Dava Açmadan Önce SGK’ya Başvuru Şartına Yeni İstisna Geldi
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun işlem ve uygulamalarına karşı hangi mahkemede dava açılacağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda belirtilmiştir.
Söz konusu Kanun uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulanacak idari para cezalarına karşı idare mahkemesinde dava açılması gerekmektedir. Bunun dışında 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinde dava açılması gerekmektedir.
Öte yandan; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununa Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılacak davalarla ilgili olarak 6552 sayılı Kanunun 64 üncü maddesiyle bazı hükümler eklenmişti. Söz konusu hükümler uyarınca;
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı dava açılabilmesi için dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi ve Kurum tarafından taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Dava öncesi Kuruma yapılacak müracaata Kurumun 60 gün içerisinde cevap vermemesi halinde talep reddedilmiş sayılır ve dava açma hakkı doğar.
Hizmet akdine tabi çalışmalara ait zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti yani hizmet tespit davaları ise istisna olup, bu nedenle açılacak davalarda dava açmadan önce Kuruma başvurmuş olma şartı aranmaz. Doğrudan İş Mahkemesinde dava açılabilir. Ancak bu davanın da Kuruma re’sen ihbar edilmesi gerekir. İhbar üzerine Kurum davalı (hakkında dava açılan) yanında davaya feri müdahil olarak katılır.
Yukarıdaki belirtildiği şekilde önce Kuruma başvuru yapılması gerektiği halde başvuru yapılmadan doğrudan açılan davaları mahkemeler dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddetmektedir.
Düzenleme ve uygulama bu şekilde olmakla beraber, hizmet tespit davalarıyla ilgili istisnanın yanında Yargıtay da bu uygulamaya yenir bir istisna getirdi. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi bir kararında (Esas No. 2015/11024, Karar No. 2015/15994, Tarihi: 08.09.2015); 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun gereğince takip edilen davalarda bu kanuna özgü süreler ve görevli mahkemeler bulunduğu için 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan davalarda Kurum’a başvuru şartı olmadığını, 6183 sayılı Kanunda belirtilen hak düşürücü süreye riayet edilmek suretiyle davanın açılması gerektiğini belirtti.
Yagıtay’ın söz konusu kararına konu olayda; Davacı, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptali ve icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verilmesi için mahkemeye dava açmış, ancak mahkeme dava açılmadan önce 6552 sayılı Kanun’un 64. Maddesi gereğince davalı Kurum’a müracaat olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 21. Daire ise kararında; davanın yasal dayanağını oluşturan ödeme emrine itirazın 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesinde düzenlendiğini, 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan davalarda da Kuruma başvuru şartı olmadığını,
hak düşürücü süreye riayet edilmek suretiyle davanın açılabileceğini belirtti.
Dolayısıyla Yargıtay’ın bu kararından sonra Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaliyle ilgili olarak açılacak davalarda mahkemeler önceden Kuruma müracaat etmiş olma şartını aramayacak. Çünkü Sosyal Güvenlik Kurumu alacakları da amme alacağı niteliğinde ve 6183 sayılı Kanuna tabi. (isvesosyalguvenlik.com)
YORUMLAR
Iyi gunler bir sorum olacak bu konuda beni aydinlatirsaniz cok menmun olurum simdiden cok trsekur eder iyi gunler dilerim
Yurt disindan turkiyedeki is makkemelerine nasil dava acabilirim. Ben vekaletimi bir arkadasima gondersem benim yerime dava acabilirmi
Tesekur ederim
Hursehit dahin /hollanda
İşyerinin bulunduğu yerdeki bir avukata vekaletname vererek açabilirsiniz.
Slm 05/09/2018 tarihinde işbaşı yaptım 05/10/2018 tarihinde iş kazası gecirerek konteynırın üstünden düşerek aya topuğumu kırdım 3 5 aydır raporlu olarak istirahat ediyorum ama işveren ben raporluyken 11/01/2019 tarihinde çıkışımı vermiş hiç bir şekilde maddi manevi yardım yapılmadı ne yapmalıyım.
Slm. Henüz bir yılı doldurmadığınız için kıdem tazminatı hakkınız yok. İşveren Hastalanan veya Rapor Alan İşçiyi İşten Çıkarabilir mi ? başlıklı yazıda da açıklandığı üzere işyerindeki çalışma sürenize göre rapor süreniz 8 haftayı geçtikten sonra işverenin sizi işten çıkarma hakkı doğmuştur. Ancak mevzuat böyle olmakla birlikte, işverenin işini yaparken iş kazası geçirmiş olduğunuz ve bu nedenle uzun süre rapor kullanmak zorunda kaldığınız için, kaza olayının meydana gelmesinde sizin kusurunuz da yoksa hakkaniyet ve vicdan gereği işverenin sizi hemen işten çıkarmaması, iyileşmenizi bekleyip işyerinde çalıştırmaya devam etmesi gerekirdi. Bu durumda eğer kalıcı bir hasar var ise sadece işveren aleyhine maddi – manevi tazminat davası açabilirsiniz.
slm iki sorum olacaktı. 1-6183 s kanua göre gönderilen ödeme emirlerinde kuruma başvurmadan dava açılırsa iş mahkemeleri. yargıtayın kararını uygulamak zorundamıdır.
2 önce kuruma başvurup sonra dava açma hakkımız halen varmı
Iyı gunler ssk gırısm 2002de var ama ısyerım bırgundahı odememıs ılk sıgortam 2010da gozukuyo napmamlazım 2002ıcın sskya basvurmamlazım yoksa davamı acmamlazım
Yargıtay kararlarına göre sadece işe girişin verilmesi yetmez, en azından 1 günlük de olsa o kişi adına SGK’ya prim belgesi de verilmiş olması gerekir. Dolayısıyla dava açmanız gerekebilir. İşe girişiniz verilmiş olduğu için 5 yıllık zamanaşımına tabi değil. Ancak eğer o işyerinde birkaç gün gibi çok kısa süreli çalıştınızsa uğraşmaya değmez, çünkü girişiniz 2002’de olsa, 2010’da olsa 60 yaşı – 7000 günle emekli olabilirsiniz, yani şartlar aynı olur. Sadece 25 yıl sigortalılık süresi – 4500 gün ile emekli olacak olursanız o zaman giriş tarihiniz önem kazanır.
1.yorumdan ziyade sorum olacak cevaplarsanız çok memnun olurum. şimdiden teşekkür ederim cevaplayanlara….
sorum: 1997 yılında bir anonim şirketin %25 ortağı ve sorumlu müdür olarak çalıştım. 2005 yılında şirketteki görevimi bitirerek ve hissemi devirettim. 2005 yılından bu yana aktif sigortalı olarak çalışmaktayım. 3900 gün ve aktifim. geçmiş şirket ortaklığım ile ilgili döneme ilişkin sigortalı tespitim nasıl yapılabilir.1966 doğumluyum. hukuki destek yada SGK Uzmanlarınca yardım ve destek nasıl alabilirim. karşılığını ödemek şartı ile
2.Bir dava açtım red oldu istinaf mahkemesine itirazen dava açtık oda red oldu. galiba ortada kaldık. yargıtay a nasıl başvuru yapılmalıdır. Şirket ortaklığımla ilgili Vergi numaram, oda kaydım, ticaret sicil gazetesi ve müdürlüğü belgeleri ile elektrik su ve telefon abonelikleri adıma düzenlenmiştir. belgeleri eksiksiz dosyaya konulmuştu. tanık beyan ve ifadeleri de beni doğrulamıştır.
3.Şimdi ne olacak SGK kanunları pek çok defa değişmiştir. benim durumumu nasıl ve hangi yolla sigortallılık tescilim yapılabilir. tüm uzman ve hukukçulara duyrulur. yardım ve desteğinizi bekliyorum…….lutfen yol gösterin..
Şirket ortağı olduğunuz dönemle ilgili BAĞ-KUR tesciliniz (kaydınız) yapılmış mıydı veya 2005 yılında başlayan SSK sigortalılığınızdan önce hiç BAĞ-KUR sigorta kaydınız oldu mu oldu ise başlangıç (tescil) tarihi hangi tarih ?
Kolay gelsin benim bir sorum olacak. Sgk’a önce yaş haddinin dolduğu ve primlerin tamam olduğundan bahisle emekli olunabileceğini bildiriyor. Emeklilik için başvuru yapıldığında ise 2010-2012 yılında iki sigorta kolunda da göründüğünden bahisle bayağı bir prim gününü siliyor. Emeklilik talebine red cevabi veriyor. Böyle bir durumda SGK direkt davalı gösterilecek haliyle ancak burada Kuruma başvuru zorunluluğu var mıdır?
Kuruma zaten başvurmuşsunuz ve başvurunuz reddedilmiş dava açmak için tekrar başvurmanıza gerek yok.
Hizmet tespit davasini kazandim yargitay onadi 2 aydir ssk nin gunlerimi gecmesini bekliyorum ayni zamanda iaci alacagi davamiz var yeniden sahitler dinlenecek kazanilmis davada neden yeniden sahit dinlenir sorum sgk gunlerimi ne zaman gecer kidem tazminatimi almama durumum varmi alirsam ne zaman alirim tesekkurler..
Hem davayı kazandığınızı belirtmişsiniz hem de “iaci alacagi davamiz var yeniden sahitler dinlenecek kazanilmis davada neden yeniden sahit dinlenir” açıklamasında bulunmuşsunuz. Yazınızdan ne demek istediğiniz anlayamadık maalesef.
açılan hizmet tespit davası , iş mahkemesi tarfından karar verilmiş, ve istinaf hukuk dairesine gönderilmişti .
davacı davadan feragat etmek istemekte olup, bu isteğin kabulu mümkün olabilirmi* kabul edilir ise iş mahkemesinin verdiği karar ve yaptırmlar(ssk) gecerliliği devam edermi?
Davacıdan kastınız hizmet tespit davasını açan işçi mi, mahkeme hangi yönde karar verdi, işçinin çalıştığı yönünde mi karar verdi, mahkeme kararı istinaf yani bölge adliye mahkemesine niçin gitti, normalde ilk derece mahkemesi kararına itiraz edilmezse dosya istinaf mahkemesine gitmez.
mahkeme davacı işçi lehine36 ay çalıştığı kararı vermiş , davalılar, herhangi bir itiraz etmemiş olup feri müdavili ssk dosyayı istinaf hukuk dairesine initikal ettirmiş, süreç uzadığı için davacı işçi uzlaşma yapmak istemekde fergat hakkı nı kullanmak istemekde!
fergat hakkı , ssk usülsüzlük cezalarını kapsayıp kapsamadığı sorulmakdadır!
SGK dosyayı hangi gerekçeyle istinafa göndermiş bilemiyoruz, ancak sonucu bekleyin, gerçekten çalıştınızsa niçin feragat ediyorsunuz ki, hem işçilik alacaklarında feragat olur, sigortasız çalışma kamu düzenine ilişkin olduğundan bu konuda feragat olmaz.
1996-2015 tarihler arasında bir özel şirkette elektrik ustabaşı olarak çalıştım. pirimlerim askeri ücretten yattı.fabrika kapandı. Mahkemeye verdim tazminatımı 2015 yılı için 3750 tl olarak hesaplandı.karar vrildi.istinat onayladı. şu an yargıtayda .bu durumda sigorta pirim için nasıl bir dava açabilirim.
Yeni bir dava açmadan önce elinizdeki mevcut mahkeme kararı ile, eski işyerinden adınıza asgari ücretten bildirilen prime esas kazançlarınızın gerçek ücretinize yükseltilmesi için o işyerinin bağlı olduğu SGK müdürlüğüne başvurun, eğer SGK bu mahkeme kararını kabul etmez veya yeterli görmezse o zaman o işyerinde çalıştığınız sürelere ait prime esas kazançlarınızın tespiti için iş mahkemesinde işveren ve SGK aleyhine yeni bir dava açmanız gerekir.