulamada devlet memurlarından muayenelerde katılım payı alınmazken, Sosyal Güvenlik Reformu yürürlüğe girdiğinde; ayakta tedavilerde hekim ve diş hekimi muayenesinde tüm sigortalılardan 2 YTL katılım payı alınacak. Ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri ile ayakta tedavide sağlanan ilaçlardaki katılım payı ise gereksiz kullanımı azaltmak amacıyla prime esas kazanç, gelir ve aylıkların tutarı gibi ölçütler dikkate alınarak, yüzde 10 ile yüzde 20 arasında olacak.

Genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin diş tedavileri ve diş protezinden ise katkı payı alınmayacak.

19-SAĞLIK HİZMETLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER

Sosyal Güvenlik Reformuyla birlikte, hastaneler tarafından keyfi olarak fark ücret alma uygulamasına sınır getirilecek, özel ve vakıf hastanelerinin, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, sağlık hizmetlerinin maliyeti, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterleri dikkate alınarak, bu bedellerin bir katına kadar alınabilecek ilave ücretin tavanını belirlemeye, Bakanlar Kurulu yetkili olacak. Bu tavan dahilinde alınabilecek ilave ücret oranları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenecek.

Kamu idaresi hastanelerince sevk edilme koşuluyla, gazi ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden ilave ücret almayacak.

Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen eşdeğer ilaçların, azami fiyatı ile kişinin talep ettiği eşdeğer ilacın fiyatı arasında oluşacak fark ile optik için tavan uygulanmayacak.

Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları, otelcilik hizmeti ile istisnai sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden ilave ücret talep edebilecek. Kurum, öğretim üyeleri için alınacak ilave ücret için bir tavan belirleyebilecek.

Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı ödenecek. Sözleşmeli ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde, sözleşmeli sağlık hizmetleri sunucuları ise Kurumun belirlediği sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi bir ilave ücret talep edemeyecek.

Yabancı ülke vatandaşlarının, genel sağlık sigortalısı olmadan önceki kronik hastalık giderleri karşılanmayacak. BAĞ-KUR’lu ve Türkiye’de ikamet eden ve başka bir ülke mevzuatı kapsamında bulunmayan yabancı ülke vatandaşları, son 1 yıl içinde 60 gün genel sağlık sigortası primi ödemeleri şartıyla sağlık hizmetlerinden yararlanacak.

Zorunlu sigortalılıkları sona eren SSK’lılar ise 10 gün süreyle sağlık hizmeti alabilecek. Ancak bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten, geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, prim borcu olup olmadıklarına bakılmaksızın, aileleriyle birlikte 90 gün süreyle sağlık hizmetlerinden yararlandırılacak.

Sigortalıların Türkiye’de yapılamayan tetkikleri, yurt dışında yaptırılabilecek. Doku ve kök hücre tedavilerinde, sigortalılardan katılım payı alınmayacak.

Yurt dışında yapılan tedavilerde, gidilen kuruluşun talebi doğrultusunda, sağlık hizmetinin bedeli için avans ödenebilecek.

20-HASTANELER SINIFLANDIRACAK

Sigortalıların sağlık hizmetinden yararlanmaları için muayene ve tedavi edildikleri yerleşim yeri dışına yapılan sevkinde ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin kurumca ödenecek tutarlarını belirlemeye, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu yetkili olacak. Komisyon; tıp eğitimini, hizmet basamağını, altyapı ve kaynak kullanımı ile maliyet unsurlarını dikkate alarak, sağlık hizmeti sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak üzere ayrı ayrı sınıflandırabilecek.

Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu, finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin kurumca ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu il ve basamak, devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağladığı sübvansiyonlar, maliyet-etkinlik ölçütleri, genel sağlık sigortası bütçesi gibi kriterleri dikkate alarak, her sınıf için tek tek veya gruplandırarak belirlemeye yetkili olacak.

Komisyon bu konuda, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile dernek, vakıf, federasyon, konfederasyon ve kamu niteliğindeki meslek kuruluşlarından görüş alabilecek.

21-GÖTÜRÜ BEDELLE HİZMET ALIMI

Sosyal Güvenlik Kurumu, kamu idarelerince verilecek sağlık hizmetlerini, götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle de sağlamaya yetkili olacak. Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları, sözleşmede belirtilen götürü bedel karşılığında genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere, sözleşme kapsamında verilmesi gereken her türlü sağlık hizmetini sunmakla yükümlü olacak ve sözleşmede belirtilen götürü bedel dışında Kurumdan veya genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, kanunda belirtilen ilave ücretler ve katılım payları dışında ayrıca bir bedel talep edemeyecek.

Götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle temin edilen hizmetler için Kuruma ayrıca fatura ve dayanağı belge gönderilmeyecek. Bu konularla ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa belirlenecek.

Sağlık hizmeti sunucularına, tahakkuk etmiş alacaklarının yüzde 70 ile yüzde 85’i arasındaki tutar, faturaların teslim tarihinden itibaren en geç 45 gün içinde, alacaklarından kesilmek üzere avans olarak verilecek. 90 gün içinde de fatura ve belgelerin incelenmesi tamamlanarak geri kalan tutar ödenecek.

22-GENEL SAĞLIK SİGORTASI UYGULAMASI

Sosyal Güvenlik Reformu ile hayata geçecek Genel Sağlık Sigortası Uygulaması ile;

İstisnasız tüm çocukların 18 yaşına kadar, hiçbir şart aranmaksızın sağlık hizmetlerinden yararlanması sağlanacak, SSK, Bağ-Kurlu ve devlet memurlarının yanı sıra, bunların dışında kalıpta sigortalı sayılmayanlardan, harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar, vatansızlar ve sığınmacılar, 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler, 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler, Harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar, 442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilen kişiler ile aynı Kanunun ek 16 ncı maddesine göre aylık alan kişiler, 2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler, 4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler, 5510 sayılı Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık alan kişiler, yukarıdaki belirtilenlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar genel sağlık sigortalısı sayılacaklardır.

Genel sağlık sigortası primi kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olanlar için prime esas kazancının yüzde 12’si olacak. Bu primin yüzde 5’i sigortalı, yüzde 7’si ise işveren hissesinden oluşacak. Kamu idarelerinde çalıştırılan mevsimlik işçilerin, iş sözleşmelerinin askıda kaldığı aylara ait genel sağlık sigortası primi, günlük kazancın alt sınırının 30 günlük tutarı üzerinden ilgili kamu idaresince ödenecek. Aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı, brüt asgari ücretin üçte birinden az olanların primleri devlet tarafından karşılanacak. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

  1. Oğuz dedi ki:

    Merhaba efendim ben sigortasız çalışıyor söylüyoruz yapmıyorlar efendim bana bir yarcimdi olursanız sevinirim teşekkürler ederim

    1. Admin dedi ki:

      İşyerinin bağlı olduğu SGK Müdürlüğüne şikayet dilekçesi verebilirsiniz. İkinci seçenek e-Devlet SGK sayfasından kendi sigorta bildiriminizi kendiniz de yapabilirsiniz.

  2. Gülten ökkeş dedi ki:

    Ben 21yıl ev işinde çalıştım herdefasinda sigorta istedim yapmadılar daha sonra tiroid kanseri oldum ve 8yildır çalışmıyorum beni hiç arayıp sormadılar ben nasıl bir yol izlerim bana yardımcı olurmusunuz şu anda ben yüzde 86 engelli yim .teşekkür ederim