6183/48. Madde Kapsamında SGK Alacaklarının Tecil ve Taksitlendirilmesi

6183/48. Madde Kapsamında SGK Alacaklarının Tecil ve Taksitlendirilmesi
14 Haziran 2022 22:17

Zaman zaman çıkarılan af ve yapılandırma kanunları dışında, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesi kapsamında da her zaman SGK prim, idari para cezası ve diğer alacaklarının, borçlular tarafından yapılandırılması, taksitlendirilmesi imkanı bulunmaktadır.

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden SGK alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesinde, zaman zaman çeşitli kanunlarla getirilen yapılandırma ve taksitlendirme uygulamalarından farklı olarak borçlunun zoru durumda olması gerekmektedir. Çünkü 6183 sayılı Kanunun “Tecil” başlıklı söz konusu 48 inci maddesinin birinci fıkrasında aynen;

“Amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla, alacaklı amme idaresince veya yetkili kılacağı makamlarca; amme alacağı 36 ayı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunabilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan 6183 sayılı Kanuna, 2017 yılında 7020 sayılı Kanunla eklenen “Vergiye uyumlu mükelleflerin borçlarının tecili” 48/A maddesi ile bazı işverenlere daha kolay şartlarla SGK’ya olan borçlarını tecil ve taksitlendirme imkanı getirilmiş olup, SGK uygulamanın ayrıntısını yayımladığı 2018/39 sayılı Genelge ile düzenlemiş, Bazı İşverenlere ve Bağ-Kur’lulara SGK’dan Yeni Taksitlendirme İmkanı başlıklı yazımızda konuyla ilgili bilgi ve açıklamaya yer vermiştik.

Aşağıda ise Sosyal Güvenlik Kurumu Alacaklarının 6183 Sayılı Kanunun 48 İnci Maddesine Göre Tecil ve Taksitlendirilmesinin Usul ve Esasları ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Kapsama Giren SGK Alacakları

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden tecil ve taksitlendirilebilecek SGK alacakları kapsamına; süresinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı, bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı gibi ferî borçlar girmektedir.

Tecil ve Taksitlendirmenin Genel Şartları

Söz konusu 48 inci madde uyarınca;

  • Borcunun vadesinde ödenmesi,
  • Haczin uygulanması,
  • Haczolunmuş malların paraya çevrilmesi,

eğer amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı olarak istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla tecil ve taksitlendirme yapılabilir.

Alacağın Tutarına Göre Tecil ve Taksitlendirme Yetkisi Olan Birimler

Kurum alacağının miktarına göre; Sosyal Güvenlik Merkezlerinin, Sosyal Güvenlik İl Müdürlerinin, Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü ve SGK Başkanının tecil ve taksitlendirme yetkileri aşağıda belirtilmiştir;

  • İcra takip, haciz ve satış işlemlerinin yürütüldüğü Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlerinin 2.500.000 TL’ye kadar,
  • Sosyal Güvenlik İl Müdürlerinin 2.500.001- 4.000.000 TL arası,
  • Büyükşehir Belediyesi olan İllerin Sosyal Güvenlik İl Müdürlerinin 2.500.001-5.000.000 TL arası,
  • Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü İcra Daire Başkanının 4.000.001- 6.000.000 TL arası,
  • Sigorta Primleri Genel Müdürünün 6.000.001- 8.000.000 TL arası,
  • Kurum Başkanının 8.000.001- 10.000.000 TL arası,

Kurum alacaklarını tecil ve taksitlendirme yetkisi bulunmaktadır.

10.000.001 TL ve üzerindeki Kurum alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesi ise SGK Kurum Yönetim Kurulunca değerlendirilecektedir.

Sosyal güvenlik il müdürlükleri ve sosyal güvenlik merkezlerince takip edilen Kurum alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesinde sosyal güvenlik il müdürü yetkilidir.

Yukarıda belirtilen yetkilerin kullanılmasında, borçlunun tahsilatla görevli o Ünitede işlem gören tüm işyerleri ve borç türü bazında değerlendirme yapılmaktadır.

Borçlunun Çok Zor Durum Halinin Tespiti

Tecil ve taksitlendirmenin gerekçesi olan borçlunun “çok zor durum ” halinin tespitinde;

“Kasa+Banka+Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar”

formülü sonucu bulunacak oranın “2” ve altında olması halinde, bu durum borçlu açısından “çok zor durum” hali olarak kabul edilir. Hesaplama sonucu bulunacak rasyonun “2,01” ve üzerinde olması halinde ise borçluların tecil ve taksitlendirme talepleri reddedilir.

Borçlunun “çok zor durum” halinin tespitinde;

• Tecile konu borç toplamı, borç türü bazında 100.000 Türk Lirası ve altında olan borçlular ile borç miktarı üzerinde durulmaksızın kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler (şirketleri hariç) için “çok zor durum” halinin tespitinin “Mali Durum Bildirim Formu” ile beyan edecekleri bilgiler esas alınır.

• Tecil ve taksitlendirme başvurusunda bulunan borçluların herhangi bir borç türü bazında tecile konu borçları toplamının 100.000 Türk Lirası üzerinde olması durumunda; “çok zor durum ” halinin tespitinde;

1- Halka açık olan şirketlerin Sermaye Piyasası Kuruluna verdikleri en son bilanço esas alınarak likidite oranı SGK tarafından hesaplanır.

2- Yukarıdaki 1. madde dışında kalan borçlular yönünden ise, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış ve faaliyet belgesine sahip Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerce yukarıdaki formüle göre hesaplanacak likidite oranına göre işlem yapılır.

Tecil ve Taksitlendirme Sürelerinin Belirlenmesi

Yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanan rasyonun ;

• “1,5” ve altında olması durumunda tecil ve taksitlendirme işleminin azami 36 aya kadar,

• “1,51” ila “2,00” aralığında olması halinde tecil ve taksitlendirme işleminin, azami 30 aya kadar,

eşit taksitler halinde ödenmesini sağlayacak şekilde borç ödeme planına bağlanabilir.

Yukarıda belirtilen süreler azami tecil ve taksitlendirme süresi olup, tecil ve taksitlendirmeye yetkili makamlarca daha az sürede tecil ve taksitlendirme yapılabilir.

Hesaplama sonucu bulunacak rasyonun “2,01” ve üzerinde olması halinde ise borçluların tecil ve taksitlendirme talepleri reddedilir.

Borçların tecil ve taksitlendirilmesinde borcun eşit taksitlerle ödenmesi esastır. Ancak borçlularca kademeli ödeme planında ısrar edilmesi ve ünitece borçlunun taksitlerini eşit olarak ödeyemeyecek durumda olduğuna kanaat getirilmesi halinde, en fazla ilk altı taksit, eşit taksitlere bölünmüş ödeme planındaki, taksit tutarının %50 sinden az olmamak kaydıyla kademeli olarak tecil ve taksitlendirilebilir.

İlk Taksitin Ödenmesi, Tecil ve Taksitlendirmenin Başlaması

Tecil ve taksitlendirme, talep edilen taksit sayısına göre hesaplanan ilk taksit tutarının tamamının ödendiği tarihte başlar. Yani söz konusu 48 inci maddeye istinaden SGK alacaklarının tecil ve taksitlendirilmesi imkanından yararlanabilmek için, belirlenen ilk taksit tutarının tamamının peşin ödenmiş olması gerekir.

Teminat İstenecek ve İstenmeyecek Durumlar – Teminatın Miktarı

• Borçlunun tecil ve taksitlendirmeye konu borç toplamının 50.000 Türk Lirasını (bu tutar dahil) aşmaması halinde, tecil edilecek borçlar için teminat istenmez. Teminat aranılmaksızın yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde, 50.000 Türk Lirası sınırı, işyeri ve borç türüne bakılmaksızın borçlunun veya işverenin alacaklı Kurum ünitesine olan borç toplamı esas alınarak belirlenir.

• Tecil ve taksitlendirilecek SGK alacaklarının toplam tutarının 50.000 Türk Lirasını aşması durumunda ise teminat gösterilmesi zorunlu olup, gösterilmesi zorunlu olan teminat tutarı 50.000 Türk Lirasını aşan kısmın yarısı kadardır. Örneğin; 150.000 TL SGK alacağını tecil ve taksitlendirmek isteyen borçlunun, 50.000 TL tutarında teminat göstermesi gerekir.

• Teminat aranılmaksızın yapılacak tecil ve taksitlendirmelere ilişkin olarak belirlenen 50.000 Türk Lirası tutarındaki sınır, tecil ve taksitlendirilen borçların toplamı esas alınarak uygulanacağından, borçlunun tecil ve taksitlendirilen ve tecil şartlarına uygun olarak ödeme yaptığı borçları için bu sınır dikkate alınmış ise yeni tecil ve taksitlendirme taleplerinde de daha önce tecil edilmiş borç tutarı ile talepte bulunulan borç tutarının toplamı dikkate alınır.

• SGK alacakları teminat aranılmaksızın tecil ve taksitlendirilmiş ancak tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun ödeme yapılmaması nedeniyle tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmuş ise, borçlunun teminatsız tecil ve taksitlendirme uygulamasından yararlanmadığı başka bir tecil ve taksitlendirilmiş borcu bulunmadığı takdirde, 50.000 Türk Lirası tutarındaki teminatsız tecil ve taksitlendirme uygulamasından tekrar yararlandırılır.

• Tecil ve taksitlendirilen borç toplamının 50.000 Türk Lirasından fazla olması ve tecil şartlarına uygun taksit ödemeleri devam ettiği sürece, borçlu tarafından başkaca borçları için yeni tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulduğunda, daha önce tecil edilmiş borçların 50.000 Türk Lirasına kadar olan kısmı için teminat aranılmamış olması nedeniyle, tecil ve taksitlendirilmesi talep edilen borcun yarısı değerinde teminat gösterilmesi istenilir.

Teminat Olarak Gösterilebilecek Taşınır ve Taşınmazlar – Hak ve Alacaklar

6183 sayılı Kanunun “Teminat ve değerlenmesi” başlıklı 10 uncu maddesi uyarınca teminat olarak şunlar kabul edilir:

• Para.

• Bankalar ve özel finans kurumları tarafından verilen süresiz teminat mektupları.

• Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler (Nominal bedele faiz dahil edilerek ihraç edilmiş ise bu işlemlerde anaparaya tekabül eden satış değerleri esas alınır.).

• Hükümetçe belli edilecek Milli esham ve tahvilat “Bu esham ve tahvilat, teminatın kabul edilmesine en yakın borsa cetvelleri üzerinden % 15 noksaniyle değerlendirilir.”.

• İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar.

Teminat sonradan tamamen veya kısmen değerini kaybeder veya borç miktarı artarsa, teminatın tamamlanması veya yerine başka teminat gösterilmesi istenir.

Borçlu verdiği teminatı kısmen veya tamamen aynı değerde başkalarıyla değiştirebilir.

Teminat Olarak Gösterilen Taşınır ve Taşınmazların Değer Tespitlerinin Yapılması

1- Tecil ve taksitlendirme işlemlerinde taşınmaz mal teminat olarak gösterilmiş ise değer tespitlerinde;

a) Kurum teknik elemanlarınca düzenlenen raporlar,

b) Sermaye Piyasası mevzuatı çerçevesinde yetkilendirilmiş değerleme uzmanları veya değerleme şirketleri tarafından düzenlenen raporlar,

c) Ticaret, Sanayi ve Deniz Ticaret Odaları ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları veya bunların bağlı olduğu Birlik yönetimlerince bilirkişilik, eksperlik ve hakemlik yapma yetkisi verilenler tarafından düzenlenen raporlar,

ç) Bankalar ve Sigorta şirketleri tarafından yaptırılan değer tespitine ilişkin raporlar,

d) Hukuk mahkemelerince tayin edilmiş bilirkişilerce düzenlenen raporlar,

esas alınır.

Yukarıda (a) ve (d) bentlerinde belirtilenler hariç olmak üzere, diğer bentlerde belirtilen şekilde değer tespitine ilişkin düzenlenen raporlarda, rapor düzenleyen ekspertiz veya bilirkişilerin, yetki veya ruhsat belgelerinin rapora eklenmesi zorunludur.

2- Tecil ve taksitlendirme işlemlerinde taşınır mal teminat olarak gösterilmiş ise; öncelikle sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezinde icra takip, haciz ve satış veya icra haciz servislerinde görev yapan icra memurunca değer tespiti yapılır. Taşınırın niteliğine göre, bu servislerce ya da Ünite amirince gerek görülmesi halinde bilirkişilere değer biçtirilir ya da ilgili meslek ve esnaf odalarından görüş alınır veya emsal malların piyasa araştırması yaptırılır.

Kurum alacaklarına karşılık öncelikle, üzerinde başka idareler ile gerçek veya tüzel kişilerin haciz, ipotek, rehin gibi kısıtlayıcı takyidatları bulunmayan ve satış kabiliyeti olan mallar teminat olarak alınır. Borçlunun takyidatsız mallarının bulunmaması ve borçlu tarafından teminat olarak gösterilen mallar üzerinde ipotek, rehin, haciz gibi takyidatların bulunması halinde; tecil ve taksitlendirmeye konu alacağın güncel değeri ile birlikte diğer güncel takyidat değerleri toplamının, teminatın tespit edilen değerini aşmaması halinde, gösterilen mal teminat olarak kabul edilebilir.

Teminat Yerine Kefil Gösterilmesi

Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan borçluların, tecil ve taksitlendirme talep tarihine kadar Kurumca yapılmış olan mal varlığı araştırması sonucunda hacze kabil bir malının bulunmadığı veya yapılan takipler sonucunda haczolunmuş mallarının Kurum alacağının tamamını karşılar nitelikte olmadığının tespit edilmesi ve bu borçluların 6183 sayılı Kanunun “Teminat ve değerlenmesi” başlıklı 10 uncu maddesindeki teminatları da sağlayamamaları durumunda, Kurum alacağını karşılayacak tutarda mal varlığının olduğu anlaşılan muteber bir üçüncü şahıstan noterden tasdikli şahsi kefalet senedi alınmak suretiyle tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilir.

Hacizlerin Kaldırılması

Tecil ve taksitlendirme işlemi kesinleştikten sonra, teminat olarak gösterilen mallar üzerine haciz konulmak kaydıyla, tecile yetkili makamlar kendilerine tanınan yetkilerle sınırlı olmak üzere borçlunun talebi halinde fazlaya ilişkin hacizleri kaldırır.

Üçüncü kişilere 6183 sayılı Kanunun “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı 79 uncu maddesine istinaden haciz bildirileri gönderilmesi ve borçlu tarafından da bu sürede borçlarının tecil ve taksitlendirilmesi için talepte bulunulması halinde, üçüncü kişilerdeki haczedilmiş hak ve alacakların mutlaka Kurum hesaplarına aktarılması sağlanır. Bununla birlikte, borçlu tarafından ilk taksitin ödenmesinden sonra üçüncü kişiler nezdinde yapılan hacze istinaden Kurum hesaplarına intikal eden paranın bulunması halinde, bu para tecil ve taksitlendirmeye konu borca (taksitlere) mahsup edilir. Tecile yetkili makamlar tarafından tecil ve taksitlendirme talebinin kabul edilmesini müteakip ilk taksit (peşinat) tarihi itibarıyla hak ve alacaklar üzerindeki hacizler kaldırılır.

Ödemeler Nispetinde Hacizlerin Kaldırılması – Teminatın İadesi

Borçlunun malları üzerine haciz tatbik edildikten sonra söz konusu borcun tecil ve taksitlendirilmesi halinde, daha önce haczedilmiş malları, tecil ve taksitlendirilen borçları için değerleri tutarınca teminat yerine geçer.

Tecil ve taksitlendirme işleminden önce uygulanan ve tecil ve taksitlendirmeye konu alacağın tamamını karşılayacak değerde olan hacizler ile alınmış olan teminatlar üzerindeki hacizlerden bir kısmının borçlu tarafından daha sonraki bir tarihte kaldırılmasının veya iadesinin istenilmesi durumunda, talep tarihine kadar olan taksit tutarlarının ve cari ay (içinde bulunulan ay) borçlarının ödenmiş ve daha önce alınmış olan teminatın bölünebilir nitelikte olması durumunda, ödenen miktarı aşmamak kaydıyla tecil ve taksitlendirilen borçtan (kalan taksitlere ilişkin ödeme planında belirtilen tecil faiz tutarları dahil) fazlaya ilişkin teminatlar üzerindeki hacizler kaldırılır veya iade edilir.

Tecil ve taksitlendirme işleminden önce haczedilen malların değeri, tecil ve taksitlendirmeye konu borç tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla ise Kurum hacizleri, tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak ödenen taksitler sonucunda kalan tecilli borç tutarı (kalan taksitlere ilişkin ödeme planında belirtilen tecil faiz tutarları dahil), hacizli mal değerinin altına inmediği sürece kaldırılmaz.

Tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı (kalan taksitlere ilişkin ödeme planında belirtilen tecil faiz tutarları dahil), hacizli malın değerinin altına inmesi durumunda, mahcuz (haczedilmiş) malın bölünebilir nitelikte olması şartıyla yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır.

Tecil ve taksitlendirilen borç tutarı teminat aranılmayacak 50.000 Türk Lirası sınırının altında olsa dahi tecil ve taksitlendirme işleminden önce borçlunun malları üzerine Kurum lehine haciz işlemleri tatbik edilmiş ise, söz konusu hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır.

Borcun tecil ve taksitlendirilmesinden önce haczedilmiş malların değeri, tecil ve taksitlendirilen borç tutarından ve istenilmesi gereken zorunlu teminat tutarından az ise haczedilen malların değeri ile gösterilmesi gereken zorunlu teminat tutarı arasındaki fark kadar teminat gösterilmesi istenilir. Bu durumda yapılan tecil ve taksitlendirme işlemlerinde istenilecek zorunlu teminat tutarı belirlenirken 50.000 Türk Lirası sınırı dikkate alınır.

6183 sayılı Kanun uyarınca herhangi bir haciz uygulaması olmadan tecil ve taksitlendirilen borçlar için alınan teminatlar; tecil ve taksitlendirme şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler sonucunda kalan tecilli borç tutarının (kalan taksitlere ilişkin ödeme planında belirtilen tecil faiz tutarları dahil) zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda yapılan ödemeler nispetinde (bölünebilir nitelikte olması şartıyla) iade edilir.

Teminatın Değiştirilmesi

Tecil ve taksitlendirme talebi kabul edildikten sonra borçlunun gösterdiği teminatlarda değişiklik talep etmesi halinde, değişiklik talep edilen tarihe kadar olan taksitler ile cari ay primlerinin ödenmiş olması kaydıyla, borçlunun verdiği teminat, kısmen veya tamamen aynı değerde ve aynı nitelikte veya paraya çevrilmesi daha kolay başka teminatlarla değiştirilebilir.

Şartlara Uyulmaması – Tecil ve Taksitlendirme İşleminin Bozulması

Aylık taksitlerin ve cari aya (içinde bulunulan aya) ait borçlara ilişkin ödeme yükümlülükleri ile diğer şartların, borçlularca yerine getirilmemesi durumunda tecil ve taksitlendirme işlemi bozularak muaccel olan alacağın tahsili için cebri icra işlemlerine derhal başlanılır. Yani tecil ve taksitlendirme bozulur, borcun tamamı bir defada ödenmesi gereken hale gelir, icra ve haciz işlemlerine başlanır.

Aylık taksit ödemelerinin aşağıdaki şekilde aksatılması durumunda;

  • Üç taksitin ödenmemesi halinde, ödenmeyen üçüncü taksitin ödeme süresini takip eden günde,
  • Ödenmeyen en fazla iki taksitin son taksit ödeme süresine kadar ödenmemesi halinde, son taksit ödeme süresini takip eden günde,
  • Son taksitin (azami taksit sayısı olan 36 ncı taksit olmaması kaydıyla) izleyen ay sonuna kadar ödenmemesi halinde, bu süreyi takip eden günde,
  • 36 ncı taksitin süresinde ödenmemesi halinde takip eden günde,

tecil ve taksitlendirme işlemi bozulur.

• Borçluların tecil ve taksitlendirmeye konu borca ilişkin son ayı izleyen ayların (carî ayların) ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında beş defa yerine getirmemeleri halinde tecil ve taksitlendirme işlemi bozulur. Ancak bir takvim yılında en fazla dört aya ait ödenmeyen ya da eksik ödenen cari ay borçlarının taksitlendirme süresi aşılmamak kaydıyla, en geç izleyen takvim yılının sonuna kadar ödenmesi halinde borçlunun tecil ve taksitlendirme işlemi bozulmaz.

• Borç türü bazında taksitlendirilmiş borçlarına ilişkin tecil ve taksitlendirme süresi içinde tahakkuk eden cari ay borçlarının ödenmemesi durumunda, söz konusu cari ay borçları, bir defaya mahsus olmak üzere ilk tecil ve taksitlendirme süresini aşmaması kaydıyla aynı esaslar dahilinde tecil ve taksitlendirilebilir.

Daha Önce Yapılmış Olan Tecil ve Taksitlendirmeleri Bozulmuş Olanların Tekrar Talepte Bulunması

Tecil ve taksitlendirme talebinde bulunan borçluların, talepte bulunduğu tarihten önceki iki takvim yılı içinde, özel kanunlardan (zaman zaman çıkarılan yapılandırma kanunlarından) yararlanmak amacıyla bozulmuş olanlar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre üç defa tecil ve taksitlendirme işleminin bozulmuş olması durumunda, taksitlendirmeye konu borç ödenmediği sürece tecil ve taksitlendirme talepleri kabul edilmez.

Tecil ve Taksitlendirme İşlemlerinin Başka Müdürlük Tarafından Yapılması

Borçlunun veya mallarının başka mahallerde bulunması durumunda alacaklı sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezleri, borçlu veya mallarının bulunduğu mahalde yapılacak takipleri, o mahaldeki sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezleri vasıtasıyla yaptırabilir.

Niyabeten takiplerde borçlu tarafından talep edilmesi halinde, tecil ve taksitlendirme işlemleri, borçlunun dosyasının işlem gördüğü sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezi yerine niyabeten takibi yapan sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezi tarafından yapılır.

Borçlunun, birden fazla sosyal güvenlik il müdürlüğünde işyeri dosyasının olması ve bu işyerlerinin borçlarını tecil ve taksitlendirmek istemesi halinde, işvereninin talebi de dikkate alınarak SGK Sigorta Primleri Genel Müdürlüğünce uygun görülecek bir sosyal güvenlik il müdürlüğünde borçların konsolide edilmesi suretiyle tecil ve taksitlendirme işlemi yapılabilir.

Tecil ve Taksitlendirme Talepleri Uygun Görülmeyen Borçlular

Tecil ve taksitlendirme talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçlular, bu konudaki yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren Kurumca 30 güne kadar verilebilecek ödeme süresi içinde ödedikleri takdirde, borcun ödendiği tarihe kadar tecil faizi alınmak suretiyle borç tecil olunur.

Uygulanacak Tecil Faizi Oranı

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden tecil ve taksitlendirilen alacaklar için uygulanacak tecil faizi oranı; 30 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’de Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: C Sıra No: 5) ile 30/12/2019 tarihinden itibaren (bu tarih dahil) geçerli olmak üzere yıllık % 15 olarak belirlenmiştir. (Tecil Faizi Oranları – gib.gov.tr) isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

  1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

    Bahsettiğiniz borç GSS prim borcu ise zaman zaman çıkan yapılandırma kanunları ile borcun faizi tamamen siliniyor, sadece ana para ödenebiliyor, ayrıca hiç gelir testi yaptırmamış olanlara gelir testi sonucuna göre borcu tamamen sildirme imkanı tanınıyor. Bunun dışında ödeme süresi geçmiş GSS prim borçlarına diğer prim borçları gibi her ay gecikme faizi eklenmektedir.