Ölen Kişinin Emekli Aylığının Çekilmesiyle İlgili Davaya Hangi Mahkeme Bakar ?

Ölen Kişinin Emekli Aylığının Çekilmesiyle İlgili Davaya Hangi Mahkeme Bakar ?
1 Şubat 2023 22:54

Çok az istisna hariç, Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) işlem ve uygulamalarıyla ilgili davalara İş Mahkemeleri bakmaktadır, dolayısıyla SGK işlem ve uygulamalarına karşı da istisnalar hariç İş Mahkemesinde dava açılması gerekmektedir.

Bu konu SGK’nın Hangi İşlemine Karşı Hangi Mahkemeye Gidilir ? başlıklı yazıda ayrıntılı açıklanmıştır.

Ölen kişinin emekli aylığının bankadan çekilmesiyle ilgili davalar da genelde iş mahkemelerinde açılmakta, bu tür davalara iş mahkemeleri bakmaktaydı. Ancak 26 Ocak 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin kararında; kişinin vefatından sonra çekilen aylığının SGK tarafından geri tahsil edilmesi (geri alınması) işlemlerinin haksız fiil ya da sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığı, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanmadığı, dolayısıyla bu konudaki davalarda 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak başka bir hüküm de mevcut olmadığı, bu nedenle davanın İş Mahkemesinde değil genel mahkemede (Asliye Hukuk Mahkemesi) görülmesi gerektiği belirtilmiştir.

Söz konusu Yargıtay kararı aynen aşağıda yer almaktadır. Ölen kişinin emekli aylığının çekilip çekilemeyeceği konusu ise Emekli Maaşı Yattıktan Sonra Ölen Kişinin Çekilen veya Kalan Maaşının Durumu Ne Olur ? başlıklı yazıda açıklığa kavuşturulmuştur.

YARGITAY KARARI

Yargıtay 10. Hukuk Dairesinden:

Esas: 2022/12116

Karar: 2022/14281

TÜRK MİLLETİ ADINA

YARGITAY İLÂMI

Mahkemesi: Manisa 3. İş Mahkemesi

Tarihi: 13.01.2022

No: 2021/48-2022/3

Davacı: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Davalılar: …………….

Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 363/1 maddesi uyarınca, Adalet Bakanlığının 15.09.2022 gün ve 27421 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz isteğinde bulunmuş olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Barış Kılıç tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Dosya kapsamı incelendiğinde, müteveffa Kadir Keskin’in vefatından sonra yersiz çekilen aylıkların tahsili için yapılan icra takibine, borçlu davalıların haksız yere itiraz ettiği ileri sürülerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve kararın kesin olduğu anlaşılmıştır.

Görev konusu, kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında re’sen ele alınması gereken bir husustur.

İş Mahkemeleri, 5521 s. Kanunla kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 s. Kanunun 101 inci maddesi, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır.

Somut olayda, mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir.

Uyuşmazlık, murisin vefatından sonra çekilen aylığının tahsilinden kaynaklanmaktadır. Davanın, somut olayın özelliğine göre, sebepsiz zenginleşme ya da haksız fiilden kaynaklandığı kabul edilebilir. Bu hukuki sebeplerden herhangi birine dayanılması imkan dahilinde olup, bu durumda hakların yarışmasından (telahukundan) bahsedilir.( Andreas von Tuhr, Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, C.Edege Çevirisi 1983, Sahife452 ve 453;, Dr. S.Reisoğlu Sebepsiz İktisap Davasının Genel Şartlan 1961 sahife 42 ve sonrası, Fikret Eren.; Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. III, 4. B., İstanbul, 1994, sayfa 14)

Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, somut olayda, uyuşmazlığın, haksız fiil ya da sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığı, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanmadığı belirgin olup, bu yönde, davada 5510 s. Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın 5510 s. Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak başka bir hüküm de mevcut değildir. Bu nedenle, davanın İş Mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığının Kanun yararına temyiz isteminin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığının Kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Manisa 3. İş Mahkemesinin anılan kararının sonuca etkili olmamak üzere HMK’nın 363/1 maddesi uyarınca Kanun yararına BOZULMASINA, HMK’nın 363/3.maddesi gereğince gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.