Boşanma Aşamasında Eşi Ölen Kişiye Dul Aylığı Bağlanır mı ?

Boşanma Aşamasında Eşi Ölen Kişiye Dul Aylığı Bağlanır mı ?
5 Haziran 2022 18:25

Herhangi bir kişiye, ölen eşi üzerinden ölüm (dul) aylığı bağlanabilmesi için diğer şartlar yanında ölüm tarihinde aralarında resmi evlilik bağının olması şartı aranmaktadır. Bu nedenle resmi olarak boşandıktan sonra boşandığı eşi ölen kişiye aylık bağlanmamaktadır.

Ölen eş üzerinden ölüm (dul) aylığı bağlanması için aranan şartlar Dul ve Yetim Aylığı Alma Şartları başlıklı yazıda belirtilmiş, ölen eşi üzerinden dul aylığı alıyorken başka biriyle evlenip boşanan kişiye eski eşinden tekrar dul aylığı bağlanıp bağlanmayacağı ise Boşanan Kadın Eski Eşinden Dul Aylığı Alabilir mi ? başlıklı yazıda açıklanmıştır.

Aşağıdaki açıklamalar ise sosyal güvenlik mevzuatı yönünden dul aylığı alma şartları gerçekleştiği kabul edilerek, aralarındaki boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde diğer eşe dul aylığı bağlanıp bağlanmayacağı, hangi durumlarda aylık bağlanacağı konusuyla ilgilidir.

Henüz boşanmamış olup, boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde hayattaki diğer eşe ölüm (dul) aylığı bağlanıp bağlanmayacağı konusuna; SGK tarafından yayımlanan “Emeklilik İşlemleri” konulu ve 2018/38 sayılı Genelge ile “4/1-(c) Kapsamındaki Sigortalıların Tescil ve Hizmet, Emeklilik ve Ödeme İşlemleri” konulu ve 2020/22 sayılı Genelgede açıklık getirilmiş olup, söz konusu genelgelerde yer alan hükümlere göre boşanma davası devam ediyorken eşi ölen kişiye ölüm (dul) aylığının hangi şartlarla bağlanacağı aşağıda açıklanmıştır.

Boşanma Davası Devam Ediyorken Eşi Ölen Kişinin Dul Aylığı Alma Durumu

Aralarındaki boşanma davası devam ediyorken eşi ölen kişiye, ölen eşi üzerinden dul aylığı bağlanıp bağlanmaması, ölenin mirasçılarının boşanma davasını devam ettirip ettirmemelerine, davayı devam ettirmeleri halinde de dava sonucunda mahkemenin vereceği karara bağlıdır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun VII. Miras hakları” başlıklı 181 inci maddesinde;

“Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.

(Değişik ikinci fıkra: 31/3/2011-6217/19 md.) Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.”

hükmü yer almaktadır.

Ölen sigortalının (eşin) mirasçıları tarafından, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun söz konusu 181 inci maddesine göre boşanma davasına devam edilmemişse, evlilik boşanma ile değil ölüm ile sonuçlanmış olacağından hayattaki eşe 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre ölen eşi üzerinden dul aylığı bağlanır.

Buna karşılık, ölen sigortalının (eşin) mirasçılarından en az birinin 4721 sayılı Kanunun söz konusu 181 inci maddesine göre boşanma davasını devam ettirmesi ve dava sonucunda mahkeme kararı ile hayattaki eşin kusurlu olduğunun tespit edilmesi halinde ise kendisine ölen eşi üzerinden dul aylığı bağlanmaz.

Öte yandan, ölen sigortalının (eşin) mirasçılarından biri boşanma davasını devam ettirse bile, hayattaki eşin hak sahipliği sıfatı mahkeme kararı kesinleşene kadar devam edeceğinden, mahkemenin boşanma kararı kesinleşene kadar, sigortalının ölüm tarihinden boşanmaya ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihine kadar geçen süre için, hayattaki eşe ölen eşi üzerinden dul aylığı bağlanır, boşanmaya ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren ise dul aylığı kesilir.

Mahkeme kararlarının kesinleşmesi konusuna gelince, boşanma davasına bakan mahkemenin kararına karşı bir üst mahkemeye yani istinaf mahkemesine itirazda bulunulmazsa, itiraz süresinin dolmasıyla mahkemenin kararı kesinleşir. Eğer bir üst mahkemeye itiraz edilirse, üst mahkemenin kararı bozup bozmamasına, üst mahkeme ilk mahkemenin (birinci derece mahkemesinin) kararını onaylarsa, Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılıp yapılmamasına, temyiz başvurusunda bulunulması halinde Yargıtay’ın mahkemenin kararını onaylamasına veya bozmasına göre kararın kesinleşme süresi değişir. Özellikle istinaf mahkemesi veya Yargıtay’ın mahkemenin kararını bozması halinde dosya ilk mahkemeye geri gönderileceğinden, bu durumda mahkeme kararının kesinleşme süresi daha da uzar.

Boşanma Davasının Açılmış Olması Çocuklara Bağlanacak Yetim Aylığını Etkilemez

Aralarındaki boşanma davası devam ediyorken, eşlerden birinin ölmesi, ölen eşin mirasçılarının boşanma davasını devam ettirip ettirmemesi, dava sonunda mahkemenin vereceği karar, ölen sigortalı üzerinden çocuklarına yetim aylığı bağlanmasına engel teşkil etmez.

Eşini Öldüren – Eşinin Ölümüne Sebep Olan Hayattaki Eşe Dul Aylığı Bağlanmaz

Özellikle boşanma aşamasında eşini öldüren, eşinin ölümüne sebep olan kişilere rastlanmakta olup, eşini öldüren veya eşinin ölümüne sebep olan kişiye ölen eşi üzerinden dul aylığı bağlanmaz.

Çünkü; 5510 sayılı Kanunun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlıklı 56 ncı maddesinde; ölen sigortalının hak sahiplerinden, kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarıldıkları, hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmez, ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır hükümlerine yer verilmiştir.

5434 sayılı Kanunun 77 nci maddesinde de benzer nedenlerle mirastan ıskat edilenlere dul ve yetim aylığı bağlanmayacağı belirtilmiştir.

Dolayısıyla yukarıda belirtilen nedenlerle mirasçılıktan çıkarılmış, mirastan ıskat edilmiş kişilere ölüm (dul-yetim) aylığı bağlanmaz.

Resmi Boşanma Olmadan Ayrılan Eşlerin Durumu

Eğer eşlerden ikisi de boşanma davası açmamış, ancak fiili olarak birbirlerinden ayrılmış ve ayrı yaşıyorlarsa, bu durumda eşlerden birinin ölümü halinde eğer şartlar tutuyorsa hayattaki diğer eşe, yukarıda belirtildiği şekilde eşinin ölmesinde herhangi bir kasıt veya kusuru da olmaması şartıyla, ölen eşi üzerinden ölüm aylığı bağlanır.

Ölen Eşin Emekli Sandığı Kapsamına Girmesi Halinde Dul Aylığı Bağlanma Şartları

Aralarındaki boşanma davası devam ediyorken ölen eş, 1 Ekim 2008 tarihinden önce 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu Kapsamında iştirakçi olarak işe başlamış ve/veya 5434 sayılı Kanun kapsamında emekli iken vefat etmişse, bu durumda hayatta kalan eşe dul aylığı bağlanma şartlarıyla ilgili olarak SGK 2020/22 sayılı Genelgesinde aynen aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir;

Bilindiği üzere, boşanma, evlenmenin yasal olarak sona erdirilmesidir. Yani, erkek ile kadının, hukuki bir kararla evliliklerini tamamen sona erdirmeleridir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 184 üncü maddesinde; boşanmada yargılamanın anılan madde ile belirlenen kurallar saklı olmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu belirlenmiştir.

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 433 üncü maddesinde ise, kişiler ve aile hukukuna, taşınmaz mala ve bununla ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceği ve kararın kesinleştiğinin, ilamın altına veya arkasına yazılıp, tarih ve mahkeme mührü konmak ve mahkeme başkanı veya hakimi tarafından imzalanmak suretiyle belirtileceği hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla söz konusu evlilik birliğinin sona ermesi, boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm ifade etmektedir.

Buna göre;

1. Boşanma kararı kesinleşmeden eşlerden birinin vefatı ve devam eden dava sürecinde vefat tarihinden sonra kanun yollarına başvurulmaması veya başvuru için gerekli sürenin dolması veya söz konusu kanun yollarında vefat olayı dikkate alınmaksızın davanın karara bağlanması ve bu nedenlerle verilmiş olan boşanma kararının kesinleşerek, boşanma kararının nüfusa tescil edilmiş olması halinde;

a) Boşanma kararı vefat tarihinden sonra kesinleşmiş olsa dahi, bu durumun nüfusa tescil edilmesi halinde boşanma kararı esas alınacaktır.

b) Boşanma kararının kesinleşme tarihi esas alınarak ölüm tarihini takip eden aybaşından, kararın kesinleştiği tarihi takip eden ay başına kadar geçen süre için aylık bağlanacaktır.

c) Kararın kesinleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylığı kesilecektir.

ç) Vefat olayının iştirakçi veya açıkta iken ölüm kapsamında bulunması halinde eşin ölüm tarihi itibariyle aylığa müstahak hak sahibi kapsamında değerlendirilmek suretiyle, varsa diğer yetimler ile birlikte emekli ikramiyesi tahakkuk ettirilecektir.

d) Boşanma kararının kesinleşme tarihi ile ölüm tarihinin aynı ay içerisinde gerçekleşmiş olması ve ölüm tarihinin kesinleşme tarihinden önce olması halinde ise, eşe aylık bağlanmayacak, ancak ölüm tarihi itibariyle aylığa müstahak hak sahibi kapsamında değerlendirilmek suretiyle, iştirakçi veya açıkta iken ölüm hallerinde emekli ikramiyesi tahakkuk ettirilecektir.

2. Boşanma kararı kesinleşmeden eşlerden birinin vefatı ve devam eden dava sürecinde vefat tarihinden sonra boşanma kararının kesinleşmesi ve nüfusa tescil edilmesi sonrasında, hayatta kalan eşin açtığı dava sonucunda kesinleşen boşanma kararının kaldırılması yönünde talepte bulunulması, talebin uygun görülerek kesinleşen boşanma kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde;

a) Evlilik birliği ölüm ile son bulmuş olarak kabul edilmek suretiyle dul eşe aylık bağlanacaktır.

b) İştirakçi ölüm veya açıkta ölüm hallerinde de varsa aylığa müstahak diğer yetimler ile birlikte eşe emekli ikramiyesi tahakkuk ettirilecektir.

3. Aile Mahkemesince verilmiş, ancak kesinleşmemiş olan boşanma kararı hakkında yapılan temyiz veya karar düzeltme talepleri dolayısıyla evliliğin boşanma ile değil ölüm ile son bulduğu yönündeki gerekçe ile boşanma kararının bozulması ve açılmış olan boşanma davasının konusuz ve evliliğin ölümle son bulduğuna karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde;

a) Aile Mahkemesince verilen evliliğin ölüm ile son bulunduğu yönündeki karar esas alınarak hayatta kalan eşe dul aylığı bağlanacaktır.

b) Vefat olayının iştirakçi veya açıkta iken ölüm kapsamında bulunması halinde, ölüm tarihi itibariyle aylığa müstahak eş olarak değerlendirilmek suretiyle varsa diğer yetimlerle birlikte eş adına, emekli ikramiyesi tahakkuk ettirilerek ödenecektir.

4. Boşanma davası sırasında ölen iştirakçinin mirasçılarından birisinin Medeni Kanunun 181 inci maddesine göre davaya devam etmesi ve mahkeme kararı ile hayattaki eşin kusurlu olduğunun tespit edilmesi halinde; hayattaki eşin hak sahipliği sıfatının, söz konusu karar kesinleşene kadar devam ettiği hususu göz önüne alındığında, iştirakçinin ölüm tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar geçen süre için eşe aylık bağlanacak ve varsa hak sahibi sıfatıyla emekli ikramiyesi ödenecek ancak bağlanan aylık kararın kesinleşme tarihini takip eden aybaşından itibaren kesilecektir.

5. Evli bulunmaları nedeniyle aylık bağlanmayan veya aylık almakta iken evlenmeleri nedeniyle aylıkları kesilen çocuklar (erkek çocuklar dahil) ile annenin daha sonra eşlerinden boşanmaları ve diğer aylık bağlama şartlarını taşımaları halinde yapılacak tahsis işlemlerinde aylık başlangıç tarihinin tespitine esas olmak üzere yine yukarıda açıklanan hallerin varlığının tespiti halinde bu hususların araştırılması,

Ayrıca;

a) Yetim çocuklar veya anne hakkında devam etmekte olan boşanma davasına ilişkin olarak verilen boşanma kararı kesinleşmeden davalı/davacı eşin vefatı nedeniyle boşanma davasının konusuz kaldığına ve evlenmenin ölüm ile son bulduğuna karar verilenlere, eşinin ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren,

b) Boşanma kararı kesinleşmeden eşin vefat ettiği hususu dikkate alınmaksızın Aile Mahkemesince verilen boşanma kararının kesinleşmesi ve nüfusa tescili halinde, bu kararın kaldırıldığına dair yeni bir mahkeme kararı bulunmaması halinde, boşanma kararının kesinleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren,

aylık bağlanacaktır. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.