Engelli – Eski Hükümlü – Terörle Mücadelede Yaralananları Çalıştırma Zorunluluğu – Teşvik ve Cezalar

Engelli – Eski Hükümlü – Terörle Mücadelede Yaralananları Çalıştırma Zorunluluğu – Teşvik ve Cezalar
11 Mart 2013 15:33

1-Genel Açıklamalar: Konu ile ilgili düzenleme 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesinde yer almaktadır. Maddede 26/05/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5763 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmıştır.

Yapılan bu değişiklik ile özel sektör işverenleri için terör mağduru ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu kaldırılmıştır. Ayrıca yeni düzenlemeye göre; bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık ücret tutarında tazminat öder.

Ayrıca, 12/7/2012 tarihli ve 28351 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6353 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 79 uncu maddesiyle; 4857 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki, elli veya daha fazla işçi çalıştıran kamu işyerlerinin yüzde iki eski hükümlü işçi çalıştırma yükümlülüğü, yüzde iki eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananları; meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırma yükümlülüğü şeklinde değiştirilmiş, dolayısıyla kamu işyerlerine yüzde dört özürlü, yüzde iki eski hükümlü yanında terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralananları da çalışma zorunluluğu getirilmiştir.

Öte yandan konuya ilişkin olarak daha önce Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamı Hakkında Yönetmelik 24/3/2004 tarih – 25412 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Ancak söz konusu yönetmelik, 25/5/2009 tarih – 27210 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yurt İçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılarak, özürlü ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğuyla ilgili düzenlemeler bu yönetmelikle yapılmıştır.

Yönetmeliğe göre özürlü; doğuştan ya da sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişilerden çalışma gücünün en az % 40 ından yoksun olduğu sağlık kurulu raporu ile belgelenenleri ifade etmektedir/kapsamaktadır.

2-Zorunlu Özürlü – Eski Hükümlü Çalıştırma Oranları:

Yeni düzenlemeye göre işverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde çalıştırdıkları işçi sayısının yüzde üçü kadar özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dördü kadar özürlü ve yüzde ikisi kadar da eski hükümlü işçiyi, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde ise 51 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ile yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Özel sektör işverenlerinin artık eski hükümlü ve terör mağduru çalıştırma yükümlülüğü ise bulunmamaktadır.

Zorunlu çalıştırılacak özürlü ve eski hükümlü işçi sayısının tespitinde belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan tüm işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve işyerindeki tam süreli çalışan işçi sayısına ilave edilir. İşyerinde kısmi süreli olarak çalıştırılan özürlü ve eski hükümlü işçi bulunması halinde bunlar da çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve toplam işçi sayısından düşülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz. Yarım ve daha fazla olan kesirler tama dönüştürülür. İşçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz. 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna göre kurulan özel güvenlik şirketleri ile kurumların kendi ihtiyacı için kurduğu güvenlik birimlerinde güvenlik elemanı olarak çalışan işçiler özürlü ve eski hükümlü işçi sayısının tespitinde dikkate alınmaz.Çalıştırılan özürlü ve eski hükümlü işçiler, toplam işçi sayısının hesabında dikkate alınmaz.Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.Özürlü ve eski hükümlünün talebi halinde, işyerlerinde kısmi süreli çalışma yapan işveren tarafından özürlü ve eski hükümlüler kısmi süreli iş sözleşmesiyle de istihdam edilebilir. Zorunlu çalıştırma yükümlülüğü, kısmi süreli çalıştırma ile karşılanmak istendiğinde, kısmi süreli işçi sayısı birinci fıkrada belirtilen usul ile belirlenir.

3-Askerlik Hizmeti Sırasında Terörle Mücadelede Malul Sayılmayacak Şekilde Yaralananları Çalıştırma Zorunluluğu:

Bu yükümlülük, 12/7/2012 tarihli ve 28351 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6353 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 79 uncu maddesiyle 4857 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine eklenen ibare ile Kamu işyerleri için getirildi. Buna göre; elli veya daha fazla işçi çalıştıran kamu işyerleri, yüzde iki eski hükümlü işçiyi veya 1111 sayılı Askerlik Kanunu ya da 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananları meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Tarım ve orman işlerinin yapıldığı kamu işyerlerinde ise bu zorunluluk 51 veya daha fazla işçi çalıştırılması halinde doğar.

4-İşçilerin Teminine Yönelik Başvuru ve İşlemler:

Kamu ve özel sektör işverenlerinin, çalıştırmakla yükümlü oldukları özürlü ve eski hükümlü işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığıyla sağlamaları gerekmektedir. Türkiye İş Kurumu aracılığı olmadan özürlü istihdam eden özel sektör işvereni, özürlünün işe başlama tarihinden itibaren bu durumu en geç onbeş iş günü içinde Kuruma bildirmesi ve tescil ettirmesi zorunludur. Kurum tarafından tescili yapılmayan işçi özürlü statüsünde değerlendirilmez. İşyerinin işçisi iken özürlü duruma düşenlere öncelik tanınır.

Kamu ve özel sektör işverenlerinin, çalıştırmakla yükümlü bulundukları işçileri, yükümlülüğün doğmasından itibaren beş iş günü içinde niteliklerini de belirterek Türkiye İş Kurumundan talep etmeleri gerekmektedir. Taleplerde, işyerinde yapılan işin gerektirdiği ağırlıklı vasıfların üstünde istihdamı zorlaştırıcı şartlar öne sürülemez. Özürlü statüsündeki işçi taleplerinde, işin niteliği gerektirmediği sürece, özürlülük oranına üst sınır getirilemez ve özür grupları arasında ayrım yapılamaz. Kamu işyerleri için eski hükümlü statüsündeki işçi taleplerinde, eski hükümlüler arasında suç tasnifine göre ayrım yapılamaz.

Özel sektör işvereni, özürlü açığını yükümlülüğün doğduğu andan itibaren otuz gün içinde karşılamak zorundadır. Türkiye İş Kurumu, özel sektör işvereninin özürlü talep tarihinden itibaren en geç on gün içinde, başvuranlardan nitelikleri uygun özürlüleri durumlarını ve niteliklerini belirten belgelerle birlikte işverene gönderir. İşveren özürlü açığını, en geç on beş gün içinde, Kurum tarafından gönderilenler ya da Kurum portalında (İş-Kur web sitesinde) kayıtlı diğer özürlü iş arayanları bizzat seçerek veya kendi imkanlarıyla temin edeceği özürlüler arasından karşılar. İşe alınanları ve alınmayanları, alınmayış nedenlerini de belirterek Türkiye İş Kurumuna bildirir.

Kamu işyerlerinin özürlü ve eski hükümlü talepleri ise “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İşçi Olarak İstihdam Edilecek Özürlü ve Eski Hükümlülere Uygulanacak Sınav Yönetmeliği” hükümleri doğrultusunda Türkiye İş Kurumunca karşılanır.

Çalışırken özürlü, eski hükümlü olan ve iş akdi feshedilmeyenler için tescil talebinde bulunulması halinde gerekli belgelerine istinaden Türkiye İş Kurumunca o işçinin özürlü, eski hükümlü olarak tescili yapılır.

5-Özürlü ve Eski Hükümlülerin Çalıştırılamayacakları İşler – İşyerleri:

Yer altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz. Özürlüler, sağlık kurulu raporunda çalıştırılamayacakları belirtilen işlerde çalıştırılamaz.

Eski hükümlülerin, herhangi bir sınırlama olmaksızın kamuya ait işyerlerinde çalıştırılmaları esastır. Ancak, kamu güvenliği ile ilgili hizmet üreten işyerlerinde eski hükümlü çalıştırılamaz. Bu kapsamdaki işyerleri ilgisine göre, Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlıklarının görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından tespit edilir.

6-Uygulanan Cezalar:

Alınan tüm önlemlere rağmen özürlü kontenjanlarını kapatmayan işyerleri hakkında 4857 sayılı İş Kanununun 101 inci maddesi uyarınca, Türkiye İş Kurumu İl müdürü tarafından idari para cezası uygulanır, uygulanan cezaya rağmen kontenjan açığını kapatmayan işverene kontenjan açığını kapatıncaya kadar idari para cezası uygulanmaya devam edilir. 2010 yılı için işverene çalıştırmadığı her özürlü ve çalıştırmadığı her ay için 1.552 TL idari para cezası uygulanmaktadır.

7-Uygulanan Teşvikler:

Özel sektör işverenlerince çalıştırılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa tabi özürlü sigortalılar ile 5378 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan özürlü sigortalıların, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası özürlü çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. Bu fıkraya göre işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, Hazinece Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir. Uygulama 01.07.2008 tarihinden itibaren geçerlidir. Konuyla ilgili olarak 19.08.2008 tarih – 2008/77 Sayılı SGK Genelgesi yayınlanmıştır. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.