İhaleli İşlerde Müteahhidin Ödemediği İşçi Ücretlerinden İhale Makamı Sorumlu

İhaleli İşlerde Müteahhidin Ödemediği İşçi Ücretlerinden İhale Makamı Sorumlu
10 Mayıs 2022 22:30

4857 sayılı İş Kanununun “Kamu makamlarının ve asıl işverenlerin hakedişlerinden ücreti kesme yükümlülüğü” başlıklı 36 maddesiyle, asıl işverenlere ve ihale konusu işlerde çalışan işçilerin müteahhit (işveren) tarafından ödenmeyen ücretleriyle ilgili olarak ihale makamlarına bazı sorumluluklar yüklenmiştir.

Aslında benzer yükümlülüklere 1475 sayılı eski İş Kanununun yürürlükten kaldırılan “Kamu Tüzel Kişilerine ve Bunların Bazı Kuruluşları İle Özel Sektöre İlişkin Ödevler” başlıklı 29 uncu maddesinde de yer verilmiş olup, 4857 sayılı Kanunun söz konusu 36 ncı maddesiyle uygulamanın kapsamın genişletilmiş ve asıl işverenler de sorumluluk kapsamına alınmış olup, bu konudaki ayrıntılı bilgiye aşağıda yer verilmiştir.

Sorumluluğun Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşlar

  • Genel ve katma bütçeli kurumlar.
  • Mahalli idareler (Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir).
  • Kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT’ler).
  • Özel kanuna veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar.
  • Asıl işverenler

İhale Makamları ve Asıl İşverenin Ödenmeyen İşçi Ücretlerinden Sorumluluğun Kapsamı

Yukarıda belirtilen kurum ve kuruluşlar ile asıl işverenler, 4857 sayılı İş Kanununun söz konusu 36 ncı maddesi gereğince; müteahhide (taşerona) verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden, müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığını kontrol etmek ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hak edişlerinden keserek işçiye ödemekle yükümlüdürler.

Bu çerçevede, müteahhide (işverene) hakediş ödeneceği zaman ilgili idare (ihale makamı) tarafından işyerinde şantiye şefliği işyeri ilân tahtası veya işçilerin toplu bulunduğu yerler gibi işçilerin görebileceği yerlere yazılı ilân asılmak suretiyle durumun işçilere duyurulması gerekmektedir.

İhale makamlarının bu konudaki sorumluluğu, ücret alacağı olan işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarıyla sınırlıdır, ihale makamları fazlasından sorumlu değildir.

Müteahhidin Borcunun Bulunması – Haciz Gelmesi Halinde İşçi Alacaklarının Durumu

İhale konusu işlerde, müteahhitlerin ihale makamındaki her çeşit teminat ve hak edişleri üzerinde yapılacak her türlü devir ve el değiştirme işlemleri veya haciz ve icra takibi, o işte çalışan işçilerin ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.

Bir işverenin üçüncü kişiye karşı olan borçlarından dolayı işyerinde bulunan tesisat, malzeme, ham, yarı işlenmiş ve tam işlenmiş mallar ve başka kıymetler üzerinde yapılacak haciz ve icra takibi, bu işyerinde çalışan işçilerin icra kararının alındığı tarihten önceki üç aylık dönem içindeki ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.

Dolayısıyla Kanunun söz konusu maddesiyle, ihale konusu işlerde borçları nedeniyle alacaklılar müteahhidin ihale makamındaki alacaklarına haciz koydursalar bile, yine işçilerin ücret alacakları öncelikle ödenecektir.

Alt İşverene (Taşerona) Verilen İşlerde Asıl İşverenin Sorumluluğu

İşverenler, alt işverene (taşerona) iş vermeleri hâlinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri taşeronun hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdürler.

Konuya İlişkin Örnek Yargıtay Kararı

Temyiz aşamasında Yargıtay’a intikal eden somut bir olayda, bir genel müdürlükten ihaleli iş almış şirketin işinde çalışmış olan işçi işten çıkarılmış, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği ve genel müdürlüğün asıl işveren olduğu gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının genel müdürlük tarafından ödenmesi talebiyle işçi avukatı aracılığıyla iş mahkemesinde dava açmıştır. Genel müdürlüğün avukatı, söz konusu genel müdürlüğün ihale makamı olduğunu, işveren sıfatı bulunmadığını, işçinin çalıştığı içme suyu isale hattı inşaatı işinin ihale ile anahtar teslimi verildiğini, inşaat işinin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu ve bu sebeple sorumluluklarının olmadığını savunarak mahkemeden davanın reddini talep etmiştir. İş mahkemesi, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Bunun üzerine her iki taraf vekili yani işçinin ve genel müdürlüğün avukatları Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise konuyla ilgili olarak vermiş olduğu 27 Kasım 2019 tarihli kararında; söz konusu genel müdürlüğün içme suyu isale hattı inşaat işi kapsamındaki işleri, dava dışı iş ortaklığına ihale suretiyle yaptırdığını belirterek, bu nedenle, davalı genel müdürlüğün sorumluluğunun İş Kanunu’nun 36. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu madde uyarınca da davalı genel müdürlüğün sorumluluğunun her hakediş döneminde son üç aylık kısmı aşmamak üzere belirlenmesi gerektiği, dolayısıyla ihale makamı olan genel müdürlüğün, müteahhit tarafından ödenmemiş olan ücret alacaklarından İş Kanununun söz konusu 36 ncı maddesinde belirtilen sınırlar dahilinde sorumlu olduğu yönünde karar vermiş olup, Kararın ilgili kısmı aynen aşağıda yer almaktadır. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi – 2017/25544 E., 2019/21620 K., Tarihi: 27/11/2019)

“İhale makamının işçilik alacaklarından sorumluluğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanununun 36. maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler” şeklinde kurala yer verilmiştir.

Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur.

İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür.

Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir.

Yine ihale makamının kıdem ve ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir. İhale makamı olan kamu kurumunun, her hakediş dönemine ilişkin son üç aylık ücretten sorumluluğu, Yasadan doğan bir sorumluluktur.

İşverenle ihale makamının birlikte dava edilmesi durumunda, müştereken ve müteselsilen sorumluluğa dair karar verilmelidir.

İhale makamının tek başına dava edildiği durumlarda, işçinin mükerrer yararlanmasını önlemek için işverence sözü edilen ücretlerin ödenip ödenmediği araştırılmalıdır.

Yargıtayın kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre, anahtar teslimi suretiyle ihale edilen işlerde, kamu makamlarının fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden sorumluluğu bulunmamaktadır (Yargıtay 9.H.D. 19.1.2010 gün 2009/12074 E, 2010/378 K.).”

Yargıtay Kararının Değerlendirilmesi

1- İhale makamının müteahhit tarafından ödenmeyen ücretleriyle ilgili sorumluluğu, işçilerin her hakediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarı ile sınırlıdır, fazlası hakkında ihale makamının sorumluluğu yoktur. Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir.

2- İhale makamının, kıdem ve ihbar tazminatı, kullandırılmayan izinler, fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden sorumluluğu bulunmamaktadır.

Hizmet Alım İhaleleri Kapsamında Çalışan Taşeron İşçilerinin Kıdem Tazminatlarından İhale Makamı Sorumlu

Her ne kadar Yargıtay söz konusu kararında, ihale makamlarının işçilerin kıdem tazminatlarından sorumlu olmadığını belirtmiş olmakla birlikte, 4857 sayılı İş Kanununun konuya ilişkin 36 ıncı maddesi, ihale makamlarının müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerle ilgili olduğundan, buna bağlı olarak Yargıtay’ın ihale makamlarının işçilerin kıdem tazminatlarından sorumlu olmadığı yönündeki açıklaması da söz konusu ihaleli işlerde çalışan işçilerle ilgilidir.

Buna karşılık, 4857 sayılı İş Kanununun “Bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatı” başlıklı 112 nci maddesine 6552 sayılı Kanun ile eklenen hükümler uyarınca, hizmet alım ihaleleri kapsamında kamuda çalışan işçilerden (taşeron işçilerinden) kıdem tazminatı almayı hak edecek şekilde işten çıkan veya çıkarılanların kıdem tazminatlarının ödenmesiyle ilgili yükümlülükler ilgili kamu kuruluşlarına verilmiştir. (Bkz. Son Düzenlemelere Göre Taşeron İşçilerinin Kıdem Tazminatı Alma Şartları)

Öte yandan, 24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında, il özel idareleri ve belediyelerde çalışan ve taşeron işçisi olarak nitelendirilen işçiler kadroya geçirilmiş olmakla birlikte, söz konusu kanun hükmü halen yürürlükte olduğundan, şu an hizmet alım ihaleleri kapsamında kamuda çalıştırılan veya bundan sonra çalıştırılacak işçiler için aynı uygulama devam edecektir. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

  1. M Evin dedi ki:

    bir sendikanın reklamını yapmak yerine 5018 veya 4734..vb kanunları referans göstermeniz gerekir….. Sendikanın görevi kamu emekçilerinin sosyal, özlük ve ekonomik çıkarlarını gözetmektir. dediğiniz bilgiler sadece yükselme sınavlarında üyelere yönelik yapılan bilgilendirmelerdir. Asılolan devletin mevzuatı dururuken Kamu-Seni göstermek!!!!

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      Sayın ziyaretçimiz eleştirinizde haklı olabilirsiniz, ancak biz A sendikası veya B sendikası ayrımı gözeterek söz konusu sendikanın internet sitesini kaynak göstermedik, arama motorunda ilk başlarda o sendikanın yazısı çıktığı ve ayrıntılı olduğu için linkini yazımıza koyduk. Bunu yaparken de ziyaretçilerimize kolaylık olmasını amaçladık. Belirtiğiniz şekilde ilgili Kanunları referans gösterebilirdik ancak birçok ziyaretçimiz Kanunlardan genel bütçe, özel bütçe kapsamına giren kuruluşları tespit etmesi zor. Bir başka sendikanın internet sitesine link versek bu durumda da belki başka ziyaretçilerimiz rahatsız olacaktı. Bu nedenle yazıdaki ilgili kısmı çıkardık. Ziyaretçilerimizin o konudaki bilgiyi kendilerinin internetten arayıp bulmaları daha doğru olacak.
      Öte yandan maalesef bu durum Ülkemiz açısından olumsuz bir tablo ortaya çıkarıyor, çünkü sendikaların, meslek kuruluşlarının asli görevi üyelerinin, çalışanların hak ve menfaatlerini, çıkarlarını korumaktır. Buna karşılık ne yazık ki sendikalar veya meslek kuruluşları başka yönleriyle ön plana çıkıyor, kategorilere ayrılıyor.