Yaş Değişikliğinin Emeklilikte Dikkate Alınmaması Anayasaya Uygun

Yaş Değişikliğinin Emeklilikte Dikkate Alınmaması Anayasaya Uygun
20 Haziran 2019 22:28

Prim gün sayısı ve sigortalılık süresi dışında yaşlılık (emeklilik) aylığı bağlanması için aranan şartlardan biri de yaş şartıdır. Hatta sık sık gündeme gelen emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusunun sebebi de emeklilik için gerekli prim gün sayısını ve sigortalılık süresini doldurup yaşın dolmasını bekleyenlerdir.

4447 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca 8 Eylül 1999 tarihi veya sonrasında sigorta girişi olan kişiler için emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde 60; hatta Bağ-Kur kapsamında 15 tam yılla (5400 günle) kısmi emeklilik yaşı kadınlarda 60, erkeklerde 62 olduğundan, emeklilik için yaşı doldurmak hayli zor hale gelmiştir. Bununla da kalmayacak şu an yürürlükte olan 5510 sayılı Kanunun 28/2. Maddesi uyarınca 1 Ocak 2036 tarihinden itibaren emeklilik yaşı tekrar yükselmeye başlayacak ve hem kadınlar hem de erkekler için emeklilik yaşı 65’e çıkacaktır. (Bkz. Emeklilik Yaşı Ne Zaman 65 Olacak ?)

Emeklilikte yaş konusu bu derece önemli olduğu için 5510 sayılı Kanunun 57 nci maddesi bu konuda adeta tedbir almış olup, maddede kişinin ilk defa sigortaya kaydolduğu yani sigorta girişinin yapıldığı tarihte nüfusta kayıtlı olan yaşın emeklilikte dikkate alınacağı belirtilmiştir. Hatta aynı maddenin üçüncü fıkrasında; “İş kazası, meslek hastalığı, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından gelir ve aylık tahsisleri ile sermaye değerinin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim raporuyla ilk defa tespit edildiği veya sigortalıların bu Kanuna ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara tâbi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir. (Bkz. Mahkeme Kararıyla Büyütülen Yaş Emeklilikte Dikkate Alınır mı ? başlıklı yazı.)

Trabzon 2. İş Mahkemesi tarafından; sigorta başlangıç tarihinden sonra mahkemeler tarafından yapılan yaş düzeltmelerinin emeklilikte dikkate alınmayacağına yönelik söz konusu üçüncü fıkranın, Anayasa’nın 2., 10., 36., 60. ve 138. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebi ile Anayasa Mahkemesi’nde dava açılmıştır.

İş Mahkemesinin iptal başvurusu kararında özetle; yaş düzeltmesinin dikkate alınmayacağı yönündeki kuralla esas itibarıyla emeklilik hakkının kazanılmasında sigortalı olarak çalışılmaya başlanan tarihten sonraki yaş düzeltmelerinin dikkate alınmamasının öngörüldüğü, bu itibarla idari makamlara yaş düzeltmelerine ilişkin yargı kararlarını uygulamama yetkisinin tanındığı, kuralın Anayasa’da yer almayan bir yetkinin yasama organına verilmesi sonucunu doğurması nedeniyle kuvvetler ayrılığına ve hukuk devleti ilkesine aykırı düştüğü, yaş değişikliğine ilişkin mahkeme kararının uygulanmamasının mahkemeye erişim hakkı, yaşı düzeltilenin aynı yaştaki sigortalılarla farklı muameleye tabi tutulmasının ise kanun önünde eşitlik ilkesi ve sosyal güvenlik hakkı ile bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 10., 36., 60. ve 138. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa Mahkemesi ise 11/4/2019 tarihinde söz konusu kuralık Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine oyçokluğu ve iki üyenin reddi ile karar vermiş ve gerekçeli karar 30 Mayıs 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Anayasa Mahkemesi ise ret kararının gerekçelerinde özetle;

– Devletin istihdam politikası bakımından büyük önem taşıyan emeklilik düzenini aktüeryal dengeleri gözeterek bilimsel verilere göre belirlemesi, makro planda aktüeryal dengenin bozulmasını önleyecek ve belirsizliklerden koruyacak şekilde sistemi kurması ve buna göre gerekli yasal düzenlemeleri yapması doğaldır. Bu düzenin korunması Anayasa’nın 60. maddesinde yer alan sosyal güvenlik hakkının güvenceye alınması için de zorunlu olduğunu; nesnel ve sürekli kurallarla sağlam temellere oturtulmayan bir sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengeyi bozabileceği, bunun da sosyal güvenlik sisteminin bütün emeklilerin durumlarını olumsuz etkileyecek şekilde sürdürülemez bir duruma gelmesine sebep olabileceği,

– 5510 sayılı Kanun’a tabi olarak çalışılmaya başlandığı tarihteki nüfus kütüğünde kayıtlı doğum tarihinin esas alınmasını öngören itiraz konusu kuralın, sosyal güvenlik sisteminin birtakım aksaklıklara yol açılmaksızın öngörülebilir, dengeli, sağlıklı ve düzenli bir şekilde sürdürülmesi amacına yönelik olarak öngörüldüğü,

– Kuralın yer aldığı fıkranın 5510 sayılı Kanun’a tabi olarak çalışanların hepsi için uzun süreli sigortalılık hâllerinde ilk defa çalışmaya başladıkları tarihteki nüfus kütüğünde kayıtlı oldukları doğum tarihinin esas alınmasını amaçladığı, dolayısıyla sigortalının işe giriş tarihinden sonra yaptırılan yaş düzeltmeleri emeklilik hesabında dikkate alınmayarak böylece ilk defa işe giriş tarihindeki hukuksal durumun emeklilik açısından korunduğu, bu çerçevede kural Anayasa’nın 60. maddesinde öngörülen emeklilik düzeninin kimi aksaklıklara yol açmadan nesnel ve sağlam şekilde sürdürülmesi amacına yönelik olup kamu yararı amacıyla çelişmediği,

– Diğer yandan kuralda öngörülen ayrımın objektif bir ölçüte dayandığı, işe başlamadan önce yaş düzeltmesi yaptıran sigortalılarla işe başladıktan sonra düzeltme yaptıranlar aynı hukuksal durumda olmadıklarından bunların farklı kurallara tabi tutulmalarında eşitlik ilkesine aykırılık bulunmadığı,

açıklamalarına yer verilmiştir. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.