Vergi ve Prim Borcu Gibi Kamu Alacaklarında Zamanaşımını Kesen ve Durduran Haller

Vergi ve Prim Borcu Gibi Kamu Alacaklarında Zamanaşımını Kesen ve Durduran Haller
1 Şubat 2022 20:16

Konuya girmeden önce zamanaşımının tanımını yapmak ve zamanaşımı konusunda kısa bilgiye yer vermek faydalı olacaktır. Zamanaşımı: kanunda öngörülen ve belirli koşullar altında geçmekle, bir hakkın kazanılmasını, kaybedilmesini veya bir yükümlülükten kurtulmayı sağlayan süre olarak tanımlanabilir.

Borçlar hukukunda zamanaşımı, borcun doğumundan sonra, belli bir sürenin geçmesi sonucunda borçluya borcu ödemekten kaçınma hakkı veren bir sebeptir. Örneğin, bir dava veya icra takibine maruz kalan borçlu, borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek borcu ödemekten kaçınabilir. Zamanaşımı bir defidir, yani savunma olanağıdır. Bununla birlikte zamanaşımı borcu sona erdirmez, sadece borçluya ödemekten kaçınma hakkı verir. Borçlu zamanaşımına rağmen borcu öderse bu geçerli bir ödemedir ve bu ödemenin iadesini isteyemez. (Vikipedi)

Vergi, prim borcu gibi kamu alacağını, zamanaşımına uğradıktan sonra ilgili kamu kurumu artık o borçludan talep edemez, ödemeye zorlayamaz, icra takibi ve haciz işlemleri yapamaz.

Kamu Alacaklarında Zamanaşımının Süresi

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102 nci maddesinde; amme (kamu) alacağının, vadesinin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrayacağı, para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla başta vergi, para cezası gibi kamu alacakları olmak üzere 6183 sayılı Kanuna tabi tük kamu alacakları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

Sosyal Güvenlik Kurumunun alacakları ise zamanaşımı yönünden 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Devir, temlik, haciz ve Kurum alacaklarında zamanaşımı” başlıklı 93 üncü maddesine tabi olup; söz konusu maddede “Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir.” hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla SGK’nın prim, idari para cezası ve diğer alacaklarında zamanaşımı süresi 10 yılı olarak uygulanmaktadır.

Zamanaşımı Ne Zaman İşlemeye Başlar ?

Alacak zamanaşımı süresi, alacağın muaccel olmasıyla yani ödeme tarihinin gelmesiyle (kamu alacaklarında son ödeme gününün gelmesiyle) birlikte, yani alacaklının alacağını talep edebileceği günden itibaren işlemeye başlar.

Ancak aşağıda belirtilen hal ve durumlar başlamış olan zamanaşımı keser veya durdurur.

Zamanaşımının Kesilmesi veya Durması Ne Anlama Gelmektedir ?

İşlemeye başlamış olan zamanaşımı süresinin durmasına veya kesilmesine yol açan hal ve durumları belirtmeden önce, zamanaşımının durması veya kesilmesinin ne anlama geldiğini, nasıl sonuçlar doğurduğunu açıklamakta fayda var.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18/09/2013 tarihli kararında zamanaşımın kesilmesi ve durması hallerini aşağıdaki şekilde açıklamıştır;

“Zamanaşımının durması demek, o ana kadar işlemiş olan zamanaşımı süresinin işlediği noktada durması, buna yol açan sebebin ortadan kalktığı andan itibaren kaldığı yerden işlemeye devam etmesi demektir. Daha önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı durmuşsa, sebep ortadan kalkınca, zamanaşımı kaldığı yerden işlemesini sürdürür. Diğer bir deyişle, işlemiş bulunan süreler dikkate alınır, geri kalan süre için zamanaşımı yeniden işlemeye devam eder.

Zamanaşımının kesilmesi (kat’ı) ise borçlunun veya alacaklının veya hakimin belli fiillerinin sonucu olarak, işlemiş bulunan zamanaşımı süresinin yanması ve kesilmeye neden olan olaydan itibaren yeni bir zamanaşımı süresinin işlemeye başlamasıdır. Zamanaşımının kesilmesi için, zamanaşımının işlemekte olması gerekir. Zamanaşımı süresi dolmuşsa, zamanaşımının kesilmesi söz konusu olmaz.” (T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU, E. 2013/15-169, K. 2013/1365, Karar Tarihi: 18.09.2013)

Yargıtay söz konusu açıklamaları Borçlar Kanununa göre yapmış olmakla birlikte aynı durum 6183 sayılı Kanuna tabi kamu alacakları açısından da geçerlidir.

Zamanaşımı süresinin kesilmesi halinde, süre yeniden tayin edilmekte; buna karşın, zamanaşımı süresinin durması ya da prim borcunun ertelenmesi halinde yeni bir süre tayin edilmeyip, sadece zamanaşımı süresinin durduğu tarih ile işlemeye devam ettiği tarih arasındaki süre, zamanaşımı süresinin hesaplanmasında dikkate alınmamaktadır.

Zamanaşımını Kesen veya Durduran Hal ve Durumlar

SGK, 6183 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda zamanaşımını kesen ve durduran halleri 2011/53 sayılı ve “İcra takip haciz ve satış işlemleri” konulu Genelgesi ile 2020/20 sayılı ve “İşveren İşlemleri” konulu Genelgesinde aşağıda belirtildiği şekilde ayrıntılı açıklamıştır. Söz konusu açıklamalar sadece SGK alacakları için değil, 6183 sayılı Kanuna tabi vergi, prim, para cezası gibi tüm kamu alacakları açısından geçerlidir.

Zamanaşımını Kesen Haller

6183 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde, zamanaşımının hangi hallerde kesileceği belirtilmiştir. Kurum alacağı için zamanaşımı işlemeye başladıktan sonra aşağıda belirtilen işlemlerden en az birinin gerçekleşmesi durumunda, zamanaşımının kesilmesinde geçmiş olan süre ortadan kalkar ve kesilmenin rastladığı takvim yılını izleyen takvim yılı başından itibaren yeniden işlemeye başlar.

Zamanaşımını kesen haller aşağıda belirtilmiştir.

Borçlunun Ödeme Yapması: Ödeme, hususi şekilleri uyarınca yapılmışsa, çekin tahsil dairesine veya bankaya verildiği, paranın bankaya veya postaneye yatırıldığı, münakale emri üzerine paranın Kurum hesabına geçtiği gün yapılmış sayılır ve zamanaşımı da o gün kesilmiş olur. Çek veya münakale emrinin herhangi bir nedenle ödenmemesi durumunda, Kurumun borçluya rücu hakkı saklıdır. Bu durumda zamanaşımı kesilmez. Ayrıca borcun tamamının ödenmiş olması gerekmez, borcun sadece bir kısmının ödenmiş olması de zamanaşımını kesmeye yeterlidir. Zaten borcun tamamının ödenmiş olması halinde artık zamanaşımının bir anlamı kalmaz.

• Haciz Uygulanması: Borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile alacak ve haklarına haciz uygulanması zamanaşımını keser.

• Cebren Tahsil ve Takip Muameleleri Sonucunda Yapılan Tahsilat: Cebren tahsil ve şekillerini düzenleyen 54 üncü madde uyarınca gösterilen teminatın paraya çevrilmesi, kefilin takibi ve borçlunun iflasının istenmesi sonucu elde edilen tahsilat ile borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarının satılması sonucu elde edilen paralar zamanaşımını keser.

• Ödeme Emri Tebliği: Kurum alacağını vadesinde ödemeyenlere, 55 inci madde uyarınca tebliğ edilen ödeme emri zamanaşımını keser.

• Mal Bildirimi, Mal Edinme ve Mal Artmalarının Bildirilmesi: Kurum borçlusunun 59 uncu madde gereğince mal bildiriminde bulunması zamanaşımını kesme nedenidir. Borçlunun malının olup olmaması zamanaşımının kesilmesi bakımından önemli değildir. Zamanaşımının kesilmesi için borçlunun mal bildiriminde bulunması yeterlidir. Ayrıca, 61 inci madde hükmünce mal edinme ve mal artmalarının, tahsil dairesine bildirilmesi de zamanaşımının kesilmesi için yeterlidir.

• Yukarıdaki Sıralarda Gösterilen İşlemlerden Herhangi Birinin Kefile veya Yabancı Şahıs ve Kurumların Mümessillerine Tatbiki ya da Bunlar Tarafından Yapılması: Zamanaşımının kesilmesi yönünden yukarıda sayılan beş işlemden herhangi birinin bu kişilere yapılmış olması da zaman aşımını keser.

• İhtilaflı Amme Alacaklarında Yargı Organlarınca Bozma Kararı Verilmesi: Uyuşmazlık durumunda yargı organlarınca verilen bozma kararı, zamanaşımını kesen nedenler arasındadır.

• Alacağın Teminata Bağlanması: Alacağın Kanunda öngörüldüğü şekilde herhangi bir teminata bağlanması, zamanaşımını kesme nedenleri arasındadır.

• Yargı Organlarınca Yürütmenin Durdurulması Kararı Verilmesi: Yargı organlarınca yürütmenin durdurulması kararının verilmesi zamanaşımını keser.

• İki Kamu İdaresi Arasında Mevcut Bir Borç İçin Alacaklı Amme İdaresince, Borçlu Amme İdaresine Borcun Ödenmesi İçin Yazı İle Başvurulması: Amme idareleri arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresince borçlu idareye yazı ile başvurularak alacağını istemesi zamanaşımını keser. Borçlu amme idaresine yazı ile başvurulması, idarece tebellüğ edilmesi manasına gelmektedir.

• Amme Alacağının Özel Kanunlara Göre Ödenmek Üzere Müracaatta Bulunulması ve/veya Ödeme Planına Bağlanması: Alacağın özel kanunlara göre ödenmesi için müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması da tahsil zamanaşımını keser.

Zamanaşımını kesen işlemlerinden an az birinin gerçekleşmiş olması halinde, işlemin gerçekleştiği tarih itibariyle zamanaşımı kesilmiş olacaktır.

Kesilen Zamanaşımının Yeniden Başlaması

Yukarıda belirtilen hallerden en az birinin gerçekleşmiş olması nedeniyle zamanaşımının kesilmesi halinde;

• 6183 sayılı Kanuna göre tayin edilmiş olduğu durumlarda, yeni zamanaşımı süresi, zamanaşımının kesildiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren beş yıl olarak,

• 818 sayılı Kanuna göre tayin edilmiş olduğu durumlarda, yeni zamanaşımı süresi, zamanaşımının kesildiği tarihi takip eden günden itibaren on yıl olarak,

yeniden başlatılacaktır

Buna karşılık zamanaşımının;

• Yargı organlarınca bozma kararı ile kesilmesi halinde, zamanaşımı süresi yeni vade gününün rastladığı,

• Kurum alacağının teminata bağlanması nedeniyle kesilmesi halinde, zamanaşımı süresi teminatın kalktığı,

• İcranın kaza (yargı) mercilerince ertelenmesi/yürütmenin durdurulması kararlarıyla kesilmesi halinde, zamanaşımı süresi durma süresinin sona erdiği,

tarihi takip eden takvim yılı başından/günden itibaren yeniden işlemeye başlayacaktır.

Zamanaşımını Durduran (Zamanaşımının İşlememesine Yola Açan) Haller

Zamanaşımının işlememesi halini düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi hükmü uyarınca;

• Borçlunun yabancı bir memlekette bulunması,

• Hileli iflas etmesi,

• Terekesinin tasfiye edilmesi,

gibi hakkında icra takibi yapılmasına imkan bulunmayan hallerde, tahsil zamanaşımı işlemez.

Sıralanan sebepler ortadan kalktıktan sonra, duran zamanaşımı kaldığı yerden işlemeye devam eder.

Prim Borçlarının Ertelenmesi Halinde Zamanaşımı

5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve ertelenen kısmına gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır.

Söz konusu hüküm gereği, prim borçlarının 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesine istinaden afet nedeniyle ertelenmesine karar verilmesi halinde, borçlu hakkında takip yapılamayacağından dolayı, bu süreler içinde de zamanaşımı işlemez.

Zamanaşımıyla İlgili Diğer Yazılar

Özellikle SGK alacakları açısından zamanaşımıyla ilgili olarak sitemizde yer alan, Zamanaşımına Uğrasa da SGK Alacağından Kurtuluş Yok, SGK Para Cezalarında Zamanaşımı Hangi Hallerde 5 Hangi Hallerde 10 Yıldır ?, Zamanaşımına Uğramış Borcun Sadece Anaparası Ödenirse Borç Silinir mi ?, Zamanaşımı Borcu Ortadan Kaldırır mı ? başlıklı yazılara da bakılabilir. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.