Kamuda Çalışan İşçilerin Davayı İdare Mahkemesinde Açması Gereken Durumlar

Kamuda Çalışan İşçilerin Davayı İdare Mahkemesinde Açması Gereken Durumlar
17 Şubat 2022 22:32

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun “Görev” başlıklı 5 inci maddesinde; hizmet sözleşmelerine (iş sözleşmelerine) tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin dava ve işlere İş Mahkemelerinin bakacağı belirtilmiştir.

Bu kapsama 5953 sayılı Basın İş Kanununa tabi gazeteciler, 854 sayılı Deniz İş Kanununa tabi gemiadamları, 4857 sayılı İş Kanununa ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler girmektedir.

Kamuda Çalışan İşçilerle İlgili Farklı Durumlar Var

Ancak kamuda çalışan işçilerle ilgili bazı durumlarda, işyeriyle sorun yaşayan işçinin davayı İş Mahkemesinde değil İdare Mahkemesinde açması gerekmektedir. Uyuşmazlık Mahkemesinin görüşü bu yöndedir.

İş Mahkemesi ve Yargıtay Davanın İdare Mahkemesinde Açılması Gerektiğine Karar Vermiştir

Konuya ilişkin somut bir olayda, geçici işçi olarak çalıştığı belediyede geçici işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi aşamasında işveren belediye ile sorun yaşayan, sürekli işçi kadrosuna geçme talebi kabul edilmeyip Belediye Meclisi Kararı ile bir süre ücretsiz izinli sayılan ve iş sözleşmesi askıya alınan işçi İş Mahkemesinde dava açmış, İş Mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak Belediye Başkanlığının iş akdini askıya alma kararının geçersiz sayılması talebine bakmakta idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle bu talep bakımından dava dilekçesinin yargı yolu nedeni ile reddine karar vermiş, bu karara karşı taraf avukatları Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 15.5.2018 gün ve E:2016/18802, K:2018/4815 sayılı kararında; somut olayda, 5620 sayılı yasadan kaynaklanan idari işlem niteliğindeki uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğu yönünde karar vermiştir. Bu defa İş Mahkemesi işçinin tüm talepleri yönünden idare mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiş, bu karara karşı da Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunulmuş, Yargıtay ise mahkeme kararını onaylamıştır.

İdare Mahkemesi İse Davanın İş Mahkemesinde Açılması Gerektiğine Karar Vermiştir

Bunun üzerine işçi idare mahkemesinde dava açmış, idare mahkemesi de “5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun (eski İş Mahkemeleri Kanunu) 1. maddesinde, İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesiyle İş Mahkemelerinin görevli bulunduğunun belirtilmiş olması ve 4857 sayılı İş Kanunu ile anılan Kanun’un 63 üncü maddesine dayanılarak hazırlanan Yönetmelikte düzenlenen çalışma sürelerinin uygulanmasına ilişkin esaslar birlikte gözetildiğinde, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu anlaşılmıştır.” gerekçesiyle davanın adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine ve dosya incelemesinin görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

Uyuşmazlık Mahkemesi Davanın İdare Mahkemesinde Açılması Gerektiğine Karar Vererek Son Noktayı Koymuştur

İş mahkemesi ile idare mahkemesi arasındaki bu uyuşmazlık nedeniyle dosyaya bakan Uyuşmazlık Mahkemesi davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiğine karar vererek konuya son noktayı koymuştur.

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin ilgili kararının son kısmı aynen aşağıda yer almaktadır;

“Olayda, davacının kendisinin sürekli işçi kadrosunda çalıştırılacağını düşünerek, sözleşmeli personel statüsüne geçişini istemediğini, dolayısıyla Davalı İdarece Kanunların yorumlanmasında hataya düşüldüğünü ve o dönemde kendisine kullandırılmış olan 8.11.2006- 31.12.2006 tarihleri arasındaki ücretsiz izinin kendi bilgisi ve isteği dışında idarece re’sen yapıldığını öne sürdüğü gözetildiğinde, davacının talebinin sürekli işçi kadrosuna geçirilmemesinden ötürü Ayvalık Belediye Başkanlığının 03.12.2014 tarih ve 166 karar sayılı Meclis Kararı neticesi 26.11.2014 tarih ve 1038 sayılı yazısı ile bildirilen “askıya alma” işleminin geçersiz sayılması ve iptali ile fiili hizmet süresinin 360 gün olarak uygulanması isteminden ibaret olduğu ve bu istemlerin de idari davaya konu olabileceği açıktır.

Diğer yandan 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce iştirakçi sıfatıyla çalışmakta olan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile emekli sıfatıyla 5434 sayılı Kanuna göre emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ve ayrıca memurlar ve diğer kamu görevlilerinden ileride emekliliğe hak kazanacaklar yönünden Sosyal Güvenlik Kurumunca tesis edilen işlem ve yapacağı muamelelerin “idari işlem” ve “idari eylem” niteliğini korumaya devam edeceği, dolayısıyla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-a maddesinde belirtilen idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları kapsamında bulunan, 5754 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce, kamu personeli olan davacının, hizmet akdine dayalı çalıştığı döneme ilişkin haklarının verilmesi istemiyle açtığı davanın 5434, 5620 ve 657 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak çözüme kavuşturulacağı da gözetildiğinde; davanın idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden, Balıkesir 1.İdare Mahkemesi’nce yapılan 24.7.2019 gün ve E:2019/315 sayılı başvurunun reddi gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Balıkesir 1.İdare Mahkemesi’nce yapılan 24.7.2019 gün ve E:2019/315 sayılı BAŞVURUNUN REDDİNE, 23.12.2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.”( Uyuşmazlık Mahkemesi – Esas No: 2019/553, Karar No: 2019/834, Karar Tarihi: 23.12.2019)

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin söz konusu kararı 22 Ocak 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kararlar arasında yer almaktadır. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

  1. Sibel dedi ki:

    Annem ev hanımı babam emekli sandığı emeklisi bende SGK lı çalışanım babam sağ iken annemi kendi üzerime alabilir miyim? SGK lı olarak benim üzerimden faydalanması mümkün müdür?