Torba Yasayla GSS ve Diğer SGK Uygulamalarında Yapılan Değişiklikler

Torba Yasayla GSS ve Diğer SGK Uygulamalarında Yapılan Değişiklikler
18 Eylül 2014 21:35

6552 sayılı Torba Yasa ile Sosyal Güvenlik Kurumu işlem ve uygulamalarıyla ilgili olarak yapılan değişiklik ve düzenlemelerden bazılarına, Torba Yasada Erken Emeklilikle İlgili Düzenlemeler Var mı ?, Bütün Ayrıntılarıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna Olan Borçların Yapılandırılması, Torba Yasaya Göre GSS Borçları Nasıl Silinecek veya Taksitlendirilecek ?, Doğum ve Yurtdışı Borçlanmasında Neler Değişti ?, Yeni Yasaya Göre Ev Hizmetlerinde Çalışanların Sigortalılığı Nasıl Olacak ? başlıklı yazılarımızda yer vermiştik.

Bu yazılarda belirtilenler dışında Sosyal Güvenlik Kurumu işlem ve uygulamalarıyla ilgili olarak yapılan değişiklikler aşağıda yer almaktadır.

• 5510 sayılı Kanunun yaşlılık (emekli) aylığı bağlanmasıyla ilgili şartları düzenleyen 28 inci maddesinin sekizinci fıkrasında, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl çocuğu bulunanların, 1 Ekim 2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte birinin, prim ödeme gün sayıları toplamına ekleneceği ve eklenen bu süreler kadar emeklilik yaş hadlerinden indirim yapılacağı hükmü yer almaktadır (Bkz. Kadınlara Tanınan Erken – Kolay Emeklilik Şartları Nelerdir ? başlıklı yazı). Torba Yasanın 41 inci maddesiyle, malûl” ibaresi “ağır engelli” şeklinde değiştirildi.

Yapılan bu düzenleme uyarınca, artık başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu olan kadın sigortalılar, emeklilik başvurusu yaptığında 1 Ekim 2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenecek ve eklenen bu süreler kadar emeklilik yaş hadlerinden indirim yapılacak.

• 5510 sayılı Kanunun “Genel sağlık sigortalılığının başlangıcı, bildirimi ve tescili” başlıklı 61 inci maddesinin altıncı fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere bir cümle eklendi.

Eklenen bu cümle uyarınca, Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu kararı ile burs verilen uluslararası öğrencilerin genel sağlık sigortası bildirimleri Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı veya Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu tarafından görevlendirilen kurum tarafından yapılacak.

Ayrıca Torba Yasanın 51 inci maddesiyle 5510 sayılı Kanunun Prim ödeme yükümlüsü başlıklı 87 nci maddesine eklenen bent uyarınca bu öğrencilerin bursluluk statüleri devam ettiği süre boyunca bunların primlerini Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı veya Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu tarafından görevlendirilen kurum ödeyecek.

• 5510 sayılı Kanunun “Finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi” başlıklı 63 üncü maddesinde ve “Katılım payı alınması” başlıklı 68 inci maddesinde Torba Yasanın 45 ve 68 inci maddeleriyle değişiklikler yapıldı.

Yapılan değişiklik ve düzenlemeler uyarınca;

– En fazla iki deneme ile sınırlı olan tüp bebek uygulamasında sınır üçe çıkarıldı. Artık üçüncü tüp bebek denemesinin giderlerini de söz konusu 63 üncü maddede ve Sağlık Uygulama Tebliğinde belirtilen şartlar ve sınırlar dahilinde Sosyal Güvenlik Kurumu karşılayacak.

– Tüp bebek denemelerinden ilkinde yüzde 30, ikinci denemede yüzde 25 oranında katılım payı alınıyordu. Üçüncü denemede ise yüzde 20 oranında katılım payı alınacak.

– Öte yandan, tüp bebek uygulamasından yararlanabilmek için son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alınamamış olduğunun Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından belgelenmesi şartı ile en az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması şartı aşağıda belirtilenler için aranmayacak;

1- Harp malullüğü kapsamında aylık almakta olan harp malullerinin kendileri ve bunların eşleri.

2- 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre malullük aylığı almakta olan vazife malullerinin kendileri ile bunların eşleri.

3- 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesi ile 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi ve mülga 45 inci maddesi kapsamında vazife malulü olarak aylık almakta olan vazife malullerinden ise başkasının yardımı ve desteği olmaksızın yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olanların kendileri ile bunların eşleri.

• 5510 sayılı Kanunun “Kurumca finansmanı sağlanmayacak sağlık hizmetleri” başlıklı 64 üncü maddesinde Torba Yasanın 46 ıncı maddesiyle değişiklik yapıldı.

Yapılan değişiklik ve düzenlemeler uyarınca;

– Sağlık Bakanlığınca izin veya ruhsat verilmeyen sağlık hizmetleri ile Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul edilmeyen sağlık hizmetleri yanında artık geleneksel, tamamlayıcı, alternatif tıp uygulamalarına ait tedavi giderleri de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayacak.

– Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmet sunucuları ile Kurumla kısmi branş veya sağlık hizmeti alım sözleşmesi imzalamış olan vakıf üniversitesi sağlık hizmeti sunucuları, Kuruma bildirmiş oldukları hekimlerden sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunanlar tarafından verilen sağlık hizmetlerini, Kurumca belirlenen istisnalar hariç olmak üzere ve Kurum mevzuatına uygun olarak fatura edebilecekler. Aksi takdirde, bu faturalara ait tutarlar Kurumca karşılanmayacak.

• 5510 sayılı Kanunun “Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi” başlıklı 72 nci maddesine Torba Yasanın 48 inci maddesiyle bir fıkra eklendi.

Eklenen fıkra uyarınca; Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından komisyonlarda veya tıbbi inceleme, tıbbi değerlendirme, tıbbi uygunluk onayı verme gibi iş ve işlemlerle ilgili yürütülen çalışmalarda; üniversitelerden görevlendirilen öğretim üyelerine, kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından görevlendirilen tabip, diş tabibi ve eczacılara (6.500) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere ödeme yapılacak.

• 5510 sayılı Kanunun “Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi” başlıklı 73 üncü maddesinde Torba Yasanın 49 uncu maddesiyle bazı değişiklik ve düzenlemeler yapıldı.

Yapılan bu değişiklik ve düzenlemeler uyarınca;

– Bazı maluller ile vazife ve harp malullerinin sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçlerin herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacağına ilişkin hüküm değiştirildi. Buna göre; Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi başlıklı 72 nci maddede belirtilen usullere göre bedelleri karşılanacak olan bu kapsamdaki ürünler, garanti süresi kapsamında veya aynı amaca yönelik ürün talepleri Kurum tarafından yayınlanan ürün listelerinden, yine Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre karşılanacak.

– Sosyal Güvenlik Kurumu, fatura denetimi konusunda kriterler koyabilecek, alternatif geri ödeme modelleri oluşturabilecek, bu konularda tespit ve denetimler veya hizmet alımı yapabilecek. Aynı şekilde Kurum, gerçek veya tüzel kişilerden; ödeme kapsamındaki sağlık hizmetleri ve/veya ürün listelerine girmek için, ilaç hariç olmak üzere diğer tıbbi malzeme ve ürünlerden listelerde kalmak için yapılan başvurulardan, fiyat düşüş talepleri hariç olmak üzere listelerdeki değişiklik taleplerinden maddede belirtilen miktarlarda ücret veya aidat alabilecek, kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşları ile yapılan protokollere dayalı sözleşmeler hariç olmak üzere sözleşme imzalamak için sözleşme ücreti alabilecek.

• 5510 sayılı Kanunun “Günlük kazanç sınırları” başlıklı 82 inci maddesinin birinci fıkrasında, Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırının, sigortalıların yaşlarına uygun asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırının ise 16 yaşından büyük sigortalıların günlük kazanç alt sınırının 6,5 katı olduğu belirtilmiştir. Söz konusu fıkrada Torba Yasanın 50 nci maddesiyle değişiklik yapıldı.

Yapılan bu değişiklik uyarınca; sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri için günlük kazanç üst sınırı 1 Ekim 2014 tarihinden itibaren brüt asgari ücretin 3 katı (yılsonuna kadar 3.402 lira) olarak uygulanacak. Dolayısıyla bu kapsamdaki kişilere işverenleri ne kadar ücret öderse ödesin, onun aylık kazancını Sosyal Güvenlik Kurumu’na bu tutardan daha yüksek bildiremeyecek.

• 5510 sayılı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlıklı 88 inci maddesine yirmi birinci fıkrasından sonra gelmek bir fıkra eklendi.

Eklenen bu fıkra uyarınca; sigortalılar ile tüzel kişilerin kasıt, kusur, hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması şartıyla, sigortalılarca ödenen prim ve prime ilişkin borcun noksan tahakkuk ettirildiğinin Kurumca sonradan tespit edilmesi hâlinde, tespit edilen fark prime ilişkin borç aslına, tebliğ tarihinden itibaren gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanacak. Dolaysıyla borç tebliğ edilir edilmez ödeme yapan kişi gecikme cezası ve gecikme zammı yani gecikme faizi ödemeyecek. Normalde sigorta primlerinin ait olduğu ayı takip eden ayın son gününe kadar ödenmesi gerekmekte olup, süresinde ödenmeyen prim borçlarında gecikme cezası ve gecikme zammı ödeme süresinin dolduğu günden sonraki gün işlemeye başlar.

• 5510 sayılı Kanunun Zamanaşımı, hakkın düşmesi ve avans başlıklı 97 nci maddesinin dördüncü fıkrasında; bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız altı ay sonuna kadar tahsil etmeyenlerin gelir ve aylıklarının, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacıyla durdurulacağı hükmü yer almaktadır. Bu hüküm özellikle vefat edenlerin gelir ve aylıklarının başkaları tarafından alınmasını önlemek için yapılmıştır. Torba Yasanın 53 üncü maddesiyle söz konusu 6 aylık süre 12 aya çıkarıldı.

Yapılan yeni düzenleme uyarınca; bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız 12 ay sonuna kadar tahsil etmeyenlerin yani PTT veya ilgili bankadan çekmeyenlerin gelir ve aylıkları, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacıyla durdurulacak.

• 5510 sayılı Kanunun “İdarî yaptırımlar ve fesih” başlıklı l03 üncü maddesine Torba Yasanın 54 üncü maddesiyle sağlık hizmet sunucularını ilgilendiren bazı fıkralar eklendi.

Eklenen fıkralar uyarınca; Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri tarafından sağlık hizmet sunucularıyla ilgili olarak yapılan inceleme veya soruşturma esnasında yapılan tespitlere bağlı olarak Kurum tarafından yapılmış olan ödemelerin geri alınması gereğinin ortaya çıkması ve bu Kurum alacağı tahsilinin riske gireceğinin öngörülmesi hâlinde, en az üç müfettişten oluşan komisyonun uygun görüşü ve Rehberlik ve Teftiş Başkanının onayıyla altı ayı geçmemek üzere, inceleme veya soruşturma sonuçlanıncaya kadar sağlık hizmeti sunucusunun Kurum nezdindeki vadesi gelmiş veya gelecek alacaklarının ödemesi, tahsili riske gireceği öngörülen alacakla orantılı olarak durdurulabilecek. Altı aylık süre içinde inceleme veya soruşturma sonuçlanmaz ise durdurma kararı kendiliğinden kalkar ve bu tarihten itibaren vadesi gelmiş alacaklar ilgili sağlık hizmet sunucusuna ödenmeye devam edilecek. Altı aylık süre sonuna kadar ödemesi durdurulan alacaklar ise inceleme veya soruşturma sonuçlanıncaya kadar ödenmeyecek. Konuya ilişkin bu diğer düzenlemelerin ayrıntısı 5510 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer almaktadır.

• 5510 sayılı Kanuna 6353 sayılı Kanunla eklenen geçici 44 üncü madde ve 6495 sayılı Kanunla eklenen geçici 51 inci maddelerle, tabi oldukları personel mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucu memuriyetleri sona erip, daha sonra haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan kaldırılanlara borçlanma ve sigorta primi ödenmemiş veya emekli keseneği yatırılmamış sürelerine ilişkin kesenek ve kurum karşılığı toplamlarının ilgili kurumlarca ödenmesi imkanı getirilmişti. Söz konusu maddelerle getirilen haklardan, süresinde başvuru hakkını kullanamadıkları için yararlanamayanlara, Torba Yasanın 60 ıncı maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 56 ıncı madde ile yeni bir hak daha tanındı.

Söz konusu madde uyarınca, 11 Eylül 2014 tarihinden itibaren Kuruma başvuruda bulunanlar, söz konusu geçici 44 üncü madde ile getirilen borçlanma ve diğer hak ve imkanlardan yararlanabilecekler.

• Torba Yasanın 61 inci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 57 nci madde ile Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirim yükümlülüklerini yerine getirmemiş olan bazı kurum ve kuruluşlara yeni bir imkan tanındı. Bunlardan 4/1-b (Bağ-Kur) sigortalılarıyla ilgili olanına Torba Yasayla Bağ-Kur Sigortalıları Hakkında Yapılan Düzenlemeler başlıklı yazımızda değinmiştik. Diğeri ise Türkiye İş Kurumu ile ilgili.

Buna göre; Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerlerle ilgili olarak 5510 sayılı Kanun gereğince verilmesi gereken bildirge ve belgelerin, 11 Eylül 2014 tarihinden itibaren altı ay içinde verilmesi hâlinde kanuni süresinde verilmiş sayılacak, bu yükümlülükler için daha önce uygulanan idari para cezaları, kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın silinecek, ancak tahsil edilmiş olanlar iade veya mahsup edilmeyecek.

• Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığında istihdam edilmiş olan geçici personelle ilgili olarak, Torba Yasanın 62 nci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna geçici 58 inci madde eklendi.

Eklenen bu madde uyarınca; Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığında 18/11/2005 tarihinden 1/10/2008 tarihine kadar 657-4/C kapsamında istihdam edilmiş olan geçici personele ödenmiş fazla çalışma ücretleri prime esas kazancın hesabında dikkate alınmayacak. Bu konuyla ilgili olarak uygulanmış olan idari para cezalarından tahakkuk ettirilip tahsilatı gerçekleştirilen tutarlar ise iade ve mahsup edilmeyecek.

• Torba Yasanın 63 üncü maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 59 uncu madde, 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa ilinin Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası sonucunda ölen sigortalılar ve hak sahipleriyle ilgili.

Söz konusu madde uyarınca 13 Mayıs 2014 tarihinden geçerli olmak üzere;

– 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa ilinin Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası sonucunda ölen sigortalıların, Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan bütün borçları silinecek.

– Bunların hak sahiplerine ölüm (dul – yetim aylığı) bağlanması için öngörülen sigortalılık süresi ve prim gün sayısı şartları aranmaksızın aylık bağlanacak. Ölüm aylığı bağlanması için Kanunda öngörülen primlerin eksik olan kısmı Maliye Bakanlığınca Kuruma ödenecek.

– Aynı şekilde, ölen sigortalının anne ve babasına gelir ve aylık bağlanmasında aranan her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartları, bunların anne ve babalarına aylık bağlanmasında aranmayacak.

– Söz konusu maden kazasında ölen sigortalıların eş ve çocuklarından birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi hakkında 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesindeki istihdama ilişkin hükümler ayrıca uygulanacak, yani istihdam hakkı çerçevesinde bir kişi kamuda işe alınacak.

• Torba Yasanın 64 üncü maddesiyle, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7 nci maddesine bazı fıkralar eklendi.

Eklenen fıkralar uyarınca; hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri yani hizmet tespit davaları hariç olmak üzere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, ilgili kişi dava açmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edecek. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata 60 gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılacak. Dolayısıyla hizmet tespit davası hariç, Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı dava açılabilmesi için, Kuruma yazılı olarak iletilmiş olan talebin reddedilmiş olması veya Kuruma müracaat üzerinden 60 gün geçmiş olması şartı aranacak. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacak.

Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda da dava Kuruma resen ihbar edilecek. İhbar üzerine Kurum davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılacak, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna yani mahkeme kararına karşı temyiz ve itiraz yolun başvurabilecek. Kurum bu şekildeki yargılama sonucu verilecek mahkeme kararı kesinleştikten sonra kararı uygulamakla yükümlü olacak.

• 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca sigorta primi işveren hissesinin yarısının Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanması şeklindeki teşvik uygulaması, her bir çalışan için beş yıl süreyle sınırlıydı.

Torba Yasanın 144/1-e maddesi ile bu süre sınırlaması kaldırıldı.(www.isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.