4/1-b (Bağ-Kur) kapsamındaki sigortalılara malullük veya yaşlılık yani emekli aylığı bağlanabilmesi için yaş ve prim günü şartı dışında ayrıca bunların emeklilik için başvurduğu tarihte Sosyal Güvenlik Kurumuna genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılıkları nedeniyle prim ve prime ilişkin hiçbir borcunun bulunmaması gerekmektedir.

Aynı şart bunların ölümü halinde hak sahiplerine bağlanacak ölüm (dul -yetim) aylığı için de aranmaktadır. Vergi borcu ise emekliliğe engel değildir.

Bu nedenle de normalde emeklilik için gerekli yaş ve prim günü şartlarını yerine getirdiği halde borcu olduğu ve imkansızlık nedeniyle borcunu ödeyemediği için çok sayıda kişi emekli olamıyordu. Aynı durum birçok hak sahibi için de geçerliydi. Bu durumdakiler için torba yasa büyük umut olmuştu. Ancak bekledikleri tam gerçekleşmedi, Bağ-Kur borçlarının silinmesiyle ilgili bir düzenleme Torba Yasaya konmadı (Bkz. Bağ-Kur Borçları Silinmeyecek – Sadece Taksitlendirilecek başlıklı yazı). Dolayısıyla bunların tek umudu borç yapılandırması oldu.

Borç yapılandırmasında ise borcun tamamen ödenmesi halinde bunların emeklilik başvurusu kabul edilecektir, borçların taksitlendirilmiş olması halinde ise en son taksit ödendiğinde emekli olma hakkı doğacaktır. Bu nedenle daha önceki benzer borç yapılandırmalarında birçok kişi yapılandırmaya başvurmuş, borcunu yeniden hesaplatmış ve banka kredisi kullanarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borcunu kapatmış, aldığı kredinin taksitlerini ise bağlanan emekli aylığından ödemişti.

Nitekim, 6552 sayılı Torba Yasa ile getirilen borç yapılandırması konusunda geçtiğimiz günlerde TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken bir açıklama yaparak; insanların büyük çoğunluğunun yapılandırsa dahi bu borçlarını rahatlıkla ödeyebilecek durumları olmadığını, burada Sosyal Güvenlik Kurumu ile protokol yapacak bankalara çok önemli görev düştüğünü, emekliliği gelip de prim borcu yapılandırması yapacaklar için emekli maaşına bağlı düşük faizli kredi verilmesi gerektiğini belirtmişti.