İş Güvencesi – İşe İade Davası – Kapsama Giren İşyerleri – İşçiye Sağladığı Güvenceler

İş Güvencesi – İşe İade Davası – Kapsama Giren İşyerleri – İşçiye Sağladığı Güvenceler
16 Şubat 2013 13:44

1-Yasal Düzenleme: İş güvencesi uygulaması ilk defa 09.08.2002 tarihli ve 4773 sayılı Kanunla 15.03.2003 tarihinde yürürlüğe girmiş, daha sonra ise konuya ilişkin düzenlemeler 4857 sayılı İş Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinde yer almıştır.

1 Ocak 2018 tarihinden itibaren işe iade başvurusunun iş mahkemesi yerine arabulucuya yapılması zorunluluğu başlamış olup, yeni uygulama hakkında ayrıntılı bilgi Yeni Düzenlemelere Göre İşe İade Süreci başlıklı yazıda yer almaktadır.

2-İş Güvencesinin Kapsamı:

İş güvencesi uygulaması 30 veya daha fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde, en az 6 aylık kıdemi (çalışması olan) işçilerden belirsiz süreli iş sözleşmesine istinaden çalışanları kapsamaktadır. 6 aylık kıdemin hesabında 4857 sayılı İş Kanunun 66 ncı maddesinde düzenlenen çalışma süresinden sayılan haller dahil edilir. İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. Yer altı işlerinde çalışan işçilerde 6 aylık kıdem şartı aranmaz.

3-İş Sözleşmesinin Feshinin Geçerli Sebebe Dayanması ve Sözleşmenin Feshinde Usul:

İş güvencesi kapsamına giren işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini işveren istediği gibi feshedemez. İş sözleşmesinin feshi için işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Ayrıca işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde fesih bildiriminde belirtmek zorundadır. Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin II numaralı bendi şartlarına (ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri) uygun fesih hakkı saklıdır.

4-Fesih İçin Geçerli Sebep Sayılmayan Haller:

Eğer işveren iş sözleşmesini aşağıda belirtilen nedenlerden birine dayanarak feshetmişse söz konusu fesih işlemi geçersizdir.

a-Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında ya da işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.

b-İşyeri sendika temsilciliği yapmak.

c-Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.

d-Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.

e-74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.

f-Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.

5-İşçinin Fesih Bildirimine İtiraz Hakkı ve İtirazın Şekli:

İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir veya taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür. İtiraz halinde feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. Eğer işçi, feshin işverenin gösterdiği sebepten başka bir sebebe dayandığını iddia ederse, o zaman işçi iddiasını kendisi ispat etmekle yükümlüdür.

İşçinin İş Mahkemesinde dava açması halinde dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

6-Geçerli Sebebe Dayanmayan Feshin Sonuçları:

İşçinin fesih bildirimine itirazı üzerine işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece ya da özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.

Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir. İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yapılacak bu ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.

İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

  1. Zuhal dedi ki:

    Gecen hafta bi bayan arkadaşımla tartistik.bana saldırdı bende kendimi savundum.snra küfür etti karşılık verdim isv en 25/2 d maddesinden çıkardı.6 yıllık calisanim tazminatsız ısten çıkarıldım.butun haklarımı arılabilirmiyim.bu durumda ne yapmaliyim

    1. Admin dedi ki:

      Söz konusu 4857/25/II-d maddesi uyarınca işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması işveren açısından haklı fesih sebebi sayılmaktadır ve bu maddeye istinaden işten çıkardığı işçisine işverenin ihbar ve kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Eğer işten çıkarılmanıza gerekçe gösterilen davranışınızın bu madde kapsamında olmadığını düşünüyorsanız kıdem ve ihbar tazminatı haklarınızı alabilmeniz için veya işyerinde 30 ya da daha fazla çalışan varsa ve işe iade talebinde bulunmak istiyorsanız, her iki durumda da önce arabulucuya başvurmanız, ondan sonuç çıkmazsa İş Mahkemesinde dava açmanız gerekir.

  2. Onur tor dedi ki:

    Geçen ayın 12 11 2019 tarihinde madde 18 den iş bitimi m verildi ve arkasinda bu iş yerine 10 kişi alındı bu iş yerinde 40 50 çalışanı mevcut bende haklı olarak dava açtım ihbar sürem aynı gün içerisinde bana tebliğ edildi 9 aylık çalışmam vardı işveren fazla mesai ücretlerimi ve işe iade talebi ile dava açtım sonuç olarak ne olur Tşk ederim

  3. Halil dedi ki:

    4857 sayılı İş Kanununda 25-ll-b maddesi ile işten çıkarılan işe iade davası açabilir mi