Ülkemizdeki Mesleki Eğitimin Problemleri ve Aksayan Yönleri

Ülkemizdeki Mesleki Eğitimin Problemleri ve Aksayan Yönleri
10 Haziran 2014 19:43

8 Haziran 2014 tarihli Resmi Gazete’de 2014-2018 Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nın yayımlandığını Strateji Belgesi Yayımlandı – Mesleki Eğitimde Yeni Bir Dönem Başlıyor başlıklı haberimizde duyurmuş, strateji belgesinde mesleki eğitimin önemi ve gerekliliği konusunda yer alan tespit ve açıklamalara da Strateji Belgesi’ne Göre Mesleki Eğitimin Önemli ve Gerekli Olmasının Nedenleri başlıklı yazımızda yer vermiştik.

Bu yazımızda ise ülkemizdeki mesleki eğitimin problemleri ve aksayan yönleriyle ilgili olarak Strateji Belgesinde yer alan tespit ve açıklamalara yer verdik.

Strateji Belgesine Göre Mesleki ve Teknik Eğitiminin Sorunları ve Aksayan Yönleri.

• Ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlardaki nitelikli personel temininde zorluk yaşanmasına rağmen, mesleki ve teknik eğitim mezunlarının işsizlik oranı yüksektir.

• Mesleki ve teknik eğitimle ilgili toplumda yeterince farkındalık olduğu söylenemez. Mesleki ve teknik eğitim ikincil bir eğitim olarak görülmekte, sosyal ve ekonomik değer daha çok genel ortaöğretim ve yükseköğretime atfedilmektedir. Bu algı başarılı öğrencilerin mesleki eğitimi tercih etmesine engel teşkil etmektedir.

• İşgücü piyasasının yeterince şeffaf olmaması nedeniyle çalışanlara sunduğu imkânlar konusunda öğrenciler ve aileler yeterli bilgiye sahip değildir. Öğrenenlerin, işgücü piyasası çalışanlarının ve işverenlerin mesleki ve teknik eğitime erişim imkânlarından haberdar olabilecekleri ve bilgi alabilecekleri ortak bir portal bulunmamaktadır.

• Eğitim ve öğretimin bütün süreçleri merkezi planlama ve yönetimle gerçekleştirildiği için bürokratik engeller erişimi güçleştirmektedir.

• Eğitim kademeleri ve okul türleri arasında yatay ve dikey hareketliliğin yeterince esnek ve geçirgen olmaması nedeniyle bireyler kazanımlarını bir başka mesleğin becerilerini edinmede fırsat olarak kullanamamaktadır.

• Özel politika gerektiren grupların örgün ve yaygın mesleki eğitime erişimi konusunda altyapı sorunları bulunmaktadır.

• Okul sadece örgün eğitim ve öğretimin yapıldığı mekân olarak algılanmakta işverenler ürün geliştirme, işgücü piyasasında çalışanlar ise yeni beceriler kazanma ve mevcut becerilerini geliştirme konusunda okulu hizmet merkezi olarak görmemektedir. Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarının araştırma ve laboratuvar altyapıları akademik ve endüstriyel Ar-Ge faaliyetleri için kullanılmamakta ve bu konuda sektör ile yeterince iş birliği yapılmamaktadır.

• Uluslararası meslek verilerinin üretilebilmesine imkân sağlamak ve ulusal meslek sınıflamalarını geliştiren veya revize eden ülkelerin bir model oluşturmalarına yardımcı olmak için meslek haritalarının çıkarılması gerekmektedir. Türkiye’de meslek haritaları ile ilgili yeterli çalışma bulunmamaktadır.

• İş piyasası ihtiyaç anaiizleri kısa vadeli olarak yapılmaktadır. Piyasada ihtiyaç duyulan mesleklerin hızlı bir şekilde değişmesi ve arz ve talep eşleşmesinin yeterince sağlanamaması mesleki ve teknik eğitimin uzun vadede doğru planlanmasını güçleştirmektedir.

• Mesleki ve teknik eğitim programlarının işgücü piyasalarının mevcut ve gelecek ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde UMS’lere (Ulusal Meslek Standardı) göre hazırlanması ve güncellenmesi sürdürülmekte ancak mesleki ve teknik ortaöğretim programları ile yükseköğretim programları arasında tam anlamıyla bütünlük ve devamlılık sağlanamamaktadır.

• Öğrenme çıktılarını esas alan yeterince objektif kriterlere dayalı bir öiçme ve değerlendirme sistemi bulunmamaktadır.

• Mesleki ve teknik eğitimde uygulanan her bir eğitim programı için öğrenme sürecinin sonunda bireyin kazandığı becerilerin sınıflandığı ve basitten karmaşığa doğru sıralandığı beceri haritaları hazırlanmasına yönelik çalışmalara başlanmış ancak çalışmalar henüz tamamlanmamıştır.

• Bireylerin serbest, yaygın ve örgün öğrenme yoluyla kazandıkları bilgi, beceri ve yetkinliklerini belgelendirebilecekleri bir sistem olmasına rağmen bu belgeler başka bir yaygın ve örgün eğitim programına geçmek için kullanılamamaktadırlar.

• Mesleki ve teknik eğitimde yetişen öğrencilerin uluslararası hareketliliğini ve mesleğiyle ilgili küresel gelişmeleri takip etmelerini sağlayacak yabancı dil eğitimi yeterince verilememektedir.

• Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında yönetici, öğretmen, öğrenci ve velilerin rehberlik servisine yönelik yanlış algılarından dolayı etkili bir mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığı hizmeti verilememektedir. Yönetici ve öğretmenler öğrencilere mesleki rehberlik sağlayacak iş dünyasıyla ilgili güncel bilgiye yeterince sahip değildir.

• Mesleki ve teknik eğitim öğrencileri akademik başarılarına göre yönlendirilmekte yetenek ve ilgileri dikkate alınmamaktadır. Bundan dolayı etkin bir kariyer geliştirme sistemi uygulanamamaktadır.

• Mesleki Eğitim Kurulu ile il istihdam ve mesleki eğitim kurulları ekonominin ve toplumun orta ve uzun vadedeki işgücü ihtiyaçlarını gözeterek arz ve talep denge politikalarını oluşturmamaktadır.

• Sivil toplum kuruluşları ve ilgili sektör, eğitim öğretim süreçlerine aktif olarak katılamamakta ve eğitim istihdam ilişkisinin güçlendirilmesine yeterince katkı sağlayamamaktadır.

• Mesleki ve teknik eğitim alanında sorumluluğu olan kurum ve kuruluşlar arasında yeterince iş birliği bulunmamaktadır. Mesleki ve teknik eğitim ile ilgili çeşitli çalışmalar yapılmakta ancak ortak bir politika üretilmesinde zorluklar yaşanmaktadır. Mesleki ve teknik eğitim ile ilgili alanlarda ulusal ve uluslararası ihtiyaçlar ve hedefler doğrultusunda strateji ve politikaların gerçekleştirilmesine yardımcı olmak, koordinasyon ve eşgüdüm eksikliğini gidermek için gönüllülük esasına dayalı uzmanlar çalışma grubu ihtiyacı açıkça ortaya çıkmaktadır.

• Uluslararası standartlara göre değerlendirildiğinde Türkiye’de mesleki ve teknik eğitim sistemi piyasa ihtiyaçlarına, teknolojik değişime ve yerel ihtiyaçlara uyum sağlama bakımından eksiklikleri olan merkeziyetçi bir yapıdadır. Okullarda tüm paydaşların yer aldığı, kararların ortak katılımla alındığı ve yönetişimi esas alan bir yönetim modeli bulunmamaktadır.

• Meslek yüksekokulları yerel ihtiyaçlar doğrultusunda ve Türkiye’nin rekabet gücüne yeterince katkıda bulunacak şekilde yapılandırılmamıştır. Meslek yüksekokullarında kurumsal kapasite bakımından eksiklikler bulunmaktadır. Bu okullarda uygulanan programlar mesleki ve teknik eğitim mezunlarının akademik ve mesleki gelişimlerine yeterince katkıda bulunmamaktadır.

• Mesleki ve teknik eğitim fakülteleri 2009 yılındaki yeniden yapılanma sürecinde kapatıldığı için mesleki ve teknik eğitim alanına doğrudan öğretmen yetiştiren yükseköğretim programı bulunmamaktadır.

• Merkezi sınav sonuçlarına göre öğretmen yerleştirmeleri yapılırken öğretmen adayları genel kültür, genel yetenek ve pedagoji alanlarında sınava girmektedirler. Mesleki ve teknik eğitim alan ve dalları ile ilgili öğretmen yeterlilikleri henüz belirlenmemiştir. Merkezi sınavlarda mesleki alan bilgisi ölçülmemektedir.

• Öğretmenlerin adaylıktan itibaren mesleğe ve kuruma olan bağlılıklarını etkileyen adaylık ve uyum eğitim süreci, hizmet içi eğitim ve kariyer gelişim sisteminin öğretmen yeterlikleriyle ilişkisinin kurulamaması, var olan uygulamaların bürokratik amaçların ötesinde sistem bütünlüğü çerçevesinde birbiriyle ilişkilendirilememesi öncelikli sorun alanları olarak ortaya çıkmaktadır. Mesleki ve teknik eğitim öğretmenlerinin sektörle iş birliği içinde kişisel ve mesleki gelişimlerini sağlayacakları etkili ve verimli mekanizmalar bulunmamaktadır.

• Mesleki ve teknik eğitime genel bütçeden ayrılan payın okul ve kurumlara dağıtılmasına yönelik kanunen zorunlu kriterler hariç belirli kriterler bulunmamaktadır. Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarındaki döner sermaye işletmelerinden alınan peşin vergi yükü ve elde edilen gelirlerin hakça adil ilkelere göre dağıtılmaması bu işletmelerin etkili ve amacına uygun bir şekilde çalışmasını engellemektedir. Mesleki ve teknik eğitim paydaşlarının içinde yer aldığı bir finansman yönetimi bulunmamaktadır.

• Mesleki ve teknik eğitim içerisinde özel okulların payı oldukça düşüktür. Ayrıca özel mesleki ve teknik eğitim okullarına verilen teşviklerin etki analizlerini içeren ve bu okullardaki eğitim öğretim faaliyetlerini izleyen ve değerlendiren bir sistem yoktur.

• Yeterli altyapısı olan mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarının imkânlarını, diğer mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlan, sektör ve çevreyle ortak kullanmasına imkân veren etkili bir planlama bulunmamaktadır.

• Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik ve sosyal gelişmesini sağlayacak küresel rekabette yerini alması ve eğitime harcanan ekonomik kaynakların daha etkili ve verimli kullanılması için eğitim sistemini çıktı kontrollü ve kalite kriterlerine dayalı hale getirecek kalite güvence sistemi bulunmamaktadır.

MYK’nın kabul ettiği ulusal yeterliliklere göre eğitim verecek mesleki ve teknik eğitim okul, kurum ve programlarının akreditasyonuyla ilgili altyapı çalışmaları tamamlanmamıştır.

• Bilim ve teknolojideki gelişmelere paralel olarak mesleklerde de gelişmeler meydana gelmektedir. Değişen ve ortaya çıkan yeni meslekler nitelikli işgücüne duyulan ihtiyacı her geçen gün artırmakta ve çağdaş teknolojileri içeren kaliteli bir mesleki ve teknik eğitimi zorunlu hale getirmektedir. Dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak iş piyasası sürekli olarak değişmektedir. İş piyasasındaki değişmeler bireyin bir işte istihdam edilebilmesi için gereken mesleki nitelikleri de farklılaştırmaktadır. İş için gerekli mesleki niteliklerdeki değişimler mesleki ve teknik eğitime kapsamlı bir şekilde yansıtılmalıdır.

• İşletmelerde mesleki eğitim ve staj uygulamalarında idare, koordinasyon, kalite değerlendirme vb. faaliyetler MEB tarafından yürütülmekte, sektör temsilcileri (meslek kuruluşları vb.) bu işleyişte etkin rol almamaktadırlar. İşletmede meslek eğitimi ve staj süreleri mesleklerin ihtiyaçlarına göre esnek bir şekilde belirlenmemektedir. Ayrıca işletmelerde verilen meslek eğitimlerinin nitelikleri istenilen düzeyde değildir. Öte yandan işletmelerde mesleki eğitim veya staj yapacak öğrenci sayısını karşılayacak miktarda ve istenen nitelikte iş yeri bulunmamaktadır. İş yeri eğitiminde nelerin bilinebileceği, nelerin yapılabileceği ve hangi yetkinliklerin kazanılacağı konusunda daha fazla geliştirme ve süreçlerin iyileştirilmesine ihtiyaç vardır.

• Özel politika gerektiren grupların, eğitim ve istihdam bağının kurgulanmasında ve iş piyasasına geçişlerinde yapısal birçok problem bulunmaktadır. Bu gruplara yönelik istihdam fırsatları yeteri kadar oluşturulamamıştır,

• Mesleki ve teknik eğitim öğrencileri, kursiyerleri ve mezunları; çalışanlar ve öğretmenlerin yenilikçilik, yaratıcılık ve girişimcilik özelliklerinin ve ruhunun geliştirilememesi Türkiye’nin küresel, teknolojik ve ekonomik rekabette gücünü zayıflatmaktadır. Bu durum yeni sektörlerin ve iş alanlarının oluşmasına, makroekonomi bağlamında istihdam fırsatlarının gelişmesine engel teşkil etmektedir.

• İstihdam edilebilme vasıfları, değişen işgücü piyasası koşullarını ve ihtiyaçlarını yeterince karşılayamamakta ve geçerliliğini yitirmektedir. Özellikle küresel rekabet ortamı, çalışanların sadece belirli koşullarda performans sergilemesini yeterli görmemekte ayrıca değişen durumlara uyumluluğunu talep etmektedir. Ortaya çıkan uyumsuzluk işgücünün istihdam edilebilirliğinde ve istihdamın devamlılığında sorun teşkil etmektedir.

• Eğitim ve istihdamda bireylerin hareketliliğini kolaylaştırmayı amaçlayan ve bireylerin yeterliliklerini şeffaf bir şekilde göstermelerine imkân sağlayan EUROPASS eklerinin kullanımı konusunda yeterince farkındalık oluşturulamamıştır.

• Öğrencilerin bilgi, beceri ve yetkinliklerini artırmak için düzenlenen öğrenci değişim programlarından yeterince yararlanılamamakta ve bu programlar amacına uygun değerlendirilememektedir,

• Türkiye’nin taraf olduğu ekonomik iş birliği teşkilatlarına üye ülkelerle mesleki ve teknik eğitim alanında yeterince iş birliği sağlanamamakta ve ortak projeler geliştirilememektedir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.