Rahatsızlığı Olmadığı Halde Gerçeğe Aykırı Rapor Alan Çalışanlarla İlgili Ne Yapılabilir ?

Rahatsızlığı Olmadığı Halde Gerçeğe Aykırı Rapor Alan Çalışanlarla İlgili Ne Yapılabilir ?
6 Haziran 2021 23:59

Sağlık konusu insanların yaşama hakkıyla doğrudan ilgili olup, sağlığın bozulması yaşama hakkını tehlikeye düşüren bir durumdur. Bu hak, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde; herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır; herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır şeklinde açıklanmış ve garantiye alınmıştır.

Anayasamızın “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlıklı 17 nci maddesinde de; “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir, tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.

Dolayısıyla sağlık sorunları olan kişiye gördüğü lüzum üzerine hekimin verdiği istirahat raporu da kişinin sağlığıyla, buna bağlı olarak da yaşam hakkıyla ilgili olduğundan, hiç kimse, hiçbir mevki – makam hekimin verdiği istirahat raporuna müdahale edemez, raporu görmezden gelemez, dikkate almıyorum diyemez.

Anacak durum böyle olmakla birlikte, günlük hayatta herhangi bir rahatsızlığı, hastalığı, sağlık problemi olmadığı halde yani gerçeğe aykırı olarak hekimden istirahat raporu alan ve bu rapora dayanarak işe gitmeyen çalışanlara da rastlanmaktadır. Peki bu durumdaki raporlar için de mi aynı durum geçerlidir, hiçbir şey yapılamaz mı, işveren dikkate almak zorunda mı ?

Bu konuya girmeden önce; hekim tarafından verilecek istirahat raporları için hiçbir kural, şart, kısıtlama yok mudur, hekim istediği gibi, istediği kişiye istirahat raporu verebilir mi önce o konuya değinmekte yarar var.

Hekim Tarafından İstirahat Raporu Verilirken Uyulması Gereken Kurallar

30.09.2019 tarihli Makam Oluruna istinaden Sağlık Bakanlığı tarafından aynı tarihte yürürlüğe konulan “Sağlık Raporları Usul ve Esasları Hakkında Yönerge”nin “Raporların düzenlenmesi, tasdiki ve rapor formatına ilişkin açıklamalar” başlıklı 6 ncı maddesinde;

• Memur ve diğer kamu görevlilerine istirahat raporu işlemlerinde; tüm sağlık hizmet sunucuları tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumu “İş Göremezlik Uygulaması Sistemi” kullanılacaktır. Sistemden rapor provizyonu alınmasını takiben yapılan muayene ve tetkikler sonucunda, tıbben istirahati lüzumlu görülenlere, ilgili mevzuatla belirlenen usul ve esaslara uygun olarak, anılan sistem üzerinden istirahat raporu düzenlenecektir. Sistem üzerinden raporu tanzim eden hekim/hekimler tarafından rapor onaylanacaktır. Sistemden rapor düzenlenebileceğine dair ön izin alınamaması durumunda, başvuran kişi bilgilendirilerek hastanelerde hastane başhekimliğine, birinci basamak sağlık kuruluşlarında ise en yakın veya ilgilinin seçeceği hastanenin başhekimliğine yönlendirilir. Kişinin muayenesi ve lüzumu halinde istirahat raporu düzenlenmesi işlemleri, başhekimin koordinasyonunda yapılır,

• İstirahat raporlarının usule ve fenne uygun düzenlenmesi konusunda gerekli hassasiyet gösterilir,

hükümlerine yer verilmiştir.

Bu konuda en son düzenlenmiş güncel Yönergelere Sağlık Raporları Usul ve Esasları Hakkında Yönerge ve Hakem Hastane Listeleri (saglik.gov.tr) sayfasından ulaşabilirsiniz.

Söz konusu maddede her ne kadar memur ve diğer kamu görevlilerine verilecek istirahat raporları kastedilmiş gibi görünse de aynı maddede; İş Göremezlik Belgesi, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca belirtilen usul, esas ve formata göre düzenlenecektir hükmüne de yer verilmiştir. Özel sektördeki çalışanlar için de iş göremezlik belgesi yani istirahat raporu SGK mevzuatında belirtilen formata göre düzenlendiğinden, özel sektörde çalışanlar için verilecek istirahat raporları için de yukarıdaki kuralların aynen geçerli olduğunu kabul etmek gerekir. Zaten uygulamada da hekimler memur, işçi ayrımı yapmaksızın istirahat raporlarını aynı sistem üzerinden, aynı belgeleri ve formatları kullanarak vermektedirler.

SGK mevzuatına göre istirahat raporları için geçerli kurallar da En Fazla Kaç Gün Süreyle İstirahat Raporu Alınabilir ? başlıklı yazıda açıklanmıştır.

Gerçeğe Aykırı Rapor Veren Hekimin Sorumluluğu

Hekimlerin istirahat raporu verirken uyması gereken kurallar ve tabi olduğu sınırlamalar, 19.2.1960 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’de (Tıbbi Deontoloji Tüzüğü) düzenlenmiştir. Söz konusu Tüzüğün;

6. maddesinde; “Tabip ve diş tabibi, sanat ve mesleğini icra ederken, hiç bir tesir ve nüfuza kapılmaksızın, vicdani ve mesleki kanaatına göre hareket eder.  Tabip ve diş tabibi, tatbik edeceği tedaviyi tayinde serbesttir.”

• 13. maddesinde; Tabip ve diş tabibi, ilmi icaplara uygun olarak teşhis koyar ve gereken tedaviyi tatbik eder. Bu faaliyetlerinin mutlak surette şifa ile neticelenmemesinden dolayı, deontoloji bakımından muaheze edilemez. Tababet prensip ve kaidelerine aykırı veya aldatıcı mahiyette teşhis ve tedavi yasaktır. Tabip ve diş tabibi; teşhis, tedavi veya korunmak gayesi olmaksızın, hastanın arzusuna uyarak veya diğer sebeplerle, akli veya bedeni mukavemetini azaltacak her hangi bir şey yapamaz.”

16. maddesinde; Tabip ve diş tabibi bir kimsenin sıhhi durumu hakkında, ilmi metodları tatbik suretiyle bizzat yaptığı muayene neticesinde edindiği vicdani ve fenni kanaata ve şahsi müşahadesine göre rapor verir. Hususi bir maksatla veya hatır için rapor veya her hangi bir vesika verilemez.

hükümlerine yer verilmiştir.

01.02.1999 tarihinde yayımlanan “Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları”nın “Rapor düzenleme” başlıklı 32. maddesinde de; “Hekim, bizzat muayene ve tedavi ettiği hastasına gerekli gördüğünde hastalıkla ilgili rapor verir. Bu raporda tıbbi gerekçelere bağlı olarak istirahat, tedavi şekli, diyet, çalışma koşulları gibi hasta için gerekli geçici ya da kalıcı bilgiler ve hekimin önerileri bulunur.” hükümlerine yer verilmiştir.

Dolayısıyla yukarıda belirtilen hükümlerden de anlaşılacağı üzere, hekim herhangi bir kişiye istirahat raporu verirken sınırlamalara tabidir, hastanın arzusuna uyarak veya diğer sebeplerle ya da istediği gibi hareket edemez, özel bir maksatla veya hatır için rapor veremez. Verdiği raporun ilmi metotları tatbik suretiyle bizzat yaptığı muayene neticesinde edindiği vicdani ve fenni kanaate dayanması gerekir. Bu nedenledir ki Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Yönergede de; yapılan muayene ve tetkikler sonucunda, tıbben istirahati lüzumlu görülenlere hekim tarafından rapor verileceği, raporun usule ve fenne uygun düzenlenmesi konusunda hekim tarafından gerekli hassasiyetin gösterileceği belirtilmiştir.

Yukarıda belirtilen kural ve sınırlandırmalara uymadan, gerçeğe aykırı rapor veren hekim hakkında Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanacak disiplin cezaları ve hekim kamuda çalışıyorsa uygulanacak diğer yaptırım ve cezalar dışında ayrca;

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 210/2. maddesinde de; gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubunun, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı, düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunacağı belirtilmiştir.

Gerçeğe Aykırı Rapor Alan Çalışanla İlgili Ne Yapılabilir ?

Öncelikle şunu belirtelim ki rapor alan çalışanın hiçbir sağlık problemi yokmuş gibi görünebilir, gerçeğe aykırı rapor aldığı düşünülebilir, ancak gerçek durum göründüğü gibi olmayabilir, çalışanın belki kimseye söylemek istemediği bir sağlık problemi vardır veya dışardan görünce anlaşılamayan bir rahatsızlığı vardır. Buna rağmen, çalışanın özellikle kamu görevlilerinin gerçekte hiçbir sağlık problemi olmadığı halde gerçeğe aykırı olarak rapor aldığı düşünülüyorsa, bu durumda neler yapılabileceği, hangi yollara başvurulabileceği Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Yönergede düzenlenmiştir.

Zaten 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur ve diğer kamu görevlilerinin, aldıkları istirahat raporları doğrudan işleme konulmamakta, bu rapora istinaden ayrıca hastalık izni verilmektedir. Eğer kamu görevlisinin aldığı istirahat raporunun gerçeğe aykırı (fenne aykırı) olduğu düşünülüyorsa, bu durumda raporu alan kamu görevlisi hakem hastaneye gönderilmekte, hakem hastanenin verdiği rapora göre işlem yapılmaktadır.

Sağlık Bakanlığının yayımladığı “Sağlık Raporları Usul ve Esasları Hakkında Yönerge“nin

“İstirahat raporlarına itiraz işlemleri” başlıklı 36 ncı maddesinde;

– İstirahat raporlarının fenne aykırı olduğu konusunda tereddüt bulunması hâlinde, kişi hastalık izni kullanıyor sayılmakla birlikte, bağlı bulunduğu kurumca doğrudan Bakanlıkça belirlenen Yönerge eki Ek-12 Hakem Hastane Listesinde yer alan sağlık hizmet sunucularından memurun bulunduğu yere en yakın aynı veya üst roldeki bir hastaneye sevk edilir ve sonucuna göre işlem yapılır. (Bkz. Sağlık Raporları Usul ve Esasları Hakkında Yönerge ve Hakem Hastane Listeleri – saglik.gov.tr)

– İtiraza konu istirahat raporunu ilk düzenleyen hastane aynı zamanda Yönerge eki Ek- 11 Hakem Hastane Listesinde yer alıyor ise kişi listede yer alan aynı veya üst roldeki diğer en yakın hastaneye sevk edilir.

– İstirahat raporlarına yönelik yapılan itirazlar sevkin yapıldığı hakem hastanenin sağlık kurulunca değerlendirilir.

– Hakem hastanenin sağlık kurul kararı kesindir. Bu karara itiraz edilemez.

– Hakem hastaneye sevk edilen kişi sevk yazısı ile birlikte ilgili hastaneye doğrudan müracaat eder.

– Devlet memuru statüsü bulunanların raporları dışında sağlık raporlarına itiraz halinde ortaya çıkacak giderler itirazda bulanan kişi veya kurumca karşılanır.

hükümlerine yer verilmiştir.

• Aynı Yönergenin “Sağlık raporlarına itiraz süreleri ve genel hükümler” başlıklı 41 inci maddesinde de;

– Sağlık raporlarına itirazlar raporun kişiye teslimi ya da tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde yapılabilir. Bu sürenin geçmesinden sonra yapılan itirazlar kabul edilmez.

– SYY (Türk Silahlı Kuvvetleri Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Sağlık
Yeteneği Yönetmeliği) kapsamında personel ve öğrencilere düzenlenen raporlara tebliğ tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, adaylara ilişkin verilen raporlara ise tebliğ tarihinden itibaren 3 (üç) iş günü içinde itiraz edilebilir.

– Resmi kurumların yazı ile talebi halinde raporlara itiraz süreleri dikkate alınmaz.

– İl sağlık müdürlükleri hakem hastaneyi belirler ve kişiye/kuruma tebliğ eder. İl sağlık müdürlüğünün ilgili kuruma bildirim tarihinden veya kişiye tebliğ tarihinden itibaren en geç 20 (yirmi) gün içerisinde adına rapor düzenlenecek kişi Merkezi Hastane Randevu Sistemi üzerinden veya sağlık hizmet sunucusuna bizzat başvurmak suretiyle randevu talebinde bulunur. Bu sürenin dolmasından sonra yapılan başvurular dikkate alınmaz. Kişinin randevu talebinde bulunduğu günden itibaren sağlık hizmet sunucusu en geç 15 (on beş)gün içinde rapor işlemlerini başlatır. İşlemlerin başlatılmasından itibaren sağlık hizmet sunucuları rapor sürecini 30 (otuz) gün içinde tamamlar.

– Sağlık raporları kişiye teslim edilirken mutlaka teslim belgesi düzenlenerek teslim eden ve alan kişi tarafından imzalanır. E-Rapor sistemi üzerinden düzenlenen raporlarda teslim tarihi mutlaka sistemde belirtilir.

hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan söz konusu Yönerge sadece kamu görevlilerinin aldıkları istirahat raporlarına itiraz için geçerli gibi görünse de Yönergenin 36/6. maddesinde “Devlet memuru statüsü bulunanların raporları dışında sağlık raporlarına itiraz halinde ortaya çıkacak giderler itirazda bulanan kişi veya kurumca karşılanır.” hükmü yer aldığından, özel sektörde çalışan kişinin aldığı istirahat raporuna da yukarıda belirtilen yol ve yöntemler izlenerek işverenleri tarafından İl Sağlık Müdürlüğüne itirazda bulunulabilecektir.

Çalışan Gerçeğe Aykırı Rapor Almışsa İşverenin Fesih Hakkı Doğar

Çalışanının aldığı istirahat raporu gerçeğe aykırı olduğu gerekçesiyle işvereni tarafından yapılan itiraz sonucunda, hakem hastane sağlık kurulu tarafından raporun fenne uygun olmadığı yani şahsın raporda belirtilen hastalığının / rahatsızlığının olmadığı yönünde karar verilirse, bu durumda 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-e maddesine istinaden işverenin fesih hakkı doğar, işveren söz konusu maddeye istinaden ihbar süresine uymadan, ihbar ve kıdem tazminatı ödemek zorunda kalmadan söz konusu çalışanını haklı nedenle işten çıkarabilir. Çünkü “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlıklı 25 inci maddesinin “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” başlıklı (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde; “İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması” işveren açısından haklı fesih nedeni sayılmıştır. Çalışanın gerçeğe aykırı rapor alması da işverenin güvenini kötüye kullanmak, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış kapsamına girmektedir.

Nitekim temyiz aşamasında Yargıtay’a intikal etmiş somut bir olayda da; istirahat raporu almış olan işçisinin raporlu olduğu tarihte sosyal medyada kendisiyle birlikte aynı doktordan rapor almış olan diğer şirket çalışanı ile birlikte “Karadeniz turu başlasın, biz yaşayalım siz dedikodusunu yaparsınız” yazısıyla Bolu Abant yolunda olduğunu belirten paylaşımlarda bulunduğunu öğrenmesi üzerine işveren, söz konusu işçisini gerçeği yansıtmayan bir rapor alarak güvenini kötüye kullandığı ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğu gerekçesi ile İş Kanununun 25/II-e maddesine istinaden tazminatsız olarak işten çıkarmış, söz konusu işçi haksız olarak işten çıkarıldığı gerekçesiyle ve ihbar – kıdem tazminatının ödenmesi talebiyle İş Mahkemesinde dava açmış, İş Mahkemesi işvereni haklı bularak işçinin talebini reddetmiş, işçi İş mahkemesinin kararına karşı İstinaf Mahkemesine (Bölge Adliye Mahkemesi – BAM) itirazda bulunmuş, İstinaf Mahkemesi ise işvereni haksız bularak İş Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve işçinin ihbar – kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar vermiş, bunun üzerine İstinaf Mahkemesi kararına karşı işveren Yargıtay’a itirazda bulunmuş, bu itiraz üzerine YARGITAY 9. Hukuk Dairesi 11/01/2021 tarihinde verdiği kararda, işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı sebebe dayandığını, işçinin kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin reddi gerektiğini belirtmiştir. (Esas No. 2018/5003, Karar No. 2021/159) Dolayısıyla Yargıtay gerçeği yansıtmayan bir rapor alarak güvenini kötüye kullandığı ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunduğu gerekçesi ile tazminatsız olarak işçisini işten çıkarmış olan işvereni haklı bulmuştur.

Dikkat edilirse burada Yargıtay hakem hastaneye itiraz etmiş olma şartı bile aramamış, rahatsızlığı nedeniyle rapor almış gibi görünen işçinin tatile / seyahate gitmesini yani somut durumu yeterli görmüştür.

Gerçeğe Uygun Rapor Alan Çalışanla İlgili İşveren Ne Yapabilir ?

Yukarıda gerçeğe aykırı rapor alan çalışanlarla ilgili olarak işverenlerin neler yapabileceği, hangi haklara sahip olduğu açıklanmıştır. Peki çalışanının aldığı istirahat raporları gerçek sağlık problemlerine dayanan, ancak çalışanı uzun süre rapor aldığı için işleri aksayan işverenler ne yapabilir. İş Kanunu bu durumdaki işverenlere de bazı haklar tanımıştır. İşçisinin aldığı istirahat raporu işçinin işyerindeki kıdemine (çalışma süresine) göre belirli bir süreyi aşan işveren, işçisini kıdem tazminatını ödeyerek işten çıkarabilir. Bu durumda işçi işe iade talebinde bulunamaz veya işverenden kötü niyet tazminatı talep edemez. Bu konu İşveren Hastalanan veya Rapor Alan İşçiyi İşten Çıkarabilir mi ? başlıklı yazıda ayrıntılı açıklanmıştır. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

  1. Sami Guryan dedi ki:

    Merhaba, usulsüz rapor aldığı bilinen bir öğretmen ve bu konu hakkında hiçbir işlem yapmayan okul müdürü hangi kurum hangi birime ihbar edilmeli?

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kuruluna veya CİMER’e ihbar edebilirsiniz.

  2. Ysn dedi ki:

    Merhaba. Bel ağrısından dolayı özel bir hastaneden aciline giderek rapor aldım 7 gün. Gerekli tedavileri yaptıktan sonra ayrıldım hastaneden. Devlet memuru bir hemsireyim. Konuyla ilgili hakem heyetine gönderilmiş raporum. Şuan ne yapmalıyım sağlık sorunumdan dolayı gidemiyorum.

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      Yedi günlük istirahat raporunuz henüz bitmediyse, istirahat raporunun süresi bittikten sonra hakem hastaneye gidebilirsiniz. Siz hakem hastaneye sevk edilmiş olsanız bile size verilmiş olan istirahat raporu halen geçerliliğini korumaktadır, henüz aksi tespit edilmemiştir.

    2. Timuçin Tince dedi ki:

      Kamuda devlet memuruyum. Raporlu iken hastaneye gitme zorunluluğu var mı? İyileştikten sonra gitsem ne olur? Birde heyete girdikten sonra kurum amirine mobing davası açabilir miyim? Her alınan raporda kurum amirinin fenne göndermesi mümkün mü?

      1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

        İstirahatliyken (raporluyken) hastaneye gitme zorunluluğunuz yok, raporluyken insanlar mahkemeye bile gitmek zorunda değil. istirahatiniz bittiği günün ertesi gün hastaneye gidebilirsiniz.

    3. Ysn dedi ki:

      Raporum heyet onayından geçti. Şuan doktorum tarafından ankilozan spondilit tanısı ile tedaviye başladı. Ve bu süreçte iki gün önce yine ağrılar çekip bir hastaneden on günlük rapor almak zorunda kaldım. Amirim tekrar heyete gönderecegini söylüyor. Hastalık tanım net ve muayenelerim ile emar sonuçların doğruluyor. Başka bir kurumun acilinden aldığım rapor sıkıntı olur mu ? Ayrıca ikinci heyet onay alırsa amirime dava açma hakkım var mı ? Ve başka bir ilde istirahat etmem sebebiyle buradaki kurumda heyete girme hakkım varmı ?

      1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

        Gerçekten rahatsızlığınıza dayanarak rapor aldığınıza ve elinizde de buna ait film ve belgeler olduğuna göre sorun çıkmaması gerekir.

  3. Melek TEPEBAŞI dedi ki:

    Merhaba. Devlet memurunun sadece telefonla hastaneye gitmeden kayıt yaptırıp muayne olmuş gibi göründükten sonra istirahat raporu alması durumunda şikayet süreci nasıl işler

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      Eğer çalıştığı Kurumun yapacağı işlemler açısından soruyorsanız hakem hastaneye gönderilmesi gerekir. Bu konudaki açıklama ve izlenecek yol sayfa başındaki yazının “Gerçeğe Aykırı Rapor Alan Çalışanla İlgili Ne Yapılabilir ?” başlıklı kısmında ayrıntılı açıklanmıştır.

  4. Damla Olgun dedi ki:

    Merhaba 1 aylık bel ağrısı sebebiyle ikinci kez heyet raporu aldım. İkinci raporumda kurum amiri fenne göndermiş. En yakın hastaneye hemen ertesi gün gitmem söylendi. Saba rapor süremin bitmesine var ama . Bir de hastaneye gidildiğinde ne yapılıyor tekrar muayene mi ediliyor bilginiz var mı. Muayene de yapılan gerekli ekipriz vs götürsek yeterli öi

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanmış olan Sağlık Raporları Usul Ve Esasları Hakkında Yönerge’nin 37. maddesinde; istirahat raporlarının fenne aykırı olduğu konusunda tereddüt bulunması hâlinde, kişi hastalık izni kullanıyor sayılmakla birlikte, bağlı bulunduğu kurumca doğrudan Bakanlıkça belirlenen Yönerge eki Hakem Hastane Listesinde yer alan sağlık hizmet sunucularından kişinin bulunduğu yere en yakın aynı veya üst roldeki bir hastaneye sevk edileceği belirtilmiştir.
      Siz hakem hastaneye gittiğinizde hangi işlemlerin yapılacağını biz bilemeyiz.

  5. Aslı Güngör dedi ki:

    Merhaba raporum fenne uygun değildir olarak çıktı. Beni bekleyen süreç nedir

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      Eğer özel sektörde çalışıyorsanız, işverenin/işyerinin yapacağı değerlendirmeye bağlı bir durum. İşveren bu durumu İş Kanunu 25/II. madde kapsamında güveni kötüye kullanma olarak değerlendirirse fesih hakkını kullanabilir. (Bkz. https://www.isvesosyalguvenlik.com/isci-ve-isverene-is-sozlesmesini-derhal-fesih-hakki-veren-durumlar/)

      1. Aslı güngör dedi ki:

        Kamuda çalışıyorum

    2. Esma dedi ki:

      Sayın hocam son durumunuz nedir? Fenne uygun çıkmayan raporunuz ile ilgili nasıl bir yaptırım uygulandı?

  6. Kty dedi ki:

    Merhabalar. Özel şirkette çalışıyorum.2. defa aldığım heyet raporunu iş veren itiraz edecekmiş ? İş yeri hekimi görmek istiyor dedi ama ben gidemedim raporum hala devam ediyor . İtiraz edebilir mi ? Sahte olduğunu düşünüyormuş doktoru aramış sormuşlar bu durumda napabilirim dava açma hakkım varmı iş yerine ?

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      İşveren eğer raporun gerçeğe aykırı olduğundan şüpheleniyorsa sizi hakem hastaneye gönderebilir, bu sürecin nasıl işlediği sayfa başındaki yazıda açıklanmıştır.

  7. burcu dedi ki:

    merhaba vertigo baş dönmesi sebebiyle 1 ay heyet raporu aldım. devlet hastanesinde hemşireyim. başhemşire raporu hakem hastaneye yönlendirmiş. ne zaman gitmeliyim hakem hastaneye belli bir süresi var mı rapor bitiminde gidebilir miyim

  8. Yusuf Şirin dedi ki:

    Merhaba, hizmet verdiğimiz bir firmada çalışan çalışanımızı, hizmet verdiğimiz firma ile sözleşmemiz bittikten sonra tüm haklarını ödeyerek işten çıkarmak istedik ancak çıkış vereceğimiz gün 12 günlük rapor aldı. Raporlu olduğundan çıkış veremedik ve rapor sayesinde 1 yıllık kıdemine hak kazanmış oldu. Kendisine rapor bittikten sonra çalışmaya devam edeceğimizi bildirdik ancak rapor bitince çalışma yeri değiştiğini gerekçe göstererek haklı fesih yaptı. Bizde haklı fesih yaparak işten çıkışını verdik. Aldığı rapora itiraz ettik ancak hakem hastane çalışanı göndermemiz gerektiğini söyledi. Çalışanla görüşmediğimizden dolayı ve gitceğini de düşünmediğimiz için sözlü olarak bildirmedik çalışana bu durumu. Noterden ihtar çekerek ve yazacağımız üst yazı ile hakem hastaneye gitmesi gerektiğini bildirmek istiyoruz. Ancak ihtar yazısına rağmen hastaneye gitmediğinde durum nasıl işler. Hakem hastane çalışanın muayeneye gelmediği ile ilgili bir yazı veremeyeceğini söyledi. Ancak biz bu durumu nasıl kanıtlayabiliriz ve bu süreçte ne yapabiliriz.

  9. Ebru dedi ki:

    Merhaba kamuda çalışıyorum . Kurum müdürü rahatsızlığım sonucu aldığım raporu kabul etmediğini ve heyete gönderdiğini watsapp aracılığıyla tarafıma bildirdi ve tarafıma herhangi bir yazılı evrak tebliğ edilmedi. Bu bildirim tebliğ yerime geçer mi ? Bu bildirimden sonra tarafıma bir sorumluluk doğar mı ?
    Kurum heyet işlemlerlerinden doğan masrafları karşılamak zorunda mı?(yol ücretleri vs)

  10. Şems dedi ki:

    Merhaba iyi günler devlet memuruyum ayak ağrısı için 7 günlük rapor aldım hakem hastaneye sevk edildim heyet böyle bir hastaliğin ispatlanması mümkün değildir dedi bir sorun teşkil eder mi?

  11. Sibel dedi ki:

    Merhabalar,ben rahatsızlığım nedeniyle 2. Heyet raporunu aldım,kamu hastanesinde hemsireyim.Beni hakem heyetine sevk ettiklerini telefonla bildirdiler,bu şekilde tebliğ etmişler.Fakat rahatsızlığım nedeniyle gidemiyorum.Raporum 30 gündü,ben daha 10. Gunundeyim.Rapor bitiminde gidebilir miyim ?Kuruma gelemicegime dair mail gönderdim,sizce nasıl bir yol izlemem gerekiyor

  12. Selim dedi ki:

    Merhaba,
    Öğretmenim, 10 gunluk raporumum son gunu kontrole gittim. 10 gün daha rapor verecegini soyledi. Gittigim gün raporum devam ettigi icin 2. Rapor baslangici hastaneye gittigim gunden 1 sonrasi oldu. Yani raporumun basladigi gun hastanede olmamis oluyorum. Bu durum sorun teskil eder mi?