Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Önemli Değişiklikler Yapıldı-17.04.2012

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Önemli Değişiklikler Yapıldı-17.04.2012
30 Mart 2013 20:31

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yürütülen iş ve işlemler, çok sayıda kanun, yönetmelik, tebliğ, genelge ve genel yazılarda yer alan usul ve esaslar çerçevesinde yürütülmektedir. Ancak bunlar arasında en önemlileri 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’dir.

5510 sayılı Kanunda son bir yıl içerisinde 6111, 6191, 6270 ve 6283 sayılı kanunlarla önemli değişiklikler yapılmıştır (25/02/2011, 04/08/2011, 26/01/2012, 05/03/2012, 08/03/2012). Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği de 5510 sayılı Kanunun 107 nci maddesine dayanılarak çıkarıldığından, bu Kanunda herhangi bir değişiklik yapıldığında buna paralel olarak Yönetmelikte de zaman zaman değişiklikler yapılmaktadır.

Kamu oyunda Torba Yasa olarak bilinen 6111 sayılı Kanun ve daha sonra getirilen düzenleme ve değişiklikler doğrultusunda 2/3/2011 ve 16/6/2011 tarihlerinde söz konusu Yönetmelikte bazı değişiklikler yapılmıştı. Bu defa 17/04/2012 tarihli ve 28267 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin yirmi ayrı maddesinde değişiklik yapıldı, ayrıca Yönetmeliğe geçici 30 ve 31 inci maddeler eklendi.

Yapılan değişiklikler aşağıda yer almaktadır.

• 665 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun (teşkilat kanunu) 2, 12 ve 13 üncü maddelerinde yapılan değişiklikle, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına bağlı Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü, Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü ismiyle iki yeni genel müdürlük olarak teşkilatlandırılmıştı (02/11/2011 tarihli haber). Bu doğrultuda Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde yer alan Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü ibaresi, Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü olarak değiştirildi.

• Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına bağlı Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile lağvedilerek bu Genel Müdürlük tarafından yürütülen iş ve işlemler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na devredildiğinden, bu doğrultuda Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 20 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan, sigortalılar için oluşturulan hizmet kütüğündeki kayıtlarla ilgili “Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğünce yapılacak işlemler için de bu kayıtlar kullanılabilir.” cümlesi Yönetmelikten çıkarıldı.

• Yönetmeliğin 26 nci maddesi ikinci fıkrasında “Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının işyerinde yaptıkları durum tespiti sırasında, sigortalı, işyerinde çalışan diğer sigortalılar, işyeri mahallinde bulunanlar veya işveren beyanına dayanılarak yaptıkları ve tespit tarihinden önceki bir yıllık süreye ilişkin hizmetler de sigortalılıkta dikkate alınır.” hükmü yer almaktaydı. Bu fıkraya “Bir yıllık süreyi aşan sigortalı çalışmalar ise her zaman düzenlenebilir nitelikte olmayan kanunen geçerli kayıt ve belgeler ile kanıtlanmak şartıyla dikkate alınabilir.” şeklindeki hüküm eklendi. Böylece, Sosyal Güvenlik Kurumu denetmenleri ve müfettişleri tarafından sigortasız çalışanlarla ilgili olarak işyerinde yapılan durum tespiti sonucunda, her zaman düzenlenebilir nitelikte olmayan kanunen geçerli kayıt ve belgeler ile kanıtlanmak şartıyla sigortalıya geriye dönük olarak bir yıldan fazla hizmet kazandırılabilecek.

• Yönetmeliğin 39 uncu maddesinde, sigortalılara Kurumca yetki tanınan işyeri hekiminin 2 (iki) güne kadar istirahat verebileceği hükmü yer almaktaydı. Söz konusu 39 uncu maddenin beşinci ve yedinci fıkrasında değişiklik yapıldı. Buna göre artık sigortalılara sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilen işyeri hekimleri iki güne kadar istirahat verebilecek. Zaten daha önce yapılan mevzuat değişikliği ile işyeri hekimi yetkilendirme ve diğer işlemler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmeye başlanmıştı (12/12/2012 tarihli haber).

Öte yandan, SGK tarafından 25/05/2010 tarihinde yayımlanan 2010/66 sayılı Genelgede, sigortalılara istirahat raporu verildiği, buna karşılık sigortalının işyerinde çalışmadığına dair bildirimin işveren tarafından yapılmadığının Kurumca tespiti halinde, işverene söz konusu bildirimi beş gün içinde yapması konusunda Kurumca yazı gönderileceği, yazının işverene tebliğ edildiği tarihten itibaren işverenin 5 (beş) gün içerisinde sigortalının işyerinde çalışmadığına dair bildirimi yapmaması halinde işverene idari para cezası uygulanacağı belirtilmişti (27/05/2010 tarihli haber).

Ancak, söz konusu 39 uncu maddenin yedinci fıkrası “Kurumca yetkilendirilen tek hekim veya sağlık kurulu tarafından verilecek istirahatler, örneği Kurumca belirlenen belge ile elektronik ortamda Kuruma gönderilir. Gönderilen bu belge işverence görüntülenebildiğinden, çalışılmadığına dair bildirimin Kuruma gönderilmesi için yapılan tebligat yerine geçer.” şeklinde değiştirildiğinden, sigortalının işyerinde çalışmadığına dair bildirimin işveren tarafından yapılmaması halinde artık Kurumca işverene bildirimin yapılması yönünde herhangi bir yazı gönderilmeden idari para cezası uygulanabilecek.

Ayrıca sigortalıların iş göremezlik raporları elektronik ortamda ilgili sağlık Kurum ve Kuruluşları tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderileceğinden, böylelikle geçici iş göremezlik ödenekleri yani rapor paraları sigortalılara daha erken ödenecek.

• Yönetmeliğin geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesiyle ilgili 40 ıncı maddesinde değişiklik yapıldı. Buna göre;

– 5510 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesine göre tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz (işçi) olarak çalışan sigortalılar; iş kazası geçirmeleri halinde, iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olmaları yani sigortalılıklarının başlamış olması ve sigortalılıklarının sona ermemiş olması şartıyla geçici iş göremezlik ödeneği alabiliyorlardı. Bu şartlara prim ve prime ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması şartı da eklendi. Dolayısıyla bu kapsamdaki tarım sigortalılarının iş kazası halinde geçici iş göremezlik ödeneği alabilmeleri için, iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olmaları ve sigortalılıklarının sona ermemiş olması şartının yanında Kuruma prim ve prime ilişkin herhangi bir borcunun bulunmaması şartı da aranacak.

– Dokuzuncu fıkrası uyarınca geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi esnasında 4/a kapsamındaki (işçi) sigortalının;

a) İstirahatlı olduğu dönemde işyerinde çalışıp çalışmadığının,

b) Kazanç hesabına giren döneme ilişkin aylarda, prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemelerinin,

c) Viziteye çıktığı/istirahatın başladığı tarih itibarıyla prim ödeme hâlinin devam edip etmediğinin,

işveren tarafından elektronik ortamda Kuruma bildirilmesi gerekiyordu.

(a) ve (c) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirildi:

a) Bir veya birden fazla işyerinde çalışan sigortalının istirahatli olduğu dönemde işverenleri tarafından işyerlerinde çalışıp çalışmadığı,

c) Sağlık hizmet sunucusuna müracaat ettiği/istirahatın başladığı tarih itibarıyla prim ödeme hâlinin devam edip etmediği,

Dolayısıyla söz konusu bildirim yükümlülüğü birden fazla işyerinde çalışan işçileri de kapsayacak. Ayrıca sigortalının viziteye çıktığı/istirahatının başladığı tarih itibariyle değil, sigortalının sağlık hizmet sunucusuna müracaat ettiği/istirahatının başladığı tarih itibarıyla prim ödeme halinin devam edip etmediği bildirilecek.

– Onikinci fıkra uyarınca 4/b (Bağ-Kur) kapsamındaki sigortalıların, geçici iş göremezlik ödeneği alabilmeleri için istirahat raporlarıyla birlikte PTT bank veya banka hesap numaralarını Kuruma bildirmeleri, ayrıca istirahatli oldukları sürede çalışmadıklarına dair beyanda bulunmaları gerekiyordu. Artık bunlardan istirahat raporlarıyla birlikte, istirahatli olduğu dönemde işyerinde çalışmadığına dair yazılı veya elektronik ortamda (internet üzerinden) beyanı istenecek, bunların dışında bilgi ve belge istenmeyecek. Yani PTT veya banka hesap numarası istenmeyecek.

• Yönetmeliğin, sürekli iş göremezlik gelirinin ödenmesiyle ilgili 41 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, sigortalının örneği Kurumca hazırlanan tahsis talep dilekçesine bir adet belgelik fotoğraf ekleyerek ilgili üniteye başvurması gerekiyordu. Yapılan değişiklikle, tahsis talep dilekçesine fotoğraf ekleme zorunluluğu kaldırıldığı gibi, örneği Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesinin doğrudan Kuruma verilmesi yanında dilekçe posta yoluyla ya da elektronik ortamda da gönderilebilecek.

• 5510 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinde; sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarının, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirileceği hükmü yer almaktadır. Ancak, sigortalının işe giriş bildirgesi kazanın meydana geldiği gün Kuruma verilmişse söz konusu maddenin uygulanıp uygulanmaması konusunda tereddüt oluşabilmektedir. Buna yönelik olarak Yönetmeliğin “Süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk” başlıklı 45 inci maddesine, “Sigortalının bildirilmesi gereken kanuni süre içerisinde meydana gelen iş kazalarında, Kanunun 23 üncü maddesi hükmü uygulanmaz.” şeklindeki altıncı fıkra eklendi. Dolayısıyla, sigortalı işe giriş bildirgesi iş kazasının meydana geldiği gün Kuruma verilmiş olsa bile, o gün itibariyle bildirgenin Kuruma verilme süresi henüz geçmemişse, söz konusu 23 üncü madde uygulanmayacak. İş kazası hallerinde işverenin sorumluluk halleri, SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATI/İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları-Kapsamı-Sağlanan Yardımlar-Tarafların Sorumluluk Halleri bölümünde yer almaktadır.

• Yönetmeliğin “Peşin sermaye değeri tabloları” başlıklı 46 ncı maddesinde yer alan “Peşin sermaye değeri hesaplamalarıyla ilgili usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak tebliğ ile duyurulur.” şeklindeki cümle yönetmelikten çıkarıldı.

• Yönetmeliğin “Sevk işlemleri” başlıklı 50 nci maddesinin;

– İkinci fıkrasında; malullük nedeniyle sevk işlemlerinde, 4/b (Bağ-Kur) kapsamında sigortalı sayılanlardan, prim ödeme gün sayısı 1800 gün olduğu hâlde kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçları bulunanların sevklerinin, masrafları kendilerince ödenmek üzere yapılacağı,

– Üçüncü fıkrasında; sigortalıların sevk için gerekli olan asgari 1800 gün prim ödeme gün sayısını Kanunun 41 inci maddesine göre hizmet borçlanması yaparak tamamlamaları hâlinde, borçlanma taleplerinin alınması kaydıyla sevk işlemlerinin yapılacağı, ancak borçlanma bedeli ödenmeden sevk işlemi yapılmış ise sevk işlemlerine ilişkin her türlü masrafın sigortalının kendisi tarafından ödeneceği,
şeklinde yer alan hükümler nedeniyle malullük aylığı için yapılan başvurularda, yukarıda belirtilen durumlarda sevk işlemlerine ait masrafların sigortalı tarafından ödenmesi gerekmekteydi.

Yönetmeliğe, “İkinci ve üçüncü fıkralardaki sigortalıların sevk işlemi yapılıp da aylık bağlanmadan önce prim borçlarını ödemesi ve malul sayılmaları durumunda, sevk işlemlerine ilişkin masraflar Kurumca karşılanır.” şeklindeki dördüncü fıkra eklenerek bu konuda sigortalı lehine bir uygulama getirilmiş oldu.

• Yönetmeliğin 53 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca malullük aylığı başvurularında, 56 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca da yaşlılık (emeklilik) aylığı başvurularında, diğer belgeler yanında sigortalılardan bir adet belgelik fotoğraf isteniyordu. Söz konusu fıkralardaki “sigortalının bir adet belgelik fotoğrafı ve” ibaresi metinden çıkarılarak, sürekli iş göremezlik geliri başvurularında olduğu gibi malullük ve yaşlılık (emeklilik) aylığı başvurularında da bir adet vesikalık fotoğraf verme zorunluluğu kaldırıldı.

• Yukarıda belirtilen başvurularda olduğu gibi, Yönetmeliğin 61 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yürürlükten kaldırılarak, ölüm aylığı başvurularında da bir adet vesikalık fotoğraf verme zorunluluğu kaldırıldı.

• Yönetmeliğin “Ölüm toptan ödemesi ve ihyası” başlıklı 63 üncü maddesinde değişiklik yapıldı. Buna göre;

– Ölüm toptan ödemesi yapılabilmesi için, hak sahiplerinin örneği Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesi ile Kuruma başvurmaları gerekiyordu. Artık söz konusu dilekçe Kuruma doğrudan verilebileceği gibi, posta yoluyla ya da elektronik ortamda yani internet üzerinden de Kuruma gönderilebilecek.

– Maddeye eklenen beşinci fıkra uyarınca; sigortalının toptan ödeme tutarına, varsa hizmet borçlanmaları ile isteğe bağlı sigorta primleri dahil edilecek. Ancak, kısa vadeli sigorta kolları (iş kazası ve meslek hastalıkları, hastalık, analık sigortaları) ile genel sağlık sigortası primleri toptan ödeme yoluyla ödenmeyecek.

• Yönetmeliğin 88 inci maddesinde; Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin, tedavi gördüğü sağlık tesislerinden alacağı raporlarda belirtilen tedavi ve istirahat sürelerine ait, Kanuna göre hak kazandığı geçici iş göremezlik ödenekleri ve emzirme ödeneği, raporun Kurumca tasdik edilme şartı aranmaksızın Türk Lirası olarak ödeneceği hükmü yer almaktaydı. Maddenin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, bu ödeneklere ait belgelerin ilgili ülkede bulunan Ülkemiz dış temsilciliklerince onanması halinde Kurumca ayrıca tasdik edilme şartı aranmaksızın geçici iş göremezlik ödeneğinin Türk Lirası olarak ödeneceği hükmü getirildi. Dolayısıyla ödeneğe esas belgelerin Ülkemiz dış temsilciliklerince onanmamış olması halinde Kurumca tasdik edilme şartı aranabilecek.

• Yönetmeliğin “Kısmi süreli çalışmalarda prim ödeme gün sayısı” başlıklı 101 inci maddesinin; “Kısmi süreli çalışma, işveren ile sigortalının yazılı olarak yapılan iş sözleşmesinin niteliğine bağlı, aylık ücret karşılığı çalışma biçiminde imzalanmışsa, sigortalı haftalık çalışma süresine bakılmaksızın tam ay olarak bildirilir.” şeklindeki ikinci fıkrası yürürlükten kaldırıldı. Dolayısıyla, işveren ile sigortalı arasında kısmi süreli çalışmaya ilişkin olarak yazılı iş sözleşmesi yapılmışsa, sözleşme sırf aylık ücret karşılığı imzalandı diye sigortalının aylık tam olarak yani 30 gün üzerinden Kuruma bildirilmesi gerekmeyecek.

• Yönetmeliğin, “Aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlenmesi, verilmesi ve saklanması” başlıklı 102 nci maddesinde değişiklikler yapıldı.

Buna göre;

– İdare mahkemesi kararlarına göre görevlerine iade edilen sigortalı personel ile ilgili olarak kesinleşen mahkeme kararının, idareye tebliğ edildiği tarihi takip eden günden itibaren başlamak üzere, Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler içinde verilecek ek veya asıl aylık prim ve hizmet belgeleri sonradan verilse dahi yasal süresi içinde verilmiş kabul ediliyor ve idari para cezası uygulanmıyordu. Maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendinde yer alan “kesinleşen” ibaresi metinden çıkartıldı. Dolayısıyla kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın, söz konusu durum idareye tebliğ edilen tüm mahkeme kararları için geçerli olacak.

– Üçüncü fıkraya “Kamu kurumlarında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için idare mahkemesi kararları veya idarece verilen kararlar gereğince geriye yönelik ücret ödenmesi halinde, mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihi takip eden günden veya idarenin karar tarihinden itibaren,” şeklindeki (h) bendi eklendi.Dolayısıyla bu kapsamda sonradan verilen ek veya asıl aylık prim ve hizmet belgeleri, mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihi takip eden günden veya idarenin karar tarihinden itibaren başlamak üzere Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler içinde verilmesi halinde yasal süresi içinde verilmiş kabul edilerek idari para cezası uygulanmayacak.

– Maddenin ondördüncü fıkrası uyarınca; 50 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde sigortalıların eksik gün yani 30 günden az bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi yeterli sayılıyor, bu işyerleri için Kuruma ayrıca eksik gün bildirim formu ile eki belgeler vermeleri şartı aranmıyordu. Yapılan değişiklikle 50 sigortalı sayısı 30 olarak değiştirildi. Dolayısıyla artık 30 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin özel sektör işyerlerinde, 30 günden az bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet belgesinde belirtilmesi yeterli olacak, bu işyerleri için Kuruma ayrıca eksik gün bildirim formu ile eki belgeler vermeleri şartı aranmayacak.

• Yönetmeliğin “Sigorta primlerinin ödenme süresi ve erken ödeme” başlıklı 108 inci maddesinde değişiklik yapıldı;

– Maddenin dördüncü fıkrasına (i) bendi eklendi. Buna göre, diğer bentlerde belirtilen hal ve durumlarda olduğu gibi, süresi dışında ödenmekle birlikte, kamu kurumlarında 4/a (işçi) kapsamında çalışan sigortalılar için idare mahkemesi kararları veya idarece verilen kararlar gereğince geriye yönelik ücret ödenmesi halinde mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihi takip eden günden veya idarenin karar tarihinden itibaren, Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler içinde ödenen sigorta primleri yasal süresi içinde ödenmiş kabul edilecek, dolayısıyla gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmayacak.

– Maddenin beşinci fıkrasında; Kurumun, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş olanların yani Tarım Bağ-Kur sigortalılarının prim borçlarını, diğer tahsilat yolları dışında, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek kaydıyla %5 oranında kesinti yaptırmak suretiyle tahsil edeceği hükmü yer almaktaydı. Kesinti yapılacağına dair kısım, “sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek kaydıyla kesinti yapmaya, kesinti oranını % 5 oranına kadar belirlemeye yetkilidir” şeklinde değiştirildi. Dolayısıyla kesinti % 5’ten daha az olabilecek.

• Yönetmeliğin 112 nci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca yapılan tespitler sonucunda sigortalılar ile ilgili olarak düzenlenmesi gereken, sigortalı işe giriş bildirgesi ve aylık prim ve hizmet belgesi ünitece yapılacak bir ay süreli tebligat ile ilgili işveren veya alt işverenden istenmekte; dokuzuncu fıkrası uyarınca da söz konusu belgeler, yapılan tebligata rağmen verilmediği takdirde ünitece re’sen düzenlenmektedir. Bu belgelere sigortalı işten ayrılış bildirgesi de eklendi.

• Yönetmeliğin “İsteğe bağlı sigortalılar” başlıklı geçici 3 üncü maddesinde yer alan “1/10/2008 tarihinden önce, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen işleri, hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yapmakta olanlardan, 1/10/2008 tarihinden sonra aynı şartlarla bu işleri yaptıkları tespit edilen kadınların; isteğe bağlı sigortalı olarak 2008 yılı için Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının onbeş katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi öderler. Bu durumdaki sigortalıların tespiti, Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenecek usul ve esaslara göre yapılır.” şeklindeki dördüncü fıkra yürürlükten kaldırıldı.

• Yönetmeliğin “Eski gelir ve aylıklarda durum değişiklikleri ve alt sınır aylığı” başlıklı geçici 4 üncü maddesine “Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine bağlanan ölüm aylıklarında bir veya iki hak sahibi için ödenecek alt sınır aylıklarının sigortalının aylığından fazla olması halinde, sigortalının aylığı, tamamı dağıtılacak şekilde hak sahiplerine hisseleri oranında ödenir.” şeklindeki altıncı fıkra eklendi. Buna göre, 4/a (işçi) ve 4/b (Bağ-Kur) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine bağlanan ölüm aylıklarında bir veya iki hak sahibi için ödenecek alt sınır aylıklarının toplamı sigortalının aylığını geçemeyecek.

• Yönetmeliğe; “Bazı sigortalıların prim ödeme gün sayıları” başlıklı geçici 30 uncu madde ve “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı geçici 31 inci maddeler eklendi.

• Yönetmeliğin Ek-4, Ek-5 ile Ek-9 nolu eklerinde yer alan Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi, Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi ile Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin açıklamalar kısmında değişiklikler yapıldı. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.