İşyerine Dilekçe Verme ve Gerektiğinde İspatlama Yolları

Sadece çalışma hayatında değil, günlük hayatta ucu paraya dokunan her konuda yapılan anlaşma, pazarlık, kiralama, alış – veriş gibi bütün işlemleri yazılı yapmak gerekir. Sadece yazılı yapmak yetmez, o işleme ait yazılı belgenin – sözleşmenin bir suretini (örneğini) almak ve muhafaza etmek gerekir. İhtiyaç duyulduğunda ispatlamak için bu çok önemlidir.

Çünkü “söz uçar yazı kalır” deyimi çok eski bir deyim olup, uzun yıllar yaşanan tecrübeler sonucu ortaya çıkmıştır. Çünkü iki kişi arasında varılan anlaşmayı daha sonra taraflardan biri inkar edebilir, aradan uzun zaman geçmişse unutulabilir.

İşçi – işveren arsındaki ilişkide de bu husus işe girerken taraflar arasında varılan anlaşma ve çalışma koşulları ile işten çıkma veya çıkarılma esnasında iş akdinin fesih sebepleri önemli olan bir konudur. Örneğin işveren tarafından çalışma şartlarında yapılan esaslı değişikliği işçi kabul etmezse işveren bu değişikliği zorla yapamaz, bu durumda işçi için haklı fesih sebebi doğar. Ancak hangi durumun işçinin onayının alınması gereken çalışma şartlarında esaslı değişiklik sayılacağı, işçi – işveren arasında yapılan sözleşmeye göre belirlenir. Sözleşmede işverene bu değişikliği yapma yetkisi verilmişse bu durumda işveren işçinin onayını almak zorunda değildir. Dolayısıyla süresi belirsiz iş sözleşmesini yazılı yapmak zorunlu olmasa da ileride taraflar arasında anlaşmazlık çıkmaması için iş sözleşmesinin (hizmet akdinin) yazılı ve iki nüsha olarak düzenlenmesi, işçi ve işveren tarafından karşılıklı imzalanması ve sözleşmenin bir nüshasının alınıp saklanması çok önemlidir.

İşlemlerin yazılı olarak yapması konusu iş adinin feshi sırasında da büyük önem arz etmektedir. Örneğin, işçi haklı sebeple iş akdini feshettiğini işverene bildirip, kıdem tazminatını talep etmekte, işveren kötü niyetli ise işçinin talebini kabul etmiş gibi görünmekte, işçi bu duruma güvenerek işi bırakmakta; benzer şekilde işveren işçiyi tazminatsız işten çıkarmak istiyorsa işçiye izin verip evine göndermekte, bu tür durumlarda da kötü niyetli işveren işçinin ardından tutanak tutarak devamsızlık nedeniyle tazminatsız olarak iş akdini feshettiğini işçiye bildirmektedir. Bu sadece en çok karşılaşılan örneklerden biri olup, İş Akdini Sözlü Fesheden İşçiler Dikkat !, Çalışanlara Kurulan En Büyük Tuzak-Devamsızlık başlıklı yazılarda konuya yer verilmiştir.

Peki İşçi İşlemlerini Nasıl Yazılı Yapacak ?

Kamu kurum ve kuruluşlarında yani resmi işyerlerinde herhangi bir konuda yazılan dilekçe işyerine verilip, tarih – sayısı alınmakta, böylece gerektiğinde de ispatı kolaylaşmaktadır. Özel sektöre ait işyerlerinde ise böyle bir imkan bulunmamaktadır. Kurumsal – büyük firma ve şirketlerde bu kısmen mümkün olabilmektedir. Bunun dışında özellikle hizmet akdinin feshi konusunda işlemi yazılı yapmak ve gerektiğinde belgelendirmek için en çok başvurulan yollardan biri yazıyı noter vasıtasıyla göndermektir. Ancak bu bazılarına maliyetli, zahmetli gelebilir. Diğer bir yol SMS (cep telefonundan gönderilen mesaj) veya e-posta yoluyla yazıyı işyerine göndermektir. Ancak işveren özellikle e-postaya bakmadığını, görmediğini iddia edebilir. Her ne kadar SMS veya e-posta ile iş sözleşmesinin feshedilebileceği yönünde görüşler varsa da (Bkz. İş Sözleşmesi SMS veya E-Posta İle Feshedilebilir mi ?) başta İş Kanunu olmak üzere işçi – işveren arasındaki ilişkiler açısından bu konu henüz mevzuata girmemiştir. Sadece kamu kurum ve kuruluşları açısında elektronik tebligat uygulaması mevzuata girmiş ve uygulanmaktadır.

İşçi İşyerine Nasıl Dilekçe Verebilir ve Gerektiğinde Belgeleyebilir ?

Yukarıda belirtilen yollar dışında, iş akdinin feshi, istifa veya başka durumlarda işçi işyerine / işverene doğrudan dilekçe verebilir. Dilekçenin nasıl yazılacağı, şekil ve içeriğinin nasıl olacağı konusunda Form ve Dilekçeler bölümünde yer alan dilekçeler örnek olarak kullanılabilir. Söz konusu örnek dilekçelerde üst kısımda dilekçenin verileceği kurumun adının yazılı olduğu yere işverenin adı, işveren tüzel kişi ise tüzel kişinin adı (örneğin şirket, vakıf, dernek, kooperatif gibi tüzel kişilerin adı) yazılabilir. Tüzel kişinin örneğin şirketin adı tam bilinmiyorsa şirket ortağının adı yazılabilir. Dilekçenin bu kısmına kesinlikle işverenin / işyerinin ticari unvanı yazılmamalıdır (Örneğin; Köfteci Ahmet, Yeşil Seyahat, Yaşam Cafe gibi:)

Bu dilekçeden iki nüsha düzenlenip bir nüshası işverene veya işyeri yetkilisine verilip diğer nüshaya, dilekçeyi alan kişinin el yazısı ile “dilekçenin bir suretini ……../…../…… tarihinde elden aldım” yazması ve altına ismini yazıp imzalaması sağlanabilir. Dilekçe tek nüsha düzenlenip, bir fotokopisi çektirilip, aslı işverene veya işyeri yetkilisine verilip fotokopisine, dilekçeyi alan kişinin el yazısı ile “dilekçenin aslını ……../…../…… tarihinde elden aldım” yazması ve altına ismini yazıp imzalaması sağlanabilir. Burada dikkat edilmesi gereken, bu ibareyi mutlaka dilekçeyi alan kişinin kendi el yazısıyla yazması ve imzalaması sağlanmalıdır, bu ibareyi kesinlikle işçi kendisi dilekçeye yazmamalıdır. Çünkü işveren veya işyeri yetkilisi kendisine böyle bir dilekçe verilmediğini, dilekçedeki bu ibarenin işçinin kendisi tarafından yazılmış olduğunu iddia edebilir, yazının altındaki imzanın da kime ait olduğu tespit etmek çok zor olabilir, çünkü kriminolojik inceleme gerektirir. Belirtilen şekilde işverene veya işyeri yetkilisine imzalatılan dilekçe nüshası veya fotokopisi delil olarak saklanır, şikayet veya mahkeme aşamasında delil olarak kullanılır. İşveren veya işyeri yetkilisi bu durumda işçinin böyle bir dilekçe vermediğini veya bu içerikte bir dilekçe vermediğini iddia edemez, inkar edemez. Böyle bir durum olursa işçi elindeki işveren veya işyeri yetkilisinin imzasını taşıyan dilekçe nüshasını veya fotokopisini ibraz edip haklılığını kanıtlayabilir.

Eğer İşveren veya İşyeri Yetkilisi Dilekçeyi Almazsa

Yukarıda belirttiğimiz şekilde işçinin yazdığı bir dilekçeyi işveren veya işyeri yetkilisi almazsa, almak istemezse veya dilekçeyi alsa bile işçide kalacak suretine veya fotokopisine dilekçenin bir suretini ya da fotokopisini aldığına dair bir yazı yazıp imzalamak istemezse, bu durumda işverenin veya işyeri yetkilisinin iyi niyetli olmadığını düşünmek ve tedbir almak gerekebilir. Burada da en garantili yok noter vasıtasıyla dilekçeyi işverene / işyerine göndermektir. Dilekçe iadeli – taahhütlü posta yoluyla da işverene / işyerine gönderilebilir, ancak bu durumda dilekçenin içeriğini ispat etmek zor olur. Çünkü işveren posta yoluyla kendisine gelen dilekçenin içeriğinin farklı olduğunu iddia edebilir. (isvesosyalguvenlik.com)