Tamamlayıcı-İkinci Emeklilik Nasıl Uygulanacak ?

Tamamlayıcı-İkinci Emeklilik Nasıl Uygulanacak ?
23 Nisan 2019 20:42

Yeni ekonomi programının 10 Nisan 2019 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanı Berat ALBAYRAK tarafından açıklanmasıyla birlikte tamamlayıcı emeklilik, diğer adıyla ikinci emeklilik konusu bir anda çalışma hayatının gündemine oturdu.

Yazılı ve görsel basında bu konuda birçok haber, yazı, makale çıkmaya başladı. Yeni ekonomi programına Yeni Ekonomi Programı İşveren ve Çalışanları Nasıl Etkileyecek ? başlıklı yazımızda kısaca yer vermiştik.

Aslında tamamlayıcı emeklilik uygulaması olarak bahsedilen sistem şu anda da var olan Bireysel Emeklilik Sistemini (BES). Hatırlanacağı üzere 6740 sayılı Kanunla 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren 45 yaşın altındaki çalışanlar zorunlu BES kapsamına alınmış, uygulama işyerinde çalışan sayısına bağlı olarak kademeli bir şekilde hayata geçmişti. (Bkz. Çalışanlar İçin Zorunlu Bireysel Emeklilik Nasıl Uygulanacak ?, Otomatik BES Kesintisi Bütün Çalışanlar İçin Hemen Başlamayacak)

Ancak 1 Ocak 2017 tarihinde başlayan zorunlu BES uygulamasında 45 yaşın altındaki çalışanların sisteme girişleri zorunlu olmakla birlikte, sistemde kalmaları zorunlu değildi yani sistem yarı zorunluydu. Sistemde kalmak istemeyenle cayma hakkını kullanıp sistemden çıkmıştı. Eğer bahsedildiği gibi olursa BES uygulaması artık çalışanlar için tamamen zorunlu olacak, dolayısıyla hiçbir çalışan bu sistemden çıkamayacak. Yeni düzenlemeyle yapılacak bir diğer değişiklik ise kıdem tazminatı fonu kurulacak ve bu fon zorunlu BES istemi ile entegre olacak.

Öte yandan şu an mevcut düzenlemeye göre zorunlu BES kapsamında çalışanların aylık brüt ücretlerinden yüzde 3 oranında BES kesintisi yapılıyor, yeni düzenlemeye göre belki çalışanların durumuna göre kesinti tutarı artabilecek. Ayrıca çalışanlardan emeklilik için kesilen sigorta primlerinde işveren katkısı da var yani çalışanlar adına SGK’ya işverenler kişinin prime esas kazancının yüzde 20’si üzerinden prim ödüyor, ancak bunun sadece yüzde 9’u işçi hissesi, yüzde 11’i ise işveren hissesi yani işveren katkısı. Yeni zorunlu BES uygulamasında işveren katkısı da getirilecek mi henüz belli değil. BES için yüzde belirli tutara kadar 25 oranında da Devlet katkısı, ayrıca 2 aylık cayma süresinden sonra sistemde kalmaya karar veren çalışanlar için ise 1000 TL ilave devlet katkısı var ancak belirli şartlarla (Bkz. Yüzde 25 Devlet Katkısından Yararlanmak O Kadar Kolay Değil).

Yine mevcut düzenlemeye göre sitemde en az 10 yıl kalanlar (prim ödeyenler) 56 yaşını da doldurduğunda bireysel emeklilik hakkı kazanıyor. Bu hakkı kazanan sistemde kendi adına biriken parayı (Devlet katkısı ve nemalandırılan tutarlar dahil) toplu alabildiği gibi aylık, 3 aylık, 6 aylık veya yıllık dönemlerde ödenmesini de talep edebiliyor. Ödeme yapılacağı zaman yapılan ödemenin içerdiği getiri tutarı üzerinden %5 oranında stopaj kesintisi yapılıyor. Kişi emeklilik hakkı kazanmadan sistemden ayrılırsa bu durumda getiri tutarı üzerinden yapılacak stopaj kesintisi; 10 yıl süre ile sistemde kalmadan sistemden ayrılanlar için yüzde 15, en az 10 yıl süre ile sistemde kalmış olmakla birlikte 56 yaşını tamamlamadan ayrılanlar içinse yüzde 10 olarak uygulanıyor. Görüleceği üzere, BES ile normal emeklilik arasındaki en önemli fark burada ortaya çıkıyor. Normal emeklilikte kişi adına ödenmiş olan prim tutarları ve prim ödenen süre sadece bağlanacak aylık emekli aylığı miktarının tespitinde dikkate alınır ve bunun dışında ödenen prim tutarı ve ödeme süresine bakılmaksızın o kişiye ölene kadar emekli aylığı, hatta öldükten sonra da varsa hak sahiplerine dul – yetim aylığı ödenirken, BES uygulamasında ise kişinin aylık ödediği prim tutarı ve prim ödediği süre dikkate alınarak, Devlet katkısı ve nemalandırma da eklenmekte, gerekli kesintiler yapılmakta, bu şekilde kişinin BES kapsamında alacağı tutar belirlenmekte, kişi bankadaki birikmiş parasını çekiyormuş gibi bunu isterse bir defada isterse alacağı tutar bitene kadar taksitler halinde almaktadır.

Özellikle sosyal güvenlik reformu ile birlikte 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunla emekli aylık bağlama oranları düştüğünden (Bkz. Emeklilik Aylık Bağlama Oranları, İşçilerin Emekli Aylığı Miktarının Belirlenmesi) buna bağlı olarak da yeni emekli olanlara öncesine oranla daha düşük miktarda emekli aylığı bağlandığından (emekli aylıklarının bin TL’nin altında olamayacağına dair düzenleme yapılmış olmakla birlikte hayat pahalılığı karşılığında bu da yeterli gelmemektedir Bkz. En Düşük Emekli Maaşı Bin Lira Olacak – Dul ve Yetim Aylıkları da Artacak), çalışanlar için ikinci bir emeklilik sistemi tabii ki yararlı ve gereklidir. Ancak bu ikinci emeklilik de (tamamlayıcı emeklilik) yukarıda belirtilen şartlarla gerçekleşecektir. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.