Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işçi veya işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshi halinde bildirim süresine uyulması gerekmekte olup yani iş sözleşmesini feshedecek tarafın karşı tarafa belli bir süre önceden haber vermesi gerekmekte olup, buna bildirimli fesih, bu süreye de bildirim öneli (ihbar süresi) adı verilmektedir.

Bu konudaki bilgiler İş Akdinin Feshinde Bildirim Önelleri – İhbar Süreleri, İhbarlı Fesih ve İhbar Tazminatı başlıklı yazılarda yer almaktadır. Konu hakkında ayrıntılı bilgi ve açıklamalar içeren diğer yazılara da İhbar-Kıdem-Tazminat Rehberi sayfasından ulaşılabilir.

İhbarlı fesihte iş sözleşmesini feshetmeye karar veren tarafın durumu karşı tarafa bildirmesi yani fesih bildirimini yapması ile birlikte işçinin kıdemine göre geçerli olan veya iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile belirlenmiş olan ihbar süresi işlemeye başlar, ihbar süresinin dolmasıyla birlikte de iş sözleşmesi sona erer. Normalde ihbar süresi bölünemez, başladıktan sonra kesintisiz, aralıksız devam eder ve sürenin tamamlanmasıyla birlikte de sona erer. Ancak bazı istisnai durumlar vardır ki bu durumların ortaya çıkması halinde ihbar süresi işlemez, ihbar süresinin işlemesi durur, başlamış olan ihbar süresi kesintiye uğrar.

İhbar Süresinin İşlemesine Engel Teşkil Eden veya İhbar Süresini Durduran Haller

Bu istisnai durumlar aşağıda belirtilmiştir.

• İş Kanununun 25/I/b maddesinde; (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkının; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim (ihbar) sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğacağı belirtilmiştir. Eğer işveren işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerinde fesih bildiriminde bulunmuşsa, ihbar süresi bu haller sona erip işçi işe başladıktan sonra işlemeye başlar. Eğer ihbar süresi başladıktan sonra bu hallerden biri ortaya çıkarsa işlemekte olan ihbar süresi durur, bu haller sona erip işçi işe başladıktan sonra ihbar süresi kaldığı yerden işlemeye devam eder. (Bkz. İhbar Süresi İçinde İşçi Rapor Alırsa Ne Olur ?)
• İş Kanununun 59 uncu maddesinde; işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde 17 nci maddede belirtilen bildirim (ihbar) süresiyle, 27 nci madde gereğince işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinlerinin yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla ihbar süresi başlamadan işçi yıllık ücretli izne ayrılmışsa, ihbar süresi yıllık ücretli izin süresinin bitiminden sonra işlemeye başlar. Eğer ihbar süresi başladıktan sonra işçi yıllık ücretli izne ayrılırsa bu durumda da izin süresince ihbar süresinin işlemesi durur, izin süresinin bitiminden sonra ihbar süresi işlemeye başlar. (Bkz. İşçi İhbar Süresinde İzin Kullanabilir mi – İzne Gönderilebilir mi ?)
• İş Kanununun 31 nci maddesinde; muvazzaf askerlik ödevi dışında manevra veya herhangi bir sebeple silah altına alınan veyahut herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi yüzünden işinden ayrılan işçinin iş sözleşmesinin işinden ayrıldığı günden başlayarak iki ay sonra işverence feshedilmiş sayılacağı belirtilmiştir. Eğer bu süre içerisinde işçi veya işveren fesih bildiriminde bulunmuşsa, ihbar süresi söz konusu iki aylık bekleme süresinin bitiminden sonra işlemeye başlar.
• Kanunda belirtilmemiş olsa bile, işçi veya işveren fesih bildirimi yapıp ihbar süresini başlattıktan sonra, ihbar süresi sona ermeden işçi ve işveren aralarında iş sözleşmesinin davamı konusunda anlaşırlarsa fesih bildirimi hükümsüz hale gelir, bu durumda da işlemekte olan ihbar süresi bir daha başlamamak üzer durur. (isvesosyalguvenlik.com)