Sosyal Güvenlik Sistemimizde İşçinin Yükümlülükleri

Sosyal Güvenlik Sistemimizde İşçinin Yükümlülükleri
6 Mayıs 2013 22:12

GİRİŞ: Bilindiği üzere, çalışanlar için sosyal güvenlik sistemine dahil olma Anayasal anlamda zorunlu, devredilemez ve vazgeçilemez olmasına karşın, bu dahil olmada asıl olarak beyan esası bulunmaktadır.

Diğer taraftan, sosyal güvenlik sistemimizde üç ayrı statü bulunmakta olup; bu statüler, “bir işverenin yanında ücretle çalışanlar”, “tarım da dahil kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar” ve “kamu idarelerinde görev yapan kamu görevlileri” olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu statülerden işçi olarak çalışanlarla kamu görevlisi olanların sosyal güvenlik beyanları ve yükümlülükleri, işverenleri ve kamu idareleri tarafından yerine getirilmektedir.

2- KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

Yazının giriş bölümünde de kısaca bahsedildiği gibi, sosyal güvenlik sistemi esas olarak beyana dayanmakta ve sistemde farklı statüler bulunmaktadır.

Bu statüler;

– Hizmet akdiyle işverenin emrinde ve ücretle çalışanlar,

– Tarımsal faaliyetler de dahil kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar,

– Kamu idarelerinde çalışan kamu görevlileri,

olarak karşımıza çıkmakta ve bu statüler 5510 sayılı Kanuna göre sırasıyla “4/a”, “4/b” ve “4/c” olarak adlandırılmaktadır.

Diğer taraftan sosyal güvenlik sistemine dahil olma Anayasa ve yasalarla zorunlu hale getirilmiş olmakla birlikte, sosyal güvenlik sisteminde yer alanlar tarafından mevzuat gereğince yerine getirilecek yükümlülüklerim kimler tarafından yerine getirileceği konusunda  farklılıklar söz konusudur.

Şöyle ki, hizmet akdiyle çalışanlar için bir istisna hariç diğer yükümlülükler ile kamu görevlileri için sosyal güvenlik yükümlülükleri, işçileri çalıştıran işverenler ve kamu idareleri tarafından yerine getirilme zorunluluğu bulunmaktadır.

Bu yazımızda asıl konumuz hizmet akdiyle çalışanlar yani işçiler olduğundan, diğer statüler için yükümlülükler üzerinde durulmayacaktır. Ayrıca hizmet akdiyle çalışanların da sadece sosyal güvenlikle ilgili yükümlülükleri ele alınacaktır.

Çalışma ilişkilerini düzenleyen mevzuata bakıldığında, işçiler için hizmet akdi; “bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme” olarak tanımlanmıştır.

Hizmet akdinin bu tanımı, aslında sosyal güvenlik açısından da yükümlülüklerin hangi tarafça yerine getirilmesi gerektiği konusuna açıklık getirmektedir.

Daha açık ifadelerle, madem ki işveren bir ücret karşılığında ve emri altında işçi çalıştırmakta, o zaman sosyal güvenlik yükümlülüklerinin de işveren tarafından yerine getirilmesi o kadar doğal ve mantıklı görünmektedir.

Nitekim, sosyal güvenlik mevzuatına göre de bir istisna hariç emri altında çalışan işçilerin sosyal güvenlik yükümlülüklerinin tamamı işverene aittir.

Genel anlamda işverenin bu yükümlülükleri;

– Bazı istisnai durumlar haricinde ve genel olarak işçi çalıştırmaya başlamadan önce en geç bir gün öncesinden SGK’ya bildiriminin yapılması,

– Bir aylık dönem içinde çalıştırılan işçilerin çalışma gün sayılarının ve kazançlarının SGK’ya bildirilmesi,

– Bir aylık dönem içinde çalıştırılan işçilerin primlerinin belirlenen süreler dahilinde SGK’ya ödenmesi,

– Belli şartları taşıması nedeniyle SGK’dan emekli olanların istihdamı halinde, bunlar için sosyal güvenlik destek primi ödenmesi,

– İşten çıkan veya çıkarılan işçinin 10 gün içinde işten çıkışının SGK’ya bildirilmesi,

– İş kazası ve meslek hastalığı vakalarında bu vakaların en geç 3 gün içinde SGK’ya bildiriminin yapılması,

– Ay içinde eksik günle çalıştırılanlar için SGK’ya eksik gün bildiriminde bulunulması,

olarak sayabiliriz.

Bu bildirim ve yükümlülüklerin işveren tarafından yerine getirilmemesi halinde, işverene idari para cezası ve bildirimin zamanında yapılmamasından dolayı gerçekleşen ve gerçekleşmesi olası SGK giderlerinin rücu edilmesi gibi ağır müeyyideler söz konusudur.

Bunlar arasında tamamlayıcı olarak işçilere sadece işe girmeleri halinde, işverenin bildirimi yanında kendileri tarafından işe girişlerinin en geç bir ay içinde SGK’ya bildirilmesi öngörülmüş, ancak bunun için herhangi bir müeyyide getirilmemiştir. Bu uygulamada temel amaç, işe giriş açısından kayıt dışılığın önlenmesidir.

Bu durum, bir yandan hizmet akdiyle çalışanların sosyal güvenlik yükümlülüklerinin işverence yerine getirilmesi zorunluluğunun işçilere rahatlık sağlanması ve işverenleri tarafından güvence altına alınmaları anlamına gelmekle birlikte, bir yandan da aksi bir düşünceyle bu yükümlülüklerin kendilerince yerine getirilmemesi ve bir başka tarafın inisiyatifinde olmasından doğan olumsuzlukları ortaya çıkarmaktadır.

Bu olumsuzluk; işverenlerce bu yükümlülüklerin zamanında veya hiç yerine getirilmemesi durumlarında söz konusu olmaktadır.

Örneğin, işçinin zamanında veya hiç bildirilmemesi, yani işçinin kayıt dışı (sigortasız) çalışması durumunda, işçi kısa vadede sağlık yardımlarından yararlanamayacak, uzun vadede de emeklilik hakkını elde edemeyecektir.

Bu durum karşısında yapılması gereken, işçinin sosyal güvenliğinin sağlanması konusunda daima takipçi ve uyanık olmasıdır.

İşçi olarak çalışan kişi bilmelidir ki sosyal güvenlik yükümlülükleri her zaman için işverence yerine getirilmeyebilir veya aksatılabilir.

3- SONUÇ

Sosyal güvenlik mevzuatımızda yükümlülükler statülere göre farklı şekillerde belirlenmiş ve işçi olarak çalışanların sosyal güvenlikle ilgili yükümlülüklerinin yerine getirilmesi zorunluluğu da işverenlerine verilmiştir.

Bu durum, işçilerin lehine ve bir güvence olarak görünse de belli nedenlerle bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya aksatılması işçiler aleyhine önemli sonuçları doğurmaktadır.

Bu olumsuzlukların bertaraf edilmesi veya asgariye indirilmesi için işçilerin bu konuda uyanık ve de duyarlı olması gerekmektedir.

Ne yapmalı işçilerimiz ?

İşe başladıklarında ilk bildirimlerinin SGK’ya yapılıp yapılmadığı ve her ay çalıştıkları gün sayıları ve kazançlarının SGK’ya düzenli bildirilip bildirilmediği, hatta her ay bildirilen kazançlarının gerçek ücretler üzerinden olup olmadığını takip etmeleri gerekmektedir.

Bu konularda olumsuzluk olduğunu öğrenmeleri durumunda da bunu  zaman kaybetmeden hemen ya yazılı olarak bulundukları yerdeki SGK İl Müdürlüğü veya Merkez Müdürlüğüne bildirebilirler ya da ücretsiz Alo 170 Hattını arayarak şikayette bulunabilirler.

 Şikayette bulunurken de işyerinin açık unvan ve adresini açıkça yazmalarında yarar görülmektedir.(www.isvesosyalguvenlik.com)

Recep LEVENT*

 ———————–

* Başmüfettiş, Sosyal Güvenlik Kurumu

receplevent23@hotmail.com

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.