Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), kayıt dışı çalışma ve buna bağlı olarak da sosyal güvenlik destek primi ile ilgili bir açıklama yayımladı.

Sendika açıklamasında;

– Aşırı prim yükünün kayıt dışını beslediğini, 1992 yılında kamunun mali dengesine ve ekonomiye büyük darbe vuran bir yasal düzenleme ile erken emeklilik imkânı tanındığını, kadınların 38, erkeklerin 43 yaşında emeklilik hakkı elde ettiğini, Sosyal Güvenlik Reformunu getiren, 2008 tarihli 5510 sayılı Kanunun, bu çarpıklığa son vermek üzere emeklilik yaşının kademeli olarak artırılmasını öngördüğünü, ne var ki, 65 yaşında emekliliğin ancak 2048 yılında mümkün olacağını, bireylerin çalışma istek ve kabiliyetlerini genellikle 65 yaşına kadar koruduğu gerçeğinin 5510 sayılı Kanun’da da ihmal edildiğini;

– Halen, emeklilik sonrası çalışma için prime esas kazancın %31 ila %36,5 oranındaki sosyal güvenlik destek priminin ödenmesi gerektiğini, alınan söz konusu prim karşılığında hizmet verilmediğini, kişi emekli olduğunda zaten sağlık hizmeti aldığını ve ilave çalışmasının emeklilik aylığı kesilmedikçe ileriye dönük olarak yaşlılık aylığını artırmadığını,

– Yüksek primin emeklilik sonrası çalışmayı caydırmayı amaçladığını, ancak bununla kişilerin çalışma niyetinin önlemesinin mümkün olmadığını, emeklilik sonrasında çalışmaya devam edilmesi için sistemin çalışandan ve işverenden talep ettiği sosyal güvenlik destek priminin ağır koşullarının kayıt dışı istihdam oluşturduğunu, sosyal güvenlik destek priminin kayıtlı çalışmayı ve çalıştırmayı teşvik edecek tarzda yeniden düzenlenmesi gerektiğini,

vurguladı.

TİSK kayıt dışı istihdamla ilgili olarak açıklamasında ayrıca; 50 ve üzeri yaştaki 1 Milyon 900 bin çalışanın yarısını oluşturan 862 bin kişinin kayıt dışı çalıştığı bilgilerine yer verdi. (isvesosyalguvenlik.com)