Kıdem Tazminatının Hesaplaması Nasıl Yapılır ?

Kıdem Tazminatının Hesaplaması Nasıl Yapılır ?
20 Şubat 2016 18:25

Kıdem tazminatını hesaplanmasında iki veri esas alınır. Biri işçinin kıdemi yani işyerindeki çalışma süresi, diğeri işçiye yapılan ödemelerden kıdem tazminatına tabi olanlar.

Kıdem Süresinin Hesaplanması

İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için aranan ön şartlardan biri; işçinin aynı işverene ait aynı veya farklı işyerlerinde, sürekli veya aralıklı olarak en az bir yıl çalışmış olması şartıdır. İşyerinin başka bir işveren devredilmesi veya miras yoluyla intikali halinde, işçiler aynı işyerinde çalışmaya devam etmişlerse, önceki işveren döneminde geçen çalışmalar da kıdeme eklenir.

İşçi aynı işyerinde daha önce de çalışmış ve kıdem tazminatı alarak işten ayrılmışsa tazminat aldığı süreler sonraki çalışma sürelerine eklenmez. Eğer işçi kıdem tazminatı almayı hak edecek şekilde işyerinden ayrılmış ancak kıdem tazminatı almamışsa, o işyerinde veya o işveren ait işyerlerinde geçen bu çalışma süreleri sonraki çalışmasında kıdem süresine eklenir. (Bkz. Aynı İşyerinde Tekrar İşe Başlayan İşçinin Kıdem Tazminatı Hakları Nasıl Belirlenir ?)

Kıdem süresinin başlangıcı işçinin işyerinde fiilen çalışmaya başladığı tarih, kıdem süresinin sonu ise işçi ölmüşse ölüm tarihi, fesihlerde fesih bildirim süresinin (ihbar süresinin) bittiği tarih, haklı sebeple fesihte feshin bildirildiği tarihtir. Eğer işveren ihbar süresine ait ücreti peşin ödemiş ve işçinin işyeriyle ilişkisini kesmişse, kıdem süresi de bu tarihte sona erer. Kıdem süresinin hesaplanmasında kıdemin bitiş tarihi başlangıç tarihinde çıkarılır.

Deneme süresi, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık izin süreleri, belirli süreye kadarki hastalık izinleri (istirahat raporları) (Bkz. İstirahat (Rapor) Süreleri İşçinin Kıdeminden Sayılır mı ?), zorlayıcı sebeplerle çalışılamayan süreler işçinin kıdemine dahil edilir. Grev ve lokavtta geçen süreler ise kıdemden sayılmaz.

Kıdem Tazminatı Miktarının Hesaplanması

İşçinin işyerinde geçirdiği her bir yıllık çalışma süresi için en son aldığı brüt ve giydirilmiş ücretinin 30 günlük tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bu 30 günlük süre sözleşmelerle artırılabilir. (Bkz. Kıdem Tazminatında Her Yıl İçin Ödenecek 30 Günlük Ücret Artırılabilir mi ?) Bir yıldan arta kalan süreler (aylar ve günler) için de kısmi ödeme yapılır. Bu şekilde hesaplanıp ödenecek kıdem tazminatı miktarı tavanı geçemez. (Bkz. Kıdem Tazminatı Tavanı) Ancak 4857 sayılı İş Kanunu’nda tavan geçen ödemeler için herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir. Basın İş Kanununa tabi çalışanlar içinse tavan sınırlaması bulunmamaktadır.

Öte yandan özellikle daha az sigorta primi ödemek için işverenler çalışanları asgari ücretten veya düşük ücretten Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmekte, işçi işten ayrıldığında kıdem tazminatını da bu düşük ücretten ödeyebilmektedir. Bu durumda işçinin büyük kaybı olduğundan, dava açması halinde mahkemeler emsal ücret araştırması yapabilmekte, işçinin işyerinde yaptığı iş karşılığında alması gereken gerçek ücret tespit edilebilmekte, bu durumda işveren kıdem tazminatını gerçek ücret üzerinden ödemek zorunda kalmakta, eğer tazminatı ödemişse aradaki farka ait kısmı ödemek zorunda kalmaktadır.

Kıdem tazminata esas alınacak ücretin hesaplanmasında, işçiye ödenen asıl ücretten başka, haftalık, aylık veya yıllık ödemelerle işçiye sağlanmış para ve parayla ölçülmesi mümkün, sözleşmeden veya Kanundan doğan tüm menfaatler brüt olarak hesaplamaya dahil edilir ve bu şekilde giydirilmiş bir günlük brüt ücret bulunur. Kapsama giren ödeme ve menfaatlerden aylık olarak ödenenler 30’a, yıllık olarak ödenenler ise 365’e bölünerek günlük tutar bulunur. Aslında aylık ödemeler 30’a bölündüğüne göre yıllık ödemelerin de 360’a bölünmesi gerekmektedir. Ancak Yargıtay’ın görüşü 365’e bölünmesi şeklindedir. İşçiye ücreti sabit olarak değil de akort olarak ödeniyorsa, bu durumda son bir yıl içerisinde ödenen ücret çalışılan gün sayısına bölünerek ortalama günlük ücret bulunur. Bu şekilde bulunan bir günlük giydirilmiş brüt ücret 30 ile çarpılarak bir yıllık çalışma süresi için ödenecek kıdem tazminatı miktarı bulunur. Sözleşmede her yıl için ödenecek kıdem tazminatı 30’dan fazla belirlenmişse belirlenen bu rakam esas alınır.

İşçinin son aylık brüt ücreti kıdem tazminatı tavanını aşıyorsa bu durumda günlük ücret hesaplamasına gerek kalmadan tavan üzerinden kıdem tazminatı hesaplanır.

Kıdem tazminatının hesabında asgari geçim indirimi dikkate alınmaz. (Bkz. Asgari Geçim İndirimi Kıdem ve İhbar Tazminatının Hesabında Dikkate Alınır mı ?)

Kıdem tazminatından sadece binde 7.59 oranında damga vergisi kesilir. (Bkz. Kıdem ve İhbar Tazminatından Vergi ve Prim Kesilir mi ?) Bu oran her yıl Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Damga Vergisi Genel Tebliği ile duyurulmaktadır. Ancak genelde oran her yıl aynı kalmaktadır. Gelir vergisi ise Basın İş Kanununa tabi olanlara ödenen kıdem tazminatının 24 aylığı aşan miktarından gelir vergisi kesilir.

Kıdem tazminatı uygulaması, hak kazanma koşulları, kıdem tazminatına dahil olan ve olmayan ödemeler Kıdem Tazminatı Uygulaması – Hak Kazanma Koşulları – Hesaplanması – Kapsama Giren Ödemeler başlıklı yazıda belirtilmiştir. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

  1. Tuğba Karapınar dedi ki:

    2014 ekim ayında başladığım işimden bebeğim doğduktan sonra 9.ayında 2016 haziran ayında ayrılmak durumunda kaldım. Daha sonra ağustos 2016 da işe tekrar başladım şimdi tekrar doğum nedeniyle ayrıldığımda daha önceki tazminatımı da ekletebilir miyim?

    1. Admin dedi ki:

      Normalde doğum nedeniyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatı alamaz, bu nedenle tekrar doğum nedeniyle işten ayrıldığınızda önceki çalışmanıza ait tazminat eklenmeyeceği gibi, sonraki çalışmanıza ait tazminat da alamazsınız. Ancak işyeri öderse buna engel bir durum yok. (Bkz. Hamilelik veya Doğum Nedeni İle İşten Ayrılan İşçi Kıdem Tazminatı Alabilir mi ?)