Yargıtay’dan Alacak Davalarını Etkileyecek Karar

Yargıtay’dan Alacak Davalarını Etkileyecek Karar
17 Kasım 2014 19:31

Alacak miktarı belirli olmayan alacaklara belirsiz alacak denmekte olup; ücret, fazla mesai, prim, kullanılmayan izinlere ait ücret gibi işçilik alacaklarıyla ilgili olarak iş mahkemelerinde açılacak davlarda, bu alacaklar belirsiz alacak kapsamında değerlendirilebilmekte;

Dolayısıyla belirsiz alacağı kapsayan davalarda dava açan işçi alacağı ücretin miktarını dava dilekçesinde belirtmek zorunda olmayıp, dava sürecinde işçinin alacak miktarı, bilirkişi tespitleri de göz önüne alınarak mahkeme tarafından belirlenebilmektedir. Bu durum haliyle çalışanların işini kolaylaştırmakta, dava dilekçesinde kişi işverenden alacağı miktarı belirtmek zorunda kalmamaktadır.

Nitekim T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi konuya ilişkin bir kararında (Esas No. 2013/10344 Karar No. 2013/28364 Tarihi: 06.11.2013); davacının alacağı belirli değil ise belirsiz alacak ve tespit davası açabileceğini, alacak miktarı belirli ise kısmi dava veya belirsiz alacak ve tespit davası açılamayacağını, talep konusunun miktarı taraflar arasında tartışmalı ise davacının kısmi dava açabileceğini, davacının alacak miktarı tartışmalı olduğunda kısmi dava yerine belirsiz alacak davasına da başvurabilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Ancak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi bu konuda farklı bir karar verdi. Söz konusu Daire kararında; fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilebileceğini, ancak kıdem tazminatı, ücret, asgari geçim indirimi ile yıllık izin ücreti alacaklarının belirsiz alacak olmadığını, dolayısıyla bu konularda alacak miktarı belirtmeden açılan davaların, ‘hukuki yarar’ yokluğundan reddedilmesi gerektiğine hükmetti.

22. Daire; ücret, asgari geçim indirimi ile yıllık izin alacaklarında; davacının çalışma süresini, en son ödenen ücreti, alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, yıllık izin süresini ve kaç gün ücretli izin kullandığını, aile durumuna göre ödenmesi gereken asgari geçim indirimi tutarını, kaç aylık ücret alacağı olduğunu belirleyebilme imkanı olduğunu, tazminat hesabında da alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri de belirleyebilecek durumda olduğunu, kararına gerekçe olarak gösterdi.

Daireler arasındaki bu farklı görüşler muhtemelen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda görüşülecek ve bu iki farklı içtihat birleştirilerek kesin karara varılacak, bu içtihadı birleştirme kararı bütün mahkemeleri bağlayacak.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.