Anayasa Mahkemesinden Çalışma Hayatını da İlgilendiren Üç Önemli Karar Çıktı-20.05.2012

Anayasa Mahkemesinden Çalışma Hayatını da İlgilendiren Üç Önemli Karar Çıktı-20.05.2012
30 Mart 2013 20:46

Anayasa Mahkemesi’nin 19/05/2012 tarihli ve 28297 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararları arasında üç tanesi çalışma hayatını da yakından ilgilendirmektedir. Bunlar; 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile ilgili kararlardır.

• 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun çalışma izinlerinin verilmesi ve uzatılması konusunu düzenleyen 12. maddesinin; üç ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasında yer alan “…otuz gün…” ibaresinin, Anayasa’nın Başlangıç kısmının ikinci paragrafı ile 2., 10., 16. ve 135. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açılmış; Mahkeme 19.1.2012 günlü, E.2010/30, K.2012/7 sayılı kararıyla iptal ve yürütmeyi durdurma talebini reddetmiş, dolayısıyla söz konusu ibareyi Anayasaya uygun bulmuştur.

• 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 3. maddesinin “Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine yahut kişinin ölümüne bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalara asliye hukuk mahkemeleri bakar.” Şeklindeki birinci cümlesinin, Anayasa’nın 2., 37., 125. ve 155. maddelerine aykırı olduğu; dava konusu kuralın, idari yargının görev alanına giren uyuşmazlıkların çözümünü adli yargı yerlerine bırakmakla Anayasanın belirlediği idari ve adli yargı ayrımına aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açılmış; Mahkeme 16.2.2012 günlü, E. 2011/35, K. 2012/23 sayılı kararıyla, söz konusu cümlenin Anayasa’nın 125., 155. ve 157. maddelerine aykırı olduğunu kabul etmiş, ancak söz konusu 3. maddenin birinci cümlesinin iptal edilmesi sonucu kalan bölümünün uygulama kabiliyeti kalmadığından, İş Mahkemeleri ile ilgili kısımda dahil maddenin tamamının iptaline karar vermiştir.

Söz konusu 3. madde aşağıdaki gibidir;

“Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine yahut kişinin ölümüne bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalara asliye hukuk mahkemeleri bakar. İdarenin sorumluluğu dışında kalan sebeplerden doğan aynı tür zararların tazminine ilişkin davalarda dahi bu hüküm uygulanır. 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri saklıdır.”

• 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 88/2. maddesinin üçüncü cümlesi “üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedilince, alacaklının muvafakati ve üçüncü şahsın kabulü halinde üçüncü şahsa yedi emin olarak bırakılır.” hükmünü içermektedir.

Söz konusu cümleye göre alacaklı muvafakat etmez ise borç ile ilgisi olmayan üçüncü kişilerin mallarının haczedilerek muhafaza altına alınmasının mümkün olduğu ayrıca üçüncü kişilerin, dava açma külfeti alacaklıya ait olmasına rağmen mallarını kurtarabilmek için dava açmak zorunda kaldıkları, iptali istenen ibare nedeniyle malı elinde bulunduran üçüncü kişilerin lehine karine getiren 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamaz hale geldiği, itiraza konu kuralın, hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı, mülkiyet hakkının kullanılmasını hukuka aykırı olarak kısıtladığı, bu nedenlerle söz konusu cümlede yer alan “… alacaklının muvafakatı ve…” ibaresinin Anayasa’nın 2., 13. ve 35. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülerek yürütmemin durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açılmış; Mahkeme 12.1.2012 günlü, E. 2010/90, K. 2012/4 sayılı kararıyla cümlede yer alan “… alacaklının muvafakatı ve…” ibaresini iptal etmiş, yürürlüğünü de durdurmuştur. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.