Kayıt ve Belgelere İlişkin Olarak SGK Tarafından Uygulanan İdari Para Cezaları

Kayıt ve Belgelere İlişkin Olarak SGK Tarafından Uygulanan İdari Para Cezaları
1 Mart 2016 19:51

Sosyal Güvenlik Kurumu sosyal güvenlik denetmenleri ve müfettişleri tarafından istenilen işyeri yasal kayıt ve belgelerinin süresinde ibraz edilmemesi, eksik ibraz edilmesi, ibraz edilen kayıtların geçersiz olması hallerinde uygulanacak idari para cezaları 5510 sayılı Kanunun 102/1-e maddesinde düzenlenmiştir.

I- GİRİŞ

Bilindiği gibi sosyal güvenlik mevzuatı uygulamalarının denetimi, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun, “Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi” başlıklı 59 uncu maddesine göre; “Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür.” hükmüne göre, Sosyal Güvenlik Müfettişleri ile Denetmenleri tarafından yerine getirilmektedir.

Kurumun bu denetimi sırasında işverenlerin ve diğer ilgililerin yerine getirmeleri gereken yükümlülükler Kanunun aynı maddesinin devamında belirtilmiştir. Buna göre; “İşverenler ve sigortalılar ile işyeri sahipleri, tasfiye ve iflâs idaresinin memurları, işle ilgili gerçek ve tüzel kişiler, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarına bilgi verilmek üzere çağrıldıkları zaman gelmek, gerekli olan defter, belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek, görevlerini yapmak için her türlü kolaylığı sağlamak ve bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler. Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları görevlerini yaparken, tüm kamu görevlileri gerekli kolaylığı gösterir ve yardımcı olurlar.” hükümleri bulunmaktadır.

II- KAYIT – BELGE İBRAZI VE DENETİM

Yasa metninde belirtildiği gibi, işverenler ile diğer muhataplar istenilmesi halinde gerekli olan defter, belge ve delilleri getirip göstermek ve vermekle (ibraz etmekle) yükümlüdürler. 5510 Sayılı Kanununun 86 ıncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince, Müfettişler ya da Denetmenler tarafından 7201 sayılı Tebligat Kanunu çerçevesinde yapılan kayıt ve belge ibrazına ilişkin tebligatın, işverenler tarafından alınmasından itibaren 15 gün içinde, mücbir sebep yoksa istenilen kayıt ve belgeleri (yasal defterlerini) ibraz etmek mecburiyetindedirler. İbraz yükümlülüğü, istenilen kayıt ve belgelerin Müfettişin belirttiği çalışma adresine götürülerek teslim edilmesi şeklinde olabileceği gibi, uygun görülmesi halinde işyerinde incelenmeye hazır hale getirilme şeklinde de olabilmektedir. Bunun için ilgililer tarafından, ibraz süresi içinde bir yazı ile Müfettişliğe başvurulması ve Müfettişin de işyerinde inceleme yapmayı uygun bulması gerekmektedir. Müfettiş tarafından verilen 15 günlük süre içinde istenilen kayıt ve belgelerin hazır hale getirilmesi mümkün değil ise bir dilekçe ile ek süre talebinde bulunulması gerekmektedir. Şayet, ibraz edilmesi mümkün değil ise, ibraz edilememe gerekçesinin (kayıtların mahkeme ya da vergi müfettişleri gibi diğer denetim elemanlarınca inceleniyor olması gibi) bildirilmesi gerekmektedir.

Kanunda belirtilen ibraz yükümlülüğünün verilen süre içinde ve tam olarak yerine getirilmemesi halinde mezkür kanunun 102 inci maddesinin “e” bendi gereğince;

“e) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın tam olarak yerine getirmeyenlere;

1) Bilânço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı tutarında,

2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı tutarında,

3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler, asgari ücretin üç katı tutarında. . .”

idari para cezası uygulanır.

İbraz yükümlülüğü, Kanunun açık hükmü gereğince verilen süre içinde yerine getirilmesi ve istenilen kayıt ve belgelerin tamamının ibraz edilmesi şeklinde olmalıdır. Uygulamada zaman zaman ibraz yükümlülüğünün verilen süreden sonra yerine getirildiği ya da istenilen kayıt ve belgelerin kısmen ibraz edildiği (eksik) görülmektedir. Kısmi/eksik ibrazda hiç ibraz yükümlülüğü yerine getirilmemiş gibi ibraz etmeme cezası uygulanması gerekmektedir.

Defter ve belgelerin ibraz süresi geçirildikten sonra incelemeye sunulması ve yapılan incelemede tümünün veya bir bölümünün geçersiz olduğunun tespiti halinde, ayrıca geçersizlik fiilleri için idari para cezası uygulanmaz. Yukarıda da belirtildiği gibi işverenlerin defter tutma yükümlülüğü dikkate alınarak sadece ibraz etmeme cezası uygulanır.

  1. a) Defter Kayıtlarının İbrazı ve Denetimi

5510 Sayılı Kanunun defter ve kayıtların ibrazı ve incelenmesine ilişkin 102 nci maddesinin “e” bendinin 4 numaralı alt bendinde;

“4) Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usûlsüz veya noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde, o aya ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında; kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi Usûl Kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu bendin (1) numaralı alt bendine göre,”

idari para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir.

Madde hükmüne göre, sayılan geçersizlik hallerinin her biri için ve her bir ay için ibraz etmeme nedeniyle uygulanacak olan (defter türüne göre 3-6-12 asgari ücret tutarı) idari para cezası miktarını aşmamak üzere İPC uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla bilanço esasına göre defter tutan bir işverenin beş ayrı geçersizlik halinin 10 ay için (ayrı ayrı) bulunduğu tespit edilmesi halinde; 5 geçersizlik nedeni X fiil tarihindeki ½ asgari ücret X 10 ay = 25 asgari ücret değil, ibraz yükümlülüğünün dolduğu son günü takip eden günde geçerli ola asgari ücretin 12 katı İPC uygulanması gerekmektedir. Geçersizlik halleri birden fazla ayı kapsaması halinde her bir geçersizlik fiilinin işlendiği ayda geçerli olan asgari ücret tutarı esas alınarak hesaplanması gerekmektedir.

  1. b) Ücret Tediye Bordrolarının İbrazı ve denetimi

Maddenin “e” bendinin “5” numaralı alt bendinde ise ücret tediye bordrosu ile ilgili geçersizlik halleri düzenlenerek;

“5) İşverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası, ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında,”

idari para cezası uygulanacağı belirtilmiştir.

Görüldüğü gibi 5 numaralı alt bentte 4 numaralı alt bentte olduğu gibi “Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla;” bir kayıtla, bir sınırlama ile başlamamaktadır. Dolayısıyla ücret tediye bordrolarıyla ilgili olarak bu alt bende göre ceza uygulamasında bir sınır olmadığından, tespite göre kaç ay kaç geçersizlik hali varsa tamamı için İPC uygulanması gerekmektedir.

Bu durumda hem defter kayıtlarında hem de ücret tediye bordrolarında geçersizlikler olması halinde, 4 numaralı alt bent gereğince ibraz etmeme nedeniyle uygulanacak cezada üst sınır dikkate alınarak İPC uygulanması, ayrıca 5 numaralı alt bent gereğince ücret tediye bordrolarındaki her bir ay ve her bir geçersizlik nedeniyle sınır olmaksızın İPC uygulanması gerekmektedir.

Bu hüküm işverenler açısından hiç te adil bir durum olmamaktadır. İşverenin hiç kayıt ve belge ibraz etmemesi halinde defter türüne göre asgari ücretin 3, 6 ya da 12 katı tutarında İPC uygulanırken, ibraz yükümlülüğünü yerine getiren ancak geçersizlik durumu olan bir işverene yukarıda da belirtildiği gibi ibraz etmeme cezasının üzerinde bir İPC uygulanabilmektedir.

Diğer taraftan, 102 nci maddesinin “e” bendinin son paragrafında, “İbraz süresi geçirildikten sonra incelemeye sunulan ve tümünün veya bir bölümünün geçersiz olduğu tespit edilen defter ve belgeler yönünden, ayrıca geçersizlik fiilleri için idari para cezası uygulanmaz, sadece tutulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerine göre idari para cezası uygulanır.” Hükmüne göre,  yukarıda da belirtildiği gibi, ibraz etmeme cezası uygulanan işveren için ayrıca geçersizlik halleri nedeniyle İPC uygulanmamaktadır.

Dolayısıyla verilen süre dışında kayıt ve belgeleri ibraz eden işveren için ayrıca geçersizlik halleri nedeniyle İPC uygulanmamasına rağmen, süresinde kayıt ve belge ibraz eden işveren için, ibraz etmeme nedeniyle uygulana ceza tutarından daha fazla tutarda ceza uygulanabilmesi yasal boşluktan kaynaklandığı sonucuna varılmaktadır.

II- SONUÇ

Belirtilen adaletsizliğin giderilmesi ancak yasal bir düzenleme ile mümkün olabilir. Bunun için 4 numaralı alt bentte yer alan “Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla;” ibaresinin madde metninden çıkarılarak, 4 ve 5 numaralı alt bentlerin her ikisini de kapsayacak şekilde bir ibare ( 4 ve 5 alt bentleri uyarınca verilecek idari para cezalarının toplam tutarları, tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşamaz.) eklenmesi ile bu sorunun çözülebileceği değerlendirilmektedir. (isvesosyalguvenlik.com)

A.Hüseyin KAYA*

Konuyla ilgili olarak bkz. 2016 Yılında 5510 Sayılı Kanuna Göre Uygulanacak SGK İdari Para Cezaları

———–

*Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi

YORUMLAR

  1. mehmet kayatekin dedi ki:

    SGKnın incelemek için defterleri istediği evrak teslim yazısı elime geçmedi. bilgi çağrı pusulası muhtara bırakılmış.Haberim olmadı. daha sonra ceza i işlem uygulandığı yazısı ve ceza miktarı yazılı evrak geldi şimdi 35.360 tl DEFTER LERİ İBRA ETMEME ceza borçlusu oldum.65 yaş üstü için.Mücbir sebep PANDEMİ kabul ediliyor mu?ya da öneriniz nedir?itiraz işe yarar mı Ne yapabilirim?

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      İşyeriniz şahıs işyeriyse ve tebligatın muhtara bırakıldığı ve 15 günlük ibraz süresinin dolduğu tarih arasındaki süre 65 yaş üstü için sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan tarih aralığına denk geliyorsa, işyeriniz şirket işyeri olsa bile şirketin tek ortağı siz iseniz ilgili SGK Müdürlüğüne itiraz dilekçesi verin, belki dikkate alırlar, dikkate almazlarsa idare mahkemesinde dava açmanız gerekir. (Bkz. https://www.isvesosyalguvenlik.com/sgk-islem-ve-uygulamalarina-karsi-itiraz-ve-basvuru-yollari-itiraz-sureleri/)

  2. Özcan Tütmez dedi ki:

    Hocam benim yüksek SGK ve vergi borcum var onun nedeni muhasebeci nin eşini yüksek ücretle benden habersiz yanımda çalışıyor gostermesi 2009-2013 yıllarında 4000 TL ücretli göstermiş eşini SGK ya dilekçe verdim savcılığa sucduyurusu yaptım defterleri vermiyor diye şimdi SGK defterleri istiyor ama defterler muhasabecide zaten onunla davaligim verse başına geleceği bildiği için defterleri vermiyor nasıl bir yol izlemeliyim ne yapacam bilmiyorum

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      Önce söz konusu Muhasebecinin eşi adına işyerinizden yapmış olduğu sigortalı bildirimlerinin fiilen çalışmaya dayanmayan, bilginiz dışında yapılmış sigortalı bildirimleri olduğu gerekçesiyle SGK’ya iptal prim belgeleri vermeniz, SGK’nın iptal prim belgelerini işleme almaması, iptal talebinizi reddetmesi halinde İş Mahkemesinde dava açmanız gerekir.