Arabulucudaki Feragat ve İbra Geçerli Sayılır mı ?

Arabulucudaki Feragat ve İbra Geçerli Sayılır mı ?
3 Haziran 2022 21:35

Mahkemelerin iş yükünün azaltılması, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çabuk sonuçlanması ve işçinin alacağına çabuk ulaşması amacıyla, dolayısıyla daha çok çalışanların menfaatine olacak şekilde 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren işe iade ile işçi ve işveren alacakları konusunda arabulucuya başvurma zorunlu dava şartı haline gelmiştir.

Artık çok az istisna hariç, iş mahkemesinde dava açmadan önce arabulucuya başvurulması gerekiyor. (Bkz. İşçi ve İşverenin Önce Arabulucuya Başvurması Zorunlu Olan Konular, İşçi ve İşverenin Önce Arabulucuya Başvurması Zorunlu Olan Konular)

Ancak özellikle işçinin alacaklarına çabuk ulaşabilmesi açısından lehine gibi görünen arabuluculuk süreci, maalesef bazen işçinin aleyhine kullanılabilmektedir. (Bkz. Arabulucular Hakkında da Şikayetler Var) Nitekim son zamanlarda arabulucuda düzenlenen tutanaklara, işveren veya avukatının talebiyle, işçinin ileride açabileceği davalardan feragat ettiğine, işçinin işverenden bütün alacaklarını aldığına ve işvereni bütün alacakları için ibra ettiğine dair hükümlerin konulması nedeniyle arabulucu tutanakları dava konusu yapılmakta, işçiler arabulucuda düzenlenmiş olan tutanakların geçersiz sayılması, iptali gibi nedenlerle iş mahkemesinde dava açmaktadırlar. (Bkz. Arabulucu Tutanağı Zorla – Yanıltmayla İmzalatıldıysa Ne Yapılabilir ?)

İşçinin Arabulucuda Haklarından Feragat Etmesi – İşvereni İbra Etmesi

Yukarıda belirtildiği şekilde, arabulucuda düzenlenen tutanağa işveren veya avukatının talebi üzerine, işçinin bütün haklarından ve ileride açabileceği bütün davalardan feragat ettiğine, bütün alacaklarını alıp işvereni bütün alacakları yönüyle ibra ettiğine dair hüküm konulması, işveren – işçi ve arabulucunun da bu tutanağı imzalaması halinde, bu tutanakta yer alan feragat ve ibra hükümler işçiyi bağlar mı ? İşçi bu konuda herhangi bir hak kaybına uğrar mı ?

Eğer işçi işverenden tüm haklarını gerçekten almışsa, bu durumda arabulucu tutanağında yukarıda belirtildiği şekilde işçinin tüm haklarından feragat ettiğine ve/veya işvereni tüm alacakları yönünden ibra ettiğine dair bir hükmün yer almasının bir önemi kalmaz, üzerinde durmaya değmez. Ancak işveren işçiye tüm haklarını vermediği halde arabulucuda kendisine böyle bir tutanak imzalatıldıysa o zaman konu önem kazanır. Bu durumda da konuyu tüm haklardan feragat ve işvereni ibra yönünden ayrı ayrı ele almak gerekir.

Arabulucudaki Feragat Geçerli Sayılır mı ?

Feragat kişinin kendi isteğiyle haklarından vazgeçmesi anlamına gelmekte olup, işçi – işveren ilişkisinde işveren güçlü, işçi ise güçsüz taraf olduğundan, işverenin baskı, zorlama, tehdit gibi yolları kullanarak işçiye istediği yazıyı, belgeyi imzalatması her zaman için mümkün olabileceğinden, dolayısıyla işçinin iradesi çok kolay bir şekilde fesada uğratılabileceğinden, iş hukukunda işçinin mahkemedeki feragati dışındaki feragati geçersizdir. Dolayısıyla işçilerin arabuluculuk sürecinde yaşadıkları sorunlar ve karşılaştıkları muameleler konusundaki şikayet ve açtıkları davalar da dikkate alındığında, işçinin arabuluculuk sürecinde de hiçbir baskı, tehdit altında kalmadan, özgür iradesi ve kendi isteğiyle haklarından feragat ettiğinin kesin olarak tespiti mümkün olmadığından, bu nedenlerle işçinin arabulucudaki feragatinin hiçbir geçerliliği, bağlayıcılığı bulunmamaktadır. İşçi bütün haklarından vazgeçtiğine, ileride hiçbir dava açmayacağına dair hükümler içeren arabulucu tutanağını imzalamış olsa bile, yine iş mahkemesinde dava açabilir. İşçinin iş mahkemesinde dava açamayacağı iki konu vardır, birincisi arabulucuda anlaşmaya varılan konular, ikincisi ise önce arabulucuya başvurulması gerektiği halde arabulucuya başvurulmamış konular. (Bkz. Arabulucu Tutanağını İmzalarken Dikkat Edin – Geri Dönüşü Yok !, Arabulucuya Götürülmeyen Konularla İlgili Dava Açılamaz)

Öte yandan, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununda arabuluculuk, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla arabuluculuk süreci işçi ve işverenin bir araya gelip, karşılıklı görüşüp anlaşmalarını sağlayan bir süreçtir. Bu nedenle de arabuluculuk tutanağında karşılıklı görüşmeyle sonuçlandırılabilecek konular yer alabilir sadece. Feragat ise karşılıklı anlaşma sonucu değil, tek taraflı bir kararla kişinin haklarından vazgeçmesidir. Bu nedenle işçinin haklarından feragat ettiğine dair bir hüküm arabuluculuk tutanağına yazılamaz, yazılsa da arabuluculuğun konusuna girmediği için bu yönüyle de işçinin arabulucudaki feragati geçerli sayılmaz.

Arabulucudaki İbra Geçerli Sayılır mı ?

Yargıtay’ın bu konuyla ilgili daha önceki kararları, eğer Borçlar Kanununda ibranamenin geçerliliği için aranan koşullar gerçekleşmişse, işçinin arabulucudaki ibrasının da geçerli olacağı yönündeydi. (Bkz. İbranamenin Geçerlilik Şartları Nelerdir ?, İşverenlerin Çalışanlara Anlamsız İbraname Tehdidi) Ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi konuyla ilgili olarak 07 Şubat 2022 tarihinde; arabulucu anlaşma tutanağına ibranameye ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı yönünde bir karar vermiş olup, kararın ilgili kısmı aynen aşağıda yer almaktadır.

 “Arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Aksi kabulde arabulucu önünde tarafların anlaşması imkansız hale gelir. Nitekim 6325 sayılı Kanunun 18/5 madde hükmünde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı öngörülmüş olup, buna göre ibraya ilişkin düzenlemelerden hareketle arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerliliği değerlendirilemez.

Her ne kadar Dairemizin 11.09.2019 tarihli ve 3694-13040 sayılı ilamında arabuluculuk anlaşma tutanağı ibra hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiş ise de, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 07.07.2020 tarih ve 173 sayılı kararı ile aynı uyuşmazlıkların temyiz incelemesini yapmakla görevli 22. Hukuk Dairesinin kapatılması ve tüm işlerinin Dairemize devredilmesi üzerine yeniden yapılan değerlendirmede yukarıda belirtilen sonuca varılmıştır.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi – Esas No. 2022/436, Karar No. 2022/1380, Tarihi: 07.02.2022)

Yargıtay’ın söz konusu kararı şu anlama gelmektedir;

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinde düzenlenen ibraname arabuluculuk süreci dışında kalan bir konudur. Arabuluculuk süreci ise ayrı bir süreçtir, bu süreçte işçi ve işveren birbiriyle görüşüp anlaşmak üzere bir araya gelir. Dolayısıyla işçinin “bütün haklarımı aldım” şeklinde bir beyanda bulunarak işvereni ibra etmesi ve bu ibranın geçerliliği için de Türk Borçlar Kanunu’nun 420. Maddesindeki şartların aranması gibi bir durum söz konusu değildir. İşçi işverene taleplerini iletir, işveren de söz konusu talepleri değerlendirir, bir nevi aralarında pazarlık yaparlar, anlaşmaya vardıkları veya varamadıkları konular arabulucu tarafından düzenlenen tutanağa alınır. Anlaşmaya varılan konularla ilgili işçi veya işveren dava açamaz, anlaşmaya varılamayan konularla ilgili olarak ise dava açabilirler. Dolayısıyla arabuluculuk sürecine, ibranameye ilişkin şartlar uygulanamaz. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.