Adli Tatil Sizi Yanıltmasın – Başvuru, Dava ve İtiraz Sürelerini Kaçırmayın !

Adli Tatil Sizi Yanıltmasın – Başvuru, Dava ve İtiraz Sürelerini Kaçırmayın !
21 Temmuz 2022 22:15

Aşağıda yer verilen kanun hükümleri gereği her yıl 20 Temmuzda adli tatil başlayıp 31 Ağustosta sona ermekte, yeni adli yıl 1 Eylülde başlamaktadır. Dolayısıyla 20 Temmuz 2022 Çarşamba günü adli tatil balladı, 31 Ağustos 2022 Çarşamba günü sona erecek ve 1 Eylül 2022 Perşembe günü ise yeni adli yıl başlayacak.

Adli Tatile İlişkin Kanun Hükümleri

Adli tatile ilişkin kanun hükümleri aşağıda yer almaktadır.

▪ Başta İş Mahkemeleri olmak üzere hukuk mahkemeleriyle ilgili 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun;

“Adli tatil süresi” başlıklı 102 nci maddesinde; “Adli tatil, her yıl yirmi temmuzda başlar, otuz bir ağustosta sona erer. Yeni adli yıl bir eylülde başlar.” hükmü,

“Adli tatilin sürelere etkisi” başlıklı 104 üncü maddesinde; “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.” hükmü,

yer almaktadır.

– Aynı Kanunun “Adli tatilde görülecek dava ve işler” başlıklı 103 üncü maddesinde ise “Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar.” adli tatilde de görülecek idari davalar arasında sayılmıştır.

▪ Başta İş Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa istinaden İŞKUR tarafından uygulanan idari para cezalarına itirazlara da bakan Sulh Ceza Mahkemeleri olmak üzere ceza mahkemeleriyle ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun “Adlî tatil” başlıklı 331 inci maddesinde;

“(1) Ceza işlerini gören makam ve mahkemeler her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler.

……….

(4) Adlî tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır.”,

hükümleri yer almaktadır.

▪ Başta 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesine istinaden SGK tarafından uygulanan idari para cezalarına yapılan itirazlara da bakan idare mahkemeleri olmak üzere idari mahkemeleri, vergi mahkemeleri ve bölge idare mahkemeleriyle ilgili 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun;

“Çalışmaya ara verme” başlıklı 61 inci maddesinde; “Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler. Ancak, yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar. Bu mahkemeler, 62 nci maddedeki sınırlamaya tabi olmaksızın görevlerine devam ederler.” hükmü,

“Sürelerle ilgili genel esaslar” başlıklı 8 inci maddesinde de; “3. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.” hükmü,

yer almaktadır.

Danıştay, Yargıtay, Sayıştay gibi yüksek mahkemelerle ilgili kanunlarda da benzer düzenlemeler yer almaktadır.

Adli Tatil Sizi Yanıltmasın – Süreleri Kaçırmayın !

Her ne kadar yukarıda yer verilen kanun hükümleri gereği 20 Temmuz 2022 tarihinde adli tatil başlamış olsa da adli tatilin dava açma sürelerine bir etkisi olmadığı gibi, adli tatilin başlamış olması dava açılmasına da engel teşkil etmemektedir. Adli tatilde sadece duruşma ve yargılamalara ara verilmektedir.

Ayrıca adli tatil, adli tatile ilişkin düzenlemelerin yer aldığı kanunlarda öngörülen sürelerle ilgili olup bu süreleri durdurmaktadır. Örneğin; 6100 sayılı Kanunun “Adli tatilin sürelere etkisi” başlıklı 104 üncü maddesinde; “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.” hükmüyle bu açık bir şekilde belirtilmiştir. Aynı şekilde; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Sürelerle ilgili genel esaslar” başlıklı 8 inci maddesinde de; “3. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Nitekim İzmir Hakimi Doç. Dr. Mustafa TAŞKIN, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi’nde yayımlanan (Yıl 2015, Cilt 0, Sayı 5) “Adli Tatilin Yargısal Verimliliğe Etkisi” başlıklı makalesinde; “Ancak adli tatil sebebiyle sürelerin uzaması hali, sadece usul kanunlarında öngörülen süreler için geçerli olup, diğer kanunlarda öngörülen maddi hukuka ait süreler için söz konusu değildir. Örneğin Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş olan bir zamanaşımı süresinin son günü adli tatile denk gelirse, bu zamanaşımı süresi adli tatil sonrasına uzamaz.” açıklamasına yer vermiştir.

Aynı şekilde Marmara Üniversitesi İ.İ.B. Fakültesi Maliye Bölümü Mali Hukuk Ana Bilim Dalın Öğretim Üyesi Bumin DOĞRUSÖZ, Dünya Gezetesi’nde yayımlanan “Adli Tatil ve çözülemeyen süre karmaşası” başlıklı yazısında da;

“Burada hemen belirtelim, dava açmak veya yukarıda sıraladığımız diğer adli başvuruları yapmak isteyenlerin, adli tatilin bitmesini beklemelerine gerek yoktur. Adli tatil içerisinde de, dava açılabilir veya diğer dilekçeler verilebilir.

İYUK’un 8/3. maddesinin adli tatil dolayısıyla uzayacağını belirttiği süreler, İYUK’da yazılı sürelerdir. Diğer Kanunlarda yazılı süreler konusunda, mevzuatımızda netlik yoktur. Örneğin ödeme emrine karşı açılacak davalarla ilgili süre, İYUK’da değil, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda (15 gün) yer almıştır. Bu sürelerin sonunun adli tatile rastlaması halinde, bu sürenin de uzayıp uzamayacağı tartışmalıdır. Bu konudaki içtihatlar da çelişkilidir. Bu nedenle, sürelerin İYUK dışında diğer Kanunlarda yazılı olduğu hallerde, ilgili Kanundaki süreye itibar etmekte yarar vardır.

Yanılgılara ve hak kayıplarına da yol açan bu belirsizliğin, giderilmesi ve bütün dava açma sürelerinin adli tatilden etkileneceğinin kanunda açıklıkla belirtilmesi zorunludur. Önerimiz, Kanunun 8/3. maddesinde yer alan “Bu Kanunda yazılı sürelerin” ibaresinden sonraya “ve diğer kanunlarda idare veya vergi mahkemelerinde dava açma süresi olarak belirlenmiş sürelerin” ibaresinin eklenmesidir. Böylece, sorun ve duraksamalar ortadan kalkar. Bu öneriyi defalarca yapmamıza rağmen, duraksamalara yol açan bu düzenleme eksikliği giderilmemektedir.

……

Son zamanlarda yürütmeyi durdurma kararlarına karşı itiraz süresinin sonunun adli tatile rastlaması da tartışmalı hale gelmiştir. Bu konuda da, itirazı değerlendirecek olanın nöbetçi daire olduğu, nöbetçi dairelerin ise adli tatilde de çalıştığı, bu nedenle yürütmeyi durdurma veya durdurmama kararlarına yapılacak itirazlarda sürenin adli tatil dolayısıyla uzamayacağı ileri sürülmektedir. Nitekim aksi yönde olduğu gibi, bu yönde de istinaf mahkemesi kararları vardır. Öte yandan aynı tartışmanın 61/1. maddede yer alan “yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar. Bu mahkemeler, görevlerine devam ederler” düzenlemesi ile ilgili olarak da yaşanabilir. Burada da bu mahkemeler için sürelerin adli tatil dolayısıyla uzamayacağı ileri sürülebilir. Bu konulara da dikkat etmek gerekiyor.”

açıklamalarına yer vermiştir.

Usul kanunlarındaki süreler ise iş mahkemesi kararlarına karşı bölge adliye (istinaf) mahkemesine itiraz, idare mahkemesi kararına karşı bölge idare mahkemesine itiraz, istinaf mahkemesi kararına karşı Yargıtay’a itiraz (temyiz), bölge idare mahkemesi kararına karşı Danıştay’a itiraz (temyiz) gibi süreler olup, bu süreler adli tatil kapsamına girmektedir.

Buna karşılık; 4857 sayılı İş Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun gibi mahkemelerin usul kanunları dışında kalan kanunlarda belirtilen itiraz, dava açma süresi gibi sürelerin ise adli tatil kapsamına girmediği, adli tatilde de işlemeye devam ettiği sonucu ortaya çıkmaktadır. (Bkz. Mahkeme Kararlarına İtirazda Parasal Sınırlar)

Ayrıca, adli tatille ilgili mevzuat ve düzenleme karışık olduğu gibi, bazı konularda da belirsizlikler olduğundan; başta hizmet tespit davası açma konusundaki 5 yıllık hak düşürücü süreyi, SGK tarafından tebliğ edilen idari para cezaları, prim borçları, ödeme emirlerine itirazla ilgili dava açma süresini, işe iade taleplerinde arabulucuda anlaşma sağlanamaması halinde iş mahkemesinde dava açma süresini olmak üzere, mahkemelere itiraz ve dava açma konularındaki süreleri kaçırma ihtimaline ve riskine karşı, adli tatilde de itiraz ve dava başvurularını süresinde yapmakta büyük fayda bulunmaktadır.

Adli Tatil Arabulucuya Başvuru Süresini Etkilemez – İşe İade ve Diğer Başvuru Sürelerini Kaçırmayın

Bilindiği üzere 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle ilgili konularda iş mahkemesinde dava açmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması zorunlu hale gelmiş olup, önce arabulucuya başvurulmuş olması gereken konularla ilgili olarak açılan davalar mahkemeler tarafından reddedilmektedir. (Bkz. İşçi ve İşverenin Önce Arabulucuya Başvurması Zorunlu Olan Konular, Menfi Tespit Davası İçin Arabulucuya Başvuru Şartı Aranmaz, Arabulucuya Götürülmeyen Konularla İlgili Dava Açılamaz)

Öte yandan adli tatil arabuluculuk uygulamalarını kapsamamaktadır, arabulucuya yapılması gereken başvuruların yine normal süresinde yapılması gerekmektedir.

Arabulucuya başvuru sürelerine gelince;

▪ 4857 sayılı İş Kanununda arabulucuya başvuruyla ilgili olarak süre belirtilmiş tek konu işe iade başvurusu olup, 4857 sayılı İş Kanununun 20 nci maddesi uyarınca; fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle adliyede bulunan arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu olmayan yerlerde arabuluculuk bürosu sıfatıyla görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne başvurulması gerekmektedir. Bu süreyi kaçıran işçi hakkını kaybedecek, iş mahkemesinde işe iade davası da açamayacaktır. (Bkz. İşe İade Başvurusunda Bir Aylık Süre Ne Zaman Başlar ?, Başvuru ve İşlemlerde Tanınan Bir Ay İle 30 Gün Arasındaki Fark) Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde ise arabulucu son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde işe iade davası açılması gerekmektedir. (Bkz. Arabulucuya Başvuru ve Örnek Dilekçe, Arabulucudan Sonuç Alınamaması Halinde Dava Açma Süresi ve Süreci)

▪ İşçi tazminat ve alacaklarıyla ilgili olarak ise arabulucuya başvuru konusunda kanunda herhangi bir süre öngörülmemiş olup, bu konuda zamanaşımı süreleri geçerlidir. (Bkz. Yeni Düzenlemeye Göre İşçi Alacaklarında Zamanaşımı Kaç Yıl Oldu ?) Özellikle zaman aşımı süresi dolmak üzere olan ücret, fazla mesai, kullanılmayan yıllık izin ücreti, ihbar – kıdem tazminatı gibi işçilik alacaklarıyla ilgili olarak zaman aşımı süresi dolmadan arabulucuya başvurulması önemli olup, arabulucuya başvuru yapıldıktan sonra da arabuluculuk süresi sona erene kadar zaman aşımı süresi duracaktır.

Öte yandan adli tatil sadece mahkemelerde açılacak davalarla ilgili olup, arabuluculuk sürecini kapsamadığından, bu nedenle işe iade talebiyle ilgili bir aylık arabulucuya başvuru süresi adli tatilde de aynen işlemeye devam edecek, yani adli tatil işe iade talebiyle ilgili arabulucuya başvuru süresini etkilemeyecektir. Bu nedenle işe iade konusunda adli tatilde de bir aylık sürede arabulucuya başvurulması gerekmektedir. Aynı durum zamanaşımı süresi dolmak üzere olan ücret, fazla mesai, kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, tazminat gibi işçilik alacakları konusunda da geçerli olup, bu tür alacaklarda da adli tatilde zamanaşımı süresi işlemeye devam edeceğinden, adli tatilin bitmesini beklemeden arabulucuya başvurulması gerekir.

SGK Müdürlüklerine Yapılacak İtirazların da Sürelerini Kaçırmayın

SGK müdürlüklerinin işlem ve uygulamalarına karşı müdürlüklere ve ünite itiraz komisyonlarına yapılacak başvuru sürelerinin de adli tatille bir ilgisi olmadığından bu sürelere dikkate edilmesinde de büyük fayda var. (Bkz. SGK İşlem ve Uygulamalarına Karşı İtiraz ve Başvuru Yolları – İtiraz Süreleri, SGK’nın Hangi İşlemine Karşı Hangi Mahkemeye Gidilir ?) SGK işlem ve uygulamalarına karşı itirazlar sadece mali tatil süresince durmakta olup, bu konudaki açıklama 2022 Mali Tatil Başladı – İşte Kapsama Giren İş ve İşlemler başlıklı yazıda yer almaktadır. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.