Emeklilik için gerekli olan prim ödeme gün sayısı ve çalışma süresini doldurduğu halde, yaşa takıldığı için emekli olamayanlarla ilgili olarak geçtiğimiz ay yazılı ve görsel basında; önce erken emeklilik imkanı getirecek yasal düzenleme yapılacağı, daha sonra da düzenlemeden vazgeçildiği yönünde çelişkili haberlerin yer aması üzerine “Erken Emeklilik Düzenlemesinden Vaz mı Geçildi?” başlıklı haberimizde kafaların iyice karıştığını belirtmiş ve konuyla ilgili son durumu aktarmıştık.

Ancak bu konuda kafa karıştırıcı haberler çıkmaya devam ediyor. 3 Mayıs 2013 tarihli gazeteler de “Çelik, erken emeklilikte son noktayı koydu” başlığıyla; “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in erken emeklilikle ilgili düzenlemede maliyetin karşılanamayacak boyutta olduğunu söylediği” dolaysıyla böyle bir şeyin mümkün olamayacağı şeklinde haberler yer alırken, bu günkü yazılı ve görsel basında ise; “Erken emeklilikte formül aranıyor”, “5 milyon çalışana emeklilik umudu doğdu” şeklinde haberler yer aldı.

Üst üste gelen bu çelişkili haberler doğal olarak konuyu yakından takip eden kişilerin kafasını daha da karıştırdı. Hangi haber doğru? şeklinde sorular sorulmaya başlandı.

Aslında bu konuda yazılı ve görsel basında farklı haberler çıkmaya devam etse de erken emeklilik konusunda henüz değişen bir şey yok.  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından başlatılmış olan çalışma halen devam ediyor. Çalışmalarda henüz bir sonuca ulaşılmış veya herhangi bir karar alınmış değil. Nitekim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik; daha önceki açıklamalarında “ekonomik dengeleri bozacak, ekonomiye ilave yük getirecek bir düzenleme yapmalarının mümkün olmadığını” dile getiriyordu. Bakan Çelik son açıklamalarında da “erken emeklilik konusunda ekonomik dengeleri bozmayacak bir formül arayışında oldukları, çalışmanın bir haftada bitecek bir iş olmadığı, tamamlanması için en az 6 ay süre gerektiği” şeklinde ifadelere yer verdi. Dolayısıyla daha önce söylediklerinin aynısını söyledi, farklı bir gelişme yok. Burada asıl önemli olan uygulamanın getireceği maliyetin hesaplanmasından çok, bu maliyeti karşılayacak kaynak bulunması. Eğer bu kaynak bulunabilirse gerekli yasal düzenleme yapılarak uygulama hayata geçecek, bulunamazsa da muhtemelen düzenlemeden vazgeçilecek.

Ancak bu konu toplumun büyük kesiminin ilgisini çektiğinden, öyle görünüyor ki; herhangi bir yasal düzenleme yapılana veya yetkililer tarafından düzenlemeden vazgeçildiği yönünde bir açıklama yapılana kadar,  yazılı ve görsel basında sık sık konu gündeme gelmeye devam edecek ve sansasyonel haberler eksik olmayacak. (isvesosyalguvenlik.com)