SGK Sigortali İşlemleri Soru ve Cevaplar

SGK Sigortali İşlemleri Soru ve Cevaplar
5 Aralık 2014 21:26

Sigortalılık statüleri ve şekilleri, çalışanların sigortalılıklarının sağlanması, sigortalı olması zorunlu olanlar ve olmayanlar, hizmet borçlanması gibi SGK işlem ve uygulamaları hakkında soru ve cevaplar.

Not: Aşağıda yer alan cevap ve açıklamalar 05.12.2013 tarihinden sonraki mevzuat ve uygulama değişikliklerini içermemektedir. Aradığınız konuyla ilgili olarak sitemizde yer alan diğer güncel yazılara da bakabilirsiniz.

SORU 1- SOSYAL GÜVENLİK KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN STATÜLERİ NASIL BELİRLENMİŞTİR ?

CEVAP 1- 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde sigortalılık halleri sayılmış ve bu maddenin yazılış sırası ve bentlerine göre hizmet akdiyle çalışanlar (eski SSK) “4/a”, tarım da dahil kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar (eski Bağ-Kur) “4/b” ve kamu görevlisi olarak çalışanlar da (eski Emekli Sandığı) “4/c” kapsamında sigortalı sayılmıştır.

SORU 2- 4/a (ESKİ SSK) KAPSAMINDA ÇALIŞMANIN ŞARTLARI NELERDİR ?

CEVAP 2- Bir kişinin 4/a kapsamında sigortalı sayılabilmesi için, işveren veya işveren vekili ya da alt işveren tarafından işe alınıp, hizmet akdine/iş sözleşmesine göre çalıştırılması veya işe başlatılması gerekmektedir.

SORU 3- 5510 SAYILI KANUN KAPSAMINDA KİMLER 4/a SİGORTALISI (ESKİ SSK’LI) SAYILMAKTADIR ?

CEVAP 3- 5510 sayılı Kanunda;

– Hizmet akdiyle çalışanlar,

– Ay içerisinde kısmi süreli çalışanlar,

– Yabancı uyruklu olup hizmet akdiyle çalışanlar,

– İşçi sendikaları ve konfederasyonlarıyla sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenler,

– Ayda fazla 10 günden az film, tiyatro, sahne, gösteri, ses, saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer işlerde çalışanlar ve düşünür ya da yazarlar,

– Çalışan yabancı uyruklular, uyruksuzlar, göçmenler, sığınmacı kişiler,

– Büyükelçilik, konsolosluk mensuplarının özel hizmetlerinde çalıştırılanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette sigortalılıklarını belgeleyemeyenler ile buralarda çalıştırılan Türk vatandaşları,

– Çiftçi mallarını koruma bekçileri,

– Umumi kadınlar,

– Milli Eğitim Bakanlığına bağlı usta öğreticiler, kamuda ders ücreti karşılığı görev verilenler ve 657 sayılı Kanunun 4/C bendi kapsamında çalıştırılanlar,

– 4046 sayılı Kanun gereğince iş kaybı tazminatı alanlar,

– İŞ-KUR’un toplum yararına çalışma programlarından yararlananlar,

– Gemi adamları,

– Profesyonel sporcular,

– Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar,

– Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma araçlarında kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışma gün sayısı 10 günden az olacak şekilde çalışanlar (şoförler),

– Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışma gün sayısı 10 günden az olacak şekilde çalışanlar (sanatçı, düşünür ve yazarlar),

– Sözleşmeli olmayan ülkelere çalışmak üzere götürülen Türk işçileri,

– 506 sayılı Kanunun geçici 20 madde kapsamında sandık iştiraklerine tabi çalışanlar,

4/a (eski SSK) sigortalısı olarak sayılmıştır.

SORU 4- 5510 SAYILI KANUNA GÖRE KİMLER 4/b SİGORTALISI (ESKİ BAĞ-KUR’LU) SAYILMAKTADIR ?

CEVAP 4- 5510 sayılı Kanunda;

– Köy veya mahalle muhtarları,

– Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,

– Gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,

– Kollektif şirket ortakları,

– Limited şirket ortakları,

– Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları,

– Adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları,

– Donatma iştirakleri ortakları,

– Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları,

– Tarımsal faaliyette bulunanlar,

– 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler,

– İsteğe bağlı sigortaya prim ödeyenler,

4/b (eski Bağ-Kur) sigortalısı sayılmıştır.

SORU 5- 5510 SAYILI KANUNA GÖRE KİMLER 4/c (ESKİ EMEKLİ SANDIĞI) SİGORTALISI SAYILMAKTADIR ?

CEVAP 5- 5510 sayılı Kanunda;

-Kamu idarelerinde hizmet akdi dışında olup, belli kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışanlar,

-Kamu idarelerinde hizmet akdi dışında olup sözleşmeli olarak çalışanlar,

– 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,

– Kuruluş ve personel kanunları veya diğer kanunlar gereğince seçimle veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve gelenlerden; Devlet memurları gibi emeklilik hakkı tanınmış olanlar,

-Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları, il encümeninin seçimle gelen üyeleri,

– Bakan yardımcıları,

– Belediye başkanları ile belediye başkan yardımcıları,

 – İl encümeninin seçilen üyeleri,

– Memur sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerden aylıksız izne ayrılanlar,

– Harp okulları ile fakülte ve yüksekokullarda, Türk Silahlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adaylar,

– Sözleşmeli erbaş ve erler,

– Polis Akademisi ile fakülte ve yüksekokullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler,

4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında sigortalı sayılmıştır.

SORU 6- KISA VE UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARI BAKIMINDAN HAKLARINDA BAZI SİGORTA KOLLARI UYGULANACAK SİGORTALILAR KİMLERDİR ?

CEVAP 6- Bazı çalışma grupları için sosyal güvenlik mevzuatında özel düzenlemeler yapılarak, bunların tüm sigorta kollarına tabi olmamaları öngörülmüştür.

Şöyle ki;

-Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular,

-3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler,

– Meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler,

-2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan ve kazançları asgari ücretin alt sınırından fazla olmayan öğrenciler,

– Harp malûlleri,

-3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış malûller,

-Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler,

-Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri,

-İntörn öğrenciler,

-4046 sayılı Kanun kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar,

haklarında bazı sigorta kolları uygulanmaktadır.

SORU 7- CEZA İNFAZ KURUMLARI İLE TUTUKEVLERİNDE ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIKLARI NASIL VE HANGİ KAPSAMDA SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 7- Hizmet akdiyle çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında, iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortası uygulanmakta ve bunlar 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı sayılmaktadır.

SORU 8- ADAY ÇIRAK, ÇIRAKLAR İLE İŞLETMELERDE MESLEKİ EĞİTİM GÖREN ÖĞRENCİLERİN SİGORTALILIKLARI NASIL VE HANGİ KAPSAMDA SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 8- 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında sadece iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık hükümleri uygulanmakta ve bunlar 4/a kapsamında (eski SSK’lı) sigortalı  sayılmaktadır. Eğer bu kişiler anne ve babalarından dolayı bakmakla yükümlü kişi değillerse ayrıca bunlar hakkında genel sağlık sigortası hükümleri de uygulanmaktadır.

SORU 9-  MESLEK LİSELERİNDE VE YÜKSEK ÖĞRENİMDE STAJA TABİ TUTULAN ÖĞRENCİLERİN SİGORTALILIKLARI NASIL VE HANGİ KAPSAMDA SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 9- Meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı hükümleri uygulanmakta uygulanmakta ve bunlar 4/a kapsamında (eski SSK’lı) sigortalı sayılmaktadır. Eğer bu kişiler anne ve babalarından dolayı bakmakla yükümlü kişi değillerse ayrıca bunlar hakkında genel sağlık sigortası hükümleri de uygulanmaktadır.

SORU 10- YÜKSEK ÖĞRENİM KURUMLARINDA STAJ YAPAN VEYA KISMİ ZAMANLI ÇALIŞAN ÖĞRENCİLERİN SİGORTALILIKLARI NASIL VE HANGİ KAPSAMDA SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 10- Yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanmakta ve  bunlar 4/a kapsamında (eski SSK’lı) sigortalı sayılmaktadır.

Bu çerçevede, yüksek öğretimde staja tabi tutulan öğrenciler ile üniversitelerde kısmi zamanlı çalışıp bunlara ödenen ücretler asgari ücretten fazla değilse bunların tüm sigorta kollarına tabi olmamaları öngörülmüştür.

Bu şekilde işe başlayanlar adına emeklilik için prim ödenmediğinden bu sürede ödenen primler emeklilik hesabında dikkate alınmamaktadır.

Yine, bunlar da anne ve babalarından dolayı bakmakla yükümlü kişi değillerse ayrıca bunlar hakkında genel sağlık sigortası hükümleri de uygulanmaktadır.

SORU 11- HARP MALULLERİ İLE TERÖRLE MÜCADELE KANUNU VE NAKDİ TAZMİNAT VE AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUNA GÖRE VAZİFE MALULLÜĞÜ AYLIĞI BAĞLANMIŞ OLANLARDAN TEKRAR ÇALIŞMAYA BAŞLAYANLARIN SİGORTALILIKLARI NASIL VE HANGİ KAPSAMDA SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 11- Sosyal güvenlik mevzuatı, bazı görevlerde bulunmuş ve özellikle Devlete yararlı işlerde çalışanları koruyucu ve onlara istisna getirici hükümler içermektedir.

Bu kapsamda;

– Harp malûlleri ile Terörle Mücadele Kanunu ve Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış malûllerden, 4/a (eski SSK’lı) ve 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıklarının kesilmeyeceği,

-Terörle Mücadele Kanununa göre aylık bağlanmış malûller ile vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların, 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında sigortalı olmaları halinde de aylıklarının kesilmeyeceği, aylıkları kesilmeksizin kamu görevlisi kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, 4/a (eski SSK’lı) 4/b (eski Bağ-Kur’lu) çalışma kapsamında çalışanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümlerinin uygulanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini SGK’ya bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanacağı ve bu kapsama girenlerden ayrıca genel sağlık sigortası priminin alınmayacağı,

öngörülmüştür.

SORU 12- TÜRKİYE İŞ KURUMU KURSİYERLERİNİN SİGORTALILIKLARI NASIL VE HANGİ KAPSAMDA SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 12- Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler hakkında sadece iş kazası, meslek hastalığı ve genel sağlık sigortası uygulanmakta ve bunlar 4/a kapsamında (eski SSK’lı) sigortalı sayılmaktadır. Eğer bu kişiler anne ve babalarından dolayı sağlık yardımı almıyorlarsa haklarında genel sağlık sigortası hükümleri de uygulanmaktadır.

SORU 13- ÜLKEMİZ İLE SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ BULUNMAYAN ÜLKELERE ÇALIŞTIRILMAK ÜZERE GÖTÜRÜLEN TÜRK İŞÇİLERİN SOSYAL GÜVENLİKLERİ NASIL SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 13- Yurt dışına Türk İşverenlerince geçici çalışma için götürülenlerle ilgili özel bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre;

Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı sayılmakta ve bunlar hakkında zorunlu olarak sadece kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaktadır.

Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına (emeklilik) tabi olmak istemeleri halinde, Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile ay içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak şartı aranmaksızın isteğe bağlı prim ödemeleri imkanı da getirilmiş olup, bu şekilde ödenen primler de 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sayılmaktadır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi de alınmamaktadır.

SORU 14- ÜLKEMİZ İLE SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ BULUNMAYAN ÜLKELERE ÇALIŞTIRILMAK ÜZERE GÖTÜRÜLEN TÜRK İŞÇİLERİN İŞVERENLERİNE HANGİ KOLAYLIKLAR SAĞLANMIŞTIR ?

CEVAP 14- Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında sadece kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanarak, bunları istihdam eden işverenlere kolaylık sağlanmıştır. Zira, bu sigortalıların emeklilik primleri, taleplerine bağlı olarak isteğe bağlı prim olarak kendileri tarafından ödenmektedir.

SORU 15- İNTÖRN ÖĞRENCİLERİNE HANGİ HAKLAR SAĞLANMIŞTIR ?

CEVAP 15- Gülhane Askeri Tıp Akademisi de dahil, tıp fakültelerinin 6 ncı yıl müfredat programları çerçevesinde uygulama eğitime başlamaya hak kazanmış Türk öğrencileri Kanunun 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı sayılmakta ve bunlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalıkları ile hastalık sigortası hükümleri uygulanmaktadır.

SORU 16- 4046 SAYILI KANUN KAPSAMINDA İŞ KAYBI TAZMİNATI ALANLARA HANGİ HAKLAR SAĞLANMIŞTIR ?

CEVAP 16- 4046 sayılı Kanun kapsamında iş kaybı tazmiatı alanlar 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı sayılmakta ve bunlar hakkında uzun vadeli sigorta kollarıyla genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaktadır.

SORU 17- KİMLER SOSYAL GÜVENLİK KAPSAMINDA SAYILMAMIŞTIR ?

CEVAP 17- Aşağıda belirtilenler sosyal güvenlik kapsamında sayılamamaktadır:

-İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,

-Konut içinde yapılan işlerde çalışanlar,

-Sigortalılığı devam eden 4/b’liler (eski Bağ-Kur’lu) hariç muvazzaf askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencileri -Türkiye’ye geçici görevle 3 ay süreyle gönderilen yabancılar,

-Yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olan yabancılar,

-Meslek ve sanat okulları ile yüksekokullarda fiilen normal eğitim süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım ve üretim işlerinde çalışan öğrenciler,

-Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe alıştırılmakta olan veya rehabilite edilen, hasta veya malûller,

-4/b (eski Bağ-Kur’lu) ve 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış olanlar,

-4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında tarım sigortalılığı muafiyeti olanlar ile bunlardan 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar,

-4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında esnaf muafiyeti olanlar,

-Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve ilgili ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler,

-Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelden bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar,

-Gençlik ve spor faaliyetlerini hobi olarak sürdürenler,

-Ücretsiz izin verilen öğretim üyeleri.

SORU 18- 4/a (ESKİ SSK) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN BAŞLAMAKTADIR ?

CEVAP 18- 4/a kapsamında çalışanların (eski SSK’lı) sigortalılıkları; çalışmaya, meslekî eğitime veya staja (staj için zorunlu ibaresi 6111 sayılı Kanunla çıkarılmıştır) başladıkları tarihten itibaren başlamaktadır.

Bu kapsamda çalışan kişiler işe başlar başlamaz sigortalı sayılmaktadır. Bunun anlamı, sosyal güvenlik açısından tüm hak ve yükümlülükler bu tarihten itibaren başlamaktadır.         

SORU 19- 4/a KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN KENDİLERİNİ BİLDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR MIDIR ?

CEVAP 19- Sosyal güvenlik mevzuatında 4/a kapsamında (eski SSK’lı) çalışmaya başlayanların, kendilerini çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde SGK’ya bildirimi öngörülmüş olmakla birlikte, bunu yerine getirmeyenler için herhangi bir müeyyide getirilmemiştir.

Bu konuda herhangi bir müeyyide öngörülmediğinden, uygulamada bu tür bildirim, çok az sayıda ya da hiç yapılmamaktadır.

SORU 20- 4/a (ESKİ SSK) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIĞI NE ZAMAN SONA ERMEKTEDİR ?

CEVAP 20– 4/a (eski SSK) kapsamında çalışanların sigortalılığı, hizmet akdinin sona erdiği tarihten itibaren sonlanmaktadır.

SORU 21- KÖY VE MAHALLE MUHTARLARI İLE HİZMET AKDİNE BAĞLI OLMAKSIZIN KENDİ NAM VE HESABINA BAĞIMSIZ ÇALIŞANLARIN (ESKİ BAĞ-KUR’LU) SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN BAŞLAMAKTADIR ?

CEVAP 21- 4/b (eski Bağ-Kur) kapsamında çalışanların sigortalılığı;

-Gelir vergisi mükellefi olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten,

-Sermaye şirketlerinden limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluklarınca tescil edildikleri tarihten,

-Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kuruluna seçildikleri tarihten,

-Gelir vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı oldukları tarihten,

-Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise bildirimin SGK’ya yapıldığı tarihten,

-Köy ve mahalle muhtarlarının seçildikleri tarihten,

itibaren başlamakta ve sosyal güvenlik açısından hak ve yükümlülükler bu tarihten itibaren doğmaktadır.

SORU 22- KÖY VE MAHALLE MUHTARLARI İLE 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIK BİLDİRİMLERİ NASIL VE NE ZAMAN YAPILMALIDIR ?

CEVAP 22- Hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlardan (eski Bağ-Kur’lu);

-Gelir vergisi mükellefi olanların ilgili vergi dairesince,

-Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanların ilgili meslek odasınca,

-Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin tüm ortaklarının ticaret sicil müdürlüğünce,

-Köy ve mahalle muhtarlarının seçildiklerin itibaren il veya ilçe mülki amirliklerince,

en geç  2 aylık süre içerisinde işlemlerin tekemmül ettirilmesinden sonra,

-Tarımsal faaliyette bulunanların bildirimleri ziraat odalarınca, ziraat odalarının bulunmadığı yerlerde il/ilçe tarım müdürlüklerince veya kendilerince bir ay içinde,

-Jokey ve antrenörlerin lisans belgesine göre fiilen işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde,

elektronik ortamda ve SGK’ca belirlenen yöntemlerle bildirilmek zorundadır.

SORU 23- 4/b KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ KİMLER TARAFINDAN YERİNE GETİRİLMEKTEDİR ?

CEVAP 23- 4/b kapsamında çalışanlar için SGK’ya bildirim yükümlülüğü kendileri tarafından değil, bunların bağlı oldukları vergi daireleri veya meslek gruplarına vermiştir.

Burada temel amaç, bu kapsamda çalışanlar için kayıt dışılığın önlenmesidir.

SORU 24- KÖY MUHTARLARIYLA 4/b SİGORTALILARININ BİLDİRİMLERİNİN SÜRESİNDE VEYA HİÇ YERİNE GETİRİLMEMESİ DURUMUNDA HANGİ MÜEYYİDELER UYGULANMAKTADIR ?

CEVAP 24- Belirtilen süre içinde ya da SGK’ca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya SGK’ca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanmaktadır.

SORU 25- KÖY VE MAHALLE MUHTARLARININ SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN SONA ERMEKTEDİR ?

CEVAP 25- Köy ve mahalle muhtarlarının sigortalılıkları, muhtarlık görevlerinin sona erdiği tarihten itibaren, 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında çalışmasından dolayı gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar hariç, aynı zamanda hizmet akdi (eski SSK’lı) ile çalışanların ise çalışmaya başladığı tarihten itibaren sona ermektedir.

Faaliyet sona ermekte birlikte, sigortalılık hak ve yükümlülükleri Kanunda belirlenen şartlarla bir süre daha devam etmektedir.

SORU 26- 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN SONA ERMEKTEDİR ?

CEVAP 26- 4/b (eski Bağ-Kur) kapsamında çalışanların sigortalılıkları;

-Gelir vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri tarihten,

-Gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları, esnaf ve sanatkâr sicili kaydının silindiği veya aylık faaliyet gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katının altına düştüğü tarihten veya bu sigortalılıklarının devamı sırasında, hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladıkları tarihten,

-Şahıs şirketlerinden kollektif, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının sigortalılıkları vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının sigortalılıkları, şirketin ticaret sicil memurluğundan kaydının silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların sigortalılıkları, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıkları yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten,

-Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların sigortalılıkları, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 katının altına düştüğü tarihten,

-Herhangi bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayan veya ikamet esasına bağlı olarak o ülke sosyal güvenlik sistemine dâhil olanların sigortalılıkları, çalışmaya veya ilgili ülke sosyal güvenlik sistemine dâhil oldukları tarihten,

-İflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketlerin ortaklarından hizmet akdi ile çalışmaya başlayanların sigortalılıkları, çalışmaya başladıkları tarihten,

-Jokey ve antrenörlerden lisansları yenilenmeyelerin sigortalılıkları, lisanslı oldukları yılın sonundan,

itibaren sona ermektedir.

SORU 27- TARIMDA 4/b KAPSAMINDA ÇALIŞANLAR (ESKİ BAĞ-KUR TARIM) İÇİN NE GİBİ KOLAYLIKLAR GETİRİLMİŞTİR ?

CEVAP 27- Tarımda 4/b statüsünde çalışanlar (eski Bağ-Kur Tarım) için 5510 sayılı Kanunun yürürlük yılı (2008 yılının ikinci dönemindeki asgari ücret esas alınarak) itibarıyla günlük asgari ücretin 15 katı ve devam eden yıllarda da birer puan artırılmak suretiyle kademeli olarak bunların kapsama alınması öngörülmüştür.

Örneğin, 2008 yılı için 15, 2009 yılı için 16, 2010 yılı 17, 2011 yılı için 18, 2012 yılı için 19, 2013 yılı için 20 olması gibi…

SORU 28- TARIMDA 4/b KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN (ESKİ BAĞ-KUR TARIM) SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN BAŞLAMAKTADIR ?

CEVAP 28- Bu kapsamdaki tarım çalışanlarının, sigortalılıkları ziraat odasına kayıt tarihi, bulunmadığı yerlerde de tarım il/ilçe müdürlüğüne kayıt tarihi itibarıyla başlamaktadır.

SGK’ca bu kayıt tarihleri esas alınarak bu kapsamda çalışanların sigortalılıkları başlatılmaktadır.

SORU 29- TARIMDA 4/b KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN (ESKİ BAĞ-KUR TARIM) ZİRAAT ODASI VEYA TARIM İL/İLÇE MÜDÜRLÜKLERİNDE KAYDI BULUNMAMASI HALİNDE SİGORTALILIKLARI NE ŞEKİLDE VE NE ZAMAN BAŞLAMAKTADIR ?

CEVAP 29- Bu kapsamda çalışanların ziraat odası veya tarım il/ilçe müdürlüklerinde kayıtlarının bulunmaması durumunda, tarımsal faaliyette bulunulduğunun anlaşılması halinde ziraat odası veya tarım il/ilçe müdürlüklerine kayıtları yaptırılmakta ve bu kaydın SGK’ya bildirim tarihi itibarıyla da sigortalılıkları başlatılmaktadır.

Bu kapsamda çalışanlar, SGK’ya bildirilmemiş olsa da 1/10/2008 tarihinden sonraki bu kayıt tarihleri esas alınarak resen tescilleri başlatılabilmektedir.

SORU 30- TARIMDA 4/b KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN (ESKİ BAĞ-KUR TARIM) SİGORTALILIK KAPSAMI DIŞINDA KALMALARI MÜMKÜN MÜDÜR VE MÜMKÜNSE BU HUSUS NASIL TESPİT EDİLMEKTEDİR?

CEVAP 30- 4/b kapsamında (eski Bağ-Kur tarım) sosyal güvenlik mevzuatında yıllık gelir miktarları dikkate alınarak sigortalılık kapsamı dışında bırakılmalarına imkan tanınmıştır.

Eğer yıllık gelirleri esas alınarak, bulunulan yıl içinde günlük kazançları ashari ücretin 2008 yılından başlamak üzere 15 ve daha sonrak yıllar için de birer puan artırılmış miktarın altında ise, tarım sigortalılarının bulundukları yerdeki ziraat odalarına veya ziraat odalarının bulunmadığı yerlerde de tarım il/ilçe müdürlüklerine başvurmaları ve bu yerlerden muafiyet belgesi almaları ve bu belgeyi de bulundukları yerdeki SGK il müdürlüğü/merkezine ibraz etmeleri durumunda, zorunlu sigortalılıktan muaf sayılmaktadırlar.

SORU 31- TARIMDA 4/B KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN (ESKİ BAĞ-KUR TARIM) ÖDENEN PRİMLERİ NASIL DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR  ?

CEVAP 31- Tarımda 4/b kapsamında çalışanlar (eski Bağ-Kur Tarım) için 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla günlük asgari ücretin 15 katı ve devam eden yıllarda da birer puan artırılmak suretiyle kademeli olarak bulunan matrah üzerinden prim alınmasına karşın, ödenen primler emeklilik açısından her 30 gün sayılmaktadır.

Örneğin, 2013 yılında 20 günlük kazanç üzerinden prim ödenmesine karşın, emeklilik açısından bu 20 günlük prim 30 gün sayılmaktadır.

Yani, daha düşük miktarlı prim ödemek suretiyle ödenen prime karşılık gelen günden daha fazla hizmet kazanma söz konusudur

SORU 32- TARIMDA 4/b KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN (ESKİ BAĞ-KUR TARIM) PRİMLERİ DAİMA DÜŞÜK MÜ ÖDENECEKTİR ?

CEVAP 32- Tarımda 4/b kapsamında çalışanların (eski Bağ-Kur tarım) düşük prim ödemeleri 2008 yılından başlayarak, 15 yıl yani (2023 yılına kadar devam edecek, bu yıldan itibaren düşük prim ödemesi uygulamasına son verilerek her ay 30 gün üzerinden prim ödenmesine geçilecektir.

SORU 33- TARIMDA 4/b KAPSAMINDA (ESKİ BAĞ-KUR TARIM) ÇALIŞANLARDAN 65 YAŞINI DOLDURMUŞ OLANLAR İÇİN SİGORTALILIK ZORUNLU MUDUR ?

CEVAP 33- 2011 yılında 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, tarımda kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlardan 65 yaşını doldurmuş olanların talepleri halinde sigortalılık kapsamı dışında kalabilmeleri imkanı getirilmiştir.

Bu durumda olanlar taleplerine bağlı olarak yıllık gelirleri ne olursa olsun zorunlu olarak sigortalı olmaktan istisna tutulabilecektir.

SORU 34– TARIMSAL FAALİYETTE BULUNANLARIN ÜRÜN BEDELLERİNDEN TEVKİFAT (KESİNTİ) YAPILDIĞI HALDE SİGORTALILIK İÇİN KAYIT VE TESCİLLERİ YAPILMAYANLARIN SİGORTALILIĞI NASIL SAĞLANACAKTIR ?

CEVAP 34– Bağ-Kur kapsamında bulundukları halde sigortalılıkları için kayıt ve tescilleri bulunmayanlar, tevkifat yapıldığını gösterir belgeleri ibraz etmeleri şartıyla müracaat etmeleri durumunda, tevkifatın yapıldığı tarihi takipeden aybaşından itibaren sigortalılıkları başlatılacak ve tarımsal faaliyetlerinin devam etmesi halinde de sigortalılıkları da devam ettirilecektir.

Tarımsal faaliyetlerinnin devam ettirilmesinde de, ziraat odası kayıtları, ziraat odası bulunmayan yerlerde de tevkifata esas ürüne ilişkin kamu kurum ve kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, kooperatif veya birliklerin kayıtları esas alınmaktadır.

SORU 35– TARIMSAL FAALİYETTE BULUNMALARI NEDENİYLE KAYIT VE TESCİLLERİ BULUNANLARDAN DAHA ÖNCESİNDE ÜRÜN BEDELLERİNDEN TEVKİFAT (KESİNTİ) YAPILANLARIN SİGORTALILIĞI NASIL SAĞLANACAKTIR ?

CEVAP 35– Bağ-Kur veya SGK’ya tarımsal faaliyetleri nedeniyle tescil ve kayıtları bulunanlardan, bu tescil ve kayıttan daha öncesinde sattıkları ürün bedelleri nedeniyle tevkifatı yapılmış olanların tevkifata ilişkin belgeleri ibraz etmesi şartıyla, sigortalılık başlangıçları tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden ay başı olarak geriye çekilmektedir.

SORU 36– TARIMSAL FAALİYETTEN DOLAYI SİGORTALILIKLARI SONA ERENLERİN DAHA SONRA ÜRÜN BEDELLERİNDEN TEVKİFAT (KESİNTİ) YAPILMASI DURUMUNDA SİGORTALILIKLARI NASIL SAĞLANACAKTIR ?

CEVAP 36– Tarımsal faaliyetinden dolayı sigortalılığı başlamış, ancak daha sonra sona ermiş olanlardan, daha sonra sattıkları ürün bedelleri nedeniyle tevkifatı yapılmış olanların tevkifata ilişkin belgeleri ibraz etmesi şartıyla, sigortalılıkları tevkifatın yapıldığı tarihi takipeden ay başından itibaren tekrar başlatılmaktadır.

SORU 37- ÜRÜN TEVKİFATI (KESİNTİSİ) OLMASINA RAĞMEN KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA KAYDI BULUNMAYANLARIN SİGORTALILIĞI NASIL SAĞLANACAKTIR ?

CEVAP 37- Sattıkları ürün bedellerinden tevkifat yapılan ancak kurum ve kuruluşlarda kaydı bulunmayanların talepleri halinde sigortalılıkları, tevkifatın yapıldığı tarihi takipeden aybaşından itibaren başlatılmakta ve sigortalıllıkları tevkifatın yapıldığı yılın sonuna kadar devam ettirilmektedir.

 Tevkifat yapılmayan yıllar varsa bu yıllar atlanarak tevkifat yapılan yıllarda aynı şekilde sigortalılıklarının başlatılması ve sona erdirilmesi sağlanmaktadır.

Ancak, her yıl tevkifat yapılması halinde, tevkifat tarımsal faaliyetin karinesi olduğundan sigortalılık kesintisiz devam ettirilmektedir.

SORU 38- KÖY MUHTARLARIYLA İLE 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIKLARININ SONA ERMESİ HANGİ SÜRELERDE SGK’YA BİLDİRİLMEK ZORUNDADIR ?

CEVAP 38- Köy muhtarlarıyla 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında çalışanların, sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren en geç 10 içinde SGK’ya e-sigorta yoluyla ve SGK Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin Ek: 5’inde yer alan “İşten Ayrılış Bildirgesi’yle bildirilmek zorundadır.

SORU 39- KÖY MUHTARLARI İLE 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIKLARININ SONA ERMESİNİN BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ KİMLERE VERİLMİŞTİR ?

CEVAP 39- Köy muhtarlarıyla 4/b (eski Bağ-Kur) kapsamında çalışanlar için SGK’ya bildirim yükümlülüğü kendileri tarafından değil, bunların bağlı oldukları vergi daireleri veya meslek gruplarına vermiştir.

SORU 40- KÖY MUHTARLARI İLE 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIKLARININ SONA ERMESİ BİLDİRİMİNİN SÜRESİNDE YAPILMAMASI HALİNDE HANGİ MÜEYYİDELER UYGULANMAKTADIR ?

CEVAP 40- Söz konusu yükümlülüğün ilgili kurum ve kuruluşlarca belirlenen süre ve SGK’ca belirlenen şekilde yerine getirilmemesi durumuda her bir sigortalı için (bir) asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanmaktadır.

SORU 41- 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTA PRİMİNE ESAS KAZANCI NASIL TESPİT EDİLMEKTEDİR ?

CEVAP 41- 4/b (Eski Bağ-Kur’lu) kapsamında çalışanların aylık prime esas kazançları, 5510 sayılı Kanunla belirlenen asgari ücretle asgari ücretin 6,5 katı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek kazanç olarak belirlenmiştir.

Bu sigortalılar tarafından SGK’ca belirlenen sürelerde aylık prime esas kazanç beyan edilmektedir. e-Devlet üzerinden yapılan aylık kazanç beyanları da, SGK’ya verilmiş beyan olarak kabul edilmektedir.

Beyanda bulunmayanların kazancı, aylık olarak asgari kazanç olarak belirlenmektedir. 

SORU 42- 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN BİRDEN FAZLA FAALİYETİNİN BULUNMASI HALİNDE KAZANÇLARI NASIL TESPİT EDİLMEKTEDİR ?

CEVAP 42- 4/b kapsamında çalışanların (eski Bağ-Kur’lu) birden fazla faaliyetinin bulunması halinde, birden fazla kazançları dikkate alınarak tek bir kazanç beyanında bulunması öngörülmüştür.

Ancak, beyan edilen bu kazanç, sigorta primine esas kazancın üst sınırını (asgari ücretin 6,5 katı) geçememektedir.

SORU 43- 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTA PRİMİNE ESAS KAZANÇLARININ, YANLARINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTA PRİMİNE ESAS KAZANÇLARINDAN DÜŞÜK OLMASI MÜMKÜN MÜDÜR ?

CEVAP 43- 4/b kapsamında çalışanlar (eski Bağ-Kur) aynı zamanda işveren ise aylık kazancı, yanında çalıştırdığı sigortalıların prime esas kazancının en yükseğinden  az olamamaktadır.

Aylık kazancı, yanında çalıştırdığı sigortalının aylık kazancından düşük olduğu tespit edilenlerin aylık kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine çıkartılarak aradaki farkın primi, 5510 sayılı Kanunda belirtilen hükümlerine göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilmektedir.

SORU 44- ANONİM ŞİRKET ORTAĞI OLUP AYNI ZAMANDA KURUCU ÜYE OLANLARIN SİGORTALILIĞI NASIL SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 44– 5510 sayılı Kanuna göre anonim şirket ortağı olup aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olanlar, 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında sigortalı sayılmakla birlikte, kurucu üye olup aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olmayanlar sigortalı sayılmamıştır.

Ancak, 5510 sayılı Kanunun geçici 22 nci maddesiyle, önceden yönetim kurulu üyesi olmayan kurucu üyelerinin 1/10/2008 tarihinden önce sigortalılıkları başlamış ise, bunlara 1/4/2009 tarihine kadar müracaat etmeleri halinde sigortalılıklarının devamı imkanı sağlanmıştır.

SORU 45- 1/10/2008 TARİHİNE KADAR FAALİYETTE BULUNDUKLARI HALDE TESCİL VE KAYITLARINI YAPTIRMAYAN BAĞ-KUR KAPSAMINDAKİ SİGORTALILARIN DURUMU NASIL DEĞERLENDİRİLECEKTİR ?

CEVAP 45- Bağ-Kur kapsamında tarımsal faaliyette bulunanlar hariç olmak üzere, 1/10/2008 tarihinden önce Bağ-Kur kapsamında faaliyette bulundukları halde, sigortalılık için tescil ve kayıtlarını yaptırmamış olanların sigortalılıkları 1/10/2008 tarihi itibarıyla başlatılacak, dolayısıyla, bunların bu tarihten önceki faaliyetleri sigortalı kapsamında sayılmayacaktır.

Dolayısıyla, önceden sigortalılıkları olup da devamı için müracaatta bulunmayanlar ile 1/10/2008 tarihinden sonra kurucu üye olup da yönetim kurulu üyesi olmayanlar 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında sigortalı olarak kabul edilmemektedir.

SORU 46- 4/c KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN (ESKİ EMEKLİ SANDIĞI) SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN BAŞLAMAKTADIR ?

CEVAP 46- 4/c kapsamında çalışanların (eski Emekli Sandığı) sigortalılıkları göreve başladıkları veya okullarında öğretime başladıkları tarihten itibaren, kendi hesabına okumakta iken Türk Silahlı Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya başlayanların ise bu tarihten itibaren başlamaktadır.

Dolayısıyla, kamu görevlileri göreve başlar başlamaz sosyal güvenlik kapsamına alınmış olmaktadır.

SORU 47- 4/c (ESKİ EMEKLİ SANDIĞI) KAPSAMINDA ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN SONA ERMEKTEDİR ?

CEVAP 47- 5510 sayılı Kanunun 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında çalışanların sigortalılıkları;

-Ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren hallerde, görev aylıklarının kesildiği tarihi takip eden aybaşından,

-5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması halinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden aybaşından,

-Diğer hallerde ise görevden ayrıldıkları tarihten,

itibaren sona ermektedir.

SORU 48- TARIMDA HİZMET AKDİYLE SÜREKSİZ ÇALIŞANLARIN YANİ TARIM İŞÇİLERİNİN (ESKİ 2925 SAYILI KANUN) SİGORTALILIKLARI NASIL DÜZENLENMİŞTİR ?

CEVAP 48- 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihi (1/10/2008) itibarıyla tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar sigortalılık kapsamında çıkarılmış, sadece bu tarihten önce bu kapsamda sigortalı olanların sigortalılıklarının devam etmesi öngörülmüş idi. Buna göre bu tarihten sonra bu kapsamdaki çalışmalar için sigortalık (sosyal güvenlik) kapsamına alınmamıştır.

Ancak, 2011 yılında 6111 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile bu kapsamda çalışanlar 24/2/2011 tarihinden itibaren yeni şartlarla tekrar sigortalılık kapsamına alınmıştır.

Dolayısıyla, 1/10/2008 ila 24/2/2011 tarihleri arasında bu kapsamda çalışanlar için sosyal güvenlik açısından boşluk bulunmaktadır. 

SORU 49- TARIMDA HİZMET AKDİYLE SÜREKSİZ ÇALIŞANLARIN YANİ TARIM İŞÇİLERİNİN PRİM ÖDEME GÜN SAYISINDA HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK OLMUŞ MUDUR ?

CEVAP 49- 1/10/2008 tarihinden sonra 5510 Kanun kapsamında sigortalılıkları devam edenler ile 24/2/2011 tarihinden sonra bu kapsamda sigortalı sayılanların 2011 yılından başlamak üzere her ay 18 gün ve takip eden yıllarda da birer gün artırılarak daha düşük prim ödeyip her ay 30 gün hizmet kazanmaları öngörülmüştür. (6111 sayılı Kanunla değiştirilmiştir)

Bunlar için kademeli olarak her ay daha düşük prim ödemek suretiyle sağlık ve emeklilik elde etme imkanı getirilmiştir.

Örneğin, 2013 yılı bu kapsamda çalışanlar için her gün 20 gün üzerinden prim ödemelerine hem sağlık yardımı almalarına hem de her ay için 30 gün üzerinden emeklilik için hizmet kazanmaları sağlanmıştır.

SORU 50- TARIMDA HİZMET AKDİYLE SÜREKSİZ ÇALIŞAN TARIM İŞÇİLERİ HANGİ SİGORTA KOLLARINA TABİDİR ?

CEVAP 50- Hizmet akdiyle süreksiz çalışan tarım işçileri sigortalıları için, kısa vadeli sigorta kolları bakımından yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı sigortası, uzun vadeli sigorta kolları yönünden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası (emeklilik) ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmakta olup, bunlar, hastalık ve analık sigortası kapsamına alınmamıştır.

SORU 51- TARIMDA HİZMET AKDİYLE SÜREKSİZ ÇALIŞAN TARIM İŞÇİLERİN STATÜLERİ NASIL BELİRLENMİŞTİR ?

CEVAP 51- Bu kapsamda çalışanların, çalışma statüsü eskiden olduğu gibi, yani 4/a (eski SSK’lı) olarak belirlenmiştir.

SORU 52- TARIMDA HİZMET AKDİYLE SÜREKSİZ ÇALIŞAN TARIM İŞÇİLERİNİN PRİM ORANLARI VE ÖDEMELERİNDE HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK YAPILMIŞ MIDIR ?

CEVAP 52-  24/2/2011 tarihinden itibaren prime esas kazancın alt ve üst sınırı arasında olmak kaydıyla sigortalı tarafından belirlenen günlük kazancın otuz katının % 34,5’i oranında prim ödemeleri öngörülmüş olup, bunun % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları (emeklilik), % 12,5’i genel sağlık sigortası, % 2’si iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası primi olarak belirlenmiştir. 

Bu statüde çalışanların primleri kendileri tarafından ödenmektedir.      

SORU 53- TARIMDA HİZMET AKDİYLE SÜREKSİZ ÇALIŞAN TARIM İŞÇİLERİ SİGORTALILARININ KISA VADELİ SİGORTA KOLUNDAN YARARLANMAK İÇİN ÖNGÖRÜLEN ŞARTLARI NELERDİR?

CEVAP 53- Bu kapsamdaki sigortalılar için; iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmeleri için iş kazasının olduğu tarihten en az 10 gün önce tescil edilmiş olmaları ve sigortalılıklarının sona ermemiş olması, iş kazası veya meslek hastalığından dolayı geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi veya sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartı aranmaktadır. (6111 sayılı Kanunla değiştirilmiştir)

Ayrıca, iş kazası ve meslek hastalığı halinde durum, kendilerince veya işverenlerince kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma da en geç üç iş günü içinde bildirilmesi gerekmektedir.

SORU 54- TARIMDA HİZMET AKDİYLE SÜREKSİZ ÇALIŞAN TARIM İŞÇİLERİNİN SİGORTALI OLMALARI İÇİN HANGİ BİLGİ VE BELGELER ARANACAKTIR ?

CEVAP 54- Bu kapsamda sayıların sigortalılık tescili için örneği SGK’ca hazırlanmış ve belirlenmiş olan ve ilgili muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe tarım müdürlükleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip onaylanmış belgeler aranmakta ve bu bilgi ve belgelerin SGK’ya ibraz edilmesi gerekmektedir. (6111 sayılı Kanunla getirilmiştir)          

SORU 55- TARIMDA HİZMET AKDİYLE SÜREKSİZ ÇALIŞAN TARIM İŞÇİLERİNİN SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN BAŞLAMAKTADIR ?

CEVAP 55- Bu kapsamda çalışanların sigortalılığı, muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe tarım müdürlükleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip onaylanmış belgeleri ile SGK’ya talepte bulundukları tarihten itibaren başlamaktadır.  (6111 sayılı Kanunla getirilmiştir)    

SORU 56- TARIMDA HİZMET AKDİYLE SÜREKSİZ ÇALIŞAN TARIM İŞÇİLERİNİN SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN SONA ERMEKTEDİR ?

CEVAP 56- Bu kapsamdaki sigortalılık; tarımda kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma da dâhil olmak üzere sigortalı  olarak çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten, sigortalılıklarını sona erdirme talebinde bulunanların talep tarihinden, prim borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi ödenmiş son günden, gelir ya da aylık talebinde bulunanların aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden ve ölen sigortalının ise ölüm tarihinden itibaren sona ermektedir. (6111 sayılı Kanunla getirilmiştir)

SORU 57- SİGORTALILARIN YERSİZ OLARAK TESCİL EDİLMESİ DURUMUNDA HANGİ İŞLEMLER YAPILMAKTADIR ?

CEVAP 57- Sigortalılık niteliği taşımadığı hâlde, gerçeğe aykırı olarak bildirim yapıldığı tespit edilen tescil kayıtları SGK’ca resen iptal edilmektedir.

İptal edilme sürecinde, kişiye sağlanan yardımlar varsa bunların iptal edilmesi durumu söz konudur.

Örneğin, kişi yapılan yersiz tescille emekli olmuşsa emeklilik işlemi de geçersiz sayılmakta ve aylıkları SGK’ca geri istenmektedir.

SORU 58- SİGORTALILIK HALLERİNİN ÇAKIŞMASI DURUMUNDA HANGİ SİGORTALILIK STATÜSÜ GEÇERLİ SAYILMAKTADIR ?

CEVAP 58- Genel anlamda; 4/a kapsamında çalışanlar (eski SSK’lı) veya 4/b (eski Bağ-Kur’lu) ile 4/c (eski Emekli Sandığı) bazında sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olunması halinde; 4/c (eski Emekli Sandığı) statüsündeki çalışma esas alınarak sigortalı sayılmaktadır. Yani her halükarda 4/c (eski Emekli Sandığı) ile olan çakışmalarda 4/c (eski Emekli Sandığı) çalışmaları esas alınmakta, diğerleri iptal edilmektedir. Diğer çakışma durumlarında ise 2008 yılı Ekim ayı öncesi veya sonrasına göre uygulama değişmektedir.

Bu çerçevede;

2008 Yılı Ekim ayı başından önceki çakışmalar

– 4/10/2000-1/10/2008 tarihleri arasında 1479 (eski Bağ-Kur) ve 2926 (eski tarım Bağ-Kur) sayılı Kanunlara tabi geçen hizmetlerin çakışması: 1/10/2008 tarihinden önce 1479 sayılı Kanunun (eski Bağ-Kur) mülga 24 üncü maddesinde belirtilen çalışmalarının bulunması nedeniyle sigortalılığı başlatılan ve bu tarihten önce sona erenlerden 1/10/2008 tarihinden sonra yine bu tarihten önce başlayan, sona eren veya devam eden çalışmaları bulunduğu tespit edilenlerin vergi mükellefiyetlerinin başladığı tarih itibariyle yeniden sigortalılıkları başlatılmaktadır.

1/10/2008 tarihinden önce 2926 sayılı Kanuna (eski tarım Bağ-Kur) tabi sigortalılığı başlayan ve bu tarihten sonra da devam edenlerden, 1/10/2008 tarihinden sonra tarım sigortalılığı hariç 5510 sayılı Kanunun 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında çalışması bulunduğu tespit edilenlerin tarım sigortalılıkları sona ermediği sürece diğer faaliyetlere göre sigortalılıkları başlatılmamaktadır.

1/10/2008 tarihinden önce 1479 sayılı Kanuna (eski Bağ-Kur) göre isteğe bağlı sigortalı olup, 1/10/2008 tarihinden sonra isteğe bağlı sigortalılığının başlatıldığı tarihten önceki bir süreye ait Kanunun 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında devam eden çalışmaları bulunduğu tespit edilenlerin isteğe bağlı sigortalılıkları 1/10/2008 tarihi itibariyle sona erdirilecek, 1/10/2008 tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanunun 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında sigortalılıkları başlatılmaktadır.

1/10/2008 tarihinden önce köy veya mahalle muhtarlığına seçilmesi nedeniyle 1479 sayılı Kanuna (eski Bağ-Kur) göre muhtar sigortalılığı devam edenlerin 1/10/2008 tarihinden sonra muhtar sigortalılığın başladığı tarihten önceki bir süreye ait 5510 sayılı Kanunun tarım hariç 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında tabi çalışması devam edenlerden muhtarlık görevi nedeniyle 1/10/2008 tarihinden sonra da sigortalıkları devam edenlerin muhtar sigortalılıkları devam ettiği sürece tarım hariç 5510 sayılı Kanunun 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamına alınmamaktadır.

1/10/2008 tarihinden önce l479 sayılı Kanunun (eski Bağ-Kur) mülga 79 uncu maddesine göre isteğe bağlı sigortalılığı devam ederken 1/10/2008 tarihinden sonra 28/3/2004 tarihinde muhtar seçildikleri tespit edilenlerin isteğe bağlı sigortalılıkları 30/9/2008 tarihi itibariyle sona erdirilmekte, muhtar sigortalılıkları 1/10/2008 tarihi itibariyle başlatılmaktadır.

– 2925 sayılı Kanuna tabi hizmetlerin diğer kanunlara göre geçen hizmetlerle çakışması: Tarım sigortalılığının başladığı tarihte 506 (eski SSK) veya 1479 (eski Bağ-Kur) sayılı kanunlara tabi çalışmasının bulunduğu tespit edilenlerin sigortalılık başlangıç tarihleri bu kanunlara tabi çalışmanın sona erdiği tarihten sonra başlatılmaktadır.

– 2925 sayılı Kanun ile tevkifata istinaden 2926 sayılı Kanuna göre yapılan tescile dayalı hizmetlerin çakışması: 2926 sayılı Kanunun (eski tarım Bağ-Kur) uygulanmasına illerde farklı tarihlerde başlanılmış olması ve çiftçilerin 2926 sayılı Kanun (eski tarım Bağ-Kur) kapsamına giriş tarihlerinin farklılık göstermesi nedeniyle, sigortalıların 2926 sayılı Kanuna (eski tarım Bağ-Kur) göre tescillerinin yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyete başladıkları tarih ve illerin kapsama alındıkları tarih dikkate alınarak sigortalılık başlangıç tarihleri tespit edilmektedir.

– 1479 sayılı Kanuna (eski Bağ-Kur) tabi sigortalıların kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden kendilerini sigortalı göstermesi: Kollektif şirket ve adi şirket ortakları dışındaki kimselerin aynı şirkette bir hizmet akdine dayanarak çalışmalarına yasal olarak imkan bulunmadığından bu kimseler 506 sayılı Kanuna (eski SSK) tabi sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar 1479 sayılı Kanun (eski Bağ-Kur) gereğince sigortalı sayılmamışlardır.

2008 Yılı Ekim Ayı Başından Sonraki Çakışmalar

-2008 yılı Ekim ayı başı ile 1/3/2011 tarihleri arasında geçen hizmetlerin çakışması: 2008 yılı Ekim ayı başı itibariyle yürürlüğe giren Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile sigortalının 4/a (eski SSK’lı) 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamındaki sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılmaktadır.

Diğer yandan, Kanunun 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında sayılanların, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı bildirilememektedir. Bu durumda da sigortalının Kanunun 4/a (eski SSK’lı) ve 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında çalışmalarının bulunması halinde, önce başlayan sigortalılık esas alınmaktadır.

5510 sayılı Kanunun 4/a (eski SSK’lı), 4/b (eski Bağ-Kur’lu) ve tarımsal faaliyet (eski tarım Bağ-Kur’lu) kapsamındaki sigortalılık hallerinin aynı gün başlaması halinde, 4/a (eski SSK’lı) kapsamındaki sigortalılık esas alınmakta, bu sigortalığın sona ermesi halinde 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamındaki sigortalılık, bu sigortalılığın da sona ermesi halinde ise tarımsal faaliyet (eski tarım Bağ-Kur’lu) kapsamındaki sigortalılık başlatılmaktadır.

Kanunun 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalının birden fazla işveren yanında çalışması halinde bu çalışmalarının tamamı dikkate alınmaktadır. Ancak, hizmetin değerlendirilmesinde ay 30 günü, prime esas kazançlar ise 5510 sayılı Kanunda belirlenen üst sınırı, yani asgari ücretin 6,5 katını geçememektedir.

İsteğe bağlı sigortalıların 4/a (eski SSK’lı), 4/b (eski Bağ-Kur’lu) ve 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamına tabi olacak şekilde çalışmaya başlamaları halinde, isteğe bağlı sigortalılıkları sona ermektedir.

Kanunun 4/b (eski Bağ-Kur’lu ve eski tarım Bağ-Kur’lu)) kapsamına tabi birden fazla çalışması bulunması halinde önce başlayan çalışmadan dolayı sigortalı sayılmaktadır.

Kanunun 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında gelir vergisinden muaf olarak sigortalılıkları devam edenler ile köy ve mahalle muhtarlarından, gelir vergisi mükellefi olanlar hariç hizmet akdine tabi çalışmaya başlayanlar çalışmaya başladıkları tarihten itibaren Kanunun 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı sayılmaktadır.

-2925 sayılı Kanun (eski SSK tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar) ile muhtarlıkta geçen sürelerin çakışması: 2925 sayılı Kanuna (eski SSK tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar) tabi sigortalılığı devam etmekte iken köy ve mahalle muhtarları seçilenlerin 2925 sayılı Kanuna (eski SSK tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar) tabi sigortalılıkları devam ettirilecek ve bunlar Kanunun 4/a (eski SSK’lı)  kapsamında sigortalı sayılmamakta ve de 1/10/2008 tarihinden önce 2925 sayılı Kanuna (eski SSK tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar) tabi sigortalı iken bu tarihten önce muhtar seçilen ve muhtarlık süresi 1/10/2008 tarihinden sonra da devam edenlerin 2925 sayılı Kanuna (eski SSK tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar) tabi sigortalılıkları devam ettirilmaktedir.

-Sigortalılığı 1/3/2011 tarihinden önce başlayanların 1/3/2011 tarihinden sonra hizmetlerinin çakışması: 1/3/2011 tarihinden önce Kanunun 4/b (eski Bağ-Kur) kapsamında çalışması bulunan sigortalıların 1/3/2011 tarihinden sonra 4/a (eski SSK’lı) kapsamına tabi çalışmaları halinde önce başlayan sigortalılık statüsüne göre işlem yapılmamakta, 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamındaki sigortalılığı 4/a (eski SSK’lı) kapsamındaki tabi çalışmasından bir gün önce sona erdirilmektedir.

-Sigortalılığı 1/3/2011 tarihinden önce başlayanların 1/3/2011 tarihinden önce hizmetlerinin çakışması: 1/3/2011 tarihi itibariyle Kanunun 4/a (eski SSK’lı) ve 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında tabi çalışmaları devam eden sigortalıların 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamındaki sigortalılığı 28/2/2011 tarihi itibariyle sona erdirilecektir.

-Sigortalılığı 1/3/2011 tarihinden sonra başlayanların hizmetlerinin çakışması:  1/3/2011 tarihinden itibaren sigortalıların 4/a (eski SSK’lı) ve 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamındaki sigortalılık statülerinin çakışması halinde 4/a (eski SSK’lı) kapsamındaki sigortalılıkları geçerli sayılacaktır. 4/b (eski Bağ-Kur’lu) bendi kapsamındaki sigortalılık 4/a (eski SSK’lı) kapsamındaki çalışmanın başladığı tarihten bir gün önce sona erdirilecektir. Ancak, talepte bulunanlar 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında sigortalılğa da devam edebilecektir. Burada, çakışma durumunda asıl olan 4/a (eski SSK’lı) kapsamındaki sigortalılık bulunup, aynı zamanda 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamındaki çalışmaya devam edilmesi talebe bağlı olacaktır.

-Kısmi süreli olarak 30 günden az çalışılan sürelerde hizmetlerin çakışması: Kısmi süreli iş sözleşmesiyle, ev hizmetlerinde 30 günden az veya puantaj kaydıyla çalışıp aynı zamanda Kanunun 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında  sigortalılık hallerinin bulunması durumunda, 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalılığı sona ermedikçe ay içerisinde eksik kalan günlerinde 4/b (eski Bağ-Kur’lu)  kapsamında sigortalı sayılmayacaklardır.  Bunlar, ay içerisinde eksik kalan süreleri için isteğe bağlı sigortaya müracaat edebilecekleri gibi borçlanma yapabileceklerdir. Bu şekilde kazanılan süreler 4/a kapsamında değerlendirilecektir. Ancak, kısmi süreli çalışması nedeniyle 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı sayılanların devam eden 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamındaki çalışması nedeniyle de prim ödemek istenmesi durumunda 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında 30 gün üzerinden prim tahakkuk ettirilmektedir.

SORU 59- AYNI ANDA HEM 4/a (ESKİ SSK) HEM DE 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA ÇALIŞMA HALİNDE HER İKİ STATÜDEN DE PRİM ÖDENMESİ MÜMKÜN MÜDÜR ?

CEVAP 59- 2011 yılı öncesinde farklı statüden aynı dönemdeki sigortalılıklar kabul edilmemekte, bu durumda daha önce başlayan statüdeki çalışma sigortalılık olarak sayılmaktaydı.

Ancak, 2011 yılında 6111 sayılı Kanunla yapılan yeni bir düzenlemeyle; aynı ay içerisinde hem hizmet akdi (eski SSK’lı) hem de kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma (eski Bağ-Kur’lu) statülerinden prim ödeme imkanı getirilmiştir. Buna göre; talepte bulunulması halinde aynı ay içerisinde her iki statüden de ödenen primlerin 4/a (eski SSK) kapsamında sayılması, aylık bağlanmasında her iki statüden ödenen primlerin toplamının alınması ve her iki statüden ödenen primlerin 4/a (eski SSK’lı) statüsünden sayılması, iş kazası ve meslek hastalığı durumunda hangi statüden kaza geçirilmiş ve hastalığa yakalanılmış ise, bu statünün şartları ve primlerinin esas alınması öngörülmüştür.

Dolayısıyla, bu şekilde her iki statüden prim ödeyenlerin ödedikleri primleri 4/a (eski SSK’lı) sayıldığından daha erken emekli olma imkanının yanı sıra, kazançlar daha yüksek bildirildiğinden hesaplanacak emekli aylığı da daha yüksek olacaktır.

SORU 60- ZORUNLU SİGORTALILIK HALLERİYLE KISMİ SİGORTALILIK HALLERİNİN (ÇIRAKLIK, STAJ GİBİ…) ÇAKIŞMASI DURUMUNDA HANGİ SİGORTALILIK HALLERİ GEÇERLİ SAYILMAKTADIR ?

CEVAP 60- Zorunlu sigortalılık halleriyle kısmi sigortalılık (hükümlü, tutuklu, çırak, staj gören öğrenciler gibi…) hallerinin çakışması durumunda, zorunlu sigortalılık halleri, yani tüm sigorta kolları (kısa vadeli, emeklilik ve genel sağlık sigortası) için  bildirilen ve ödenen primler geçerli sayılmaktadır.

Bu durumda kısmi sigortalılık iptal edilmektedir.             

SORU 61- SİGORTALILIK HALLERİNİN ÇAKIŞMASININ TESPİTİ HALİNDE ÖDENEN PRİMLERLE İLGİLİ HANGİ İŞLEMLER YAPILMAKTADIR ?

CEVAP 61- Sigortalının, sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması durumunda, ödenen primler sigortalı sayılması gereken sigortalılık hali için ödenmiş ve bu sigortalılık halinde geçmiş kabul edilmektedir.

Çakışma halinde ödenen primler iade edilmeyerek diğer geçerli olan sigortalılık primlerine mahsup edilmekte, yani, ödenen primler boşa gitmemektedir.

SORU 62- 1/10/2008 TARİHİNDEN ÖNCE SİGORTALI SAYILANLAR İÇİN SİGORTALILIK HALLERİNİN BİRLEŞMESİ DURUMUNDA YAŞLILIK (EMEKLİLİK) AYLIĞINA HAK KAZANMA AÇISINDAN HANGİ SİGORTALILIK STATÜSÜ ESAS ALINARAK EMEKLİLİK ŞARTLARI BELİRLENMEKTEDİR ?

CEVAP 62- Bilindiği üzere, sosyal güvenlik reformundan öncesinde olduğu gibi sonrasında da çalışma statülerine göre emeklilik şartları farklılık içermektedir.

1/10/2008 tarihinden önce sigortalı sayılanlardan 4/a (eski SSK’lı), 4/b (eski Bağ-Kur’lu) ve 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında olarak birden fazlasına tabi olarak çalışmış olanların yaşlılık aylığı (emeklilik aylığı) bağlanma taleplerinde, son yedi yıl içinde en fazla sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali esas alınmaktadır. Bu yolla 1/10/2008 tarihinden, yani 5510 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce sigortalı olanların müktesep hakları korunmuştur.

Dolayısıyla çalışma döneminde farklı statülerde çalışması olanlar için emeklilik tarihinden önce son primi ödenmiş tarihten itibaren son 7 yıla bakılmakta ve bu 7 yıl içerisinde hangi statüye daha fazla prim ödenmiş ise (en az 1260 gün) emeklilik şartları ödenmiş primi fazla olan statüye göre belirlenmektedir.

Örneğin; emeklilik tarihinden önce 3 yıl esnaf ve 4 yıl da işçi olarak çalışan bir kişinin emeklilik şartlarının statüsü, prim ödeme gün sayısı fazla olduğundan 4/a (eski SSK’lı) olarak belirlenecektir.        

SORU 63- 1/10/2008 TARİHİNDEN SONRA İLK DEFA SİGORTALI SAYILANLAR İÇİN SİGORTALILIK HALLERİNİN BİRLEŞMESİ DURUMUNDA YAŞLILIK (EMEKLİLİK) AYLIĞINA HAK KAZANMA AÇISINDAN HANGİ SİGORTALILIK STATÜSÜ ESAS ALINARAK EMEKLİLİK ŞARTLARI BELİRLENECEKTİR ?

CEVAP 63- Sosyal güvenlik reformundan sonra sosyal güvenlik kuruluşları birleştirilmiş olmakla birlikte emeklilik şartlarında yine farklılıklar bulunmaktadır.

Buna göre, 5510 sayılı Kanunla değişilik yapıldığı tarihten (1/10/2008) sonra ilk defa sigortalı sayılanlardan 4/a (eski SSK’lı), 4/b (eski Bağ-Kur’lu) ve 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında birden fazlasına tabi olarak çalışmış olanların yaşlılık aylığı (emeklilik aylığı) bağlanma taleplerinde, en fazla sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali esas alınmaktadır.

Yeni düzenleme ile 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilk defa işe girenler için  emeklilik statüsünün belirlenmesinde son 7 yıldaki çalışmaların esas alınması uygulamasına son verilmiş, tüm çalışma süresindeki primlere bakılarak bu sürede hangi statüde prim daha fazla ödenmişse o statü dikkate alınarak emeklilik şartlarının belirlenmesi öngörülmüştür.

Örneğin, tüm çalışma süresinde 15 yıl 4/a (eski SSK’lı) ve 10 yıl esnaf olarak çalışan (eski Bağ-Kur’lu) ve 1/10/2008 tarihinden sonra ilk defa işe girmiş bir kişinin emeklilik şartlarının statüsü, daha fazla olduğundan 4/a (eski SSK’lı) olarak belirlenecektir.

SORU 64- SİGORTALI SAYILANLAR İÇİN SİGORTALILIK HALLERİNİN BİRLEŞMESİ DURUMUNDA MALULLÜK VE ÖLÜM AYLIĞINA HAK KAZANMA AÇISINDAN HANGİ SİGORTALILIK HALİ ESAS ALINMAKTADIR ?

CEVAP 64- Hem sosyal güvenlik reformundan önce (1/10/2008 öncesi) hem de sonrasında (1/10/2008 tarihi sonrası) yaşlılık aylığı bağlanması şartlarında olduğu gibi çalışma statülerine herhangi bir göre farklılık söz konusu değildir.

Yani, 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra ilk defa işe girenler için herhangi bir ayrım yapılmamıştır.

Buna göre; 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce veya sonra sigortalı sayılanlardan 4/a (eski SSK’lı), 4/b (eski Bağ-Kur’lu) ve 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında birden fazlasına tabi olarak çalışmış olanların malullük ve ölüm aylığına hak kazanma açısından son sigortalılık hali esas alınmaktadır.

Örneğin, kişi ölüm tarihinde işçi olarak çalışıyorsa hak sahiplerine 4/a (eski SSK) statüsünde belirtilen şartlar dikkate alınarak ölüm aylığı bağlanacaktır.

SORU 65- 4/a (ESKİ SSK) KAPSAMINDA 18 YAŞIN ALTINDAKİ ÇALIŞMALAR, EMEKLİLİK ŞARTLARININ BELİRLENMESİNDE NASIL DİKKATE ALINMAKTADIR ?

CEVAP 65- Sigortalılık süresi açısından;

-1/4/1981 tarihinden önce sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihi ilk defa işe başladıkları tarih,

-1/4/1981 tarihinden sonra sigortalı olanların ise 18 yaşını doldurduğu tarih,

sigortalılık başlangıcı olarak sayılmaktadır.

 Buna göre, emeklilik şartları açısından sigortalılık süresi, 1/4/1984 tarihinden once 18 yaş altındaki çalışmalar ilk defa işe giriş tarih olarak olarak belirlenmekte, ancak bu tarihten sonra ilk defa işe girenler için 18 yaşından önceki çalışmalar 18 yaşını doldurdukları tarihte başlatılmakta, ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen primler, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilmekle birlikte, emeklilik şartlarının belirlenmesinde, 18 yaşın altındaki tarih esas alınmaktadır.

Bu husus, 4/a (eski SSK’lı) kapsamında çalışanlar için 1/5/2008 tarihinden sonra işe girenler için geçerli olduğu gibi once işe girenler için de geçerlidir. Yani 4/a sigortalıları için bu tarih (sosyal güvenlik reform) açısından bir farklılık bulunmamaktadır.

Örneğin; 12/1/1962 doğumlu (A)’nın, ilk defa 18 yaşını doldurmadan 25/5/1979 tarihinde çalışmaya başlaması durumunda, ilk defa işe başlama tarihi 1/4/1981 tarihi öncesi olduğundan normal emeklilik açısından sigortalılık süresinin hesaplanmasında, 18 yaş öncesi veya sonrası dikkate alınmadan sigortalılık başlangıcı, işe başlama tarihi olan 25/5/1979 tarihi kabul edilerek, hem sigortalılık süresi hem de emeklilik şartları bu tarih olarak esas alınacaktır.

Örneğin, 13/2/2001 doğumlu (B)’nin, 18 yaşını doldurmadan 1/5/2018 tarihinde 4/a (eski SSK’lı) kapsamında işe başlamış olduğunu varsaydığımızda, bu kişinin emeklilik açısından sigortalılık süresinin başlangıcı 1/5/2018 tarihi değil, 18 yaşını doldurduğu tarih olan 13/3/2019 olarak esas alınacak, ancak emeklilik şartları gerçekte işe başlama tarihi olan 1/5/2018 tarihine göre belirlenecektir.

Esasında, 5510 sayılı Kanunla, yani 30/4/2008 tarihinden sonra ilk defa sisteme girenler için bu hükmün çok fazla bir önemi bulunmamaktadır. Zira, bu Kanunla yaşlılık aylığı (yani normal emeklilik) şartları açısından “sigortalılık süresi” kaldırılmış ve sadece yaş ve prim ödeme gün sayısı şartlarına yer verilmiştir. Buna göre, yaşlılık yani normal emeklilik açısından 30/4/2008 tarihinden sonra 18 yaşını doldurmadan ilk defa sisteme girenler için bu hüküm hiçbir anlam ve hak kaybı içermemektedir.

Diğer taraftan, 1/4/1981- 30/4/2008 tarihleri arasında sigortalı olanlar için 18 yaş öncesinin sigortalılık olarak dikkate alınmaması sadece normal emeklilik (yaşlılık aylığı) için geçerli olup, malullük ve ölüm aylığı için geçerli değildir. Yani ölüm ve malullük emeklilik şartlarının belirlenmesinde 30/4/2008 tarihi öncesinde işe girenlerin 18 yaş altı çalışmalarındaki ilk başlangıç emeklilk açısından da başlagıç sayılmaktadır. 

SORU 66- ÇIRAKLIK VE STAJ ÇALIŞMA SÜRELERİ EMEKLİLİK ŞARTLARININ BELİRLENMESİNDE NASIL DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR ?

CEVAP 66- Sosyal güvenlik mevzuatına göre, 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çıraklar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ve hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanmaktadır.

Bu durumda, çıraklara veya stajerlere, bu çalışma süreleri için emeklilik primi yatırılmamaktadır.

Eğer bir kişi çırak veya stajer  olarak sosyal güvenlik sistemine girmiş ise, emeklilik şartları belirlenirken ilk çırak veya stajer  olarak SGK’ya tescilinin yapıldığı tarih, emeklilik için “işe giriş tarihi” olarak esas alınmamakta ve çıraklık veya stajerlikte ödenen primler de emeklilik prim olmadığından, dolayısıyla emeklilik hesabında prim ödeme gün sayısına dahil edilmemektedir.

Dolayısıyla, emeklilik hesabında dikkate alınan sigortalılık başlangıcı, sigortalının emeklilik sigortasına (malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına) bağlı olarak ilk defa çalışmaya başladığı (prim ödendiği) tarih olarak kabul edilmektedir.

Örneğin, bir kişinin 13/9/2007 tarihinde çırak sigorta tescili yapılmıştır. Bu kişi daha sonra 11/2/2011 tarihinde de ilk defa emeklilik primi ödenerek çalışmaya başlamıştır. Bu kişinin emeklilik şartları açısından sigortalılık başlangıcı 13/9/2007 tarihi değil, 11/2/2011 tarihi olarak dikkate alınacak, emeklilik prim ödeme gün sayısının başlangıcı da yine 11/2/2011 tarihi sayılacaktır.

Bu uygulama sosyal güvenlik reformunda önce (30/4/2008 tarihinden önce) sigortalı olanlar, daha doğrusu SSK kapsamında çırak veya stajer olarak çalışanlar için de aynen geçerlidir.

Yalnız, kadın sigortalıların doğum borçlanmalarında eğer kadın sigortalının çıraklığı veya staja tabi çalışması varsa bu çalışmaların başlangıç tarihi sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla, çıraklık veya stajerlik çalışmalarından sonraki doğumları borçlandırılmaktadır.

SORU 67- 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA ÇALIŞANLAR, AYNI ZAMANDA KENDİLERİNE AİT VEYA ORTAK OLDUKLARI İŞYERLERİNDEN DOLAYI 4/a (ESKİ SSK’LI) KAPSAMINDA SİGORTALI SAYILABİLİRLER Mİ ?

CEVAP 67- Bu konuda 1/10/2008 tarihinden önce veya sonrasında farklı uygulamalar söz konusudur.

Eğer 1/0/2008 tarihi öncesinde 4/a (eski SSK’lı) sigortalılıkları başlamış ise şirket ortağı kendi şirketlerinde 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı sayılmaları mümkün olmakla birlikte, bu tarihten sonra ilk defa kendi şirketlerinde 4/a (eski SSK’lı) çalışmaları olanların sigortalılığı Kabul edilmemektedir. (6111 sayılı Kanunla değiştirilmiştir)        

SORU 68- UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARI (EMEKLİLİK) BAKIMINDAN HANGİ SÜRELER BORÇLANILABİLMEKTEDİR?

CEVAP 68- Sosyal güvenlik mevzuatında diğer ülkelere nazaran borçlanma hakkı oldukça geniş düzenlenmiştir.

Şöyle ki; 4/a (eski SSK’lı), 4/b (eski Bağ-Kur) ve 15/10/2008 tarihinden sonra ilk defa memur (eski Emekli Sandığı) olanlar ile bunların ölümleri halinde hak sahipleri;

– Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4/a (eski SSK’lı) kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla 4/a kapsamında bir işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri,

– 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında zorunlu sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere, er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay okulunda geçen süreleri,

– Kamu görevlilerinin personel mevzuatlarına göre aylıksız izinde geçen süreleri,

– Sigortalı olmaksızın doktora öğreniminde veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri,

– Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal stajda geçen süreleri,

– Kamu görevlisi kapsamında geçen sigortalılık süreleri hariç, sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri,

– Grev ve lokavtta geçen süreleri,

– Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen süreleri,

– Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takipeden ay başına kadar açıkta geçirdikleri süreleri,

-1/10/2008 tarihten sonraki sürelere ilişkin olmak üzere, 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalıların, kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik süreleri, (2011 yılında 6111 sayılı Kanunla getirilmiştir)

-1/10/2008 tarihinden sonraki sürelere ilişkin ay içinde usta öğreticiler için ay içinde eksik kalan günleri, (2011 yılında 6111 sayılı Kanunla getirilmiştir)

-Emniyet Hizmetleri Sınıfında memur kapsamında çalışmakta olanların Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda geçen başarılı eğitim sürelerini,

-Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrencilerden Emniyet Hizmetleri Sınıfında memur olarak çalışacak olanların başarı eğitim sürelerini,

-Üniversitelerin çeşitli fakülte, yüksekokul veya meslek yüksekokullarında kendi hesabına öğrenim yaptıktan sonra muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü edilen okullarda geçen başarılı eğitim sürelerini,         

-Personel mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucunda 23/4/1999 ila 14/2/2005 tarihleri arasında memuriyeti sona erenlerin açıkta kalan süreleri,

yazılı talepte bulunmaları halinde borçlanılması imkanı bulunmaktadır.

SORU 69- 15/10/2008 TARİHİNDEN ÖNCE GÖREVE BAŞLAYAN MEMURLARIN BORÇLANMALARI NASIL DÜZENLENMİŞTİR ?

CEVAP 69- Bunların borçlanmaları 5434 sayılı Kanuna göre yürütülmekte olup, bu kapsamda olanlar ve hak sahipleri;

-Muvazzaf ve ihtiyat askerlikte er olarak geçirilen süreler,

-Askerliğini yedek subay olarak yapanların 1/1/1950  tarihinden sonra yedek subay okulunda öğrenci olarak geçirdikleri süreler,

-Aylıksız izinli olarak geçirilen süreler,

-Yevmiyeli, geçici kadrolu, sözleşmeli, saat ücretli geçen hizmetler,

-Çarşı ve mahalle bekçiliğinde geçen süreler,

-İmam-Hatip vekilliğinde, vakıflara ait camilerin imam-hatip ve müezzin kayyımlığında geçen sürelerle köy bütçesinden ücret almak suretiyle yapılan imam-hatiplik hizmetleri,

-Emekliliğe tabi olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirilen normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri (en çok 5 yıl),

-Sağlık Bakanlığı teşkilatında çalışan sağlık personelinin, mesleklerini serbest olarak icra ettikleri süreler,

-1416 sayılı Kanuna göre yurt dışına gönderilen ve öğrenimini başarıyla tamamlayarak yurda dönenlerden yükümlü bulunduğu mecburi hizmet süresini tamamlamış olanların  yurt dışında resmî öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim süreleri,

-Avukatlık stajını açıkta iken yapanların normal staj süreleri,

-Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edip de seçilenlerden  emekliliklerini devam ettirenler veya seçilemeyip yeniden sandık iştirakçisi durumuna  girenlerin, seçim için istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay  başına kadar açıkta geçirdikleri süreler,

-Genel ve katma bütçeli dairelerde, belediyelerde, özel kanunlarla kurulmuş bankalarda, kuruluş kanunları gereğince aylıklı kadrolarda ücretle çalıştırılanlar vb. ile SGK veya Emekli Sandığına tabi bulunmadan çalışanların ücretli, geçici kadrolu veya gündelikli olarak geçen hizmetleri,

-Emniyet Hizmetleri Sınıfında memur kapsamında çalışmakta olanların Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda geçen başarılı eğitim süreleri,

-Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrencilerden Emniyet Hizmetleri Sınıfında memur olarak çalışacak olanların başarı eğitim süreleri,             

-Üniversitelerin çeşitli fakülte, yüksekokul veya meslek yüksekokullarında kendi hesabına öğrenim yaptıktan sonra muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü edilen okullarda geçen başarılı eğitim süreleri,

-Personel mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucunda 23/4/1999 ila 14/2/2005 tarihleri arasında memuriyeti sona erenlerin açıkta kalan süreleri,

borçlanılabilmektedir.

Ancak, 2008 yılı Ekim ayı öncesinde memur olup daha sonra işçi olarak veya kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması olanların, bu çalışma sürelerinin borçlanılması, 5434 sayılı Kanuna göre 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre yapılmaktadır.  

SORU 70- BORÇLANMA YAPABİLMEK İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR NELERDİR?

CEVAP 70- Kanunda belirtilen sigortasız olarak geçen sürelerin borçlanılabilmesi için ilgili kanunlara göre sigortalı tescil edilmiş olmak yeterli olup, borçlanma talep tarihi veya ölüm tarihi itibarıyla sigortalı olma şartı aranmamaktadır.

SORU 71- BORÇLANILACAK SÜRELERE AİT PRİM TUTARI NASIL TESPİT EDİLMEKTEDİR ?

CEVAP 71- 4/a (eski SSK), 4/b (eski Bağ-Kur) ve 15/10/2008 tarihinden sonra ilk defa memur (eski Emekli Sandığı) olanların veya hak sahiplerinin talepte bulundukları tarihte, prime esas günlük kazanç alt (asgari ücret/30) ve üst (asgari ücretin 6,5 katı/30) sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32’si üzerinden hesaplanarak tespit edilmektedir.

Bazı tür borçlanmalarda, genel sağlık sigortası primlerinin ödenmiş olması halinde, genel sağlık sigortası primi ödenmiş bu sürelere ilişkin borçlanma tutarının % 20’si ödenmektedir.

Borçlanma yapılan tarihte asgari ücret ile asgari ücretin 6,5 katı matrah arasındaki bir miktar borçlanma yapacak kişi tarafından başvuru dilekçesinde belirtilmekte ve belirtilen bu matrahın % 32 ve genel sağlık sigortası primi ödenmişse % 20’si üzerinden borçlanma yapılmaktadır.

Yalnız, 1/10/2008 tarihinden önce 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamındaki memurlar için; borçlanma miktarı, yazılı olarak başvurdukları tarihteki öğrenim durumu itibariyle tabi oldukları personel kanunlarında yer alan hükümlere göre belirlenecek göreve giriş derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının, o tarihte yürürlükte olan katsayılarla çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak, yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranlarına göre hesaplanmaktadır.

Yine, polis ve subay için okul sürelerinin borçlanılmasında borçlanma talep tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser yardımcısı ile astsubay çavuşun emekli keseneğine esas unsurları üzerinden hesaplanmaktadır.

SORU 72- 15/8/2008 TARİHİNDEN ÖNCE MEMUR OLANLARIN BORÇLANILACAK SÜRELERE AİT PRİM TUTARI NASIL TESPİT EDİLMEKTEDİR ?

CEVAP 72- Bu kapsamda olanların borçlanma miktarının tespiti 5434 sayılı Kanuna göre tespit edilmekte olup, bu çerçevede borçlanma miktarı iştirakçilerin veya hak sahiplerinin başvurularının SGK kayıtlarına geçtiği tarihteki tabi oldukları personel kanunlarında yer alan hükümlere göre öğrenim durumu itibariyle göreve giriş, derece, kademe ve ek göstergeleri ile emeklilik keseneğine esas aylığının hesabına dahil edilen tüm unsurların toplamının başvuru  tarihinde yürürlükte bulunan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar esas alınmak suretiyle hesaplanmaktadır.

Sivil öğrencilik sürelerine ait borç miktarı, göreve başladıkları tarihteki rütbeleri aylığının emekli keseneğine ait unsurları ve borçlanmanın yapıldığı tarihteki katsayı rakamı esas alınarak hesaplanmaktadır.

Asker ve emniyet mensuplarının okul sürelerinin borçlanılmasında ise, borçlanma talep tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser yardımcısı ile astsubay çavuşun emekli keseneğine esas unsurları üzerinden hesaplanma yapılmaktadır.

SORU 73- BORÇLANMALAR NE ZAMAN ÖDENİRSE BORÇLANDIRILAN SÜRELER SİGORTALILIKTAN SAYILIR ?

CEVAP 73- 4/a (eski SSK’lı), 4/b (eski Bağ-Kur’lu) ve 15/8/2008 tarihinden sonra ilk defa memur (eski Emekli Sandığı) olanların hesaplanacak primlerin borcun tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmeleri şartı ile borçlandırılan süreler sigortalılık sürelerinden sayılmaktadır.

Eğer borçlanmanın tamamı bir ay içinde hiç ödenmezse borçlanma tamamen geçersiz sayılmakta, bunun için yeniden borçlanma talebinin alınması gerekmektedir.

Ancak, yeni talep tarihinde asgari ücret değişmiş ise borçlanmanın matrahı da değişeceğinden ödenmesi gereken miktarda da değişiklik olacaktır.

Borçlanmanın bir ay içersinde kısmi ödenmesi durumunda sadece süresinde ödenen miktar geçerli olacak, diğer geri kalan kısım için yeniden talep istenmektedir.

Yalnız, 15/10/2008 tarihinden önce 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamındaki memular için, istekle emeklilik halinde emeklilik tarihinden önceki 6 ay, resen/yaş haddiyle emeklilik veya ölüm halinde ise emeklilik veya ölüm tarihinden itibaren 6 ay içinde borçlanmanın yapılması ve ödenmesi gerekmektedir. Ancak, polis ve subaylar için okul sürelerinin borçlanılmasında bu sürelere ait kesenek ve karşılık tutarının tamamı borcun tebliğ tarihinden itibaren 2 yıl içinde ödenebilmektedir.

SORU 74- 15/8/2008 TARİHİNDEN ÖNCE MEMUR OLANLARIN BORÇLANMALARI NE ZAMAN ÖDENİRSE BORÇLANDIRILAN SÜRELER SİGORTALILIKTAN SAYILIR?

CEVAP 74- 5434 sayılı Kanuna göre istekle emeklilik halinde emeklilik tarihinden 6 ay önce, resen-malulen- yaş haddinden emekli olanlar için emeklilik tarihinden sonra 6 ay içinde, ölüm aylığından da haksahiplerince ölüm tarihinden itibaren 6 ay içinde borçlanmanın yapılması gerekmektedir.

Askerler ve emniyet mensupları için sivil öğrencilik sürelerine ait borçlanmalar, borcun tebliğ tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde ödenmek zorundadır.

1416 sayılı Kanuna göre yurt dışına gönderilen ve öğrenimini başarıyla tamamlayarak yurda dönenlerden yükümlü bulunduğu mecburi hizmet süresini tamamlamış olanlar, mecburi hizmetlerini tamamlayacakları tarihten itibaren üç ay içinde müracaat etmeleri ve müracaatın kabul edildiği tarihten itibaren peşin ya da 12 ayda eşit taksitler halinde ödemek suretiyle borçlanabilirler.

Polis ve subaylar için okul sürelerinin borçlanılması ise borcun tebliğ tarihinden itibaren 3 yıl içinde ödenmek zorundadır.

SORU 75- SİGORTALILIĞIN BAŞLANGIÇ TARİHİNDEN ÖNCEKİ SÜRELERİN BORÇLANDIRILMASI HALİNDE, SİGORTALILIĞIN BAŞLANGICI NASIL TESPİT EDİLMEKTEDİR ?

CEVAP 75- Aylığa hak kazanma şartları içinde belli bir sigortalılık süresinin arandığı durumlarda geçerli olmak üzere, sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki sürelerin borçlandırılması halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülmektedir.

Örneğin, bir kişi ilk defa işe 1/1/2000 tarihinde girmiş olmakla birlikte askerliğini 12 ay olarak 1/1/1998-31/12/1998 tarihleri arasından yapmış ise bu kişinin sigortalılık başlangıcı borçlanılan askerlik süresi kadar geriye götürülmek suretiyle 1/1/1999 olarak belirlenecektir.

SORU 76- BORÇLANILACAK SÜRELERİN TAMAMININ BORÇLANILMASI ZORUNLU MUDUR ?

CEVAP 76- Sigortalıların borçlanabilecekleri sürelerin tamamını borçlanmaları zorunlu değildir. Bu sürelerin bir kısmını borçlanma hakkına da sahiptirler.

Kısacası, bu sürelerin tamamı borçlanılacağı gibi istenilen süresi kadar da borçlanma yapmak imkanı söz konusudur.

SORU 77- BORÇLANMALARIN KISMİ ÖDENMESİ MÜMKÜN MÜDÜR ?

CEVAP 77- Burada kastedilen belirlenen miktarın ne zaman içinde ödeneceğidir. Temel kıstas, belirlenen tutarın tamamının bir ay içinde ödenmesidir.

Kısmi ödeme yapılması mümkün olmakta birlikte, bir ay içinde ödenen tutara isabet eden süre geçerli sayılarak dikkate alınmaktadır. 

SORU 78- BORÇLANMA YAPILACAK DÖNEMLERİN SİGORTALILIK BAŞLANGICINDAN SONRA OLMASI DURUMUNDA SİGORTALILIK SÜRESİ NASIL TESPİT EDİLMEKTEDİR ?

CEVAP 78- Eğer borçlanma yapılacak süre ilk defa sigortalı olarak çalışma tarihinden sonra ise bu borçlanma hiçbir şekilde sigortalılık başlangıcını etkilememekte, borçlanılan süreler sadece prim ödeme gün sayısına/hizmet süresine ilave edilmektedir.

Bu tür borçlanmalarda, sigortalılık başlangıcı değişmeyeceğinden dolayısıyla emeklilik yaşında da bir değişiklik olmamaktadır.

SORU 79- BORÇLANMA İÇİN NEREYE VE NASIL BAŞVURU YAPMAK GEREKMEKTEDİR ?

CEVAP 79- Borçlanma yapmak için SGK’nın internet sitesinden alınabilecek borçlanma formunun doldurularak ve gerekli yerlere (örneğin, askerlik borçlanması için askerlik şubelerine) onaylatıldıktan sonra bulunulan SGK il müdürlüğü/merkezine başvurulması gerekmektedir.

Yalnız, 15/10/2008 tarihinden önce 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında memurların borçlanmaları, SGK Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sigortalı Hizmet Daire Başkanlığına yapılmaktadır.

SORU 80- DOĞUM BORÇLANMASINDAN HANGİ KAPSAMDA ÇALIŞANLAR YARARLANABİLMEKTEDİR ?

CEVAP 80- Doğum borçlanmasından 4/a çalışan (eski SSK’lı) kadınlar yararlanabilmektedir.

Bu hak sadece 4/a (eski SSK’lı) statüsünde çalışan annelere verilmiştir.

4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında olarak çalışanlar doğum halinde işçi çalıştırmak suretiyle faaliyetlerini devam ettirme imkanına sahip olduğundan bunlar için doğum borçlanması hakkı tanınmamıştır.

Kamu görevlileri de zaten personel mevzuatı gereğince bu hakka sahiptir.        

SORU 81- DOĞUM BORÇLANMASINDA EN FAZLA KAÇ DOĞUM DİKKATE ALINMAKTADIR ?

CEVAP 81- Doğum borçlanmasında en fazla iki doğum için borçlanma yapılabilmektedir.

Doğum ikiden fazla olsa da bu doğumlar için borçlanma imkanı bulunmamaktadır. İki doğumu birden borçlanma zorunluluğu olmayıp sadece bir doğumun da borçlanılması mümkündür.

Ayrıca, ikiden fazla doğum olması halinde bu doğumlardan en fazla iki doğumu seçme hakkı sigortalıya verilmiştir. Örneğin, 3 doğum varsa bunlardan istenilen doğum/doğumlar borçlanılabilmektedir.

SORU 82- DOĞUM BORÇLANMASINDA HER DOĞUM İÇİN EN FAZLA KAÇ YIL BORÇLANMA YAPILABİLMEKTEDİR ?

CEVAP 82- Doğum borçlanması için her doğum için en fazla 2 yılı ve toplamda da 4 yıl borçlanma hakkı bulunmaktadır.

Bir doğum için en fazla 2 yıl borçlanmada, bir doğum için 2 yılın tamamını borçlanma zorunluluğu bulunmamaktadır. Burada her doğum için üst sınır 2 yıldır.

Örneğin, emekliliği için bir yıla ihtiyacı olan kadın sigortalı bir doğumu için sadece bir yıl borçlanma yapabilmektedir.

SORU 83- DOĞUM BORÇLANMASI TARİHİNDE SİGORTALI OLARAK ÇALIŞMA ZORUNLULUĞU VAR MIDIR ?

CEVAP 83- Doğum borçlanması tarihinde fiili olarak sigortalı olarak çalışma zorunluluğu bulunmayıp, sadece doğumdan önce SGK’ya tescilli olma şartı aranmaktadır.

Örneğin, çalışması sonlandıran veya ara veren bir kadın sigortalı olarak çalışmadığı halde doğum borçlanması yapabilmektedir.

SORU 84- DOĞUM BORÇLANMASI HANGİ ARA SÜRELER İÇİN KABUL EDİLMEKTEDİR ?

CEVAP 84- Doğum borçlanmasının kabul edilmesi için eğer 4/a (eski SSK’lı) statüsü dışında çalışma varsa doğum nedeniyle işten ayrılma statüsünün 4/a (eski SSK’lı) kapsamında olması gerekmektedir.  Yani 4/a (eski SSK’lı) statüsü ile diger statüler arasından doğum veya doğumların gerçekleşmiş olması şartı aranmaktadır.

Örneğin, borçlanma yapılan tarihte 4/a (eski SSK’lı) statüsünde olunsa da eğer doğum yapılan tarihten önce 4/b (eski Bağ-Kur) statüsü söz konusu ise doğum borçlanması hakkı doğmamaktadır.

SORU 85- DOĞUM BORÇLANMASINDA, DOĞUMDAN SONRAKİ 2 YILIN TAMAMI BORÇLANILABİLMEKTE MİDİR ?

CEVAP 85- Doğum borçlanması için, doğumdan sonraki sürelerde çalışılmaması (prim ödenmemesi) gerekir. Yani, kişi doğumdan sonra sadece 60 gün çalışmamışsa, ancak 60 günü borçlanabilme imkanı vardır.

Yoksa, borçlanılacak sürenin her halükarda doğumdan sonraki 2 yıl olarak anlaşılmaması gerekir.

SORU 86- ÖLEN KADIN SİGORTALILARIN HAK SAHİPLERİ TARAFINDAN DOĞUM BORÇLANMASI YAPMA İMKANI VAR MIDIR ?

CEVAP 86- Ölen kadın sigortalının diğer çalışmalarıyla birlikte hak sahiplerince ölüm aylığına hak kazanılması durumunda, bu hak sahiplerince aynı şartlarla doğum borçlanması yapma imkanı bulunmaktadır.

SORU 87- DOĞUM BORÇLANMASI EMEKLİLİK YAŞINI ETKİLER Mİ ?

CEVAP 87- Doğum borçlanması hizmet akdiyle (eski SSK’lı) çalışanlar için ilk defa 5510 sayılı Kanunla getirilmiş olup, bu tür borçlanmayı yapan kadınların doğum borçlanması süresi kadar prim ödeme gün sayılarına ekleme yapıldığından daha az çalışarak (prim ödeyerek) erken emekli olmaları sağlanmaktadır.

Burada önemli olan husus, ilk defa çalışmaya başlamadan önceki doğumlar için borçlanma imkanı bulunmadığından ve sigortalılık başlangıcı değişmediğinden, bu borçlanma emeklilik yaşını hiçbir şekilde erkene çekmemektedir. Sadece prim ödeme gün sayısına ilave yapılmaktadır.

SORU 88- DOĞUM BORÇLANMASI İÇİN NEREYE VE NASIL BAŞVURULMAKTADIR ?

CEVAP 88- Doğum borçlanması yapacak olanlar ile bunların hak sahipleri, sigortalının en son çalışmasının/hizmetinin geçtiği sosyal güvenlik il müdürlüğüne/merkezine, borçlanma talep dilekçesiyle başvuruda bulunarak doğum borçlanması yapabilmektedirler.

Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalının işvereninden belge istenilmeksizin SGK hizmet kayıtlarından tespiti yapılarak işlem sonuçlandırılmaktadır.

SORU 89– ASKER VE EMNİYET MENSUBU OLANLARIN KENDİ NAM VE HESABINA OKUDUKLARI ÖĞRENCİLİK SÜRELERİ İLE TSK VE EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA OKUDUKLARI ÖĞRENCİLİK SÜRELERİNİ BORÇLANMA İMKANI VAR MIDIR ?

CEVAP 89– Bu konuda 15/10/2008 tarihinden once ilk defa memur olanlarla, sonradan olanlar arasında farklılıklar söz konusudur.

15/10/2008 tarihinden önce memur olanlar

Bunlar için; öncelikle TSK adına okunan öğrencilik süreleri memuriyet kapsamında sayıldığından, TSK adına okunan öğrencilik süreleri için ayrıca borçlanma yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, TSK adına öğrencilikten önce kendi nam ve hesabında okunan öğrenci süreleri borçlanma yapılması gerekmektedir.

15/10/2008 tarihinden önce memur olanlar için Emniyet Genel Müdürlüğü adına okunan okullarda geçen öğrencilik süreleri, memuriyetten sayılmadığından, bunlar için ayrıca borçlanma imkanı söz konusudur. Bunların Emniyet Genel Müdürlüğü adına başarı öğrencilik süreleri borçlanılabilmektedir.

Bunlar için borçlanma tutarı, borçlanma talep tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser yardımcısı ile astsubay çavuşun emekli keseneğine esas unsurları üzerinden, bu sürelere ait kesenek ve karşılık tutarının tamamı borcun tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde kendileri veya hak sahipleri tarafından taksitler halinde veya defaten ödenecektir.

Borç tutarının iki yıl içinde ödenmemesi veya borç tutarının tamamı ödenmeden tahsis talebinde bulunulması halinde borçlanma geçersiz sayılacaktır.

15/10/2008 tarihinden sonra ilk defa memur olanlar;

Öncelikle, 5510 sayılı Kanunla, TSK adına okuyanlar gibi Emniyet Genel Müdürlüğü adına okuyan öğrencilerin, bu öğrencilik süreleri memuriyetten sayıldığından bunların ayrıca boçlanılmasına gerek bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, bunların TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü adına okumadan önceki kendi adlarına okudukları öğrencilik sürelerini borçlanma imkanı bulunmaktadır. Borçlanmada, kısmi olarak borçlanma mümkün olmayıp başarılı ve normal okul sürelerinin tamamının borçlanılması gerekmektedir.

Borçlanmalarda borç tutarı, borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine göre en az aylık alan teğmenin, astsubay çavuşun veya polis memuru ya da komiser yardımcısının prime esas kazancının % 32’si üzerinden hesaplanan borç tutarının tamamı, tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde defaten ya da taksitler halinde kendileri veya haksahipleri tarafından ödenecektir.

SORU 90- MALUL ÇOCUĞU BULUNAN KADIN SİGORTALILARA HANGİ İMKANLAR GETİRİLMİŞTİR ?

CEVAP 90- Sosyal güvenlik reformuyla, daha doğrusu 5510 sayılı Kanunla malul çocuğu bulunan kadın sigortalılara daha erken emekli olmalarına imkan sağlanması konusunda düzenleme yapılmıştır.

Bu çerçevede; yaşlılık aylığı (emekli aylığı) bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunanların, 1/10/2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte birinin, prim ödeme gün sayısından ve emeklilik yaş hadlerinden indirilmesi öngörülmüştür.

Örneğin, kadın sigortalının doğum tarihi 14/2/1968 olup emeklilikte aranacak yaş haddi 45’tir. Sigortalı 1/1/2012 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş olup, sürekli bakıma muhtaç çocuğundan dolayı bu kapsamda 2000 gün hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda kadın sigortalının yaşı esasen tahsis talep tarihi itibarıyla 43 yıl 10 ay ve 17 gündür. Sigortalı kadının yaşından indirilecek gün sayısı 2000/4=500 gün= 1 yıl 4 ay 20 gün olacağından ve bu durumda yaşa indirim süresi kadar ekleme yapılacağından, kişinin yaşı 45 yaş, 3 ay ve 7 gün olarak dikkate alınarak erken emekli olacaktır.

SORU 91- MALUL ÇOCUĞU BULUNAN KADIN SİGORTALILARIN EMEKLİLİK AÇISINDAN PRİM ÖDEME GÜN SAYISI VE YAŞ HADLERİNDEN İNDİRİM YAPILMASI İÇİN HANGİ ŞARTLAR ARANMAKTADIR ?

CEVAP 91- Kadın sigortalıların bu haktan yararlanması, yani prim ödeme gün sayısı ve yaş hadlerinden indirim yapılabilmesi için;

-Kadın sigortalının 1/10/2008 tarihinden sonra hizmetlerinin olması gerekmektedir. Yani, sadece bu tarihten sonraki süreler için prim ödeme gün sayısı ve dolayısıyla yaş hadlerinden indirim yapılmakta, 1/10/2008 tarihinden önceki süreler için bu şekilde bir indirim yapılmamaktadır.

– Çocuğunun malul olması da yetmemekte, aynı zamanda malul olan çocuğunun aynı zamanda başkasının devamlı bakımına muhtaç durumda olması ve bunun da sağlık kurulu raporuyla ortaya koyulması gerekmektedir.

– Alınacak rapor tarihi önemli olmayıp, bu rapor emeklilik aşamasında da alınabilmekle birlikte, raporda çocuğun maluliyet ve başkasına muhtaçlık durumunun en azından 1/10/2008 tarihinden sonrasını kapsaması icap etmektedir.

– Bu imkandan yararlanmak için malul olan çocuğun evli olmaması şartı aranmaktadır.

– Eğer sigortalı kadının birden fazla başkasının bakımına muhtaç çocuğu varsa bu haktan sadece bir çocuk için yararlanma imkanı bulunmaktadır.

– Kadın sigortalı boşanmış ise malul çocuğunun velayetinin üzerinde olması gerekmektedir.

– Malul çocuğun ölmesi halinde ölüm tarihinin 1/10/2008 tarihinden sonra olması gerekmektedir.

– Bu haktan yararlanmak için malul çocuğun Sosyal Hizmetler ve Çocuk Koruma Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretli veya ücretsiz sürekli ve yatılı olarak faydalanmaması gerekmektedir.

– Kadın sigortalının indirim yapılacak süreler için fiili hizmet zammı veya itibari hizmet süresi de hak ediyorsa malul çocuğundan dolayı indirim hakkından yararlanamamaktadır.

SORU 92- 1980 İHTİLALİNDE GÖZALTINA ALINANLARA VEYA TUTUKLANANLARA SOSYAL GÜVENLİK AÇISINDAN HANGİ HAKLAR GETİRİLMİŞTİR ?

CEVAP 92- 2011 yılında 6111 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle, 1980 İhtilalinde gözaltına alınan ve tutuklananların bu sürelerdeki sosyal güvenliklerinin sağlanması imkanı getirilmiştir.

Buna göre, 1980 İhtilali döneminde yakalanmak ve tutuklanmakla birlikte kovuşturmaya yer olmadığına veya beratlerine verilenler için gözaltında veya tutuklukta geçen sürelerin 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra (13/2/2011) 6 ay içerisinde kendileri veya hak sahipleri tarafından borçlanmaları halinde bu sürelerin sigortalılık süresi ve 4/a (eski SSK’lı) statüsünde sayılması öngörülmüştür.

Borçlanmada, kişinin tazminat alması durumunda borçlanma bedeli kendisi tarafından ödenmekte, tazminat alınmaması durumunda ise Hazine tarafından karşılanmaktadır.

Borçlanma bedeli asgari ücret ile asgari ücretin 6,5 katı arasında belirlenecek matrahın % 32’sidir. Bu sınırlar arasında matrah borçlanma yapmak isteyenlerce belirlenmektedir.

SORU 93- AY İÇİNDE KISMİ SÜRELİ ÇALIŞANLARIN KALAN GÜNLERİNİ TAMAMLAMA İMKANI VAR MIDIR ?

CEVAP 93- Sosyal güvenlik mevzuatında, ay içinde kısmi çalışanlar için eksik günlerini tamamlamanın iki yöntemi vardır.

İlki, bu sürelerin isteğe bağlı sigortaya prim ödenerek, ikincisi ise eksik kalan günlerin sonradan borçlanılarak tamamlanmasıdır.

Borçlanma bedeli asgari ücret ile asgari ücretin 6,5 katı arasında belirlenecek matrahın % 32’si olup, bu sınırlar arasındaki matrah kişiler tarafından belirlenmektedir.

Borçlanmada, genel sağlık sigortası primi ödenmişse bu prim ayrıca ödenmeyecek ve borçlanılan süreler 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sayılmaktadır.

Yine, eksik kalan günlerin isteğe bağlı sigorta primi ödenerek tamamlanması durumunda da isteğe bağlı sigortaya ödenen primler 2011 yılında 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle  4/a statüsünde (eski SSK’lı) kabul edilmektedir.

Bilindiği gibi, esasen isteğe bağlı sigortaya ödenen primler 4/b (eski Bağ-Kur) statüsünde sayılmakta iken, bu durumda olanlara bu düzenlemeyle erken emeklilik imkanı tanınmıştır.

SORU 94– 5510 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 17 NCİ MADDESİ HANGİ HÜKÜMLERİ İÇERMEKTEDİR ?

CEVAP 94– 5510 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi, gerek 1479 sayılı Kanun (eski Bağ-Kur) gerekse de 2926 sayılı Kanun (eski tarım Bağ-Kur) kapsamında olup (tescilli olmak kaydıyla) 5 yıldan fazla borcu olanlara, sigortalılıklarını durdurma imkanı vermektedir.

Bu yolla, borcu olanlara, yeni imkan sağlanarak belli bir süredeki sigortalılığı askıda tutup, askıya alınan süre dışında sigortalılığın primlerinin ödenerek devam ettirilmesi amaçlanmıştır.

SORU 95- 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) SİGORTALILARINDAN HANGİLERİ 5510 SAYILI KANUN GEÇİCİ 17 MADDE KAPSAMINDA SAYILMIŞTIR ?

CEVAP 95- 1479 (eski Bağ-Kur) ve 2926 (eski tarım Bağ-Kur) sayılı kanunlara göre sigortalı olarak tescilleri yapılanlar, sigortalılığı devam eden, sona eren ve 3/8/2009 tarihine kadar 5458 ve 5510 sayılı kanunlara göre yapılandırması bozulanlardan 30/4/2008 tarihi itibariyle 5 yılı aşan (60 aydan fazla) süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar ve/veya bunların hak sahipleri 5510 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında sayılmıştır.

Dolayısıyla, 1479 (eski Bağ-Kur) ve 2926 (eski tarım Bağ-Kur) sayılı kanunlara tabi olup 30/4/2008 tarihi itibariyle 60 ay ve altında prim borcu bulunan sigortalılar, bu madde ile getirilen hükümlerden yararlandırılmamıştır.

SORU 96- 5510 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 17 NCİ MADDESİNE GÖRE SİGORTALILIK SÜRESİ NASIL BELİRLENMİŞ VE SİGORTALILIK SÜRESİ HANGİ TARİHLER İTİBARIYLA DURDURULMUŞTUR ?

CEVAP 96- 1479 (eski Bağ-Kur) ve 2926 (eski tarım Bağ-Kur) sayılı kanunlara göre sigortalı olanlardan, 30/4/2008 tarihi itibariyle 5 yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, daha sonra 1/5/2008 ile 3/8/2009 tarihleri arasında varsa ödedikleri primler de dikkate alınarak, primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle sigortalılık süresi belirlenmiş ve bu madde kapsamına giren sigortalıların sigortalılıkları bu tarih itibarıyla durdurulmuştur.

Sigortalılığın başlama tarihi ile 3/8/2009 tarihleri arasında hiç prim ödemesi bulunmayanların sigortalılıkları tescil tarihi itibariyle durdurulmuştur.

SORU 97– 5510 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 17 NCİ MADDESİNDEN HER ZAMAN İÇİN YARARLANMA İMKANI VAR MIDIR ?

CEVAP 97– 5510 sayılı Kanunun geçici 17 nci madde hükmünden, sadece bu konuda çıkarılan Tebliğin yayım tarihinden itibaren 6 ay içinde başvuranlar yararlandırılmıştır. Dolayısıyla, bu madde hükmünden şu anda yararlanma imkanı bulunmamaktadır.

SORU 98- 5510 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 17 NCİ MADDESİ KAPSAMINDA SİGORTALILIKLARI DURDURULANLARIN TEKRAR BU SÜRELERİ KAZANMA İMKANI VAR MIDIR ?

CEVAP 98- 5510 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi gereğince 30/4/2008 tarihi itibariyle 5 yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanlardan, sigortalılıklarının durdurulmasını talep edenler ile 3/8/2009 tarihine kadar talepte bulunmayan ve sigortalılıkları SGK’ca durdurulanların kendileri ya da hak sahiplerinin bu tarihten sonra talepte bulunmaları halinde müracaat tarihindeki 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenmesi halinde bu süreler, sigortalılık süresi olarak değerlendirilmektedir.

Yani, 5510 sayılı Kanunun geçici 17 madde kapsamında sigortalılıkları durdurulanların, her zaman için bu süreleri tekrar kazanma imkanı bulunmaktadır.

Diğer yandan,  ihya talebinde bulunup 5510 sayılı Kanunda belirtilen süre içerisinde ihya tutarının tamamını ödeyerek ihyası geçerli olan sigortalıların daha sonradan bu taleplerinden vazgeçmeleri mümkün değildir.

SORU 99- PROFESYONEL SPORCULAR SİGORTALI SAYILMAKTA MIDIR ?

CEVAP 99- Sporculuğu meslek edinerek bundan kazanç sağlayan profesyonel sporcular ile bunların bağlı bulundukları spor kulüpleri arasındaki hukuki ilişki hizmet akdi (iş sözleşmesi) niteliğinde olduğundan, spor (futbol, basketbol, voleybol vb.) kulüplerince çalıştırılan profesyonel sporcular, antrenörler, teknik direktör, menajer, masör ve diğer hizmetliler 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı sayılmaktadır.

SORU 100- AVUKATLIK BÜROLARINDA VEYA HERHANGİ BİR ŞİRKET/HOLDİNG BÜNYESİNDE ÜCRETLE ÇALIŞAN AVUKATLAR HANGİ KAPSAMDA SİGORTALI SAYILMAKTADIR ?

CEVAP 100- 1136 sayılı Avukatlık Kanuna göre, avukatların, diğer bir avukatın bürosunda veya bir şirketin/holdingin bünyesinde çalışması mümkündür.

Böyle durumlarda avukatlık bürosuna sahip avukat veya şirket/holding ile istihdam edilen avukat arasında hizmet akdi ilişkisi söz konusu olacağından bu avukatlar 4/a (eski SKK’lı) kapsamında sigortalı sayılmaktadır.

Bunun haricinde, bir avukat kendi nam ve hesabına çalışmakta ise, bu kişi doğal olarak 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında sigortalı sayılacaktır.

SORU 101- 4/c (ESKİ EMEKLİ SANDIĞI) KAPSAMINDAKİ BİR DOKTOR, MESAİ SAATLERİ SONRASINDA ÖZEL BİR SAĞLIK MERKEZİNDE ÇALIŞMASI DURUMUNDA BU ÇALIŞMASI NEDENİYLE SİGORTALI SAYILMAKTA MIDIR ?

CEVAP 101- Herhangi bir kimsenin aynı anda birden fazla sigortalılık haline (eski Emekli Sandığı, eski SSK ve eski Bağ-Kur), tabi olacak şekilde çalışması halinde, öncelikle 4/c  (eski Emekli Sandığı) kapsamında çalışma  olduğundan, bu şekilde çalışan doktorların,  özel hastane, tıp merkezi veya özel polikliniklerdeki 4/a (eski SSK’lı) çalışmaları durumunda, sigortalı olmaları ve prim ödemeleri söz konusu olmayacaktır.

Kısacası, bunlar sadece 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında sigortalı sayılmaktadır.

SORU 102- 4/c (ESKİ EMEKLİ SANDIĞI) STATÜSÜNDEKİ BİR DOKTOR, AYNI ZAMANDA ÖZEL MUAYENEHANESİNİN BULUNMASI HALİNDE 4/b (ESKİ BAĞ-KUR) KAPSAMINDA SİGORTALI OLARAK PRİM ÖDEMEK ZORUNDA MIDIR ?

CEVAP 102- Aynı zamanda, 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanların sigortalı olmaları gerekmekte ise de, herhangi bir kimsenin aynı anda birden fazla sigortalılık haline (eski Emekli Sandığı, eski SSK, ve eski Bağ-Kur), tabi olacak şekilde çalışması halinde, öncelik kamu görevlisi olarak çalışma olduğundan doktorların, özel muayenehane işletmeleri durumunda bu çalışma için 4/b kapsamında sigortalı (eski Bağ-Kur) olmaları ve prim ödemeleri söz konusu olmamaktadır.

Bu durumda olanlar sadece 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında sigortalı sayılmaktadır.            

SORU 103- DERNEKLERİN VE KOOPERATİFLERİN YÖNETİM KURULU, DENETİM KURULU GİBİ ORGANLARINA SEÇİMLE GÖREVE GELENLER SİGORTALI SAYILMAKTA MIDIR ?

CEVAP 103- 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre her dernekte ve kooperatifte genel kurul, yönetim kurulu ve denetleme kurulunun oluşturulması gerekmektedir.

Dernekler Kanunu ve Kooperatifler Kanununa göre dernek/kooperatif başkanlarıyla, dernek/kooperatif yönetim ve denetim kurulu organlarında görev alan kimseler seçimle iş başına gelmeleri nedeniyle, hizmet sözleşmesine/iş akdine göre bir çalıştırılma durumu söz konusu olmadığından, bu görevleri için ücret, huzur hakkı almış olsalar dahi bu çalışmalarından dolayı sigortalı ve 4/a statüsünde (eski SSK’lı) sayılmamaktadırlar.

SORU 104- 18 YAŞINI DOLDURMAMIŞ OLAN BİR KİMSE 4/b (ESKİ BAĞ-KUR’LU) KAPSAMINDA SİGORTALI OLABİLİR Mİ?

CEVAP 104- Bir kimsenin 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında sigortalı olabilmesi için 18 yaşını doldurmuş olması şarttır. Dolayısıyla, yaptığı iş nedeniyle sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış olanlar bu kapsamda sigortalı sayılmazlar.

Ancak, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş olması şartı aranmamaktadır.

SORU 105- BELEDİYE BAŞKANLIĞINA VEYA İL ENCÜMENLİĞİNE SEÇİMLE GELEN ÜYELER HANGİ STATÜDE SİGORTALI SAYILMAKTADIR ?

CEVAP 105- 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihten sonra belediye başkanlığına veya il encümeninin seçimle gelen üyeliğine seçilenlerden, sigortalılık hali bulunmayanlar ile 4/a (eski SSK’lı) veya 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında sigortalı olanlar isteklerine bakılmaksızın seçildikleri tarihten itibaren 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında sigortalı sayılmaktadır.

SORU 106- KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINCA BELİRLENEN ALANLARDA ÇALIŞAN SANATÇILARIN SOSYAL GÜVENLİKLERİNİN SAĞLANMASI AÇISINDAN HANGİ İMKANLAR GETİRİLMİŞTİR ?

CEVAP 106- 2011 yılında yapılan 6111 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle; kısmi süreli çalışan sanatçıların daha uygun şartlarla sigortalı olmalarına imkan sağlanmıştır.

Bir veya birden fazla kişi yanında kısmi iş sözleşmesiyle bir ay içerisinde 10 günden az çalışan sanatçıların primlerini kendileri ödeyerek sigortalı olma imkanı getirilmiştir.

Bu durumda olan sanatçılar bağlı bulundukları meslek örgütlerinden alacakları belge ve kendilerini çalıştıran işverenleri yaptıkları iş sözleşmelerini SGK’ya ibraz etmek zorundadır.

Buradaki temel amaç, kısmi çalışan, daha doğrusu her zaman çalışmayan sanatçıların sosyal güvenlik kapsamına alınmasıdır.

SORU 107- KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINCA BELİRLENEN ALANLARDA KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN SANATÇILARIN SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN BAŞLATILMAKTADIR ?

CEVAP 107- Bu kapsamda sigorta hak ve yükümlülükleri; kendilerince veya kendilerini çalıştıranlar tarafından ya da çalışanların üye oldukları meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlarca bildirimin SGK’ya yapıldığı tarihten itibaren başlatılmaktadır.

SORU 108- KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINCA BELİRLENEN ALANLARDA KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN SANATÇILAR HANGİ SİGORTA KOLLARINA TABİ OLMAKTA VE HANGİ PRİMLER ÖDENMEKTEDİR ?

CEVAP 108- Bu kapsamdaki sigortalılar hakkında; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası ve istekleri halinde işsizlik sigortası hükümleri uygulanmaktadır.

Bu sigortalılar, prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak üzere kendileri tarafından belirlenecek günlük kazancın otuz katının % 32,5’i oranında prim ödemektedir. Bu prim oranının % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, % 12,5’i genel sağlık sigortası primidir.

İşsizlik sigortasına tabi olmayı isteyenlerin, sigortalı ve işveren hissesi oranındaki işsizlik sigortası primini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödememeleri halinde, o aya ait işsizlik sigortası primini ödeme hakları düşmektedir.

Bu kapsamdaki sigortalılardan, söz konusu uygulamanın 2011 yılından başlamak üzere prime esas günlük kazanç alt sınırının 18 katı üzerinden takip eden her yıl için bir puan artırılmak suretiyle prim ödemeleri, kademeli  prim artışının 30 günde fikslenmesi öngörülmüştür. Yani, kademeli olarak daha düşük prim ödemeleri sağlanmıştır.

SORU 109- KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINCA BELİRLENEN ALANLARDA KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN SANATÇILARIN SİGORTALILIK STATÜLERİ NASIL BELİRLENMİŞTİR ?

CEVAP 109- Bu madde kapsamında ödenen primler, 4/a (eski SSK’lı) kapsamında  sigortalılık olarak değerlendirilmektedir.

SORU 110- KÜLTÜR VE TURIZM BAKANLIĞINCA BELIRLENEN ALANLARDA KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN SANATÇILARIN GENEL SAĞLIK SİGORTASINDAN YARARLANMA ŞARTLARI NELERDİR ?

CEVAP 110- Bu kapsamındaki sigortalılar ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası hükümlerinden yararlanabilmesi sağlık hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihten geriye doğru bir yıl içinde 30 gün prim ödemelerinin yanı sıra  6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şarttır.

SORU 111- KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINCA BELİRLENEN ALANLARDA KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN SANATÇILARIN GELİR VERGİSİ YÜKÜMLÜSÜ OLMASI HALİNDE STATÜLERİ NASIL BELİRLENMEKTEDİR ?

CEVAP 111- 2012 yılında SGK tarafından çıkarılan bir genel yazıyla (?), bu kapsamda olan sanatçılar tarafından gelir vergisi yükümlüsü olanların serbest meslek mensubu makbuzu düzenlemeleri halinde bunların statülerinin 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında olabilecekleri şeklinde düzenleme yoluyla gidilmiştir.

SORU 112- KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN TİCARİ TAKSİ, DOLMUŞ VE OTOBÜS ŞOFÖRLERİNE SOSYAL GÜVENLİK AÇISINDAN HANGİ İMKANLAR GETİRİLMİŞTİR ?

CEVAP 112-  2011 yılında 6111 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle; kısmi süreli çalışan şehir içi taksi, dolmuş ve otobüs ve araçlarda çalışan şoförlere daha uygun şartlarla sigortalı olmalarına imkan sağlanmıştır.

Bir veya birden fazla kişi yanında kısmi iş sözleşmesiyle bir ay içerisinde 10 günden az çalışan ticari taksi, dolmuş ve otobüs şoförlerinin primlerini kendileri ödeyerek sigortalı olma imkanı getirilmiştir.

Bu durumda olan şoförler bağı bulundukları meslek örgütlerinden alacakları belge ve kendilerini çalıştıran işverenleri yaptıkları iş sözleşmelerini SGK’ya ibraz etmek zorundadır.

Buradaki temel amaç, kısmi çalışan, daha doğrusu her zaman çalışmayan şoförlerin sosyal güvenlik kapsamına alınmasıdır.

SORU 113- KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN TİCARİ TAKSİ, DOLMUŞ VE OTOBÜS ŞOFÖRLERİNİN SİGORTALILIKLARI NASIL SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 113- Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerlerinde kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişilerin sigortalılıkları, bu madde kapsamında kendileri tarafından 30 gün üzerinden prim ödemeleri suretiyle sağlanmaktadır.

SORU 114- KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN TİCARİ TAKSİ, DOLMUŞ VE OTOBÜS ŞOFÖRLERİNİN SİGORTALILIKLARI NE ZAMAN BAŞLATILMAKTADIR ?

CEVAP 114- Bu kapsamda sigorta hak ve yükümlülükleri; kendilerince veya kendilerini çalıştıranlar tarafından ya da çalışanların üye oldukları meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlarca bildirimin SGK’ya yapıldığı tarihten itibaren başlatılmaktadır.

SORU 115- KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN TİCARİ TAKSİ, DOLMUŞ VE OTOBÜS ŞOFÖRLERİ HANGİ SİGORTA KOLLARINA TABİ OLMAKTA VE HANGİ PRİMLERİ ÖDEMEKTEDİR ?

CEVAP 115- Bu kapsamdaki sigortalılar hakkında; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası ve istekleri halinde işsizlik sigortası hükümleri uygulanmaktadır.

Bu sigortalılar, prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak üzere kendileri tarafından belirlenecek günlük kazancın otuz katının % 32,5’i oranında prim ödemektedir. Bu prim oranının % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, % 12,5’i genel sağlık sigortası primidir.

İşsizlik sigortasına tabi olmayı isteyenlerin, sigortalı ve işveren hissesi oranındaki işsizlik sigortası primini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödememeleri halinde, o aya ait işsizlik sigortası primini ödeme hakları düşmektedir.

Bu kapsamdaki sigortalılardan, bu uygulamanın 2011 yılından başlamak üzere prime esas günlük kazanç alt sınırının 18 katı üzerinden takip eden her yıl için bir puan artırılmak suretiyle prim ödemeleri, kademeli  prim artışının 30 günde fikslenmesi öngörülmüştür. Yani, kademeli olarak daha düşük prim ödemeleri sağlanmıştır.

SORU 116- KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN TİCARİ TAKSİ, DOLMUŞ VE OTOBÜS ŞOFÖRLERİNİN SİGORTALILIK STATÜLERİ NASIL BELİRLENMİŞTİR ?

CEVAP 116- Bu madde kapsamında ödenen primler, 4/a (eski SSK’lı) kapsamında  sigortalılık olarak değerlendirilmektedir. Ancak, ticari taksi ile dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma araçlarını işleten kişilerin 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamına tabi olmalarını gerektirecek nitelikte vergi mükellefi olmaları halinde, bu kişilerin sigortalılık statüleri 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında sayılmaktadır.

SORU 117- KISMİ SÜRELİ ÇALIŞAN TİCARİ TAKSİ, DOLMUŞ VE OTOBÜS ŞOFÖRLERİNİN GENEL SAĞLIK SİGORTASINDAN YARARLANMA ŞARTLARI NELERDİR ?

CEVAP 117- Bu kapsamdaki sigortalılar ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası hükümlerinden yararlanabilmesi sağlık hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihten geriye doğru bir yıl içinde 30 gün prim ödemelerinin yanı sıra  6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şarttır.

SORU 118- EV HİZMETLERİNDE ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNE DAHİL OLMA İMKANI VAR MIDIR ?

CEVAP 118- Sosyal güvenlik reformu çerçevesinde; 1/10/2008 tarihinden önce 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen ve gelir vergisinden muaf işleri hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yaptıklarını ve 1/10/2008 tarihinden sonra da yapmaya devam ettiklerini vergi dairelerinden alacakları yazı ile belgeleyen kadınlardan prime esas günlük kazanç alt sınırının 15 katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere uzun vadeli sigorta (emeklilik) ile genel sağlık sigortası primi ödeyecekleri öngörülmüştür.

2011 yılında 6111 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle, gelir vergisinden muaf el sanatları ile uğraşan kadınların düşük primle isteğe bağlı sigortadan yararlanmalarında, 1/10/2008 tarihinden önce de bu işleri yapma şartı kaldırılarak kapsam genişletilmiştir. Daha açık ifadelerle, bu tarihten sonra bu işleri yapmaya başlayanlar da kapsama alınmıştır.

Ayrıca, yine 6111 sayılı Kanunla; ev hizmetlerinde çalışanlardan ay içerisinde eksik kalan günlerini isteğe bağlı olarak ödemeleri durumunda isteğe bağlı ödenen süreler 4/a (eski SSK’lı) statüsünde sayılarak bunların daha erken emekli olmaları imkanı da ayrıca getirilmiştir.

SORU 119- İŞSİZLİK ÖDENEĞİNDEN YARARLANANLAR İÇİN SOSYAL GÜVENLİK AÇISINDAN NE GİBİ HAKLAR GETİRİLMİŞTİR?

CEVAP 119- İşsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişiler işsizlik ödeneğinin ödendiği süre içerisinde, 4/a kapsamında çalışanlar gibi sigortalı sayılarak, bunlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası uygulanmaktadır.

Yani, bunlar için emeklilik primi de ödenmekte ve işsizlik ödeneği alınan süreler emeklilik sürelerine dahil edilmekte, dolayısıyla bunlar genel sağlık sigortasından da yararlandırılmaktadır.

SORU 120- USTA ÖĞRETİCİLERİN SOSYAL GÜVENLİKLERİ NASIL SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 120- Usta öğreticiler bilindiği gibi kısmi süreli çalışmaktadırlar. Bu durumlarına uygun olarak ay içindeki ders çalışma süreleri ve kazançları dikkate alınarak bu kapsamda çalışanlar sosyal güvenlik kapsamına alınmaktadır.

Daha önce kapsama alınmada, ay içindeki ders saatleri toplamının günlük çalışma saatine bölünerek prim ödeme gün sayıları tespit edilmekte iken, ay içinde alınan ders ücretlerinin asgari ücret veya üzerinde olması halinde 30 gün, asgari ücretin altında ise ders saati ücretinin asgari günlük kazanca bölünerek gün sayısı olarak tespit edilmesi uygulamasına gidilmiştir.

Ayrıca, ek ders karşılığında uzman veya usta öğretici olarak çalışanlara, 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle 24/2/2011 tarihinden önceki çalışmalarından dolayı eksik kalan günler için kendileri veya hak sahipleri tarafından borçlanma imkanı getirilmiştir.

SORU 121- ÜLKEMİZDE ÇALIŞAN YABANCI UYRUKLULARIN SİGORTALILIĞI NASIL BELİRLENMEKTEDİR ?

CEVAP 121- Ülkemizin diğer ülkelerle imzaladığı ikili ya da çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmelerinde de iki ülke vatandaşlarının karşılıklı olarak diğer ülkede geçici görevli ya da geçici görevli olmaksızın çalışmaların sigortalılıkları; hangi ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olacaklarına ilişkin hükümlere göre belirlenmektedir.

Bu belirleme dışında, ikinci temel şart ise, ilgili mercilerden çalışma izninin alınmasıdır.

SORU 122- ÜLKEMİZDE ÇALIŞAN YABANCI UYRUKLULARIN SİGORTALILIĞI NASIL SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 122- Ülkemizde çalışan yabancı uyruklular için;

-506 sayılı Kanunun (eski SSK) mülga 3 üncü maddesinin (II/A) bendi gereğince 6/8/2003 tarihinden önce bir işveren emrinde çalışan ve Türk uyruklu olmayan kimseler hakkında kısa vadeli sigorta kolları, yazılı istekte bulunmaları halinde ise haklarında istek tarihinden sonraki ay başından itibaren malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulanmıştır.

-4958 sayılı Kanunla 6/8/2003 tarihinden itibaren söz konusu madde değiştirilerek yabancı uyruklu sigortalılar isteklerine bakılmaksızın tüm sigorta kollarına tabi tutulmuşlardır.

-1/10/2008 tarihinden itibaren de isteklerine bakılmaksızın 5510 sayılı Kanunun 4/a (eski SSK’lı) kapsamında kapsamında tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışmalarına imkan sağlanmıştır.

SORU 123- SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ İMZALANMAMIŞ ÜLKEDE KURULU BİR KURULUŞ TARAFINDAN O KURULUŞ ADINA GEÇİCİ OLARAK ÇALIŞMAYA GÖNDERİLENLERİN SİGORTALILIĞI NASIL SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 123-  5510 sayılı Kanunda bu yönde bir düzenleme bulunmamakla birlikte, SGK Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yapılan düzenlemeyle, 2/3/2011 tarihinden itibaren yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye bir iş için en fazla üç ay süreyle gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi çalıştığını ya da kendi çalışmalarından dolayı aylık aldığını belgeleyen kişiler sigortalı sayılmaması, ancak, üç aydan fazla süre için çalışma izni alınan sigortalılar işe başlama tarihinden sonra geçen 3 üncü ayın bitiminden itibaren sigortalı olmaları öngörülmüştür.

Geçici görevli olarak çalıştığı 3 aylık sürenin dolduğu tarihten sonra Ülkemizden ayrılan ya da ayrılmadan yeniden çalışma izni talep edilen yabancı uyruklular hakkında üç aylık süre şartı aranmaksızın çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalı bildirimleri yapılmaktadır. Ancak, üç aylık çalışma süresini doldurmadan Ülkemizden ayrılan ya da Ülkemizde bulunduğu halde çalıştığı işinden ayrılan yabancı uyrukluların yeniden aynı ya da başka bir iş için çalışma izni alarak çalışmaya başlamaları halinde, ilk çalışma izinlerinde kullandıkları sürenin üç aya tamamlandığı tarihten sonra sigortalı sayılacaktır. Diğer bir ifade ile aynı kişi için bir defaya mahsus olmak üzere fasılalı ya da fasılasız üç aylık istisnai süre verilmektedir.

Bu düzenlemeye rağmen, konunun 5510 sayılı Kanunda yer almaması, buna rağmen kısıtlamaya gidildiği gerekçesiyle idari mahkemelerde açılan davalar SGK’nın aleyhine sonuçlanmaya başlanmıştır. SGK’ca da Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğiyle getirilen düzenlemeye son verilerek, bu kapsamdaki yabancı uyrukluların Türkiye’deki çalışma sürelerine bakılmaksızın bulundukları ülkede sigortalı olmaları durumunda, Türkiye’de sigortalı olmaları şartı aranmaması uygulamasına geri dönülmüştür.

SORU  124- SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ İMZALANMIŞ ÜLKEDE KURULU BİR KURULUŞ TARAFINDAN O KURULUŞ ADINA GEÇİCİ OLARAK ÇALIŞMAYA GÖNDERİLENLERİN SİGORTALILIĞI NASIL SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 124- Ülkemiz ile taraf ülkeler arasında imzalanan ikili ya da çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmelerinde yer alan hükümler uyarınca, yabancı ülke mevzuatına tabi kişilerin akit ülkede kurulu kuruluş tarafından belirli bir işin icrası amacıyla geçici olarak Ülkemize gönderilmesi halinde, sigortalının kendi ülkesinde çalışıyormuş gibi iş merkezinin bulunduğu ülkenin mevzuatına tabi tutulması kuralı getirilerek mükerrer sigortalılık önlenmiştir.

Buna göre, geldiği ülkenin sosyal güvenlik kurumu tarafından, kendi ülkesinin mevzuat hükümlerine göre sosyal güvenliklerinin sağlandığına ilişkin sözleşmelerle belirlenmiş belgeleri SGK’ya ibraz eden kişiler, ilgili ülke ile aramızda imzalanmış olan sosyal güvenlik sözleşmesinde öngörülen süre ve bu süreye ilave edilecek süre kadar sigortalı sayılmamakta, ancak bu süre bittikten itibaren geldikleri ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak kendi çalışmalarından aylık alanlar da dahil 5510 sayılı Kanunun 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı sayılmaktadır.

SORU 125- ELÇİLİKLERDE ÇALIŞAN YABANCI ÜLKE VATANDAŞLARINININ SİGORTALILIĞI NASIL SAĞLANMAKTADIR ?

CEVAP 125- Elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışanların diplomatik masuniyetlerinin olması nedeniyle bu işyerlerinde çalışanların bildirimleri SGK’ya yapılmadığı sürece Ülkemiz mevzuatı bu işyerlerine uygulanamamaktadır. Ancak, bu işyerlerinde çalıştırılanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette sigortalılıklarını belgeleyemeyenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken buralarda çalıştırılan Türk vatandaşlarından ilgili işverenler tarafından Kurumumuza bildirimleri yapılanlar Ülkemiz mevzuatına tabi tutulmuşlardır.

Söz konusu hükümler gereğince elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette sigortalılıklarını belgeleyemeyenlerin sigortalılıkları 2008 yılı Ekim ayı başına kadar 506 sayılı Kanunun (eski SSK) mülga 86 ncı maddesine göre topluluk sigortası yoluyla sağlanmıştır. 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1/10/2008 tarihinden itibaren de bu işyerlerinde çalışanlar 4/a (eski SSK’lı) kapsamına alınmışlardır.

SORU 126 – AYLIK ALMAKTA İKEN ÇALIŞMAYA BAŞLAYANLARIN HANGİ DURUMLAR İÇİN AYLIKLARI KESİLMEKTE, HANGİ DURUMLAR İÇİN SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ UYGULANMAKTADIR ?

CEVAP 126– Bilindiği üzere, 5510 sayılı Kanun öncesi ve sonrasında yaşlılık, malullük veya ölüm aylığı bağlananlar, çalışmaya başladıklarında değişik uygulamalara tabi tutulmaktadır.

Buna göre,

A) Yaşlılık Aylığı

a) 4/a (eski SSK’lı) kapsamında yaşlılık aylığı alanlardan; tekrar 4/a (eski SSK’lı) kapsamında çalışmaya başlanılması halinde tercihlerine göre ya sosyal güvenlik destek primi ödeyerek aylıkları devam etmekte ya da tüm sigorta kollarına tabi tutularak aylıkları kesilmekte, 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında çalışma başlanılması durumunda aylık kesilmeksizin sosyal güvenlik destek primi ödenmekte, 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında çalışmaya başlanılması halinde de aylıklar kesilmektedir.

b) 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında aylık alanlardan; tekrar 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında  çalışma halinde sosyal güvenlik destek primi ödenerek aylıklar devam etmekte, 4/a (eski SSK’lı) kapsamında çalışmaya başlanılmasında tercihe göre ya sosyal güvenlik destek primi ödenerek aylıklar devam etmekte ya da tüm sigorta kollarına tabi tutularak aylıklar kesilmekte, 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında çalışmaya başlanılması durumunda ise aylıklar kesilmektedir.

c) 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında aylık alanlardan; 4/a (eski SSK’lı) kapsamında özel sektöre tabi çalışma halinde  tercihe göre ya sosyal güvenlik destek primi ödenerek aylıklar devam etmekte ya da tüm sigorta kollarına tabi tutulmakta, kamu sektöründe çalışma halinde ise aylıklar kesilmekte, 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında çalışmada aylıklar kesilmeden sosyal güvenlik destek primi ödenmekte, 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında çalışmaya başlanılması halinde ise aylıklar kesilmektedir.

B) Malullük Aylığı

a) 4/a (eski SSK’lı) kapsamında malullük aylığı alanlardan; 4/a (eski SSK’lı) kapsamında çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmekte, 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında çalışmaya başlayanların aylık kesilmeyerek sosyal güvenlik destek primi ödemekte, 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında çalışanların ise aylıkları kesilmektedir.

b) 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında aylık alanlardan;

– 4/a (eski SSK’lı) kapsamında çalışanlardan  1/10/2008 tarihinden önce sigortalı olanların özel sektör ise aylıkları kesilmeden sosyal güvenlik destek primi hükümleri uygulanmakla birlikte, 1/10/2008 tarihinden sonra sigortalı olanların ise her iki dönemde (1/10/2008 öncesi veya sonrası)  sigortalı olanların çalışmaları halinde aylıkları kesilmektedir.

– 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında çalışmaya başlayanlardan, 1/10/2008 tarihinden önce sigortalı olanların aylıkları kesilmemekte ve ayrıca prim de alınmamakta, 1/10/2008 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanların ise aylıkları kesilmektedir.

– 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında çalışmaya başlayanlardan, 1/10/2008 tarihi öncesinde sigortalı olanların aylıkları kesilmemekte, ancak bu tarihinden sonra sigortalı olanların aylıkları kesilmektedir.

c) 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında adi vazife malullük aylığı alanlardan; 4/a (eski SSK’lı) ve 4/b’ya (eski Bağ-Kur’lu) tabi çalışma halinde aylıklar kesilmeden ya kısa vadeli sigorta kolları ya da sosyal güvenlik destek primi ödenebilmekte ve bunlardan istekleri halinde uzun vadeli sigorta kollarına da tabi olunmak istenmesi halinde de sosyal güvenlik destek primi ödenmeden  de aylıkların ödenmesine devam edilmektedir. 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında çalışmaya başlanması durumda ise aylıklar kesilmektedir.

C) Ölüm Aylığı

a) 4/a (eski SSK’lı) kapsamında ölüm aylığı alanlardan; 4/a (eski SSK’lı), 4/b (eski Bağ-Kur’lu) ve 4/c (eski Emekli, Sandığı) kapsamında çalışan eşin aylığı kesilmemekte, çocuklar ve anne-babanın aylığı kesilmektedir.

b) 4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında ölüm aylığı alanlardan; 4/a (eski SSK’lı), 4/b (eski Bağ-Kur’lu) ve 4/c (eski Emekli, Sandığı) kapsamında çalışan eşin aylığı kesilmemekte, çocuklar ve anne-babanın aylığı kesilmektedir.

c) 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında ölüm aylığı alanlardan; 1/10/2008 tarihten önce 4/a (eski SSK’lı) ve 4/b (eski Bağ-Kur) kapsamında çalışan eş, çocuklar ve anne-babanın aylığı kesilmemekte, bu tarihten sonra olanlardan eşin aylığı kesilmemekle birlikte çocuklar ile anne-babanın aylığı kesilmekte, 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında çalışanların ise aylıkları kesilmektedir.

SORU 127- SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ KİMLER İÇİN UYGULANMAKTADIR ?

CEVAP 127- Bilindiği gibi, sosyal güvenlik destek primi emekli olduktan sonra tekrar çalışmaya başlanılması durumunda aylığın kesilmemesi amacıyla işçi olarak çalışanlar (eski SSK’lı) için işverenleri (işçi payıyla birlikte) ve kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar (eski Bağ-Kur’lu) için de kendiler tarafından ödenen primdir.

Sosyal güvenlik destek primi ödenen kişiler tekrar emekli olduklarında bu sürede ödenen (yani sosyal güvenlik destek primi) yeni bağlanacak emekli aylığında dikkate alınmamaktadır.

4/a (eski SSK’lı) kapsamında, 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olanlar için sosyal güvenlik destek primi uygulaması aynen devam ettirilmekte olup, prim oranı sigorta primine esas kazancın % 32’sidir.

Ancak, 1/10/2008 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olup emekli olanlar için 4/a’ya (eski SSK’lı) tabi yeniden çalışmaya başlayanlar için sosyal güvenlik destek primi uygulaması kaldırılmıştır. Bu durumda olanların tekrar çalışması halinde aylıkları kesilecektir.

4/b (eski Bağ-Kur’lu) kapsamında çalışanlar için ise sosyal güvenlik destek primi uygulaması aynen devam ettirilip, bunlardan aylıkları kesilmeden aylıklarının % 15’ tutarında sosyal güvenlik destek primi alınmaktadır.

Emeklilikten sonra kamu görevlisi olarak çalışma durumda ise sosyal güvenlik destek primi ödenmesi mümkün değildir. Bu şekilde çalışan kişilerin aylığı kesilmektedir.

SORU 128- 4/b KAPSAMINDA TARIMSAL FAALİYETLERDE BULUNANLARDAN SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ ALINMAKTA MIDIR ?

CEVAP 128- 4/b (eski Bağ-Kur) kapsamında tarımsal faaliyette bulunanlar, hem yaşlılık/emeklilik aylıklarını alabilmeleri, hem de sosyal güvenlik destek primi ödemeden kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunabilmeleri öngörülmüştür.

SORU 129- SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ ÖDENENLER İÇİN KISA VADELİ SİGORTA HÜKÜMLERİNİN TAMAMI UYGULANMAKTA MIDIR ?

CEVAP 129- Sosyal güvenlik primine tabi olanlar için kısa vadeli sigorta kollarından sadece iş kazası ve meslek hastalığı hükümleri uygulanmaktadır. Dolayısıyla hastalık ve analık hükümleri uygulanmamaktadır.

Örneğin, hastalığı nedeniyle sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan bir kişinin geçici iş göremezlik ödeneği alması söz konusu değildir.

SORU 130- 5510 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 20 NCİ MADDESİYLE HANGİ KONUDA DÜZENLEME YAPILMIŞTIR ?

CEVAP 130- 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde; banka ve diğer kuruluş emekli sandıklarının SGK’ya geçiş süreciyle, bu sandıklara üye olanlar için SGK’ya devre kadar hangi hüküm uygulanması gerektiğine dair açıklamalara yer verilmiştir.

SORU 131– BANKA VE DİĞER KURULUŞ EMEKLİ SANDIKLARININ SGK’YA DEVRİ NE ZAMAN GERÇEKLEŞECEKTİR ?

CEVAP 131- Kanunun 8/5/2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 20 nci maddesinin birinci fıkrası ile 506 sayılı Kanunun (eski SSK) geçici 20 nci maddesine tabi sandıkların iştirakçileri aylık veya gelir bağlanmış olanlar ile bunların hak sahiplerinin herhangi bir işleme gerek kalmaksızın 8/5/2011 tarihine kadar SGK’ya devri öngörülmüşken; devir süreci 4 yıl daha uzatılarak 8/5/2015 tarihi olarak belirlenmiştir.

SORU 132– BANKA VE DİĞER KURULUŞLARIN EMEKLİ SANDIKLARI SGK’YA DEVREDİLENECEYE KADAR ÜYELERİNİN SİGORTALILIĞI HANGİ KAPSAMDA SAYILACAKTIR ?

CEVAP 132- 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinin birinci fıkrasında sandık iştirakçilerinin devir tarihi itibariyle 4/a (eski SSK’lı) kapsamında sigortalı sayılacakları öngörülmüştür. Yani, banka ve diğer emekli sandıklarına tabi üyelerinin statüsü, hem devir öncesinde hem de sonrasında 4/a (eski SSK’lı) olarak sayılacaktır.

SORU 133- BANKA VE DİĞER KURULUŞLARIN EMEKLİ SANDIKLARI SGK’YA DEVREDİLİNCEYE KADAR HANGİ İŞLEMLERİ YÜRÜTECEKTİR ?

CEVAP 133- Devir işlemi tamamlanıncaya kadar sandık iştirakçileri, sandıktan aylık ve gelir alanlar ile bunların hak sahiplerinin sağlık ve sosyal sigorta yardımlarının sağlanması ile primlerinin tahsil edilmesine ilgili sandık mevzuat hükümlerine göre sandıklarca ve sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlarca devam edilecek, 5510 sayılı Kanunun kısa vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası hariç diğer hükümleri bakımından; vakıf senetlerinde Kanuna aykırı hükümler bulunması halinde 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacaktır.

Dolayısıyla, sandıklar SGK’ya devredilinceye kadar iştirakçilerinin sigortalılıkları bakımından müstakil sosyal güvenlik kuruluşları olmaya devam edeceklerdir.

SORU 134- BANKA VE DİĞER KURULUŞ EMEKLİ SANDIKLARINCA ÜYELERİNDEN ALINAN PRİMLER NE OLACAKTIR ?

CEVAP 134- Sandıklar hakkında SGK’ca devralınacakları tarihe kadar geçecek olan sürede 5510 sayılı Kanunun prim tahsilatı, kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ilişkin hükümleri uygulanmayacağından sandık üyelerinden vakıf senetlerinde belirlenen tutarda iş kazaları ve meslek hastalıkları primi ile hastalık sigortası primi alınmaya devam edilecektir.

Daha açık ifadelerle; Sandık iştirakçilerinden isteğe bağlı sigortaya devam edenler hakkında sandık mevzuatının 1/10/2008 tarihi öncesi hükümleri doğrultusunda prim tahsilatı yapılmaya devam edilecektir.

SORU 135- BANKA VE DİĞER KURULUŞ EMEKLİ SANDIKLARINCA İSTEĞE BAĞLI SİGORTA KONUSUNDA HANGİ HÜKÜMLER UYGULANACAKTIR ?

CEVAP 135- 1/10/2008 tarihinden sonra isteğe bağlı sigortaya müracaat eden sigortalılar hakkında devir işlemi tamamlanıncaya kadar sandık mevzuatı hükümleri uygulanacaktır.

SORU 136- BANKA VE DİĞER KURULUŞ EMEKLİ SANDIKLARINCA BORÇLANMA İŞLEMLERİNDE HANGİ HÜKÜMLER UYGULANACAKTIR ?

CEVAP 136- Sandık iştirakçilerinin borçlanma işlemleri hakkında 1/10/2008 öncesi hükümler doğrultusunda işlem yapılacağından, devir tarihine kadar 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesi ile getirilen hükümler bu sigortalılar için uygulanmayacaktır.

Dolayısıyla, devre kadar banka ve diğer kuruluş emekli sandıklarınca doğum borçlanması hükümleri uygulanması söz konusu değildir.

SORU 137- BANKA VE DİĞER KURULUŞ EMEKLİ SANDIKLARINCA BAKIMA MUHTAÇ DERECEDE MALUL OLAN KADIN ÜYELER İÇİN ERKEN EMEKLİLİK İMKANI SÖZ KONUSU OLACAK MIDIR ?

CEVAP 137- 5510 Sayılı Kanunun 28 inci maddesinin sekizinci fıkrasına göre bakıma muhtaç derecede malul çocuğu bulunan kadın sigortalılara ilişkin hükümler de geçici 20 nci maddeye tabi sandık çalışanları hakkında uygulanmayacaktır.

SORU 138- BANKA VE DİĞER KURULUŞ EMEKLİ SANDIK ÜYELERİNCE AYNI DÖNEMDE HEM 4/a (ESKİ SSK’LI) HEM DE 4/b (ESKİ BAĞ-KUR’LU) KAPSAMINDA ÇALIŞMA MÜMKÜN MÜDÜR ?

CEVAP 138- 5510 sayılı Kanunun sigortalılık hallerinin birleşmesine ilişkin 53 üncü maddesinde sadece söz konusu Kanuna tabi statüler düzenlenmiş olduğundan ve  geçici 20 nci madde sandıklar SGK’ya devredilinceye kadar müstakil sandık statülerini devam ettirdiklerinden, üyelerinin hem 4/a (eski SSK’lı) hem de 4/b (eski Bağ-Kur) kapsamında çalışmalarına imkan tanınması hükmü, SGK’ya devre kadar uygulanmayacaktır.

SORU 139- BANKA VE DİĞER KURULUŞ EMEKLİ SANDIKLARININ ÜYELERİ GENEL SAĞLIK SİGORTASINA TABİ OLACAK MIDIR ?

CEVAP 139- 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci madde sandık çalışanları, sandıktan aylık alanlar, bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler ile hak sahipleri bu durumları sona ermediği sürece genel sağlık sigortalısı sayılmayacaklardır. Devre kadar bunların sağlık yardımları sandık ve sandık mevzuatına göre karşılanacaktır.

SORU 140-  657 SAYILI KANUNUN 4/B KAPSAMINDA ÇALIŞMAKTA İKEN MEMUR KADROSUNA ATANANLARI MEMURİYETİ HANGİ TARİHTEN İTİBAREN BAŞLAYACAK VE BUNLARIN SİGORTALILIK STATÜLERİ NASIL BELİRLENECEKTİR ?

CEVAP 140- Bunların memuriyete başlama tarihleri, memur olarak atandıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren (ayın 15’i) başlayacak ve bu tarihten önceki çalışmaları Kanunun 4/a (eski SSK’lı), bu tarihten sonraki çalışmaları ise 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında sayılacaktır.

SORU 141- SÖZLEŞMELİ İKEN MEMUR KADROSUNA ATANANLARIN SÖZLEŞMELİ HİZMET SÜRELERİ NASIL DEĞERLENDİRİLECEKTİR ?

CEVAP 141-  657 sayılı Kanunun 4/B kapsamında çalışmakta iken memur kadrolarına atananların, sözleşmeli personel olarak geçirdikleri hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilecektir.

SORU 142- SİGORTALILARIN HİZMET KAYITLARI HANGİ BİLGİLERİ KAPSAMAKTA VE HANGİ İŞLEMLERDE KULLANILMAKTADIR ?

CEVAP 142- Sigortalıların, hizmet kayıtları, sigortalıların zorunlu sigorta kapsamındaki çalışmalarına, yurt içi ve yurt dışı hizmet borçlanmalarına, isteğe bağlı sigorta kapsamındaki sürelere ait giriş ve çıkış tarihlerini, prim ödeme gün sayılarını ve prime esas kazançları ile diğer bilgileri kapsamaktadır.

Çalışanlar, sigortalı olduktan sonra adlarına bildirilen primlerin gün ve kazanç olarak yer aldığı bir hizmet dökümü adı altında hesap açılmakta ve bu hesapta; çalışanlara çalışmakta olduğu sürece yapılacak sağlık yardımı ve verilecek ödeneklerle  emeklilik için gerekli olan şartlara (şartların oluşup oluşmadığı) ilişkin bilgiler yer almaktadır

SORU 143- SİGORTALILARIN YANLIŞ OLAN HİZMET KAYITLARI HANGİ DURUMLARDA DÜZELTİLMEKTEDİR ?

CEVAP 143- Çalışanlara ve isteğe bağlı prim ödeyenlere ait hizmet kayıtları;

-SGK veya kamu idarelerinin denetim elemanlarınca düzenlenen raporlarda gerçeğe aykırı hizmet kazandırıldığının veya hatalı ve eksik kayıt bulunduğunun tespit edilmesi,

-Sigortalının prime esas kazançları, gün sayıları ve prim tahsilatına ilişkin bilgilerin hatalı veya eksik aktarıldığının tespit edilmesi,

-Kesinleşen yargı kararları ile sigortalıya hizmet kazandırılması veya SGK kayıtlarında var olan hizmet veya prime esas kazançların yeniden belirlenmesi,

hallerinde düzeltilmekte, iptal edilmekte veya yeni kayıt oluşturulmaktadır. (isvesosyalguvenlik.com)

Yazanlar – Hazırlayanlar :

Recep LEVENT – Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi

Ataman YILMAZ – Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlık Müşaviri

YORUMLAR

  1. murat dedi ki:

    Merhaba, 01.12.1973 doğumluyum, ilk işe giriş tarihim 01.01. 1988, 1988 yılında toplam 55 gün prim yatmış, 1yılda 360 gün var 55 gün yatmış olması ssk başlangıcı olarak 1988 yılı sayılır mı?

  2. Mehmet dedi ki:

    Merhaba ,Babamın sigorta süresi dolu,emekli yaşı da gelmiş durumda ancak prim daha 1384 gün var dolmasına.Primi peşin olarak odeyebiliyor muyuz

  3. KENAN dedi ki:

    Merhaba, sigorta giriş tarihim 29.12.2005 ve 1983 doğumluyum 5400 günüm ayrıca %40 engelli raporum var. Hangi haklardan faydalanabilirim?

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      Engelli vergi indirimine bağlı emeklilik hakkından faydalanabilirsiniz. (Bkz. https://www.isvesosyalguvenlik.com/vergi-indirimi-ile-erken-emekli-olma-sartlari/)

  4. Ertan dedi ki:

    Merhaba.15.03.1995 sigorta girişim var.İlk başlangıcım şimdiki 4a statüsü ile başladı.Sonrasında işyerim oldu ve 2016 Kasım’a kadar 4b statüsünde çalışmaya devam ettim.2016 Kasım’dan itibaren sözleşmeli 4a statüsünde ücretli çalışıyorum.Aralarda hiç boşluk olmadı.2021 Kasım ayı itibariyle yurtdışında anlaşma olmayan ülkeler 5g statüsünde 4a’lı olarak çalışmaya devam ediyorum.İşveren sadece zorunlu olan kısa vade ve genel sağlık sigorta primini ödemektedir.İşyerim halen açık.Yurtdışında 4a’lı çalıştığım halde hizmetim 4b hizmeti ile çakışmaktadır ve de 4b borçlu gözükmekteyim.Bu durumda çakışma nasıl sonlanabilir?

  5. ünal dedi ki:

    merhabalar,ben 1973 doğumluyum normalde 1989 yılından sgk girişim vardı fakat 1986 yılında çalıştığım bir işyerinden sicilim çıktı yaptığım müracaat ile dolayısıyla şu an emekli olmaya hak kazandım,,fakat doldurmam gereken prim günü olan 5300 günden 210 günüm eksik şu an ,askerlik borçlanması yapabiliyorum fakat maaşımı biraz daha artırmak için acaba kalan bu 210 günü aylık 30 gün olarak 2023 yılına taşıyıp emekli olsammı diye sormak istiyorum bu konuda bazı söylemler var,bu konuda sizden bir yardım alabilirmiyim askerlik borçlanması ile hemenmi yoksa zamana yayarak prim ödemesi yaparakmı benim için avantajlı olur?saygılar…