Topluluk Sigortası Uygulaması

Topluluk Sigortası Uygulaması
12 Şubat 2013 22:01

Topluluk sigortası bir diğer isteğe bağlı sigorta türü olup, düzenleme 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 86 ncı maddesinde yer almaktaydı. Bu sigorta türünde, diğer isteğe bağlı sigorta türünden farklı olarak sigortalı İş Kazalarıyla Meslek Hastalıkları, Hastalık, Analık, Malullük Yaşlılık ve Ölüm sigorta kollarından birine, birkaçına veya hepsine tabi tutulabilmekteydi.

Yaygın olarak aşağıdaki üç alanda topluluk sigortası uygulaması yapılmaktaydı;

1-Sosyal Güvenlik Sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde Türk işverenler tarafından istihdam edilen Türk işçilerinin sosyal güvenliklerini sağlamaya yönelik topluluk sigortası,

2-Avukatların sosyal güvenliklerini sağlamaya yönelik topluluk sigortası,

3-Noterlerin sosyal güvenliklerini sağlamaya yönelik topluluk sigortası,

Topluluk sigortası prim oranı daha önceleri % 20 iken, 4958 sayılı Kanunla 01.09.2003 tarihinden itibaren % 30’a çıkarılmış, en son 5198 sayılı Kanunla 01.08.2004 tarihinden geçerli olmak üzere % 25’e (% 11’i sigortalı hissesi, % 14’ü işveren hissesi) düşürülmüştü. Malullük yaşlılık ve ölüm topluluk sigortasıyla birlikte hastalık sigortası primlerini de topluluk sigortası yoluyla ödeyenlerin malullük yaşlılık ve ölüm topluluk sigortası prim oranı % 20 (% 9’u sigortalı hissesi, % 11’i işveren hissesi) olarak uygulanmakta, ayrıca % 11 tutarında da hastalık sigortası primi (% 5’i sigortalı hissesi, % 6’sı işveren hissesi) alınmakta, ve toplam prim oranı % 31’i bulmaktaydı.

Topluluk sigortası primleri de aynen isteğe bağlı sigortada olduğu gibi ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmekte, ödenmemesi halinde gecikme zammı uygulanmaktaydı.

Ancak, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanunun bir kaç maddesi dışında tüm maddeleri yürürlükten kaldırıldığından, topluluk sigortası uygulaması da sona erdi.

5510 sayılı Kanun ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin geçici 6 ncı maddelerine göre;

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mülga 506 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine göre malullük, yaşlılık ve ölüm topluluk sigortasına tabi olanlardan;

a-Avukat ve noterler, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yani 4/b kapsamında,

b-Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen Türk işverenlerince bu işlerde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi yani 4/a kapsamında (kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası bakımından),

sigortalı sayılacaklardır.

Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde Türk işverenler tarafından istihdam edilen Türk işçileri kendileri isterlerse, uzun vadeli sigorta kolları bakımından ayrıca isteğe bağlı sigortaya dahil olabileceklerdir.

Yukarıda belirtilen sigortalıların topluluk sigortası kayıtları esas alınarak tescilleri Kurum tarafından Kanuna uygun hâle getirilecektir. Ancak, bunlardan;

Avukat ve noterler kendileri 01.10.2008 tarihinden itibaren üç ay içinde örneği Kurumca hazırlanan belgeyi Kuruma vereceklerdir.

Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce çalıştırılmak üzere bu ülkelere götürülen Türk işçilerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sadece malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi topluluk sigortasına devam edenler ile isteğe bağlı sigortalı olarak söz konusu ülkelere götürülmüş olan sigortalıların ise, bu Kanunun 5 inci maddesinin (g) bendi kapsamında sigortalılıkları 01.10.2008 tarihinden itibaren üç ay içerisinde işverenlerince sağlanacak ve buna ilişkin yükümlülükler yerine getirilecektir.

Kurum tescilleri verilen bu belgelere göre gözden geçirecektir.

01.10.2008 tarihinden önceki kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ait topluluk sigortası primlerinin takip ve tahsilinde, ilgili topluluk sigortası sözleşmesi ile 506, 5458 ve 5763 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

  1. Yıldız Terme dedi ki:

    Selam Ben 21. 02.1995 tarihinde yemin ederek Avukatlık ruhsatımı aldım. İzmir Barosuna kayıt oldum. 1.08.1995 tarihinde İstanbul da bir avukatın yanında 4/a lı sigortalı olarak çalışmaya başladım. İzmir den İstanbul’a Naklimi istedim. Emeklilik için yaptığım araştırmada 21.02.1995 tarihinde 4/a lı olarak sigorta kaydımın İzmir Barosunun resen yapması gerekirken yapmadığını gördüm. Şimdi;
    1.)21.02.1995 tarihi itibarıyla kaydım yapılmış olsaydı 50 yaşında 19.03.2020 de emekliydim. 21.02.1995 tescilim için ne yapabilrim?
    2.bağkur cari primde işliyor!. Emeklilik müracaatı yapsam ve sigortaya yasal tescillerin yapılması halinde tahakkuklar ödenecektir ve emekli olmuş olacağım desem. tahakkuk durur mu?

    1. Admin dedi ki:

      1- Belirttiğiniz tarihlerde Avukatların sigortalılığı, 506 sayılı Kanun hükümlerine tabiydi ve hizmet akdi ile çalışan avukatların, bunları çalıştıranlar tarafından 2 nci madde kapsamında sigortalı olarak SSK’ya bildirimesi gerekiyordu. Serbest çalışan avukatların ise 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 186 ncı ve 506 sayılı Kanunun 86 ncı maddeleri çerçevesinde ve topluluk sigortasına tabi olmaları ve primlerini kendilerinin ödemesi gerekiyordu. 1136 sayılı Kanun hükümlerine göre Baroların topluluk sigortasıyla ilgili yükümlülüğü Çalışma Bakanlığı ile sözleşme yapmak, ayrıca topluluk sigortasına kaydolacak avukata çalışma belgesi düzenleyip vermekti. Bildiğimiz kadarıyla serbest çalışan avukatın o tarihlerde sigortalı bildirimin yapmak Baronun görevi değildi. Dolayısıyla burada topluluk sigortasına kaydolmak avukatın kendi sorumluluğundaydı. Eğer 1136 sayılı Kanun dışında bizim bilmediğimiz başka herhangi bir mevzuat yoksa.
      2- Halen serbest çalıştığınız için 4/1-b (Bağ-Kur) kapsamındaki sigortalılığınıza bağlı primler, emeklilik için başvurduğunuz tarihi takip eden aybaşından (eğer emekliliğe hak kazanmışsanız) itibaren tahakkuk etmez, dolayısıyla belirttiğiniz şekilde Bağ-Kur primlerinin tahakkukunu durdurmanız zor.

  2. Erkan Erdoğan dedi ki:

    Hayırlı akşamlar.2000 ile 2017 yılları arasında Türkmenistan a çalışmak için gittim.2009,2010,2011 ve 2012 yıllarına ait SGK dökümlerinizde 21 kod numarası ile numaralandırılan günlerimi diğer çalışma günlerime ekleme yapılır mı?