İşe İade Davasını Kaybeden İşçi Kıdem – İhbar Tazminatı Davası Açabilir mi ?

İşe İade Davasını Kaybeden İşçi Kıdem – İhbar Tazminatı Davası Açabilir mi ?
28 Aralık 2021 23:13

Bilindiği üzere iş güvencesi kapsamına giren herhangi bir işyerinde çalışan işçi, haklı bir neden olmadığı gibi geçerli bir sebep de olmadığı halde işveren tarafından işten çıkarılmışsa işe iade başvurusu yapma hakkı bulunmaktadır.

İş güvencesi ve işe iade uygulaması konusunda, iş akdinin feshinde haklı sebeple geçerli neden arasındaki fark konusunda ayrıntılı bilgi ve açıklama içeren yazılara Hizmet Akdi-Fesih-İşe İade Rehberi sayfasından ulaşılabilir.

İşe İade Başvuru ve Dava Süreci

1 Ocak 2018 tarihinden itibaren işçi – işveren arasındaki uyuşmazlıklarla ilgili bazı konularda iş mahkemesinde dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu hale gelmiş olup, bu çerçevede iş güvencesi kapsamına giren ve haklı / geçerli neden olmadığı halde işten çıkarılan işçi o işyerinde işine devam etmek istiyorsa işe iade konusunda önce Adliyede bulunan Arabuluculuk Bürosuna başvurması, bundan sonuç alamazsa iş mahkemesinde işe iade davası açması gerekiyor. İş mahkemesinin kararı aleyhine olan işçi bölge adliye mahkemesine (BAM) yani istinaf mahkemesine itiraz başvurusunda bulunabiliyor. (Bkz. Şikayet-Arabulucuya Başvuru Rehberi, İş Mahkemesi Kararlarına Karşı Nereye ve Nasıl İtiraz Edilir ?)

İşe İade Davasını Kaybeden İşçi İhbar ve Kıdem Tazminatının Ödenmesi İçin Dava Açabilir mi ?

Yukarıda belirtildiği şekilde işe iade konusunda arabulucuya yaptığı başvurudan sonuç alamadığı gibi iş mahkemesinde açtığı dava da aleyhine sonuçlanan, yani işveren tarafından yapılan fesih işlemi haklı ve/veya geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle iş mahkemesince işe iade talebi reddedilen, istinaf mahkemesine yaptığı itiraz da aynı şekilde reddedilen ve sonuçta davayı kaybeden işçi işveren tarafından ihbar ve (en az bir yıllık çalışma süresini doldurduysa) kıdem tazminatının ödenmesi için yeni bir dava açabilir mi ?

Öncelikle belirtmek gerekir ki işe iade davasını kaybeden işçinin ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesi için yeni bir dava açmasına engel bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Ancak bu durumda işçinin önce arabulucuya başvurması, sonuç alamazsa iş mahkemesinde dava açması gerekir.

İşçi Bu Davayı Kazanabilir mi ?

İşe iade davasını kaybeden işçinin ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesi için açacağı ikinci bir davayı kazanıp kazanamayacağı, işe iade talebini reddeden iş mahkemesinin verdiği karara göre değişir.

1- Eğer iş mahkemesi; işverenin yaptığı fesih işleminin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle işçinin işe iade talebini reddettiyse, bu durumda işçinin açacağı ikinci davada ihbar tazminatı alma talebinin reddedilmesi ihtimali yüksektir. Çünkü 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinde belirtilen haklı nedenlerden herhangi birine bağlı olarak iş akdi feshedilen işçi ihbar tazminatına hak kazanamaz.

2- İş mahkemesi; işverenin fesih işleminin 25/II madde çerçevesinde (II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri) haklı nedene dayandığı gerekçesiyle işçinin işe iade talebini reddettiyse, bu durumda işçinin açacağı ikinci davada ihbar tazminatı talebinin reddedilmesi yanında kıdem tazminatı talebinin reddedilmesi ihtimali de yüksektir. Çünkü 25/II. madde kapsamında “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” nedeniyle iş akdi feshedilen işçi ihbar tazminatı alamayacağı gibi kıdem tazminatı da alamaz.

3- İş mahkemesi; işverenin fesih işleminin haklı nedene dayanmayan ancak geçerli nedene dayanan bir fesih olduğu gerekçesiyle işçinin işe iade talebini reddettiyse bu durumda ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesi talebiyle işçinin açacağı ikinci davayı kazanma şansı yüksek olur. (Bkz. Yargıtay Kararlarında Geçen Haksız Ama Geçerli Fesih İfadesi Ne Demek ?) Çünkü işveren tarafından işçinin haklı bir nedene dayanmadan sadece geçerli sebeple işten çıkarılmış olması, işçinin işe iade talebinin kabul edilmesine engel bir durumdur ancak işverenin işçiye ihbar ve kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

Yargıtay’ın Konuya Bakışı

Somut olayda; işveren tarafından işten çıkarılan, 25/II. madde kapsamında haklı nedenle işten çıkarıldığı gerekçesiyle mahkeme tarafından işe iade talebi reddedilen yani işe iade davasını kaybeden işçi, daha sonra işveren tarafından ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesi için iş mahkemesinde dava açmış, iş mahkemesi işçinin talebini kısmen kabul etmiş, işveren iş mahkemesi kararına karşı istinaf mahkemesine itirazda bulunmuş, istinaf mahkemesi işverenin itirazını reddetmiş yani iş mahkemesi kararının doğru olduğuna karar vermiş, bunun üzerine işveren Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise 30/06/2021 tarihli kararında; feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadenin talep edildiği davalarda verilen kararların, daha sonra açılabilecek ihbar ve kıdem tazminatı talep edildiği davalarda kesin hüküm oluşturmasa da kuvvetli delil olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde karar vermiştir.

Söz konusu Yargıtay kararının ilgili kısmı aynen aşağıda yer almaktadır;

“Feshin geçersizliğini tespiti ile işe iadenin talep edildiği davalarda verilen kararlar, daha sonra açılabilecek ihbar ve kıdem tazminatı talep edildiği davalarda kesin hüküm oluşturmasa da, kuvvetli delil olarak değerlendirilmelidir. İçtihatlar bu yönde istikrar kazanmıştır.

Yukarıda anılı işe iade davasında Mahkemece davacının feshe konu eylemlerinin haklı fesih sebebi oluşturduğu tespit edilmiştir. Sözü edilen karar kesinleşmiş olmakla ve davacının daha sonra ihbar ve kıdem tazminatı istekleri için açtığı davada aynı vakıalara dayanılmakla işe iade davasında verilen bu kararın unsur etkisinden söz edilir. Mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatına yönelik taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” (T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Esas No. 2021/6757 – Karar No. 2021/11140 – Tarihi: 30.06.2021) (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

  1. Büşra Yılmaz dedi ki:

    merhabalar. ben ağustos 2021 tarihinde ajans aracılıgıyla bir işe girdim. özlük haklarımın hepsi ajans kısmında olup yönetim asıl çalıştığım firmadaydı. Fakat gerekçe göstermeksizin önce benden istifa etmem istendi. İstifa etmek istemedim. Sonra ihbar tazminatım ve 21 günlük içerdeki kalan param ve gecen aydan kalan primlerimle çıkışım verildi. Bölgenin iyiye gitmemesi ve bölgenin kapatılacagına dair evrağa imza attım. Fakat benden 3 gün sonra işe başka birinin alındığını öğrendim. Şu an toplamda 8 aylık bir süre oldu çalışalı ve yaklasık olarak 1 haftadır işte çalışmıyorum. Bu durumda nasıl bir yol izlemem gerekiyor. İşe iade hakkım doğuyor mu ya da en doğru seçenek nedir ? Yardımlarınızı rica ediyorum

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      İşe iade talebi hakkınızın doğması için gereken 6 aylık süreyi doldurmuşsunuz, eğer işyerinde 30 veya daha fazla çalışan da varsa fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde arabulucuya işe iade talebiyle başvurabilirsiniz, sonuç alamazsanız iş mahkemesinde işe iade davası açabilirsiniz. Eğer 30’dan az çalışan varsa bu durumda da işverenden kötü niyet tazminatı talep edebilirsiniz.

  2. onur dedi ki:

    Merhabalar 2014 ise giris tarihim 2019 isten cikarilma tarihim ise iade davasi actim yerel mahkemeyi kazandim istinafa gitti dosya istinaf ise iademi red verdi herhangi bir menfaat temini olmasa da ispatlanamasada is verenle aramda guven zedelenmesi oldugundan diye ise iademi red verdi tazminat ve kidem hakkim oldugundan sirket avukatlari arabulucuda anlasiriz dediler 5 senede son 2 yildir bu sirkette calismisligim gozukuyo ondan oncesi belediye oldugu icin farkli sirketlerde girdi cikti yaptilar suan belediyenin sirketi 2 yil calismisligimi veriyo nasil bi yol izlemem lazim 2 yillik tazminatimi alip diger 3 yilliga davami acmam gerekiyo kismi ödeme yapacaklar yoksa kabul etmeyip 5 senelik davami acsam faydasi olur bana mahkeme 3 yil sürdü bunun faizi falan vermiyolar normalde faizi ile vermeleri gerekmezmi ? yardimci olursaniz sevinirim..

    1. isvesosyalguvenlik.com dedi ki:

      İşe iadeyle ilgili olarak iş mahkemesi kararı sonrası istinaf mahkemesinin (bölge adliye mahkemesi – BAM) verdiği karar kesindir, Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu kapandı. (Bkz. https://www.isvesosyalguvenlik.com/ise-iade-davalarina-yargitay-yolu-kapandi/)
      Öte yandan, istinaf mahkemesi; işveren tarafından yapılan feshin 4857 sayılı İş Kanununun 18 nci maddesi kapsamında geçerli sebeple yapılan bir fesih olduğu gerekçesiyle işe iade talebinizi reddettiyse, bu durum iş mahkemesinde kıdem tazminatı talebiyle dava açmanıza engel teşkil etmez. Buna karşılık eğer istinafa mahkemesi işveren tarafından yapılan İş Kanunu 25/II. madde kapsamında (II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri) yapılmış haklı bir fesih olduğuna karar verdiyse, bu durumda iş mahkemesinde kıdem tazminatı davası açsanız bile kazanamazsınız.
      Ayrıca, arabulucuda anlaştığınız konularla ilgili olarak da dava açamazsınız, arabulucuda tutanağa imza atarken dikkatli olmanızda fayda var. Örneğin, arabulucuda son 2 yıllık çalışma sürenize ait kıdem tazminatı konusunda anlaştığınıza dair imza atarsanız, artık mahkemede açacağınız davada son 2 yıllık çalışma süresi için kıdem tazminatı talep edemezsiniz, sadece ondan önceki 3 yıllık süre için talepte bulunabilirsiniz.