SGK Kişilere Yaptığı Ödemeleri Hangi Durumlarda Geri Alır ?

SGK Kişilere Yaptığı Ödemeleri Hangi Durumlarda Geri Alır ?
20 Haziran 2022 20:50

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yaptığı ödemeleri ilgililerden rü’cu veya fazla ve yersiz ödeme kapsamında geri almaktadır. SGK’nın, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık nedeniyle yaptığı, yapmak zorunda kaldığı ve ileride yapmak zorunda kalacağı ödemeleri ve masrafları, kasıt veya kusuru nedeniyle iş kazası, meslek hastalığı veya hastalığa sebep olan ilgili kişilerden tahsili rü’cu kapsamına girmektedir.

SGK’nın işveren ve diğer kişilere hangi nedenlerle ve hangi durumlarda rü’cu edeceği, İş Kazalarında Sorumluluğu Olan İşveren ve Diğer Kişilere Uygulanan Yaptırım ve Cezalar başlıklı yazıda açıklanmıştır. Fazla ve yersiz ödeme kapsamına ise SGK’nın kişilere hak etmediği halde yapmış olduğu ödemeler girmekte olup, SGK bu ödemeleri ilgililerden geri tahsil etmektedir.

Bu yazıda SGK’nın kişilere yaptığı ödemelerin hangi durumlarda fazla ve yersiz ödeme kapsamına girdiği, SGK’nın fazla ve yersiz ödemeleri ilgililerden nasıl ve ne şekilde tahsil ettiği açıklanmıştır.

Uygulamanın Yasal Dayanağı

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Yersiz ödemelerin geri alınması” başlıklı 96 ncı maddesinde;

“Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;

a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,

b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan,

itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.

Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.

Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.

Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

hükümlerine yer verilmiştir. Uygulamanın dayanağını bu Kanun maddesi oluşturmaktadır.

Uygulamanın ayrıntısı ise 27.09.2008 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile belirlenmiştir. SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından ayrıca konuya ilişkin olarak 2017/25 sayılı Genelge yayımlanmıştır.

SGK’nın Hatasından Kaynaklanmış Olan Fazla ve Yersiz Ödemelerin İlgililerden Tahsili

Kişilere yapılmış olan fazla ve yersiz ödeme SGK’nın hatasından kaynaklanmış olsa bile, sonuçta yapılan ödeme Devletin parasıyla karşılanmış olduğundan, SGK bu ödemeleri de geri almakta ancak bu konuda bazı kolaylıklar sağlamaktadır. SGK’nın kendi hatasından kaynaklanan yersiz ödemeleri geri alacağına ilişkin Kanun hükmünün Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için yapılan başvuruyu da Anayasa mahkemesi reddetmiştir. (Bkz. SGK’nın Hatasından Kaynaklanan Ödemeyi Geri İstemesi Anayasa’ya Uygun Bulundu)

İlgililerin kasıtlı ve kusurlu davranışları dışında kalan, SGK çalışanlarının kasıtlı veya kusurlu davranışı, ihmali, dikkatsizliği ve bilgisizliği gibi sebeplerden kaynaklanan yersiz ödemeler Kurumun hatalı işlemleri kapsamına girmektedir. Bu kapsama giren yersiz ödemelerden, tespitin yapıldığı tarihten geriye doğru en fazla beş yıllık süre içinde yapılan ödemeler ger alınmaktadır. Ayrıca bu kapsamda kendisine tebliğ edilen borcu, tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmi dört ay (iki yıl) içinde ödeyen kişiden faiz alınmamakta, sadece anapara alınmaktadır. Yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemeler ise bu sürenin dolduğu tarihten itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte tahsil edilmektedir.

Kendisine tebliğ edilen borcu tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içinde ödemeyen, eğer borcu taksitlendirmişse taksitleri ödeme planına uygun ve vadesinde düzenli olarak ödemeyen kişi hakkında SGK yukarıda belirtilen 24 aylık süreyi beklemeden icra takibi başlatmaktadır.

Bu nedenle borç kendisine tebliğ edilen kişi, eğer itiraz etmeyi düşünmüyor ve borcu ödeyecekse, ödeme imkanı da varsa tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde borcun tamamını ödemesi gerekir. Eğer borcu taksitlendirmeyi düşünüyorsa bu konuda SGK ile görüşmesi gerekir. Borcun taksitlendirilmesi konusundaki açıklama aşağıda yer almaktadır.

İlgililerin Kasıtlı ve Kusurlu Davranışlarından Doğan Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsili

SGK’nın kişilere yaptığı ödemeler;

a) Kuruma verilen veya ibraz edilen belgelerle gerçeğe aykırı bildirimde bulunulması,

b) Örneği Kurumca hazırlanan belgelerle bildirilmesi taahhüt edilen durum değişikliklerinin bir ay içinde Kuruma bildirilmemesi,

c) Kanunda öngörülen şartlar yerine gelmediği hâlde, sahte bilgi ve belgelerle sağlık hizmetleri ve diğer haklardan, ödeneklerden yararlanılması ile gelir veya aylık bağlatılması,

ç) Sahte hizmet kazandırılmak suretiyle sağlık hizmetleri ve diğer haklardan, ödeneklerden yararlanılması ile gelir veya aylık bağlatılması,

d) Boşanma nedeniyle gelir veya aylık bağlandıktan sonra boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşanması,

e) Gelir ve aylıklarının (emekli, dul, yetim aylığının) kesilmesi gerektiği hâlde durumun gizlenmesi ve/veya bildirilmemesi,

f) Sigortalılar ile gelir veya aylık alanlara yapılan ödemelerden, hak sahipliği sona ermesine rağmen herhangi bir kişi tarafından tahsilat yapılması (örneğin kişi öldükten sonra onun adına bankaya yatan aylığın çekilmesi),

nedenlerinden kaynaklanmışsa ilgililerin kasıtlı ve kusurlu davranışlarını oluşturur.

Durum değişikliklerinin (b) bendinde belirtilen süre içerisinde bildirim yükümlüleri tarafından Kuruma bildirilmesi halinde ya da Kurum tarafından yeni bir gelir veya aylık bağlanması durumunda ilgililer (b) ve (e) bentleri kapsamında kasıtlı veya kusurlu sayılmaz. Bu durumdaki yersiz ödemelerin tahsili konusunda yukarıda SGK’nın Hatasından Kaynaklanmış Olan Yersiz Ödemelerin İlgililerden Tahsili başlıklı bölümde belirtilen şartlar uygulanır.

Yukarıda belirtildiği şekilde ilgililerin kasıt veya kusurundan kaynaklanan fazla ve yersiz ödemelerden, durumların tespit edildiği tarihten geriye doğru en fazla on yıllık süre içinde yapılan fazla veya yersiz ödemeler, her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren hesaplanacak kanunî faizi ile birlikte ilgililerden tahsil edilir. Bu konuda 3095 sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uygulanır.

İlgililer Hakkında Cumhuriyet Savcılığına Suç Duyurusunda Bulunulacak Haller

Yukarıda (b) ve (d) bentlerinde belirtilen durumlar ile aynı fıkranın (f) bendi kapsamında, bir aylık döneme ilişkin gelir ve aylıkların herhangi bir kişi tarafından tahsil edilmesi hali hariç olmak üzere, Kurumun yanlış işlem ve ödeme yapmasına sebebiyet veren ve bu suretle adına borç tahakkuk ettirilen ve/veya borç tahakkuk ettirilmesine neden olan kişiler hakkında, ayrıca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur. Özellikle sahte sigortalılık, sahte veya gerçeğe aykırı sağlık raporu nedeniyle yapılmış ödemeler bu kapsama girmektedir. (Bkz. Bir Aylık Yersiz Ödeme İçin Suç Duyurusunda Bulunulmayacak)

Fazla veya Yersiz Ödemelerden Kaynaklanan Alacağın İlgililerden Tahsil Şekilleri

• Kurumca ilgililere fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen ödemeler, ilgililerin varsa Kurumdaki alacaklarından mahsup edilmek, gelir ve aylıklarından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilir. İlgililerin Kurumdan herhangi bir alacağının bulunmaması hâlinde, genel hükümlere göre tahsil edilir. Kesinti yapmak suretiyle geri alma süresinin beş yılı aşacağının anlaşılması durumunda, Kurumun hatalı işlemlerinden doğan fazla veya yersiz ödemeler hariç olmak üzere, ayrıca icra takibi de başlatılır.

• Fazla veya yersiz ödemeler, öncelikle ve her durumda kişinin varsa Kurumdan birikmiş aylık, gelir ve diğer her türlü alacaklarının tamamından mahsup suretiyle tahsil edilir. Yapılan kesintiler öncelikle borç aslına mahsup edilir ve kalan borç için faiz başlangıç tarihinden itibaren kanunî faiz hesaplanır. Bu hüküm, ilgiliye hayatta iken yapılan yersiz ödemelerin hak sahiplerinin alacaklarından mahsubunda ve hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelerin mahsubunda da uygulanır. Sonradan veya yeniden gelir veya aylık bağlanmasına hak kazananların birikmiş istihkaklarından, ölenler dâhil olmak üzere aynı dosyadan aylık veya gelir alan diğer hak sahiplerine Kurumca çıkarılan borç, muvafakat alınmak kaydıyla mahsup edilerek tahsil edilir.

• Fazla veya yersiz ödeme tutarı; ilgilinin Kurumdan tahakkuk etmiş herhangi bir alacağı yoksa veya alacaklarından mahsup edildikten sonra halen borcu kalırsa ve Kurumdan gelir ve aylık almaya devam ediyorsa, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç, gelir ve aylıklardan yüzde 25 oranında kesilmek suretiyle tahsil edilir.

Ölen Kişiye Ait Gelir ve Aylıkların Hesaplardan Yersiz Çekilmesi

Kurumdan gelir veya aylık almakta iken ölenler adına hesaplarına gönderilen ve ilgililer tarafından tahsil edilen (bankadan çekilen) tutarlar, hak sahiplerine yapılacak ödemelerden mahsup edilir. Yersiz ödemenin bu şekilde tahsil edilememesi hâlinde ise ödeme tarihi itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanacak borç, hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıklarından %25 oranında kesilerek geri alınır. Ancak parayı çeken kişinin, hak sahipleri dışında başka kişi olduğunun tespit edilmesi durumunda, yersiz ödemeler genel hükümlere göre bu kişilerden tahsil edilir. (Bkz. Emekli Maaşı Yattıktan Sonra Ölen Kişinin Çekilen veya Kalan Maaşının Durumu Ne Olur ?)

Fazla veya Yersiz Ödemelerin Taksitlendirilmesi

Kendisine fazla ve yersiz ödeme nedeniyle borç tebliğ edilen kişinin, Kurumdan herhangi bir alacağı yoksa, Kurumdan gelir ve aylık almıyorsa, bu durumda borçlu ve borçlunun kanunî varisleri ile borcu kabul eden şahıslar, borç miktarının tamamını bir defada ödeyebileceği gibi taksitle ödeme talebinde de bulunabilir. Taksitlendirme talepleri borcu tebliğ eden birimlere yapılır.

Taksitlendirme işlemleri, 27/9/2006 tarihli ve 2006/11058 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yürütülür. Söz konusu Yönetmeliğin “Kamu zararından doğan alacaklarda taksitlendirme” başlıklı 16 ncı maddesi hükümleri aynen aşağıdaki gibidir;

• Kamu zararından doğan alacaklar, sorumluların ve/veya ilgililerin talebi üzerine kamu idaresince taksitlendirilebilir.

• Taksitlendirme süresi azami beş yıl olup bu süre içerisinde asıl alacağın faiziyle birlikte tahsil edilmesi gerekir.

• Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerde taksitlendirme işlemleri, 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine, kapsamdaki diğer kamu idarelerinde ise ilgili mevzuat hükümlerine göre gerçekleştirilir.

• Sorumluların ve/veya ilgililerin yazılı taksitlendirme talebi üzerine, sorumlu ve/veya ilgili ile takibe yetkili birim arasında, taksitlendirmenin süresini, taksit sayısı ve tutarları ile ödeme zamanlarını belirleyen bir ödeme planı yapılır. Sorumlulardan ve/veya ilgililerden taksitlerini ödeme planına uygun ve vadesinde düzenli olarak ödeyeceklerine dair “borç senedi ve kefaletname” alınır.

• Sorumlular ve/veya ilgililer, taksitlendirme taleplerine ilişkin yetkili makamın onayı alınıncaya kadar dilekçede belirtilen ilk taksit miktarını hemen, takip eden taksitleri de düzenli olarak, faiziyle birlikte muhasebe birimine ödeyebilir. Yetkili makamdan alınan taksitlendirme onayında kararlaştırılan taksit miktarı ödenen taksit miktarından fazla olduğu takdirde, onayda belirtilen ilk taksit tarihinden itibaren geçen taksit sürelerine ait toplam fark peşin olarak tahsil edilir.

• Taksitlerden birinin, ödeme planına ve “borç senedi ve kefaletname”ye uygun olarak vadesinde ve faiziyle birlikte tamamen ödenmemesi halinde alacağın tamamı muaccel olur, yani taksitlendirme bozulur, borcunun tamamının bir defada ödenmesi gerekir. Söz konusu alacak, muaccel olduğu tarihten itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanan faizi ile birlikte genel hükümlere göre takip ve tahsil edilir.

Fazla veya Yersiz Ödemenin Tahsil Edileceği Kişinin Yurt Dışında Olması

Yersiz ödeme nedeniyle SGK tarafından kendisinden tahsilat yapılması gereken kişinin yurt dışında yaşıyor olması halinde, yersiz ödenen gelir ve aylıkların geri alınması ile her türlü bilgi ve belgeler Ülkemiz ile yapılmış olan ikili veya çok taraflı uluslararası sözleşmeye taraf olan ülkelerde ikamet eden işveren, işyeri sahibi, sigortalı ve üçüncü kişilerden, uluslararası sözleşmeye taraf ülkelerin sosyal güvenlik kurumları aracılığıyla sözleşme hükümleri çerçevesinde talep ve tahsil edilir.

Fazla veya Yersiz Ödemenin Tahsil Edileceği Kişinin Vefat Etmiş Olması

Fazla ve yersiz ödemelerin tahsil edileceği kişinin vefat etmiş olması halinde, SGK alacağını kişinin yasal mirasçılarından tahsil eder. (Bkz. Ölenin SGK’ya Borçlarından Mirasçıları Sorumlu mudur ?)

Fazla veya Yersiz Ödeme Kapsamında Tebliği Edilen Borca İtiraz

Fazla ve yersiz ödeme kapsamında SGK tarafından kendisine tebliğ edilen borca herhangi bir gerekçeyle itiraz etmek isteyen kişi, borcu tebliğ eden SGK Müdürlüğüne itirazda bulunabilir. Bu konudaki davanın ise İş Mahkemesinde açılması gerekir. Ancak SGK tarafından gönderilen yazı sadece borcun tebliğine ve ödenmesi talebine ilişkinse mahkemede dava açmadan önce SGK’ya itirazda bulunulması gerekir. Buna karşılık yersiz ödeme kapsamında borç icraya intikal etmiş ve gönderilen belge ödeme emri ise bu durumda SGK’ya itiraz etmeden doğrudan İş Mahkemesinde dava da açılabilir. (Bkz. Dava Açmadan Önce SGK’ya Başvurulması Gereken ve Gerekmeyen Durumlar) Ancak bu durumda sürelerin kaçırılmaması çok önemlidir.

Borcun Zamanaşımı Süresi

SGK’nın diğer alacakları gibi fazla ve yersiz ödeme kapsamına giren alacakları da 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Ancak bu 10 yıllık süre, eğer fazla ve yersiz ödeme sonradan tespit edilmişse tespit tarihinden itibaren başlamakta olup, SGK Prim ve İdari Para Cezalarında Zamanaşımı Uygulaması başlıklı yazıda yer alan açıklamalar yersiz ödeme kapsamına giren SGK alacakları için de aynen geçerlidir.

Fazla ve Yersiz Ödeme Kapsamında İlgililerden Geri Alınan Ödemeler

SGK aşağıda belirtilen durumlarda, kişilere yapmış olduğu fazla ve yersiz ödemeleri ilgililerden tahsil etmektedir.

• Gerek işverenlerin 4/a (SSK) kapsamında çalıştırdığı işçilerle ilgili olarak, gerekse 4/b (Bağ-Kur) sigortalılarının kendileriyle ilgili olarak SGK’ya yaptıkları iş kazası bildirimlerinde belirttikleri hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.

• Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalıştığı; mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerle belirlenen sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası) ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.

• İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle kendisine geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası) veya sürekli iş göremezlik geliri ödenen kişinin kendisinin daha sonra iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kasıt veya kusurlu olduğunun tespit edilmesi ve kendisine ödenmiş olan geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik gelirinde bu nedenle eksiltme yapılması gereğinin doğması halinde, geriye dönük fazladan yapılmış ödemeler yersiz ödeme olarak kendisinden tahsil edilir. (Bkz. İş Kazasında Kasıt veya Kusuru Olan İşçiye Uygulanan Yaptırım ve Cezalar)

• 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında sigortalı olanlarla ilgili olarak Kurumları tarafından SGK’ya yapılan vazife malullüğü bildiriminde belirtilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın vazife malûllüğü kapsamında olmadığının anlaşılması hâlinde, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.

• Yaşlılık (emekli) aylığına hak kazanma koşulları yerine gelmediği halde Kurum hatası nedeniyle yanlış aylık bağlandığının sonradan tespit edilmesi halinde, sigortalılara yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilerek, aylığa hak kazanma koşullarının yerine geldiği tarihi takip eden aybaşından itibaren tahsis talep (tekrar emeklilik başvuru) şartı aranmadan yeniden aylık bağlanır. 3201 sayılı Kanuna göre yurtdışı borçlanma yapanlar dahil emeklilik talebinde bulundukları tarihte işten ayrılma koşulunun gerçekleşmediğinin sonradan tespit edilmesi halinde, sigortalılara yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilerek, işten ayrılma koşulunun yerine geldiği tarihi takip eden aybaşından itibaren işten ayrıldığı tarihe kadar geçen çalışmaları da dikkate alınarak tahsis talep (tekrar emeklilik başvuru şartı) aranmaksızın aylık yeniden başlatılır. Çalıştığı işten ayrılıp, emekli aylığı başvurusunda bulunan kişinin daha sonra sosyal güvenlik destek primi (SGDP) kapsamında tekrar işe başlaması bu kapsama girmez, buna engel bir durum yok.

• Malullük, yaşlılık, ölüm aylığı veya ölüm geliri (dul – yetim aylığı veya geliri) almakta iken, gelir veya aylıkları Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlaması nedeniyle kesilmesi gerektiği daha sonra tespit edilenler hakkında, çalışılan sürelere ait ödenmiş aylıklar yersiz ödeme olarak Kanunun 96 ncı maddesi hükümlerine göre tahsil edilir.

• Aylık bağlandıktan sonra prim ödeme gün sayısı eksik olduğu tespit edilenlerden, daha sonra aylık bağlanma şartlarını yerine getirmiş olanlara o tarihe kadar yapılmış olan aylık ödemeleri, tespit yapıldığında aylık bağlanma şartlarını yerine getirmemiş olanlara ise tespit tarihine kadar ödenmiş olan aylıklar yersiz ödeme kapsamında geri alınır. Bu konudaki tespit yapıldığında, eğer kişinin borçlanma veya başka bir şekilde eksik günlerinin tamamlayıp aylığa hak kazanma imkanı olursa aylığı şartların tamamlandığı tarihten itibaren tekrar başlatılır, bu mümkün değilse aylık ödemesi kesilir. (Bkz. Aylık Bağlandıktan Sonra Şartları Taşımadığı Anlaşılanların Durumu)

• SGK sosyal güvenlik denetmenleri ve müfettişleri tarafından yürütülen denetim sonucunda; temin edilen yeni sağlık kurulu raporlarının Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu sigortalı ve hak sahiplerinin, malûllük ve iş göremezlik raporlarında belirtilen rahatsızlıklarının mevcut olmadığı ya da mevcut olmasına rağmen gelir ve aylık bağlanmasını gerektiren düzeyde olmadığına karar verilmesi hâlinde, ilgililere bağlanan gelir ve aylıklar başlangıç tarihi itibarıyla iptal edilir, yapılan yersiz ödemeler, ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.

• Hakkında fiili çalışmaya dayanmayan sahte sigortalı bildirimi yapıldığı tespit edilerek sigortalı hizmetleri iptal edilen kişi, eğer silinen sigortalılık süreleri düşülünce emeklilik hakkını kaybediyorsa, emekliliği iptal edilir, kendisine yapılmış olan tüm aylık ödemeleri faiziyle birlikte yersiz ödeme kapsamında geri alınır. Silinen sigortalılık sürelerine bağlı olarak kişinin aldığı sağlık yardımları varsa, duruma göre söz konusu sağlık yardımları da kendisinden geri alınır veya o süreye ait GSS primleri alınır. Eğer sahte sigortalılık tespiti kişi öldükten sonra yapılmış ve kendisi üzerinden ölüm (dul – yetim) aylığı alan hak sahibi varsa, silinen sigortalılık süreleri düşüldüğünde hak sahipleri aylık alma şartlarını kaybediyorsa, aynı şekilde bunların aylıkları da kesilir ve ödenmiş aylıklar yersiz ödeme kendilerinden olarak geri alınır. (Bkz. Sahte – Gerçek Çalışmaya Dayanmayan Sigortalılık ve Uygulanan Yaptırımlar)

• Yazılı sözleşme ile yetki verilmiş muhasebe meslek mensuplarının (Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir, Yeminli Mali Müşavir), Kanuna göre düzenledikleri muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde yer alan bilgilerin, defter ve kayıtlara ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasına kendi kusurlu davranışları ile sebebiyet verdiklerinin, Kurumca veya yetkili adli mercilerce tespit edilmiş olması halinde meslek mensupları ortaya çıkan prim kaybından, gecikme cezasından, gecikme zammından, idari para cezalarından ve Kanunun 96 ncı maddesi kapsamında fazla veya yersiz yapılan ödemelerden işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulur, işverenden tahsil edilemeyen tutarlar kendilerinden tahsil edilir. (isvesosyalguvenlik.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.