Bütün Yönleriyle Sendika Mevzuatı ve Uygulamaları

Bütün Yönleriyle Sendika Mevzuatı ve Uygulamaları
19 Şubat 2013 19:43

4857 sayılı İş Kanununa tabi işçi işçileri temsil eden işçi sendikaları ile bunların işverenlerini temsil eden işveren sendikaları ile ilgili yasal düzenleme, daha önce 7.5.1983 tarihinden beri yürürlükte bulunan 2821 sayılı Sendikalar Kanununda yer almaktayken, 7.11.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu söz konusu 2821 sayılı Kanunu yürürlükten kaldırarak bunun yerini aldı.

Dolayısıyla toplu iş sözleşmesi – grev ve lokavtla birlikte işçi ve işveren sendikaları ile ilgili yasal düzenleme de artık 6356 sayılı Kanunda yer almaktadır. Ayrıca, 6356 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan işkollarına hangi işlerin gireceğini tespit etmek üzere, 19.12.2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmi Gazete’de İş Kolları Yönetmeliği yayımlanmıştır. Yeni mevzuat çerçevesinde, işçi ve işveren sendikaları ile ilgili usul ve esaslar aşağıdaki gibi olacaktır.

1-Tanım ve Açıklamalar:

a) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,

b) Çerçeve sözleşme: Ekonomik ve Sosyal Konseyde temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarına üye işçi ve işveren sendikaları arasında işkolu düzeyinde yapılan sözleşmeyi,

c) Görevli makam: İşyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlığı,

ç) Grup toplu iş sözleşmesi: İşçi sendikası ile işveren sendikası arasında, birden çok üye işverene ait aynı işkolunda kurulu işyerlerini ve işletmeleri kapsayan toplu iş sözleşmesini,

d) İşletme toplu iş sözleşmesi: Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşmeyi,

e) İşveren vekili: İşveren adına işletmenin bütününü yönetenleri,

f) Konfederasyon: Değişik işkollarında en az beş sendikanın bir araya gelerek oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşu,

g) Kuruluş: Sendika ve konfederasyonları,

ğ) Sendika: İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşları,

h) Toplu iş sözleşmesi: İş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmeyi,

ı) Üst kuruluş: Konfederasyonları,

i) Yönetici: Kuruluşun ve şubesinin yönetim kurulu üyelerini,

ifade eder.

İşveren vekilleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun uygulanması bakımından işveren sayılır.

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun uygulanması bakımından işçi, işveren ve işyeri kavramları 4857 sayılı İş Kanununda tanımlandığı gibidir.

İş sözleşmesi dışında ücret karşılığı iş görmeyi taşıma, eser, vekâlet, yayın, komisyon ve adi şirket sözleşmesine göre bağımsız olarak meslekî faaliyet olarak yürüten gerçek kişiler de bu 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun ikinci ila altıncı bölümleri bakımından işçi sayılır.

2-Sendika ve Konfederasyon Kurulması:

2.1-Kuruluş Serbestisi:

Sendika ve konfederasyonlar, 6356 sayılı Kanundaki kuruluş usul ve esaslarına uyarak önceden izin almaksızın kurulur. Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur.

Kamu işveren sendikalarının, aynı işkolundaki kamu işverenleri tarafından kurulması ve faaliyette bulunması şartı aranmaz.

2.2-Kuruculuk Şartları:

Fiil ehliyetine sahip ve fiilen çalışan gerçek veya tüzel kişiler sendika kurma hakkına sahiptir. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile;

• Zimmet,

• İrtikâp,

• Rüşvet,

• Hırsızlık,

• Dolandırıcılık,

• Sahtecilik,

• Güveni kötüye kullanma,

• Hileli iflas,

• İhaleye fesat karıştırma,

• Edimin ifasına fesat karıştırma,

• Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama,

• Kaçakçılık,

suçlarından birinden mahkûmiyeti bulunanlar sendika kurucusu olamaz.

İşveren sendikası kurucusunun tüzel kişi olması hâlinde tüzel kişiyi temsil eden gerçek kişide de yukarıda belirtilen şartlar aranır.

2.3-Kuruluş Usulü:

Sendika ve konfederasyonla, kurucularının kuruluşun merkezinin bulunacağı ilin valiliğine dilekçelerine ekli olarak kuruluş tüzüğünü vermeleriyle tüzel kişilik kazanır. Sendikalar için kurucuların kurucu olabilme şartlarına sahip olduklarını ifade eden yazılı beyanları; üst kuruluşlar için ilgili kuruluşların genel kurul kararları dilekçeye eklenir.

Vali, tüzük ve kurucuların listesini on beş gün içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderir. Bakanlık; kuruluşun adını, merkezini ve tüzüğünü on beş gün içinde resmî internet sitesinde ilan eder.

Tüzüğün veya yukarıda sayılan belgelerin içerdikleri bilgilerin kanuna aykırılığının tespit edilmesi ya da bu 6356 sayılı Kanunda öngörülen kuruluş şartlarının sağlanmadığının anlaşılması hâlinde ilgili valilik kanuna aykırılık veya eksikliklerin bir ay içinde giderilmesini ister. Bu süre içinde kanuna aykırılığın veya eksikliğin giderilmemesi hâlinde, Bakanlığın veya ilgili valiliğin başvurusu üzerine mahkeme, gerekli gördüğü takdirde kurucuları da dinleyerek üç iş günü içinde kuruluşun faaliyetinin durdurulmasına karar verebilir. Mahkeme kanuna aykırılığın veya eksikliğin giderilmesi için altmış günü aşmayan bir süre verir. Tüzük ve belgelerin kanuna uygun hâle getirilmesi üzerine mahkeme faaliyeti durdurma kararını kaldırır. Verilen süre sonunda tüzük ve belgelerin kanuna uygun hâle getirilmemesi hâlinde ise mahkeme kuruluşun kapatılmasına karar verir.

Tüzük değişiklikleri de aynı şekilde vali tarafından on beş gün içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderilir. Bakanlık; değişikliği on beş gün içinde resmî internet sitesinde ilan eder.

Kanuna aykırılık veya eksikliğin bulunduğu diğer işlemlerde de yukarıdaki hükümler uygulanır.

2.4-Kuruluş Tüzüğünde Yer Alması Gereken Hususlar:

Sendika ve konfederasyonların tüzüklerinde aşağıdaki hususların yer alması gerekir:

• Adı, merkezi ve adresi

• Amacı

• Sendikanın faaliyet göstereceği işkolu

• Sendika kurucularının ad ve soyadları, kimlik bilgileri, meslek ve sanatları ve yerleşim yerleri; üst kuruluşları kuran sendikaların işkolları ile ad ve adresleri

• Üye olma, üyelikten çıkma ve çıkarılmanın şartları

• Genel kurulun oluşumu, toplanma zamanı, görev ve yetkileri, üye ve delegelerinin oy kullanmaları, çalışma usul ve esasları ile toplantı ve karar yeter sayıları

• Genel kurul dışında kalan organlar, bu organların oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma usul ve esasları ile toplantı ve karar yeter sayıları

• Şube veya bölge şubelerinin nasıl kurulacağı, birleştirileceği veya kapatılacağı, görev ve yetkileri, genel kurullarının toplantılarına ve kararlarına ilişkin usul ve esaslar ile sendika genel kurulunda şube ve bölge şubelerinin nasıl temsil edileceği

• Üyelerce ödenecek aidat ve sendika yöneticilerinin ücretleri ile ilgili usul ve esaslar

• Demirbaşların satış ve terkininde uygulanacak usul ve esaslar

• İç denetim usulleri

• Tüzüğün değiştirilme usulleri

• Sona erme hâlinde mallarının tasfiye şekli

• Organlarının oluşumuna kadar kuruluşun işlerini yürütmeye ve kuruluşu temsile yetkili geçici yönetim kurulu üyelerinin ad ve soyadları ile yerleşim yerleri

3-Sendika ve Konfederasyonların Organlarına Dair Ortak Hükümler:

Sendika ve konfederasyonlar ile şubelerinin organları; genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kuruludur. Bu organlardan genel kurul dışında kalanların üye sayıları üçten az dokuzdan fazla; konfederasyonların yönetim kurullarının üye sayıları beşten az yirmi ikiden fazla ve şubelerin genel kurul dışındaki kurullarının üye sayıları üçten az beşten fazla olamaz. Genel kurul dışındaki organlara asıl üye sayısı kadar yedek üye seçilir.

Kuruluşlar ihtiyaca göre başka organlar da kurabilir. Ancak genel kurul ile yönetim, denetim ve disiplin kurullarının görev ve yetkileri kurulacak bu organlara devredilemez.

Kuruluşların genel kurul dışındaki organlarına seçilebilmek için yukarıda belirtilen kuruculuk şartlarına sahip olmak gerekir. Bu şartlara sahip olmayan birinin seçildiğini tespit eden valiliğin veya Bakanlığın başvurusu üzerine mahkeme, bu kişinin görevine son verir. Mahkemenin kararı kesindir.

Genel kurul dışındaki organlara seçilen üyelerin ad ve soyadları ile açılan ve kapatılan şubeler, ilgili valiliğe bildirilir ve sendikaların kuruluşunda olduğu gibi ilan edilir.

Genel kurul dışındaki organlara seçilenlerin, kurucu olmaya engel sayılan ve yukarıda belirtilen suçlardan biri ile mahkûm olmaları hâlinde görevleri kendiliğinden sona erer.

Kuruluş ve şube yönetim, denetleme ve disiplin kurulu üyelerinin görevleri, milletvekili veya belediye başkanı seçilmeleri hâlinde kendiliğinden son bulur.

Tüzükte daha yüksek bir yeter sayı öngörülmemişse, genel kurul dışında kalan organlar için; toplantı yeter sayısı kurul üye sayısının salt çoğunluğu, karar yeter sayısı toplantıya katılanların salt çoğunluğudur.

Genel kurulun oluşumu, görev ve yetkileri, toplantı zamanı, toplantı ve karar yeter sayıları, genel kurulda yapılacak seçimlerle ilgili usul ve esaslar, 6356 sayılı Kanunun 10, 11, 12, 13, 14, 15 ve 16 ıncı maddelerinde düzenlenmiştir.

4-Sendika ve Konfederasyonların Uluslararası İşçi ve İşveren Kuruluşlarına Üye Olması:

Sendika ve Konfederasyonlar, tüzüklerinde gösterilen amaçlarını gerçekleştirmek üzere uluslararası işçi ve işveren kuruluşlarının kurucusu olabilir, bu kuruluşlara serbestçe üye olabilir ve üyelikten çekilebilir, iş birliğinde bulunabilir, üye ve temsilci gönderebilir veya kabul edebilir ve dış temsilcilik açabilir.

Uluslararası işçi ve işveren kuruluşları Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının izniyle Türkiye’de temsilcilik açabilir ve üst kuruluşlara üye olabilir.

Yukarıdaki hükümlere aykırılık hâlinde İçişleri Bakanlığınca üyeliğin iptal edilmesi, temsilciliğin faaliyetinin durdurulması veya kapatılması için, kuruluş merkezinin veya temsilciliğin bulunduğu yerde dava açılabilir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren işçi ve işveren kuruluşları Türkiye’de kurulu üst kuruluşlara üye olabilir.

5-Sendika ve Konfederasyonlar Katılması veya Birleşmesi:

Bir kuruluşun aynı nitelikteki bir kuruluşa katılması hâlinde, katılan kuruluşun bütün hak, borç, yetki ve çıkarları katıldığı kuruluşa kendiliğinden geçer.

Aynı nitelikteki bir kuruluşla birleşen kuruluşların bütün hak, borç, yetki ve çıkarları birleşme sonucu meydana getirdikleri yeni tüzel kişiliğe kendiliğinden geçer.

Katılan veya birleşen kuruluşun üyeleri, kendiliğinden katıldıkları veya yeni meydana getirdikleri kuruluşun üyesi olur.

Katılımın yapıldığı ya da yeni meydana getirilen kuruluş, durumu bir ay içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirir.

6-Sendika ve Konfederasyonların Faaliyette Bulunabilecekleri Konular – Yetki ve Sorumlulukları:

Sendika ve Konfederasyonlar, tüzüklerinde yer alan konularda serbestçe faaliyette bulunur.

Kuruluşlar, çalışma hayatından, mevzuattan, örf ve adetten doğan uyuşmazlıklarda işçi ve işverenleri temsilen; sendikalar, yazılı başvuruları üzerine iş sözleşmesinden ve çalışma ilişkisinden doğan hakları ile sosyal güvenlik haklarında üyelerini ve mirasçılarını temsilen dava açmak ve bu nedenle açılmış davada davayı takip yetkisine sahiptir. Yargılama sürecinde üyeliğin sona ermesi üyenin yazılı onay vermesi kaydıyla bu yetkiyi etkilemez.

Kuruluşlar, faaliyetlerinden yararlanmada üyeleri arasında eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasaklarına uymakla yükümlüdür. Kuruluşlar, faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetir.

Kuruluşların kendi faaliyetleri ile üyelerine sağladıkları hak ve çıkarların üyesi olmayanlara uygulanması, 6356 sayılı Kanunun yedinci ila on ikinci bölümlerinde yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla yazılı onaylarına bağlıdır.

Kuruluşlar, tüzükleriyle belirlenen amaçları dışında faaliyette bulunamaz.

İşçiler ve işçi kuruluşları işveren kuruluşlarına, işveren kuruluşları da işçi kuruluşlarına üye olamaz; gerek doğrudan doğruya, gerek temsilcileri veya mensupları veya araya koyacakları diğer kimseler aracılığıyla biri diğerinin kurulmasına, yönetim ve faaliyetine müdahalede bulunamaz.

Kuruluşlar siyasi partilerin ad, amblem, rumuz veya işaretlerini kullanamaz.

Kuruluşlar ticaretle uğraşamaz. Ancak, kuruluşlar genel kurul kararıyla nakit mevcudunun yüzde kırkından fazla olmamak kaydıyla sanayi ve ticaret kuruluşlarına yatırımda bulunabilir.

Kuruluşlar elde ettikleri gelirleri üyeleri ve mensupları arasında dağıtamaz. Ancak sendikaların grev ve lokavt süresince tüzüklerine göre üyelerine yapacakları yardımlar ile kuruluşların eğitim amaçlı yardımları bu hükmün dışındadır.

7-Sendika ve Konfederasyonların Gelirleri – Giderleri ve Denetlenmesi:

7.1-Gelir ve Giderleri:

Sendika ve Konfederasyonların gelirleri;

• Üyelik ve dayanışma aidatları,

• Tüzüklerine göre yapabilecekleri faaliyetlerden sağlanacak gelirler,

• Bağışlar,

• Mal varlığı gelirleri, mal varlığı değerlerinin devir, temlik ve satışlarından doğan kazançlardan,

ibarettir.

Kuruluşlar; kamu kurum ve kuruluşları, siyasi partiler, esnaf ve küçük sanatkâr kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz.

İşçi kuruluşları ve işverenler 6356 sayılı Kanun ve diğer kanunlara göre kurulan işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları da işçilerden ve 6356 sayılı Kanun ve diğer kanunlara göre kurulu işçi kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz. Kuruluşlar, yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan Bakanlığa önceden bildirimde bulunmak suretiyle yardım ve bağış alabilir. Ancak, işçi kuruluşları yurt dışında kurulu işveren ve işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları ise işçi ve işçi kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz. Nakdî yardım ve bağışların bankalar aracılığıyla alınması zorunludur.

Yukarıdaki hükümlere aykırı olarak yardım ve bağış alınması hâlinde üyelerden birinin veya Bakanlığın başvurması üzerine, mahkeme kararıyla, alınan yardım Hazineye aktarılır.

Kuruluşlar, tüm nakdî gelirlerini bankaya yatırmak zorundadır. Zorunlu giderleri için kasalarında tutacakları nakit miktarı genel kurullarınca belirlenir.

Kuruluşlar, gelirlerini 6356 sayılı Kanunda ve tüzüklerinde gösterilen faaliyetleri dışında kullanamaz veya bağışlayamaz.

Kuruluşlar; yönetim kurulu kararıyla ve nakit mevcudunun yüzde onunu aşmamak kaydıyla yurt içi ve yurt dışındaki doğal afet bölgelerine doğrudan veya yetkili makamlar aracılığıyla konut, eğitim ve sağlık tesisleri kurulması amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarına ayni ve nakdî yardımda bulunabilir.

7.2-Denetimi:

Kuruluşların denetimi, kanun ve kuruluşun tüzük hükümlerine göre denetleme kurulları tarafından yapılır. Denetimde, yönetim ve işleyişin, gelir, gider ve bilançoların ve bunlarla ilgili işlemlerin kanun, tüzük ve genel kurul kararlarına uygunluğu incelenir.

Kuruluşların gelir ve giderlerine ilişkin mali denetimleri, en geç iki yılda bir 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre denetim yetkisine sahip yeminli mali müşavirlerce yapılır. Bu denetimin yapılmış olması, denetleme kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

Kuruluşlar; faaliyet, dış denetim ve denetleme kurulu raporları ile genel kurul kararlarını uygun vasıtalarla derhâl yayınlar.

Kuruluşların ve şubelerin kurucu ve yöneticileri, kendileri, eşleri ve velayetleri altında bulunan çocuklarına ait mal bildirimlerini 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ve ilgili yönetmeliklere göre vermek zorundadır.

8-Tutulacak Defter ve Kayıtlar:

Sendika ve konfederasyonlar, aşağıda yazılı defter ve kayıtları tutmak zorundadır:

• Üye kayıt ve üyelik sona erme listeleri

• Genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu karar defterleri

• Gelen ve giden evrak kayıt defterleri ile zimmet defteri

• Aidat kayıtları, yevmiye ve envanter defterleri ile defterikebir

• Gelirlere ilişkin kayıt ve defterler

213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre demirbaş sınıfına giren her türlü eşya veya malzeme demirbaş defterine kaydedilir.

9-Sendika ve Konfederasyonların Kapatılması:

Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyetlerde bulunan kuruluş, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine mahkeme kararı ile kapatılır. Aykırı davranış bireysel olarak yöneticiler tarafından gerçekleştirildiği takdirde, mahkemece sadece o yöneticilerin görevine son verilmesine karar verilir. Burada belirtildiği şekilde açılan davalar nedeniyle mahkeme, yargılama süresince talep üzerine veya resen kuruluşun faaliyetlerinin durdurulmasına ve yöneticilerinin geçici olarak görevden alınmasına karar verebilir.

Yukarıdaki hükümler veya 6356 sayılı Kanunda öngörülen diğer faaliyeti durdurma hâllerinde, kuruluşların mallarının yönetimi ve çıkarlarının korunması ve durdurma süresi sonunda yeniden faaliyete geçebilmesi için genel kurul yapılması, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri gereğince tayin olunacak bir veya üç kayyım tarafından sağlanır.

10-Kuruluşun Sona Ermesi Hâlinde Malların Devri:

Tüzüğünde hüküm bulunması kaydıyla tüzel kişiliği sona eren sendikanın mal varlığı 6356 sayılı Kanuna göre kurulmuş aynı nitelikteki bir kuruluşa ya da üyesi bulunduğu üst kuruluşa; üst kuruluş üyesi değilse aynı nitelikteki bir üst kuruluşa bırakılabilir. Üst kuruluşun sona ermesi hâlinde, mal varlığı üyesi bulunan kuruluşlara bırakılabilir. Tüzükte hüküm bulunmaması hâlinde feshe karar veren genel kurul, mal varlığını yukarıdaki esaslara göre devredebilir.

Tüzükte hüküm olmaması ya da fesih hâlinde; genel kurul kararının bulunmaması veya devrin ilgili kuruluş tarafından kabul edilmemesi hâlinde, tasfiye sonucunda kalacak paralar İşsizlik Sigortası Fonuna aktarılır ve mallar Türkiye İş Kurumuna devredilir.

11-Sendika Kurulabilecek İş Kolları:

Sendika kurulabilecek iş kolları, 6356 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir. Ayrıca bu konuda ayrıntılı düzenleme, 19.12.2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Kolları Yönetmeliği’nde yer almaktadır. Buna göre, aşağıda yer alan işkollarında sendika kurulabilir:

1. Avcılık, balıkçılık, tarım ve ormancılık

2. Gıda sanayi

3. Madencilik ve taş ocakları

4. Petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç

5. Dokuma, hazır giyim ve deri

6. Ağaç ve kâğıt

7. İletişim

8. Basın, yayın ve gazetecilik

9. Banka, finans ve sigorta

10. Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar

11. Çimento, toprak ve cam

12. Metal

13. İnşaat

14. Enerji

15. Taşımacılık

16. Gemi yapımı ve deniz taşımacılığı, ardiye ve antrepoculuk

17. Sağlık ve sosyal hizmetler

18. Konaklama ve eğlence işleri

19. Savunma ve güvenlik

20. Genel işler

Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.

12-İşkolunun Tespit – İlanı – Değişikliği:

Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemede dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. Kararın temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.

Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.

İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez.

13-Sendika Üyeliği:

13.1-Sendikaya Üye Olma Şartları – Üyeliğin Başlaması – Üye Olma Serbestisi:

On beş yaşını dolduran ve 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre işçi sayılanlar işçi sendikalarına, işveren sayılanlar ise işveren sendikalarına üye olabilir. Sendikaya üye olmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz. İşçi veya işverenler aynı işkolunda ve aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamaz. Ancak aynı işkolunda ve aynı zamanda farklı işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçiler birden çok sendikaya üye olabilir. İşçi ve işverenlerin bu hükme aykırı şekilde birden çok sendikaya üye olmaları hâlinde sonraki üyelikler geçersiz sayılır.

Bir işyerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de, işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir.

Sendikaya üyelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik talebi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir neden gösterilmeden üyelik başvurusu kabul edilmeyenler, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemede otuz gün içinde dava açabilir. Mahkemenin kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi hâlinde üyelik, red kararının alındığı tarihte kazanılmış sayılır.

Üst kuruluş yani sendika konfederasyonu üyeliğine başvuru sendika genel kurul kararına bağlıdır. Üst kuruluş üyeliği, tüzükte belirlenen yetkili organın kabulüyle kazanılır. Aynı zamanda birden fazla üst kuruluşa üye olunamaz. Aksi hâlde sonraki üyelikler geçersizdir. Üst kuruluş üyeliğinden çekilme de aynı şekilde genel kurul kararına bağlıdır. Çekilme, üst kuruluşa bildirim tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlilik kazanır. Üst kuruluş üyeliğinden çıkarılma, üst kuruluş genel kurulu kararıyla olur. Üye olma, üyelikten çekilme ve çıkarılma kararları, üst kuruluş tarafından bir ay içerisinde Bakanlığa bildirilir.

13.2-Üyelik Aidatı Ödeme:

Sendika üyelik aidatının miktarı sendika ve konfederasyonların tüzüklerinde belirtilen usul ve esaslara göre sendika genel kurulu tarafından belirlenir. Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek suretiyle ilgili sendikaya ödenir.

Bu hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.

13.3-Sendika Üyeliğinin Sona Ermesi – Üyeliğin Askıya Alınması –Üyelikten Çekilme Serbestisi:

İşçi veya işveren, sendikada üye kalmaya veya üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Her üye, e-Devlet kapısı üzerinden çekilme bildiriminde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. E-Devlet kapısı üzerinden yapılan çekilme bildirimi elektronik ortamda eş zamanlı olarak Bakanlığa ve sendikaya ulaşır. Çekilme, sendikaya bildirim tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlilik kazanır. Çekilenin bir aylık süre içinde başka bir sendikaya üye olması hâlinde yeni üyelik bu sürenin bitimi tarihinde kazanılmış sayılır.

Sendika üyeliğinden çıkarılma kararı sendika genel kurulunca verilir. Karar, e-Devlet kapısı üzerinden Bakanlığa elektronik ortamda bildirilir ve üyelikten çıkarılan kişiye yazı ile tebliğ edilir. Çıkarılma kararına karşı üye, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemeye itiraz edebilir. Mahkeme iki ay içinde kesin olarak karar verir. Sendika üyeliği, üyelikten çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.

İşveren veya işveren vekili sıfatını kaybedenlerin sendika ve üst kuruluşlardaki üyelikleri ve görevleri, bu sıfatı kaybettikleri tarihte kendiliğinden sona erer. Ancak, tüzel kişiliği temsilen işveren vekili sıfatı ile işveren sendikalarına üye olanların bu sıfatı kaybetmeleri hâlinde tüzel kişiliğin üyeliği düşmez. Bu durumda sadece işveren vekilinin kuruluş organlarındaki görevleri sona erer.

Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alarak işten ayrılan işçilerin sendika üyeliği sona erer. Ancak çalışmaya devam edenler ile kuruluş ve şubelerinin yönetim, denetleme ve disiplin kurullarındaki görevleri sırasında yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alanların üyeliği, görevleri süresince ve yeniden seçildikleri sürece devam eder.

İşkolunu değiştirenin sendika üyeliği kendiliğinden sona erer. İşçi kuruluşu ve şubelerinin organlarında görev almak ise üyeliği sona erdirmez. İşçi sendikası üyesinin bir yılı geçmemek üzere işsiz kalması üyeliğini etkilemez.

Herhangi bir askeri ödev nedeniyle silah altına alınan üyenin üyelik ilişkisi bu süre içinde askıda kalır.

14-Sendika Üyeliği ve Yöneticiliği İle İlgili Güvence ve Teminatlar: İşçilerle İlgili Teminat

14.1-İşçi Kuruluşu Yöneticiliğinin Güvencesi:

İşçi kuruluşunda yönetici olduğu için çalıştığı işyerinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi askıda kalır. Yönetici dilerse işten ayrıldığı tarihte iş sözleşmesini bildirim süresine uymaksızın veya sözleşme süresinin bitimini beklemeksizin fesheder ve kıdem tazminatına hak kazanır. Yönetici, yöneticilik süresi içerisinde iş sözleşmesini feshederse kıdem tazminatı fesih tarihindeki emsal ücret üzerinden hesaplanır.

İş sözleşmesi askıya alınan yönetici; sendikanın tüzel kişiliğinin sona ermesi, seçime girmemek, yeniden seçilmemek veya kendi isteği ile çekilmek suretiyle görevinin sona ermesi hâlinde, sona erme tarihinden itibaren bir ay içinde ayrıldığı işyerinde işe başlatılmak üzere işverene başvurabilir. İşveren, talep tarihinden itibaren bir ay içinde bu kişileri o andaki şartlarla eski işlerine veya eski işlerine uygun bir diğer işe başlatmak zorundadır. Bu kişiler süresi içinde işe başlatılmadığı takdirde, iş sözleşmeleri işverence feshedilmiş sayılır.

Yukarıda sayılan nedenler dışında yöneticilik görevi sona eren sendika yöneticisine ise başvuruları hâlinde işveren tarafından kıdem tazminatı ödenir. Ödenecek tazminatın hesabında, işyerinde çalışılmış süreler göz önünde bulundurulur ve fesih anında emsalleri için geçerli olan ücret ve diğer hakları esas alınır. İşçinin 1479 sayılı İş Kanunun 14 üncü maddesinden doğan kıdem tazminatı hakkı ile 4857 sayılı İş Kanunundan doğan hakları saklıdır.

14.2-İşyeri Sendika Temsilciliğinin Güvencesi:

İşveren, işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya üyesi bulunduğu sendika iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemede dava açabilir. Dava basit yargılama usulüne göre sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay kesin olarak karar verir.

Mahkeme tarafından, temsilcinin işe iadesine karar verilirse fesih geçersiz sayılarak temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları işçiye ödenir. Kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması şartıyla, altı iş günü içinde işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve diğer hakları temsilcilik süresince ödenmeye devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe atanma hâlinde de uygulanır.

İşveren, yazılı rızası olmadıkça işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik yapamaz. Aksi hâlde değişiklik geçersiz sayılır.

Bu hükümler işyerinde çalışmaya devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır.

14.3-Sendika Özgürlüğünün Güvencesi – Sendikal Tazminat:

İşçilerin işe alınmaları;

• Belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri,

• Belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri

• Üyelikten çekilmeleri

• Herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları,

şartına bağlı tutulamaz.

İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz. Ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklıdır.

İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.

İşverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi hâlinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir.

Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata (iş sözleşmesinin feshinin geçersiz sebebe dayanması nedeniyle ödenmesi gereken tazminat) hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.

İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.

Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlü olur.

Yukarıdaki hükümlere aykırı olan toplu iş sözleşmesi ve iş sözleşmesi hükümleri geçersizdir.

İşçinin iş kanunları ve diğer kanunlara göre sahip olduğu hakları saklıdır.

15-İşyeri Sendika Temsilcisi Atanması ve Görevleri:

Toplu iş sözleşmesi yapmak üzere yetkisi kesinleşen sendika, işyerindeki işçi sayısı;

• 50’ye kadar ise bir,

• 51 ile 100 arasında ise en çok iki,

• 101 ile 500 arasında ise en çok üç,

• 501 ile 1000 arasında ise en çok dört,

• 1001 ile 2000 arasında ise en çok altı,

• 2000’den fazla ise en çok sekiz,

işyeri sendika temsilcisini işyerinde çalışan üyeleri arasından atayarak on beş gün içinde kimliklerini işverene bildirir. Bunlardan biri baş temsilci olarak görevlendirilebilir. Temsilcilerin görevi, sendikanın yetkisi süresince devam eder.

Sendika tüzüğünde işyeri sendika temsilcisinin seçimle belirlenmesine ilişkin hüküm bulunması hâlinde, seçilen üye temsilci olarak atanır.

İşyeri sendika temsilcileri ve baş temsilcisi;

• İşyeri ile sınırlı olmak kaydı ile işçilerin dileklerini dinlemek ve şikâyetlerini çözümlemekle,

• İşçi ve işveren arasındaki iş birliğini, çalışma barışını ve uyumunu sağlamakla,

• İşçilerin hak ve çıkarlarını gözetmek ve iş kanunları ile toplu iş sözleşmelerinde öngörülen çalışma şartlarının uygulanmasına yardımcı olmakla,

görevlidir.

İşyeri sendika temsilcileri, işyerindeki işlerini aksatmamak ve iş disiplinine aykırı olmamak şartı ile görevlerini yerine getirir. İşyerlerinde, sendika temsilcilerine görevlerini hızlı ve etkili biçimde yapmalarına imkân verecek kolaylıklar sağlanır.

16-Diğer Kanunların Uygulanması:

• Sendika ve konfederasyonlar hakkında, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile 5253 sayılı Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.

• Toplu iş sözleşmeleri hakkında, 6356 sayılı Kanunda hüküm olmayan hâllerde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile iş sözleşmesini düzenleyen diğer kanunların bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.

• 6356 sayılı Kanunda aksi öngörülmedikçe, bu Kanunun uygulanmasına ilişkin tebligat 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır.

17-Görevli ve Yetkili Mahkeme:

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür. Yani davalar, iş mahkemesi bulunan yerlerde iş mahkemesinde, iş mahkemesi bulunmayan yerlerde ise bunun yerine görevlendirilmiş mahkemelerde görülür. Ancak “Toplu İş Sözleşmesinin Genel Esasları” başlıklı yedinci ila Çeşitli ve Son Hükümler başlıklı on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın yani ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü veya Bakanlığın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Yorumu Cevapla [ Yoruma cevap yazmaktan vazgeç ]

  1. tulay gündoğdu dedi ki:

    Bir vakfa ait Kız yurdunda çalışıyorum.Sadece benim çalıştığım binada 21 tane eleman çalışmakta.Ayrıca bu vakfa ait yine aynı şehirde anaokulu,erkek öğrenci yurdu gibi oluşumlar var ve buralarda da bir o kadar çalışan olduğunu düşünüyorum.
    Biz sendikalı olabilir miyiz acaba.Teşekkürler.

    1. admin dedi ki:

      (tulay gündoğdu) 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda sendika üyeliği için işyerinde çalışan sayısı şartı yer almamaktadır. Çalıştığınız iş kolunda faaliyet gösteren sendika ile görüşün.

  2. ali kurt dedi ki:

    görevi sonlandırılan memur sendikasına ekonomi mağduriyet yaşadığında yanında yer almadığından sendikasına dava açabilirmi hakları varmı yıllarca sendikasına üye aidatı ödemiştir. şu anda mağdur olmuştur. mağduriyetinden dolayı sendikası yanında yer almamıştır hakları için dava açabilirmi öğrenmek istıyorum teşekkürler.

    1. admin dedi ki:

      (ali kurt) 4688 sayılı KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI VE TOPLU SÖZLEŞME KANUNU’nda maalesef bu konuda herhangi bir düzenleme yok. İsterseniz bu hususu bilgi edinme kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sorabilirsiniz.

  3. Feti albayrak dedi ki:

    Ben belediye kadrolu işcisiyim sendika şube malı sekreteriyim sendikal izin hakim varmı benimle aynı görevi yapan memur sendikası üyesi arkadaş haftada 1gün kullanıyor personel müdürlüğü ne sorduğumda bu hakin sadece memurlara ait. Hak olduğunu söylediler bilgilendirmeniz için şimdiden teşekkür ederim

    1. admin dedi ki:

      (Feti albayrak) Sendikal haklar yönünden memurlarla işçiler arasında farklılıklar var, çünkü ikisinin hakları da farklı kanunlarda düzenlenmiş. Bu konuda sadece İş Kanununun Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller başlıklı 55/h maddesinde; “İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları, hakem kurullarında bulunmaları, bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini yapmaları, çalışma hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası kuruluşların konferans, kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi olarak katılması sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler.” in yıllık izne hak kazanmada esas alınan bir yıllık sürenin hesabında çalışılmış gibi sayılacağı belirtilmiş.
      Bunun dışında ne İş Kanununda ne de Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda işçiye sendikal izin verilmesi konusunda herhangi bir düzenleme yok.

  4. Hakan dedi ki:

    Çalıştığım iş yerinde yaklaşık 19 kişiyiz ortalama herkes 15 yada 20 senelik iş veren bizim sendikamızı iptal etmek istiyormuş diye haberler aldık bu olabilirimi böyle bi hakkı varmı iptal ederse ne gibi haklarımız var ne yapabiliriz

  5. ünal bülbül dedi ki:

    Ben yaklaşık bir senedir sendika üyeliğinden istifa etmiş şekilde iş yerinde dayanışma aidatı ödeme statüsünde çalışmaktayım. bu sözleşmede yetki alamayan sendikamız sözleşme yapamazsa aidat ödeme zorunluluğum ortadan kalkar mı?

    1. Admin dedi ki:

      Dayanışma aidatı, sendika üyesi olmayan kişinin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için ödediği aidattır, istemezseniz bu aidatı ödemezsiniz, bu durumda da toplu iş sözleşmesi varsa sözleşmeden yararlanamazsınız, sendika yetki alıp sözleşme yapmazsa, eski sözleşme de uygulanmaya devam etmezse zaten aidat ödemenizin bir mantığı olmaz.

  6. Abdullah dedi ki:

    kamu Görevlileri sendikasının bir şubesi şube delegesi seçiyor, ancak sonucun kendi aleyhine çıkacağını görünce şube genel kurulunu iptal kararı alıyor.
    Başka bir şube de yine delege sonucundan hareketle şube delege seçimi tamamlamadan iptal ediyor. Buna karşı ne yapılabilir?

    1. Admin dedi ki:

      Aile – Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına şikayette bulunabilirsiniz.

  7. Nuri dedi ki:

    Merhaba fabrikada isciyim sendikal süreç başladı ne kadar süreceği belirsiz ayrica süreçten dolayı işveren bütün primlerimizi kaldırdı kıdem devamsızlık doğum ölüm evlenme yardımı vs. Süreç ne kadar devam eder ve primlerimizi kesme hakkı varmı sadece asgari ücret veriyor…teşekkürler

  8. erkan selvi dedi ki:

    Sendikalar üye aidatlarından elde ettikleri sermayeleri ile yatırım yaptıklarında elde ettikleri kardan üyelerine kar payı vermek zorunda mı? Çok büyük yatırımlar yapan güçlü sendikalar var bunların topladıkları aidatlardan elde edilen gelir ile yapılan yatırımlar alınan gayrimenkuller kimin? üyenin bunlarda ne gibi bir hakkı var?

    1. Admin dedi ki:

      6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun “Kuruluşların faaliyetleri” başlıklı 26 ncı maddesinde aynen;
      “(8) Kuruluşlar ticaretle uğraşamaz. Ancak, kuruluşlar genel kurul kararıyla nakit mevcudunun yüzde kırkından fazla olmamak kaydıyla sanayi ve ticaret kuruluşlarına yatırımda bulunabilir.
      (9) Kuruluşlar elde ettikleri gelirleri üyeleri ve mensupları arasında dağıtamaz. Ancak sendikaların grev ve lokavt süresince tüzüklerine göre üyelerine yapacakları yardımlar ile kuruluşların eğitim amaçlı yardımları bu hükmün dışındadır.”

      hükümleri yer almaktadır.
      Sendikalrın sermayeleri ve elde ettikleri kar tamamen sendikanındır, sendika üyeleri veya yöneticileri bunda pay veya hak sahibi değildir. Sendika üyeleri ödedikleri aidat karşılığında sendikanın imzaladığı toplu sözleşme hükümlerinden ve sendikanın diğer faaliyetlerinden yararlanırlar. Ayrıca işçi sendikaları başta işverenlere karşı olmak üzere, üyelerinin hak ve menfaatlerini korurlar, korumak zorundadırlar.

  9. Mustafa dedi ki:

    Metal iş kolunda çalışmaktayim ve aynı zamanda sendika şubesinde amatör yöneticiyim.is veren iş aktimi fesih için sendikadan beni görevden almasını istiyor.sendika beni görevden alabilir mi.ve bu görevde iken iş aktim fesih olursa hangi haklara sahip olurum.tesekkurler.

    1. Admin dedi ki:

      Yöneticilik görevinizden alınıp alınamayacağınız sendika mevzuatı ile ilgili bir durum, görevde iken iş akdiniz feshedilirse bu yöneticilik görevinizden ayrı bir konu, hangi haklara sahip olacağınız da iş akdinizin fesih sebebine bağlı olarak değişir, ancak işveren tarafından iş akdi feshedilen işçilerin hakları genel olarak ihbar ve kıdem tazminatı ile işe iade talep etmektir. Bu konudaki başvuruların önce arabulucuya yapılması, sonuç alınamazsa iş mahkemesinde dava açılması gerekir.

  10. Ali dedi ki:

    Sendikalar tapuda konut olan bir yeri büro olarak satın alip kullanabilirmi